'Yalan haber verenler mahcup olacaklar'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "'Türkiye'de Kürt halkı ayaklandı, isyanlar başladı' şeklinde yalan, yanlış haberler verilmesini anlamak mümkün değildir. Mahcup olacaklar." dedi.
ERZURUM (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Erzurum'daki
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği
toplantıdaki konuşmada, Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini,
içeriden ve dışarıdan çok sayıda ülkenin varlığını, birliğini
tehdit eden saldırının tesiri altında olduğunu ifade ederek, geçen
sene temmuz ayından itibaren hem DEAŞ hem PKK hem diğer terör
örgütlerinin saldırılarıyla karşılaştığını dile getirdi.
Çukurlar kazarak, şehirleri halk için yaşanmaz hale getiren PKK'nın
izlediği bu yöntemle karşı karşıya kalındığını hatırlatan
Kurtulmuş, "Çok şükür kararlı bir şekilde çukur siyasetinin
sonuna gelinmiştir. Yedi yerleşim yerinde bu şekilde çukurlar
kazılmıştı. TSK'nın, emniyet kuvvetlerimizin kararlı mücadelesi
sonucunda çok şükür terör örgütünün bu şehirlerdeki faaliyetleri
sonlandırılmış, şimdi kırsaldaki faaliyetleri sonlandırılmaya
çalışılıyor. Çok kararlı bir mücadeleyle inşallah en kısa süre
içerisinde terör örgütü, Türkiye'nin hiçbir yerinde eylem yapamaz
hale getirilecektir." diye konuştu.
"Gösterileri yapamadılar"
Bir diğer taraftan da terör örgütüyle irtibatlı olan, onlara
yerelde destek veren belediye başkanları hakkında da
soruşturmaların devam ettiğini aktaran Kurtulmuş, şöyle devam
etti:
"Bu çerçevede daha evvel, çok sayıda belediyeye vekil
atandı. O arkadaşlarımız görevlerini yerine getirmeye başladılar.
En son olarak da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkında
başlatılan bir soruşturma kapsamında, belediye başkanı ve eş
başkanı gözaltına alındı. Şu anda gözaltı durumu devam ediyor. Bu
süre içerisinde bizim siyasetçiler olarak devam eden bir hukuki
süreç hakkında görüş beyan etmemiz doğru değil, mümkün de değil. Bu
hukukun vereceği bir karardır. Soruşturmanın sonucunu hep beraber
göreceğiz. Ancak siyaseten bizi ilgilendiren taraf şurasıdır. Daha
önce örgüt, serhildan ilan etti. Bu başkaldırı ilanlarının
yapıldığı toplantılara dahi 30-40 kişi ya da birkaç yüz kişi
geldi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesiyle ilgili yapılan bu operasyona
karşı hem Diyarbakır hem İstanbul ve Ankara'da yapılması planlanan,
ilan ettikleri gösterilere de çok az sayıda insan katıldı, hatta
gösterileri yapamadılar. Bu şunu gösteriyor, siyaseten bölge halkı,
örgütle irtibatlı olan, örgütün gölgesinde siyaset yapan siyasi
partiye yüzde 75-80-85 oy verseler dahi, bu kadar yoğun oy
aldıkları bölgelerde dahi 40-100 kişiyle eylem yapıyorlar ya da
yapamıyorlar. Bu, bölge halkının bizatihi bu siyasi partiye oy
vermiş olan insanların bile örgütten, terörden nefret ettiğini,
örgütle arasındaki bağı kopardığını gösteren en önemli
göstergelerden birisidir."
"Yalan haberle hangi basın kuruluşu itibar sahibi
olabilir"
Numan Kurtulmuş, son olayların, bu tepkinin açıkça ortaya konulması
olduğunu ve bu anlamda örgütün Türkiye'deki toplumsal tabanının
hiçbir şekilde olmadığının da çok açık bir şekilde görüldüğünü
vurguladı.
Tepkiyi ilk olarak Kürt vatandaşların koyduğunu, yaşadıkları
şehirlerde terör örgütlerinin ve onlarla irtibatlı olan birtakım
siyasi uzantılarının faaliyette bulunmasına razı olmadıklarını
gösterdiklerini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hal böyleyken, bu kadar açık bir şekilde bu süreç hepimiz
tarafından gözleniyorken, maalesef bu örgütlere dışarıdan destek
veren birtakım güçlerin, dünden itibaren uluslararası kamuoyunda,
'Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanının gözaltına alınmasını
vesile kılarak Türkiye'de Kürt halkı ayaklandı, isyanlar başladı'
şeklinde yalan yanlış haberler vermesini de anlamak mümkün
değildir. Mahcup olacaklar. Mahcup olurlar da, meselenin ne kadar
büyük boyutları olduğunu anlatmak için söylüyorum. Türkiye, sadece
elinde silah olan birkaç bin militanla uğraşmıyor. Türkiye, bir
taraftan silahlı gruplarla mücadele ederken, diğer taraftan bu
silahlı gruplara lojistik, siyasi, istihbari, hatta ekonomik destek
sağlayan bazı çevrelerin algı operasyonlarıyla da mücadele ediyor.
Bu söylediklerimi duyacaklar, adlarına baktığınız zaman kocaman
basın kuruluşları... Bu kadar açık, yalan haber yazarak, hangi
basın kuruluşu bir itibar sahibi olabilir. Varsa üç kuruşluk
itibarlarının da yerle bir edileceği çok açıktır."
"Yenikapı ruhu korunacak"
Kurtulmuş, bu zulüm hareketinin içinde bulunan ya da bir şekilde
destek veren kim varsa bu ihanetin bedelini ödeyeceğini
söyledi.
"Karşımıza kim dikilirse dikilsin, bu eşkıyalara karşı
Türkiye'nin içerisindeki bu mücadeleye, kararlılığımızla yolumuza
devam edeceğiz." ifadesini kullanan Kurtulmuş, 15 Temmuz
sonrasında ve özellikle 7 Ağustos'taki mitingle taçlandırılan
Yenikapı ruhunun korunacağını vurguladı.