Sevilay Yılman: Mesele golse… O zaman Bay Kemal 90'a taktı!
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışını değerlendirdiği yazısında “Bay Kemal 90’a taktı” dedi. Yılman, CHP liderine yönetiltilen eleştirilere tepki gösterirken "Yahu kardeşim siz Kemal Bey'i ne sandınız? Bu çıkışı yaparken tahmin etmemiş olabilir mi Erdoğan’ın nasıl karşılık vereceğini? Ne beklemiş olabilirdi yani?" dedi.
Yılman, bugünkü köşe yazısında Türkiye’nin ekonomik olarak geçtiği zor dönemde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışının bir kısma göre zamanı olmadığını söyledi. Yılman, “Kemal Kılıçdaroğlu bu çıkışı bile/isteye ve tam da zamanında yaptı” dedi ve şu görüşlerini dile getirdi:
CHP oy getirmez bu hamle ama büyük seçime beraber gittiği Saadet, Deva, Gelecek partilerinin liderlerinin de elini rahatlatır. Erdoğan ve iktidarının muhafazakar, dindar kitlelere yönelik; “Biz gidersek ve yasakçı CEHAPE zihniyeti iktidar olursa ne başörtünüz kalır kafanızda! Ne de yaşam tarzına saygı!” metaforunu rafa kaldırır... Bu arada dün birçok kişiyle görüştüm. Hem AK Partili hem de 6’lı masada ki partilere sempati duyanlar… Hem de CHP’liler… Çok garip ama AK Parti’nin fanatikleri ile bir kısım CHP'li dışında hiç kimsenin rahatsızlığı yok Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışından! Aksine memnunlar ve bu çıkışın toplumsal uzlaşma adına çok kıymetli bir adım olduğunu düşünüyorlar.
“AK Parti fanatiklerinin ayarları bozuldu”
Ben AK Partili fanatiklerin Kemal Bey’in bu hamlesini
küçümsemelerini anlayabiliyorum. Ayarları bozan bir çıkış oldu
çünkü. Ancak çoğu CHP sempatizanı olan solcu ve liberal tayfanın
niye rahatsız olduğunu ve Kemal Kılıçdaroğlu’yla çok çiğ söylemler
ve garip hal, hareketler eşliğinde neden alay ettiklerini
anlayamıyorum! Kılıçdaroğlu’nun dindar, muhafazakar seçmene;
“Lütfen endişe etmeyin! Emin olun biz iktidara gelsek de asla
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Başörtünüzü de, yaşam tarzınızı
da yasal olarak güvenceye almak için ne gerekiyorsa yapacağız!”
demiş olması neden saçma bulunuyor? Diyecekler ki; “Erdoğan gibi
kurt siyasetçiye öyle bir pas verdi ki… O da aldı pası ve CHP
Liderine; ‘Madem çok istiyorsun. O zaman anayasal olarak güvence
alalım. Gelin Anayasayı değiştirelim’ diyerek çok şahane bir gol
attı!“
"Siz siyaset okumayı bilmiyorsunuz"
Ben de derim ki o zaman bunu diyen arkadaşlara… Hakikaten siz
siyaset okumayı falan bilmiyorsunuz. Bildiğinizi sanıyorsunuz ama
esasında zerre-i miskal anladığınız yok! Yahu kardeşim siz Kemal
Bey'i ne sandınız? Bu çıkışı yaparken tahmin etmemiş olabilir mi
Erdoğan’ın nasıl karşılık vereceğini? Ne beklemiş olabilirdi yani?
Tayyip Bey’in; “Yaşa Bay Kemal! Varol! Bunu düşündüğün için
minnettar olduk. Büyüksün!” mealinde sözlerle karşılık vereceğini
falan mı sanmıştı? İyi misiniz siz arkadaşlar? Yoksa gündemden mi
kopuksunuz?
"Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun son teklifine cevap bile vermedi"
Çünkü golse eğer mesele… O zaman golün babasını 90’a takarak; “Eğer kurnaz bir ajanda çıkmaz ise tabii ki Alevi vatandaşlarımız dahil, hak ve özgürlükler konusunda getireceğiniz öneriye her türlü desteği vermeye hazırız” diyerek Bay Kemal attı! Ve bu maçı burada da bitirdi. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız… Kılıçdaroğlu’nun bu son teklifine cevap bile vermedi. Ha verir mi bundan sonra? Sanmam.
Çünkü Alevilerin talebi net! Bugün ziyaret edeceği Şahkulu Dergahı’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi inancıyla alakalı çalışmaların yapılacağı bir enstitünün kurulacağını ve cemevlerinin elektrik, su gibi ihtiyaçlarının karşılanacağını, her cemevi dedesine ve bir çalışanına maaş bağlanacağını açıklayacağı söyleniyor ama bunlar bu talebi karşılamıyor. Kılıçdaroğlu’nun da son teklifinde kastettiği bu değildi.
Çünkü Alevi yurttaşlar cemevlerinin, AİHM’in 2016’da aldığı
karar doğrultusunda Anayasal güvenceyle ibadethane statüsüne
kavuşturulmasını ve bu statüye bağlı olarak verilecek tüm
hizmetlerin yine Anayasal olarak Diyanet çatısı altında güvenceye
alınmasını talep ediyor. Ki, haksız değiller çünkü kabul edilsin ya
da edilmesin bu ülkede milyonlarca Alevi var ve bu yurttaşlar da
ibadeti için her türlü hizmeti alan sünni kardeşleri gibi aynı
vergileri ödüyor ve dolayısıyla da aynı haklara sahip olmak
istiyor.