Siyaset gündemine bomba gibi düştü
Terör örgütü PKK'nın yeniden silahlı eylemlere başlaması ve çözüm sürecinin kesintiye uğramasının ardından Ankara siyasetinde iki önemli gelişme gündeme geldi.
PKK terörünün yeniden Türkiye'nin sıcak gündemine girmesi ile
siyasettede önemli gelişmeler meydana gelmeye başladı. HDP, Haziran
ayındaki seçimde 80 milletvekili çıkarmıştı. İktidara yakınlığı ile
bilinen star Gazetesi'nde yer alan habere göre;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP hakkında Anayasa'nın 68 ve
69.maddelerinde belirtilen, "Hiçbir siyasi parti suça teşvik
edemez"
hükmü uyarınca harekete geçti. HDP hakkında resen inceleme başlatan
başsavcılık, bu kapsamda basında çıkan haberler, parti hakkındaki
şikayetler ile HDP'li bazı parti yöneticiler hakkında başlatılan
soruşturmaları mercek altına alındı.
Star Gazetesi'nin haberine göre; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Siyasi Partiler Bürosu'nun, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın
"Biz sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye ve PYD'ye yaslıyoruz. Bunu
söylemekte, bunu savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz", Selahattin
Demirtaş'ın, "Halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum
örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal
yapılar kendi güvenlik tedbirlerini de geliştirmelidir"
açıklamaları ile HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın PKK
kuryesini Ceylanpınar'a götürdüğü görüntüleri incelemeye aldığı
öğrenildi.
Suç tespit edilirse kapatılır
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'nin faaliyet ve söylemlerine
dair incelemenin ardından gerek görürse dava açılması için harekete
geçilecek. Anayasa'nın 68. Maddesi'ne göre, siyasi partilerin
kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava,
Anayasa Mahkemesi'nce kesin karara bağlanıyor.
ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU'NDAN SİNYAL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin gezisi öncesinde basın açıklaması
sırasında HDP'nin kapatılması ile ilgili soruya, "Parti
kapatılmasını doğru bulmuyorum, dokunulmazlıklarının
kaldırılmasıyla parti yöneticileri bunun bedelini ödemeli" yanıtını
verdi.
Başbakan Davutoğlu da, bir televizyon programında, MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli'nin HDP'nin kapatılması yönündeki çağrısı
konusunda, şunları söylemişti:
"İşin bir siyasi bir yönü ve bir de hukuki yönü. Siyasi yönününü
söyleyeyim. Ben partilerin kapatılmasına karşıyım. Hukuki yönüne
bakıldığında ise, teröre destek gibi bir çerçeve var. Seçimlerden
de yeni çıkmışız. Meşruiyet anlamında yüksek temsil oranı var
Meclis'te.
Prensip olarak parti kapatılmasının çözüm olduğu kanatinde değilim.
80 milletvekili gibi bir milletvekili sayısına sahip bir parti
artık kitleselleşmeyi öğrenmeliler. Türkiyelileşmeliler. Silaha
karşı tavırın açıkça ortaya konması beklenebilir. Biz partilerin ya
da kurumların değil, kişilerin cezalandırılmasını isteriz. Herkesin
ders alması gereken bir dönemdeyiz"
21 YIL ÖNCE...
Dokunulmazlıklarla ilgili açıklamalar, 1994 yılında DEP'li
milletvekillerinin Meclis'te polis tarafından gözaltına alındığı
gelişmeleri akla getirdi. 4 Mart 1994'te Meclis'te yapılan
oylamada, DEP milletvekilleri ORHAN DOĞAN, Hatip Dicle, Leyla Zana,
Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve bağımsız milletvekili Mahmut Alınak'ın
dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karar verilmişti.