Dünya Şampiyonumuza Rusya'da büyük şok!
Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesinin ardından bu ülkeye giden Türk vatandaşları geri gönderilmeye devam ediyor.
Bir seminere davetli olarak Rusya'ya giden Dünya ve Avrupa
Şampiyonu Milli Karateci Serkan Yağcı, Rusya'ya alınmadı. Dubai'den
Moskova'ya giden Yağcı, Sheremetyevo Uluslararası Havalimanı'ndan
ülkeye giriş yapamayınca Türkiye'ye döndü. Yağcı, Atatürk
Havalimanı'nda yaşadıklarını anlattı.
Serkan Yağcı şunları söyledi
"Dubai'den Moskova'ya seminer için gitmiştim. Orada Rusya
Federasyonu'na bağlı bir kulübün davetlisi olarak seminer
verecektim. Avrupa ve Dünya Şampiyonuyum. Milli sporcuyum. Oraya
vardığımda sabah 7 buçuk sıralarıydı. Dubai'de yaşıyorum normalde.
Sabah 7 buçukta Moskova'ya vardım. Pasaport kontrol noktasına
geldiğimde geçmek istedim. Polisler bana biraz beklememi
söylediler. Bütün herkes geçtikten sonra pasaportumu alıp yaklaşık
3-4 saat beklettiler. Açıklama sorduğumda, Rusya ile Türkiye
arasındaki diplomatik sorundan kaynaklandığını söylediler.
Kendileri de yardımcı olmak istediklerini söylediler."
RUS POLİS SPORUN SİYASETİ SINIRI OLMAZ
"Bir polis memuru şunları söyledi; 'Sporun siyaseti olmaz. Sporun
sınırı olmaz. Biz de bu konuda rahatsızız, mecburen bu prosedürü
izlemek zorundayız. Pasaportunuza şimdilik el koyacağız. Ama size
dönüş yapacağız' dediler. 'Biraz bekler misiniz' dediler. 3-4 saat
kadar bekledim. Daha sonra beni başka bir uçakla İstanbul'a
gönderdiler."
KARATE FEDERASYONU VE KULÜP YETKİLİLERİ ÖZÜR
DİLEDİ
Rusya'ya bir kulübün davetlisi olarak giden Yağcı şöyle devam
etti;
"Federasyona bağlı bir kulübün davetlisi olarak gittim. Davet
yazımı da gösterdim. Üstelik kulüp yetkilileri olsun, Federasyon
yetkilileri olsun, beni içeri almak için uğraştılar. Onlar da
havalimanında beklediler. Görüşmeye çalıştılar. Ama içeriye
alınmadım. Onlar da üzüntülü. Beni orada bekleyen yaklaşık 60-70
tane Rus sporcu vardı. Onlara seminer vermemi bekliyorlardı. Eminim
hayal kırıklığına uğradılar. Sonra kulüp ve federasyon yetkilileri
beni telefonla arayarak özür dilediler.
Problemin kendilerinden kaynaklanmadığını, diplomatik bir sorun
olduğunu söylediler. Ben de anlayışla karşıladım."