Pensilvanya'dan emir alanlar bunun hesabını verecek
Başbakan Davutoğlu 'Eğer birileri Pensilvanya'dan ya da başka yerlerden emir alarak devleti yönetmeye kalkarsa bunun hesabını verecek. Biz sadece emaneti milletten alır hesabı millete veririz' dedi.
Başbakan Davutoğlu, Ankara 5. İl Kongresi'ne katılmak üzere
Ankara Arena Spor Salonu'na geldi. Salona girerken partilileri
selamlayan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, partililere karanfil
dağıttı. Partililer, Başbakan Davutoğlu'nu ellerindeki Türk,
Filistin ve AK Parti bayraklarıyla büyük bir coşku ile karşıladı.
Davutoğlu, partilileri selamlarken partililerle tokalaştı.
Davutoğlu'nun salona girişi sırasında konfetiler patlatıldı.
Kongrenin divan başkanlığını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Ali Şahin yapıyor. Başbakan Davutoğlu, İstiklal Marşı'nın
okunması ve saygı duruşunun ardından kongrede partililere seslendi.
Kongrenin gerçekleştirildiği Ankara Arena Spor Salonu'nun tamamı
doldu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
- Selam olsun bu ülkede milli irade demokrasiyi hakim kılmak için
Adanan Menderes'e selam olsun. 12 Eylül sonrası kararlı bir şekilde
yürüyen Turgut Özal'a selam olsun. Milli iradeyş savunan Necmettin
Erbakan'a selam olsun. Bütün Ankara'ya selam olsun.
- AK Parti davası için Ankara'da davamıza hizmet etmiş olan herkese
selam olsun.
İşte, geçen sene Gezi olayları ile birlikte bir büyük provokasyon
başlatıldı. Sonrasında 17-25 Aralık kumpaslarıyla hep milletimizin
özgüveni tahrip edildi. Hep beklediler ki millet özgüvenini
kaybetsin, paniğe kapılsın, milletin temsilcileri ile milletin
arasına uçurum girsin istediler müsade etmedik. Size verdiğimiz ilk
söz kim ne yaparsa yapsın özgüvenle yolumuza devam edeceğiz. AK
Parti ayaktayken bu partinin yücelltiği değerler ayaktayken
milletimizin özgüveni ayakta olacaktır. Kimse bunu yıkmaya tahrip
etmeye muktedir olmayacaktır. Milletle bütünleşmiş AK Parti
kadroları özgüven içinde geleceğe yürümeye devam edecektir.
Erzurum Kongresi'ndeki Dersimli Abbas Necati ile Balıkesir
Kongresi'ndeki Vehbi Efendi'nin mirası AK Parti kadrolarının
omuzundadır. Aziz vatanımızı karış karış dolaşmaya devam edeceğiz.
Millet yeyis içindeyken Erzurum Kongresi ile ayağa kalkan
ecdadınızın mirasına sahip çıkmaya hazır mısınız? Kuvayi Milliye
ruhunu tekrar ayağa kaldırmaya hazır mısınız? İşte milli birlik ve
beraberlik budur. Milletimizin her bir ferdini birbiri ile
buluşturma ideali budur.
Biz Anadolu'yu dolaşırken muhalefet partileri Ankara'da başka
oyunlar içine girmeye başladılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın emanet
olarak tevdi ettiği çözüm sürecine sahip çıkacağımızı ilan ettik.
116 gün içinde çözüm süreci yönünde çok kararlı adımlar attık.
Haziran ayında çıkan çözüm süreci bağlamındaki yasanın uygulanması
için çözüm süreci mekanizması oluşturduk arzu ettik ve planladık ki
çözüm süreci bir an önce başarıya ulaşsın. Biz bu kararlı
yürüyüşümüzü sürdürürken 6-7 Ekim'de vandallar dışardan aldığı
talimatlarla büyük şehirlerimizi bir şiddet sarmalına sokmak
istediler. Zannettiler ki biz bunun esiri olacağız, olmadık! Hemen
gereken tedbirleri aldık ve yasa paketimizi hazırladık. Kararlı
şekilde iki vurgu yaptık. Kamu düzeni ve çözüm süreci birbirinin
alternatifi değildir. Buradan bir kez daha aziz milletimize teyiden
taahütle söz veriyoruz ki kamu düzenini kim bozmak isterse onun
karşısında çelik yürekle duracağız. Çözüm süreci yönünde kim adım
atarsa onun önünde merhamet ve rahmetle yürümeye devam edeceğiz.
Onlar tahrip etseler de biz inşaa etmeye devam edeceğiz.
Vatandaşlarımızın saçının bir tek teline dokunanlar hesabını
verecektir. Öte yandan, çözüm sürecimizi bu konudaki
kararlılığımızdan hiç bir zaman fedakarlık etmeyeceğiz.
Vatandaşlarımızın dilini, kültürünü örfünü yaşama özgürlüğünü
koruduk ve korumaya da devam edeceğiz. Yine, bu çerçevede alevi
sünni ihtilafı çıkarmak isteyenlere karşı da son 116 gün içinde
muharrem ayı bereketiyle de büyük bir gayret sarfettik ve bizzat
hem Hacı Bektaş'a hem de Tunceli'ye giderek aziz Alevi
vatandaşlarıma seslendim.
DARBE VE VESAYETE İZİN VERMEYECEĞİZ
Buradan bir kez daha bizi bağrına basan ve muhabbetle karşılayan
alevi sünni, türk kürt zaza bütün kardeşlerimize, Hacı Bektaş'a
Tunceli'ye selam ediyorum. Demokratikleşme çerçevesinde
beraberliğimizi teminat altına alacağız. AK Parti'nin ve milli
birliğimizin teminatı olan kadrolarımıza soruyorum. Yeni Türkiye
için aynı kararlılıkla yürümeye hazır mısınız? Aramıza fitne sokmak
isteyenlere karşı saf saf omuz omuza durmaya hazır mısınız? İşte
biz de bu emaneti sürdürmeye kararlıyız.
Siyasi alanda yapacağımız restorasyonu zikrettik. Dedik ki milli
iradeyi her halukarda mutlaka egemen kılacağız. Darbe ve vesayete
izin vermeyeceğiz. AK Parti son 12 yılda bir çok darbe ve vesayet
çabaları gördü. Biz bunların karşısında dim dik durduk ve durmaya
devam edeceğiz. Muhalefet partilerinin hepsi hesap verecek. AK
Parti ile CHP arasındaki fark abakınız. Biz kongremizi büyük bir
şölen içinde yaptık bütün il ve ilçelere gittik. Bu siyasetin
yeniden inşaasıdır. CHP'de kongre yaptı parçalandı ve bölünmeye
başladılar. Kılıçdaroğlu, Meclis görüşmesinde Mısır darbesini
destekleyince kendisine sordum. Darbelere karşı mısınız değilseniz
çıkın söyleyin dedim. Meclis'te bunu söylediğime alındı. Ama o
günden bu yana Kılıçdaroğlu'ndan darbelere karşı tek bir cümle
duydunuz mu? Duymadınız. Çünkü, CHP'nin zihniyet köklerinde darbe
anlayışı vardır.
ŞİŞLİ'DE DARBE YAPMAYA KALKIŞTILAR
Türkiye'de darbe yapamadılar. Şimdi gittiler Şişli'de birbirlerine
karşı darbe yapmaya kalkıştılar. İşte er meydanı. Şişli'yi
yönetebiliyorlar mı? Şişli'de yaşananlara Kılıçdaroğlu sesini
çıkartabiliyor mu müdahale edebiliyor mu? Bir ilçede dahi
birbirlerine darbe yapmaktan iş yapmaya vakit bulamıyorlar. Biri
bizi tehdit ediyor diyor diğeri hayır diyor. Bir Şişli'yi idare
edemeyen Türkiye gibi büyük bir ülkeyi idare etme becerisini
gösterebilir mi? Bu millet CHP'ye değil 4 yıl 4 dakika bile iktidar
yüzü göstermez. Demokrasi anlamında biz gayret sarfederken CHP ve
diğer partiler paralelcilerle birlikte siyaseti dizayn etme
çabasındalar. Sayın Kılıçdaroğlu kimlerle hesap yaptınız çıkın
açıklayın. Biz AK Parti olarak milletle yürümeye devam edeceğiz.
CHP'ye ve onun arkasındaki paralelcilere sesleniyorum. Sizin
vesayet anlayışınız bizim dik duruşumuz karşısında iflas
edecektir.
YARGI BU ZULÜM KARŞISINDA HEMEN HAREKETE GEÇTİ
Her bir bakanlıktan brifingler aldım. Bakanlıklarımızın,
kurumlarımızın 2023'e yürürken nasıl bir yapılanma içine gireceği
konusunda kapsamlı bir çalışma başlattık. Bu çalışmalarla birlikte
2015 Haziran'ı sonrası yapılacakların adım adım planlarını
yapıyoruz. Hemen her hafta yaptığımız reformlarla yapacaklarımızın
işaretlerini vermeye başladık. Her ne suretle olursa olsun devlet
yapımızda ve bürokrasimizde paralel bir yapılanmaya izin
vermeyeceğiz. Demokrasimizin bir gereği olarak sadece ve saedce
milli iradeden güç alan, milli iradeyi temsil edenler bu ülkeyi
yönetecekler. Birileri perde gerisinden Pensilvanya'dan yada başka
yerden bürokraside örgütlenerek devleti yönetmeye kalkarsa hak
ettiği cevabı alacak. Biz emaneti milletten alır, hesabı da sadece
millete veririz. Şimdi son günlerde yargı süreci ile ilgili haksız
spekülasyon yapanlara mesaj vermek istiyorum.
14 Aralık'ta başlayan süreç siyasi bir süreç değildir. siyasi
müdahale ile başlamış değildir. 2010 Yılında 30'u aşkın
vatandaşımızın yalan bir takım delillerle bürolarına yerleştirilen
silahlarla kurulan kumpaslarla 17 ay hapis yatmasının sonucunda
başlatılan bir şikayet ile başlamıştır. Bir grup vatandaşımız bu
çete tarafından haksız yere ceza çekmişler. 17 Ay tamamiyle uydurma
delillerle hapse atılmışlar. Bu mağdur edilen insanlar gerçek
anlamda şiddete başvurmayan bu insanlar yargıya başvurmuşlar. Yargı
ne yapacaktı bunun karşısında susacak mıydı? Araştırıyor,
soruşturuyor ve süreç başlıyor. Hemen harekete geçtiler. Bir pazar
günü operasyon yapıldı ve içeriği dahi bilinmeden hemen bunu basına
saldırı gibi gösterildi. Pazar günü, tatil günü AB açıklama yaptı.
Bu operasyonlarda basın özgürlüğünü ilgilendiren bir konu söz
konusu değildir, basın özgürlüğü teminat altındadır. Hiç kimse
hesap sorulamaz değildir.
DÖNEMİN BAŞBAKANI DEDİKLERİ, BUGÜN GERÇEK VE HALKIN SEÇTİĞİ
İLK CUMHURBAŞKANIDIR
Ahlakı, erdemi siyasetimizin toplumsal kültürümüzün
iktisadiyatımızın temeli zemini yapmaya kararlıyız. AK Parti
hareketi 2001'de yola çıktığında erdemliler hareketi olarak yola
çıkmıştı. Bunun dokusunu ve erdemini zeminini korumaya kararlıyız.
Burada, 2 kongreyi karşılaştırdığınızda bizim kongremizdeki vefa ve
sadakat bilinciyle CHP'nin kongresindeki ve sonrasındaki fark
aslında siyasetimizin ahlak ve erdem boyutunu bir kez daha ortaya
koyuyor. Yolsuzluklara karşı mücadele bizim en temel şiarımızdır.
12 Yıl içinde bu kadar büyük hizmetler gerçekleşmişse bilinsin ki
bunun arkasında AK Parti'nin yolsuzluklara karşı mücadelesi vardır.
Daha yürüyen bir soruşturmada iddianamede Dönemin Başbakanı diyerek
iktidarda milli iradeyle bulunan bir başbakana dönük
gerçekleştirilen birkomplo yozluklara karşı mücadele olarak
adlandırılabilir mi? Onların dönemin başbakanı dediği kişi bugün
milletin iradesiyle halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olma onurunu
kendisine de AK Parti'ye de millete de yaşatmıştır. Kim harama
bulaşırsa kardeşimizde olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız. Ama
yalan yanlış ithamlarla, komplolarla milli iradeye karşı kim
harekete geçerse onu da durdurmaya aynı şekilde kararlıyız.