Özgür Özel'den 'protokol' tepkisi: O kürsüye milletimiz ne zaman derse o zaman yürüyeceğiz
CHP lideri Özel, Dumlupınar'daki 30 Ağustos töreninde kendisine konuşma hakkı verilmediğini söyledi. Özel, "O kürsüye milletimiz ne zaman derse, o zaman yürüyeceğiz. Bir sene, iki sene olur çok kaçsalar üç sene sonra olur. Bizi provoke etmeye çalışıyorlar" dedi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerine katılmak üzere Kütahya'nın Dumlupınar ilçesine geldi. Belediye önünde toplanan kalabalığa seçim otobüsü üzerinden seslenen Özgür Özel, yaşanan 'protokol krizi'ne ilişkin şunları söyledi: "Her yıl olduğu gibi kalktık, Dumlupınar'a geldik. Dumlupınar'da dedik ki 30 Ağustos'ta siyaset olmaz. Bu işin siyaseti olmaz, bayrak tek, İstiklal Marşı tek, yürek tek. Hep birlikte bugünü kutlarız. Resmi törenlerde program geldi, mahcup bir şekilde aradılar. 'Sayın Genel Başkanım konuşmalarda sizin, protokol konuşmalarında sözünüz yok'. Dedim ki Amasya'da var, Türkiye'nin dört bir yanında var, burada neden yok? Vali bey korkuyor, korksun. Bakandan emir bekliyor, sorsun. Sordular, normalde buraya bakan gelmiyor, biliyorsunuz. Bunlar bakan yardımcısı yollarlar, biz geliriz. Ben gelince önce Spor Bakanı sonra İçişleri Bakanı sonra 'Efendim protokolde yeri yok.'"
"Burası babasının yeri, evladının cemiyeti
değil"
"Ana muhalefet partisi, protokolde 3'üncü sırada. Bakanlar çok çok
arkadalar" diyen Özel şöyle devam etti: "Beni Yerlikaya düğününe
çağırsa misafir olarak gideyim de burası babasının yeri, evladının
cemiyeti değil. Burası, Türkiye Cumhuriyeti'nin töreni. Efendim
'gelin, oturalım, biz konuşalım, siz dinleyin' olur da ben emekli
öğretmen çocuğu, eczacı Özgür Özel olarak gelip oturayım. Ama
Türkiye'nin son seçimlerde 17 milyon oy almış birinci partisinin
genel başkanı, genel seçimlerde Anayasa'da tarifli ana muhalefet
lideri ve Türkiye'nin kuruluş olarak da güç olarak da CHP,
Türkiye'nin birinci partisi. Sen gel, otur, biz konuşalım, sen
dinle. Vallahi emekli öğretmen çocuğu, eczacı Özgür Özel gocunmaz
oturur da kardeşim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin
genel başkanı, sana kendini ezdirir mi orada?"
"Bizi provoke etmek istiyorlar"
Devletin her türlü protokolüne uyduklarını ifade eden CHP Genel
Başkanı, "Meselenin özünü söyleyeyim size. Bunlar anket yaptırmış.
CHP hep önde çıkıyor, anket firmalarına bastırıyorlar, olmuyor.
Şimdi formülü bulmuşlar; 'Efendim, Özgür Bey, her programa
katılıyor. Her törende konuşuyor. Devlet adabını terk etmiyor.
Kimseyle Anıtkabir'de el sıkışmadan, hatır sormadan geçmiyor. Bu
normalleşme onlara yarıyor. Millet, onları devleti yönetmeye layık
görüyor. Çatışmaya geçelim.' Bugünkü hesap şu; Tayyip Bey'e akıl
vermişler, kavga edersek, arkamızda toplanır bizimkiler. Böyle
olursa dağıtılıp, gidiyorlar. Zaten ekonomi de kötü, hemen kavga
etmeliyiz. Onları şeytanlaştırmalıyız. Yine arkamızı
kalabalıklaştırmalıyız. Diyeceklermiş ki; 'Açsın, yoksulsun,
işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük; oyu bize vermelisin.
Yoksa vatanı böldürecekler. Yoksa ezanı dindirecekler, yoksa
bayrağı indirecekler.' Bizi bir şekilde provoke etmek istiyorlar.
Bakın bu kadar kişiyiz, oraya gitsek gideriz, o mikrofonu alsak,
alırız. O konuşmayı yapsak, yaparız. Ama CHP olarak öyle bir resmi
törende, öyle bir kargaşanın, öyle bir kavganın tarafı olamayız.
Çünkü bu ülkeyi kuran iradeyiz. Biz olmasak, o tören orada olmazdı.
Buradan ilan ediyorum; o törenleri biz düzenlediğimizde bir
muhalefet partisi lideri geldiğinde, mutlaka ona da konuşma
verilecek, onların yaptığı bu ayıbı biz yapmayacağız" dedi.
"Bir sene, iki sene olur, çok kaçsalar üç sene sonra
olur"
Özgür Özel, konuşmasının ardından Dumlupınar Şehitliği'ne geçti.
Burada anıta çelenk bırakan Özel, Şehit Mezarlığı'na karanfil
bırakarak dua etti. Özel, Kütahya Valiliği'nin Zafertepe
Anıtı'nda düzenlediği ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın
katıldığı programda kendisine konuşma hakkı verilmediğini belirtti.
Özel, "CHP olarak tarihi bir günde, tam kadro burada olmak istedik.
Aslında programımızda resmi törenlere, daha doğrusu devlet
protokolünün de katıldığı kısmına katılacaktık. Maalesef Adalet ve
Kalkınma Partisi'nde son zamanlarda egemen olan bir akıl var.
Efendim, iyi ilişkiler, kişilerin siyasetçilerin birbiriyle
selamlaşması, bütün törenlere birlikte gitmek, birlikte oturmak,
törenlerdeki yapıcı konuşmanın CHP'ye yaradığına karar vermişler ve
sertleşmeye karar vermişler. Burada bir provokasyona çekilmeye
çalışıldık. Önce programda sadece vali konuşacak dediler, sonra
Spor Bakanı geliyor; o konuşacak dediler. Sonra İçişleri Bakanı
gelecek, o konuşacak dediler. Protokolde hepsinden çok öndeyiz,
3'üncü sıradayız. Ama siz konuşmayacaksınız deniyor. Protokol
konuşmalarında bize söz verilmeyince, partililerimizin de buna
tepki göstereceklerini öngörmüşler, hatta onlar kürsüye yürür,
bizzat Vali Beyin ağzından 'gerekli tedbirler alınsın, mikrofonlar
kapatılsın' falan. O kürsüye yürüyeceğiz, milletimiz ne zaman
derse, o zaman yürüyeceğiz. Bir sene, iki sene olur, çok kaçsalar
üç sene sonra olur. Bizi provoke etmeye çalışıyorlar" diye
konuştu.
"Maalesef hep emir büyük yerden diyorlar"
Özel, sözlerine şöyle devam etti: "Düşündük, her ihtimali
değerlendirdik, kendi programımızı tamamlayalım, şehitliğe gidelim,
çelengimizi sunalım ama bir partinin genel başkanının dolma
kaleminden çıkmak dışında herhangi bir yetkisi olmayan, tükenmez
kalemin mürekkebinden çıkmış arkadaşlar, 'efendim sizi
konuşturmayalım, buradan bir gerginlik çıksın.' Gerginlik onlara
yaracakmış, onları gerginlikleri ile baş başa bırakıyoruz.
Halkımızla, milletimizle beraberiz. Bunlar, Dumlupınar'ın ruhunu
kaybetmiş. Kendim bizzat Ali Yerlikaya'ya 'Doğrusunu yapalım bu
millet birlik, beraberlik istiyor' diye mesaj attım. Onlar da
maalesef hep emir büyük yerden diyorlar" diye konuştu.