Seçimde kirli plan! Sabote edecekler
Türkiye'de 24 Haziran'daki erken seçimlere yaklaşılırken Star yazarı Resul Kurt'tan dikkat çeken bir uyarı geldi. Kurt 7 Haziran seçimleri öncesinde vatandaşı devlete küstüren uygulamalara imza atan kripto FETÖ'cülerin 24 Haziran seçimleri öncesinde tekrar harekete geçtiğini yazdı.
Star yazarı Resul Kurt, "24 Haziran seçimine dikkat!" başlıklı
yazısında, FETÖ'nün 7 Haziran seçimleri öncesinde seçim sürecini
sabote etmek ve vatandaşları yönlendirmek için yaptıklarını
hatırlatarak "Vatandaşı bıktırma ve insanları devlete karşı
öfkelendirme operasyonu bürokrasi eliyle yapılıyor. Zabıtasından
temizlikçisine, müfettişinden denetçisine, müdüründen memuruna, her
kurumda vatandaşın en yasal işlerini bile yokuşa süren, yasaya
aykırı taleplerde bulunan, denetim ve uygulamalara bir DUR
denmezse, önlem alınmazsa 24 Haziranda da FETÖ'nün kriptolarını boş
durmayacak" ifadelerini kullandı.
AK PARTİ'DEN UZAKLAŞTIRACAK EYLEMLER YAPILDI
7 Haziran seçimlerinde, Ak Parti İstanbul 3. Bölge'de milletvekili
adayı olarak çıktığı saha çalışmalarından örnekler veren Kurt
"Seçim döneminde özellikle paralel yapılanmaya mensup bürokratlar
tarafından engellemeler ve kasıtlı seçmene olumsuz tesir edecek,
görevlerini savsaklayarak gereksiz cezalarla vatandaşı devlete
küstüren işlem ve eylemlerde bulunulmuştur. Paralel yapının en
yoğun şekilde örgütlendiği Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sosyal
Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kurumlarda seçim
öncesi ve seçim sürecinde olumsuzluğa neden olacak, seçmeni Ak
Parti'den uzaklaştıracak eylemler yapılmıştır." diye yazdı.
İşte "24 Haziran'da Önlem Şart" diyen Kurt'un yazısından
ilgili bölüm
Seçim öncesinde Maliye Bakanlığı birimleri tarafından haklı haksız
ayrımı yapılmadan para cezaları yoğun bir şekilde gönderilmiş, ecri
misiller yüksek belirlenerek seçim öncesi tebliğ edilmiş,
denetimler gereksiz yere yoğunlaştırılarak vatandaşlar ve esnaf
tedirgin ve tehdit edilmiştir.
Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından da seçim
öncesi denetimler artırılmış, haksız ve hukuksuz şekilde yüksek
miktarlarda para cezaları uygulanarak alelacele seçim öncesi
vatandaşlara tebliğ edilmiş, denetimler gereksiz yere
yoğunlaştırılarak vatandaşlar ve esnaf tedirgin ve hatta tehdit
edilmiştir.
SGK ile ilgili olarak da 7 Haziran döneminde Genel Sağlık Sigortası
uygulamasına yönelik cezalar, Okul Aile Birliklerine para cezası
uygulanması, geriye dönük 550 bin Bağ-Kur'luya prim farkı ve ceza
uygulanması, sistemli şekilde müdürler ve kripto memurlar
tarafından seçim öncesinde haklı-haksız değerlendirmesi yapılmadan
her konuda vatandaşa para cezası gönderilmesi, dul ve yetim
aylıklarının geç bağlanması, vatandaşların haklı taleplerinin
yerine getirilmemesi ve vatandaşa kötü muamalede bulunulması gibi
hususlar seçim sürecinde olumsuzluğa sebebiyet vermiştir. SGK'nın
yanlış uygulamalarının FETÖ'cü basın tarafından olumsuz şekilde
haber yapılması da seçmenleri etkilemiştir.
Paralel yapının yoğunluklu olarak örgütlendiği Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı da seçim döneminde Ak Parti söylemlerinin en
önemli argümanlarından olan engelli ve yaşlılara yönelik yanlış
uygulamalarıyla seçimde olumsuzluğa sebebiyet vermiştir. Seçim
öncesinde bir çok engelli ve yaşlının aylığının kesilmesi,
yoksullar için verilen sosyal yardımların sürüncemede bırakılması
ve tüm engellilerin ve yaşlıların aylıklarının kesileceği yönünde
basında ve kamuoyunda yer alan ifadelere yönelik önlem bakanlık
ayağında alınmaması da etken olmuştur.
Bu konudaki haklılığımızın delilini de, gazeteniz STAR'da 9 Aralık
2016'da sevgili dostum Kemal Gümüş'ün ‘FETÖ'den talimat: Devleti
kilitleyin' başlıklı haberde görüyoruz. İtirafçı olan bir vali
yardımcısı ve bir kaymakamın ‘Vatandaşın resmi kurumlardaki
işlemleri mümkün olduğunca aksatılacak. Yoksullar için verilen
sosyal yardımlar sürüncemede bırakılarak, insanların devlete karşı
öfkelenmesi sağlanacak' itirafları gösteriyor ki karşımızda çok
organize bir terör örgütü var.
Son günlerde FETÖ mücadelesi iyice duruldu, herkes Cumhurbaşkanımız
Erdoğan'ın tek başına mücadele etmesini bekliyor. Bürokraside
rakiplerini tasfiye etmek isteyenler, koltuk sevdalıları, geçmişte
husumet yaşadığı yada kanunsuz işine engel olan memurların
muarızları tarafından FETÖ'cü olarak ihbar edildiğini, bürokraside
karalama, tezvirat, iftiranın baskın olduğunu görüyoruz.
24 Haziran'da önlem şart
Trafik uygulamalarından denetimlere, zabıtadan memura, Maliye'den
gümrüklere, belediye şoföründen, yabancı çalışma iznine, EDS
cezalarından araçlardaki cam filmi yasağına, olağanüstü vergi
artışlarından kamu kurumlarının hizmet kalitesindeki düşüşlere
kadar ne badireler atlattık. Halen bir çok resmi kurumda vatandaşa
kötü muameleden vatandaşın işlerinin lüzumsuz şekilde yokuşa
sürülmesine ve sınır kapılarında iş yavaşlatma veya az kapı açarak
vatandaşı bekletmeye kadar hep bir frene basıldığı, hastane ve
sağlık kuruluşlarında randevu alınamaması ve muayene/tahlil/röntgen
vs. işlemlerinde iş yavaşlatmalar, kamu kurumlarında işlerin yokuşa
sürüldüğü, yol onarımında kasten sürenin uzatıldığı ve yola araç
bırakılarak veya uygulama yapılarak trafikte bilinçli
yoğunlaşmalara neden olunduğu, vatandaşın bıktırılmaya çalışıldığı
ve devlete karşı öfkelendirildiği izlenimi var.
En işlek caddelerde trafiğin tek şeride düşürülmesi, eskiden birkaç
günde biten yol bakımlarının aylarca sürdürülmesi, kamu
kurumlarında vatandaşa verilen hizmet verilme süreleri iki üç
katına uzaması, kalabalık saatlerde yolların kapatılması, trafik
çekicilerinin vızır vızır çalışması, zabıtadan memura, müfettişten
uzmana kadar kripto FETÖ'cülerin vatandaşı mağdur etmek için
çalıştıkları dikkatlerden kaçmıyor. Olmadık, mantıksız ve saçma
uygulamalar çıkartılmasının bir izahı var mı bilemiyorum.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN
TIKLAYIN