'Türkiye küresel cellatlara taviz vermeyecektir'
MHP Genel Başkanı Bahçeli, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin, "Ne yaparsanız yapın, Türkiye namerde el açmayacak, küresel cellatlara taviz vermeyecektir." dedi.
TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM
Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya "Yine hüzünlü, yine
acı doluyuz. Umut ve heyecan içinde karşıladığımız 2017'de terör
bir kez daha zalim yüzünü gösterdi." diyerek başladı.
Türkiye'nin asimetrik bir saldırının, barbar bir akının, vicdansız
bir operasyonun odağı ve hedefinde bulunduğunu belirten Bahçeli,
Türk milletinin tarihte eşine az rastlanır bir husumet kapanında
olduğunu dile getirdi.
"Hedef esasen Türkiye'dir. Hedef milli birlik ve
kardeşliğimizdir." ifadesini kullanan Bahçeli,
"Türk milletinin tarihsel varlığından rahatsız olan düşman
çevreler FETÖ'yü, IŞİD'i, PKK'yı, PYD-YPG'yi ve DHKP-C'yi infaz ve
yıkım için görevlendirmişlerdir. Terör örgütlerinin kökünü kurutmak
önemli olduğu kadar, bunları destekleyen, elinden tutan, besleyip
palazlandıran asıl suçlularla yüzleşmek, daha da ötesi hesaplaşmak
mecburi hal almıştır." değerlendirmesinde bulundu.
-"Terörizmi yok etmekten başka seçeneğimiz
yok"
Bahçeli, bildik yöntemlerle, şablon politikalarla, klasikleşmiş
uygulamalarla terör örgütlerinin durdurulamadığını söyleyerek,
şöyle konuştu:
"Bu durum karşısında terörizmi döktüğü kanda boğmak,
teröristleri tümden imha etmek için ya bir yol bulmalıyız ya da
bulamıyorsak yeni bir yol yapmalıyız. Türkiye, hainlerin kanlı
eylemlerine mahkum değildir. Ödediğimiz bedeller çok ağırdır. Karşı
karşıya olduğumuz zincirleme suikast dehşet vericidir. Bu
darboğazdan çıkmalıyız. Bu oyunu hep birlikte bozmak durumundayız.
Biliniz ki terörizmi yok etmek dışında ikinci bir seçeneğimiz, bir
başka şansımız yoktur ve bu, ancak ve ancak yeni bir Milli Mücadele
ruhuyla başarılabilecektir. Aksi halde terörizm Türkiye'yi
yutacaktır.
-"Tehlike çok yakın, çok büyük ve çok
ciddi"
Bahçeli, amaçlarının eleştiri olmadığını, eğer olsaydı siyasi
sorumluları yerden yere vuracak pek çok konunun çıkacağını
belirterek, "Türkiye uçurumun kenarındayken, milletimiz feryat
figan ederken sert ve amansız siyasi tenkitler, yoğun tartışma ve
polemikler kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Bilakis terörizme
karşı teşkil edilmesi gereken ortak cephe ve ortak akıl hasar
alacaktır. Bizim de buna hiç niyet ve hevesimiz yoktur."
dedi.
Maruz kalınan tehlikelerin "çok yakın, çok büyük ve çok
ciddi" olduğunu kaydeden Bahçeli, hunhar saldırıların Türk
milletinin tamamına yönelik olduğunu söyledi.
Kurşunların, aynı zamanda MHP'li, AK Parti'li, CHP'li ve bir başka
partili ayrımı yapmadığını vurgulayan Bahçeli, "Bombalar
dil, din, köken ve yöre farkı gözetmeksizin patlatılmaktadır. O
halde karşımızda gittikçe yayılan husumet yangınını söndürmek,
hızlanan şiddet seline hep birlikte set çekmek ertelenemez,
geciktirilemez bir ihtiyaçtır. Durmak akılsızlıktır. Buradayız,
buna sonuna kadar varız ve hazırız. Geçmişte yedi düvele
yenilmedik, Allah'ın izniyle terörizme de boyun eğmeyeceğiz, diz
çökmeyeceğiz. Nice kuşatmaları yardık, yine yaparız." diye
konuştu.
-"Terör örgütlerinin gövdelerinin
aynı"
Bahçeli,İstanbul Ortaköy'deki gece kulübünde yapılan katliamın
sözün ve insanlığın bittiği nokta olduğunu söyledi.
Saldırıyı profesyonel bir katilin göstere göstere, adeta elini
kolunu sallayarak, herhangi bir mukavemetle karşılaşmadan
gerçekleştirdiğini ifade eden Bahçeli, "Bu terörist saldırının
El-Bab kuşatmasıyla bağı olduğu kadar, Türkiye-Rusya-İran arasında
Suriye'de hayata geçirilen ateşkes sürecinin ve yeni baştan kurulma
çabası gösterilen bölgesel dengelerin payı vardır ve bu çok
açıktır." diye konuştu.
DEAŞ'ın, Batı'nın şiddet ve cinayet aparatı olduğunu savunan
Bahçeli, "Türkiye'yi de içine alan Ortadoğu'daki
emperyalist pis kurgunun tetikçilerinden birisi PKK-PYD ise
diğerleri kesinlikle FETÖ ve IŞİD'dir. Reina katliamı, aslında 15
Temmuz FETÖ darbe kalkışmasının artçı sarsıntısıdır ve bunlar
birbirine eklemlidir. Rakka-Kandil-Kobani ve Pensilvanya arasında
çoktan kurulmuş ve düğümü uzun süre önce atılmış terörizm iş
birliğine kimlerin müşahitlik ve mimarlık yaptığı gizlenemeyecek
kadar nettir." diye konuştu.
Türkiye'nin başına eş zamanlı musallat olan terör örgütlerinin
gövdelerinin aynı, dallarının farklı olduğunu kaydeden Bahçeli,
"YPG'ye silah dağıtan ABD'nin Kandil'e zırh olmasının,
FETÖ'ye mevzi açmasının, IŞİD'i el altından kışkırtmasının"
hiçbir uyanık ve diri şuura sahip insanın gözünden kaçmayacağını
söyledi.
-"Çıbanın başı okyanus ötesidir"
Bahçeli, "Çıbanın başı okyanus ötesidir. El Bab'da verdiğimiz
kayıpların müsebbipleriyle ülkemizde patlayan bombaların ve sıkılan
kurşunların tembihleyicileri aynı adrestedir. Türkiye'nin haklı ve
meşru davasından dönmesini bekleyenler boşuna zaman kaybetmektedir.
Teröristler neredeyse, nerelerden üreyip saldırıya geçiyorlarsa
oralarda imha etmek artık devlet ve millet vakarının tarihi
icabıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Rusya ile iş birliği içinde Suriye'de ön almasının,
ilan edilen ateşkesin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde
kabulünün değerli bir sonuç olduğunu belirten Bahçeli, bu ayın
sonunda rejim ve muhalifler arasında Astana'da yapılması gündemde
olan müzakerelerin bölgesel istikrar için ümit verici olduğunu
kaydetti.
Bu aşamada terör örgütlerinin provokasyonlarını sürdüreceğini, buna
hazırlıklı olmak gerektiğini ifade eden Bahçeli,
"Ortaköy'e kadar gelen teröristin, kapalı devre çalışan,
neye hizmet ettiği az çok belirgin olan yabancı istihbarat
örgütlerinden bağımsız olduğunu söylemek beyhude bir
değerlendirmedir. Türkiye'nin Suriye topraklarında, terörün
kaynağında milli beka ve güvenliği için yaptığı mücadeleye,
İstanbul'da adeta cevap verilmiştir. Bu kanlı eylem aziz
milletimize adi ve hayasız bir meydan okumadır. Biz bunu görüyor ve
taraflarına diyoruz ki ne yaparsanız yapınız, Türkiye namerde el
açmayacak, küresel cellatlara taviz vermeyecektir."
dedi.
-"Şarlatan efendilerin bitmeyen bir
oyunudur"
Yılbaşı eğlence ve kutlamalarını küfür olarak görenlerle bunun tam
aksini düşünenler arasında oluşan derin yarığın giderek büyüdüğüne
dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bacadan girdiği söylenen Noel Baba figürüne karşı damardan giren
tahammülsüzlük okları, hoşgörüsüzlük şırıngaları bizi birbirimizden
koparmaktadır. Birbirimizin hayat tarzına çatık kaşla bakmak, kin
beslemek, saldırmak ve de insani tercihlere saygısızlık yapmak olur
ve kabul edilir şey değildir. Yeni yıl kutlamalarının karşısına
Mekke'nin fethini çıkarmak veya tam tersine heves etmek, affı ve
telafisi mümkün olmayan art niyetlilik, su katılmamış bir cehalet
numunesidir. Üzerimizde tahakküm kurmak isteyenlere, aramızı
bozmayı, fitne çıkarmayı arzulayanlara da asla müsaade etmeyiz,
etmeyeceğiz. Reina'dan yeni bir mezhep düşmanlığı çıkarma ve
insanlarımızın hayat tercihleri itibarıyla bölme çabaları
terörizmin ve yanında, yöresinde buruşmuş yüzlerini gizleyen
şarlatan efendilerinin bitmeyen bir oyunudur. "
-"Suikasta yönelik herhangi bir bilgimiz
yoktur"
Bahçeli, Mecliste partisinin grup toplantısından ayrılışı sırasıda
gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından muhalefet liderlerine suikast
uyarısı yapıldığına dair haberlerin olduğu anımsatılarak, kendisine
de böyle bir bilginin verilip verilmediğinin sorulması üzerine
Devlet Bahçeli, şu yanıtı verdi:
"Bizim suikasta yönelik herhangi bir bilgimiz yoktur. Bize bu
manada bilgi veren de olmamıştır. Basın yoluyla Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu'na bir dizi suikast düşüncesinin yaygınlaştığına dair
bilgiler söz konusudur. Ama Türkiye'de siyasilere, milletimize ve
vatandaşlarımıza karşı bu tür suikastler kimseyi yıldıramayacaktır,
yıkamayacaktır. Herkes inandığı yolda kararlı bir şekilde yoluna
devam edecektir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da aynı şeyi yapacağına
inanmaktayım."
-"Evet' oyum vardır"
"Anayasa değişikliği teklifi Pazartesi günü Meclis Genel Kurulunda
görüşülmeye başlanacak. Partiniz içinden bazı milletvekillerinin
eleştirileri ve tepkileri var. Son noktada sizin yaklaşımınız
nedir?" sorusu üzerine Bahçeli, şunları söyledi:
"Normaldir. Milletvekilleri düşüncelerini sizin gibi
değerli basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıyor. Biz de sizin
aracılığınızla öğreniyoruz. O bakımdan saygı duyuyoruz. Önümüzdeki
hafta içerisinde anayasa değişikliklerinin gündeme geleceğini
söylüyor. Tabi siyasi partiler grup kararı alma durumunda değildir.
Yasa buna müsaade etmemektedir. Benim, Anayasa Komisyonu'nda kabul
edilen, Genel Kurula geldiğinde de oralardaki değerlendirmelerde
katkı sağlayacak bir tek 'Evet' oyum vardır. Onu da vereceğim.
Verdiğim 'Evet' oyunu referandumda da aynen
tekrarlayacağım."