"Şivan Perver'i mi dinliyordun?"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçirdiği kalp ameliyatı sonrasında ilk kez partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin oturarak yaptığı grup konuşmasında Davutoğlu'na ve hükümete sert sözler vardı. Bahçeli Davutoğlu'nun Türk kültürünü inkar ettiğini iddia ederek "Sayın Davutoğlu senin dilin ne söylüyor? Hiç mi sosyloji okumadın? O zaman da Şivan Perver'i mi dinliyordun? Erdoğan odaklı devlet anlayışını siz insan odaklı devlet anlayışı mı sanıyorsunuz?" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçirdiği kalp ameliyatı
sonrasında ilk kez partisinin haftalık grup toplantısında
konuştu
İşte Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satır
başları:
Sayın Cumhurbaşkanına, sayın başbakana, bakanlara, CHP liderine ve
dualarıyla şahsıma güç veren milliyetçi hareketin kutlu neferlerine
yürekten teşekkür ediyorum.
Bugünkü toplantımızın 47. kuruluş yıldönümümüze gelmesi önemli bir
durumdur. Acze hiç düşmedik. MHP Türk milletinin ruh kökünde,
Türklüğün binlerce yıllık engin deryasında doğmuştur.
8-9 Şubat tarihinde milliyetçilik bir kıvılcım almıştır. Dündar
Taşer MHP'nin yeni bir yolun takipçisi olduğunu yıllar önce
söylemiştir. Merhum Taşer, Türk'e zarar vermyene müsamaha, Türk'e
destek olanı koruma şeklinde ifade etmişti.
Türklükle İslam arasındaki terkibi kader bildik. Merhum Türkeş Bey
boşuna söylememiştir. Ülkücü bir insan çamurdan bir insan gibidir.
Biz hep daha yükseğini ortaya koyduk
Ülkümüzü göklerde parlayan yıldız gibi gördük. Tam 47 yıldır aşkla,
sevdayla milletine hizmet etmektedir. Yarım asra yaklaşan
yolculuğumuz ter temiz vicdanlar tarafından yoluna devam
etmektedir. Bu yolda şehadet ve çile vardır. Vatan, bayrak
sevgisinden kavrulmak vardır. Bu kavramlarla ters düşenler bizim
gibi görünseler de bizim gibi olamazlar.
47 yıldır soygunlarla vurgunlarla savaşıyoruz. Yıldığımızı
zannedenler bizi kendileri gibi sanan korkaklardır. Akıl ve
kararımıza ket vuracak kötümserlik seline kapılmadık. Ülkülerimizin
duldasında yaralarımızı sara sara omuz verdiğimiz şehit tabutları
altında bu aziz davanın hedefine varacağına güvendik.
Sofrasına oturup ekmeğini yediğimiz bu vatanın toprağına yeri geldi
kefensiz girdik. Ne söylediysek oldu! Allah'a şükürler olsun ki
yneilip mahçubiyet yaşamadık. Biz gücümüzü tarihimizden aldık.
Artık haklı çıkmak kafi gelmiyor. Haklıysak ki öyleyiz hakkımızı da
söke söke almasını bileceğiz..
Ülkü davası ilkesiz ellere bırakılmayacaktır. Milyonlarca üç hilal
sevdalısı bu partinin gerçek sahibidir.
HÜKÜMETİN AKLI KARIŞIK POLİTİKALARI KARANLIK
Maalesef Türkiye'de siyaset alabora olmuştur. Hükümetin aklı
karışık politikalar karanlıktır. Türkiye'de bir yönetim boşluğu
vardır. Milli güvenliğimiz alarm vermektedir. Sur ve Cizre'de şehit
haberleri geliyor. Analarımız her gün ağlıyor. Terör örgütü bölgeye
silah ve bomba saklamışken bu hükümet fiili işgale nasıl göz
yummuştur? Cizre'ye Sur'a iyice yerleşip cinayet planları
yapılırken bu ülkeyi yönetenler nereye sinmiştir? Keskin nişancılar
yüksek binalardan ateş açıyorlar diyorlar... Ayn El Arap'tan
terörist geçişlerinin olduğunu iddia ediyorlar. Haraç almaları,
sözde mahkemeler kurmaları, pusu atmaları... Cizre'de bir
bodrumdaki teröristlerin kurtarılması için HDP'lileri kin
kusuyorlar. Tamam da bunlar oluyorken AKP hükümeti neredeydi?
Başbakan hangi salonda konuşuyordu? Ya Cumhurbaşkanı ne yapıyordu?
Ben söyleyeyim, milleti kutuplaştırmak için hesaplar yapıyor, yeni
anayasa için rota çiziyordu. Başkanlık çetelesi tutuyordu. PKK kan
dökerne Erdoğan Peru'ya Senagal'e uçuyordu. Hatta zırhlı makam
araçlarını okyanusun üzerinden uçuruyordu.
ERDOĞAN VE ARINÇ'IN ZAT POLEMİĞİ
7 Ocak ayından şu ana kadar 56 kardeşimiz şehit düştü. Evvela
şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye yanıyor,
yıkılıyor. Terörle mücadele kararlılıkla devam etsin diyoruz ama
hükümetin kafasında hala soru işaretleri görüyoruz. Çözüm süreci
komadaki PKK'ya yaramış ve büyümelerine neden olmuştur. Sokak
savaşı çıkmışsa bunun gerisinde Oslo'da verilen sözler vardır,
İmralı'da kurulan masa vardır. Dolmabahçe sarayında AKP PKK
buluşmasıyla ilan edilen kanlı mutabakatın sonuçları Cizre'de
Sur'da görülmüştür. Erdoğan bu mutabakatı kabul etmiyordu. 10
maddelik ihanet metnini Erdoğan işler sarpa sarınca tepki
gösteriyordu. Erdoğan haberim yok diyordu. Ancak sayın Bülent Arınç
Erdoğan'ın haberi vardı diyerek malumun ilanını yapmıştır. Erdoğan
da okyanusun öte yanında cevap vermiş ve o zat dürüst değil diye
cevap vermiştir.
Türk milleti sabırlıdır. İnanıyorum ki gerekenei yapmak için uygun
zamanı bekliyordur. Ortadoğu'daki vekalet savaşları her geçen gün
daha da şiddetleniyor. Koskoca bir tarih gözümüzün önünde infaz
edilmektedir. selefi ve paramilitar güçler emperyalizme tetikçilik
yapmaktadır. Karşımızda herkesin herkesi öldürdüğü bir coğrafya
vardır.
AKP'NİN DIŞ POLİTİKASI İMHA OLMUŞTUR
Rusya bombardımıyla deteklenen Esad güçleri Halep'i ablukaya
almıştır. Yeni bir mülteci dalgası sınırlarımıza doğru yönelmiştir.
Merkel'in derdi de bu mülteci sağınağına ülkemizi kalkan yapmaktır.
Sayıları 3 milyonu bulan mülteciler dengemizi olumsuz derecede
etkilemiştir. AKP'nin dış politikası geri tepmiş ve imha olmuştur.
AKP hükümeti mutlaka tedbir geliştirmek zorundadır. PKK
müttefiklerimizden silah alarak polislerimizi askerlerimizi şehit
etmektedirler. Biden'in yüzüne bu gerçeği vuramayanların sitemleri
inandırıcı değildir. Obama'nın özel temsilcisinin YPG'den plaket
alması nasıl bir oyun içinde olunduğunu ortaya koymaktadır. Hedef
Suriye'den sonra Türkiye'dir.
LAWRENC MEZARINDAN KALKSA ANCAK SENİN GİBİ
KONUŞUR
Mardindeki 10 madde ile Dolmabahçe'deki 10 maddenin amacı birdir.
Davutoğlu'nun konuşması tepeden tırnağa defoludur. Sözlerinin hangi
kısmını onaralım? Davutoğlu Mardin'de PKK'ya zeytin dalı
uzatmıştır. Alparslan'ın ordusunda bir Kürt olmakla Selahattin
Eyyubi'nin ordusunda bir Türk olmak arasında bir fark var mı diyor?
Cevap vereyim size kadar bu ayrım hiç kimsenin aklına gelmemişti?
Mardin konuşmasını Lawrenc mezarından kalkıp konuşsa ancak senin
gibi konuşur.
O ZAMAN DA ŞİVAN PERVER Mİ DİNLİYORDUN?
Başbakan bakanlarına bile etnik kimlik merceğiyle bakan bir
başbakan. Anadolu kültürü diyor Türk kültürünü inkar ediyor.
Davutoğlu haçlılardan dert yanıyor ama bunlara da taş çıkartıyor.
Sayın Davutoğlu senin dilin ne söylüyor? Hiç mi sosyloji okumadın?
O zaman da Şivan Perver'i mi dinliyordun? Erdoğan odaklı devlet
anlayışını siz insan odaklı devlet anlayışı mı sanıyorsunuz?
Yerel yönetimlerin yetkilerini genişleteceğiz diyor. İstişare
yönetimi diyor. Ankara'da masa kuracağız diyor. PKK'yı Ankara'ya
davet ediyor. Freni patlamış contaları yanmış kamyon gibi. Çükür
kazacağınıza gelin yeni anayasa yapalım diyor serok Ahmet.
Mardin'de PKK'yı açıkça masaya davet etmiştir. Milli ve üniter
devletimiz linç edilmektedir. AKP hiç bir şeyden ders almamıştır.
AKP PKK'ya ateşkes teklifini ilan etmiştir. Sayın dAvutoğlu bilesin
ki bu vatan Türk vatanıdır. Alparslan Türk'tür ve canları pahasına
bu toprakları Türkleştirmiştir. Bu topraklarda Mezapotamya
çocukları değil Türk çocukları vardır.
Sayın Davutoğlu'na tavsiyem; millete kalben tekrar bakması ,
kendisine yeni baştan okuma listesi çıkarması, bölücülüğe karşı
bağışıklık kazanmasıdır.