Özgür Özel'den 'ilk 100 gün' vaadi: Milleti faiz sarmalından kurtaracağız
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sarıyer’de düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde iktidara geldiklerinde ilk 100 gün içinde kredi kartı ve tarım borçlarının faizlerini sileceklerini, anaparaları taksite böleceklerini açıkladı. Özel, “Milleti AK Parti’nin kara düzeninden kurtaracağız” dedi.
CHP, tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tahliyesi ve erken seçim talebiyle başlattığı 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin 62'ncisini İstanbul'un Sarıyer ilçesinde gerçekleştirdi. Sarıyer Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kalabalığa seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eksi bakiyeye düşen hesap sayısının yüzde 89 artışla 31 milyona yükseldiğini belirterek, "CHP iktidarında, ilk 100 gün içinde takibe düşmüş kredi kartlarının bütün faizlerini sileceğiz, borcun anaparasını da böleceğiz, söz veriyorum. Ayrıca çiftçiler çok zor durumda. Tarım kredileriyle ilgili faizleri kaldıracağız, anaparalarını böleceğiz. Eksi bakiyeye düşmüş hesapların faizlerini sileceğiz, anaparasını böleceğiz. Milleti iktidarımızın ilk 100 gününde bu faiz sarmalından, AK Parti'nin kara düzeninden kurtaracağız, rahat bir nefes aldıracağız" dedi.
Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Benim hedeflerim, hayallerim oluyor küçük küçük. Bir hayalimi daha buradan tekrar edeyim. Hayalim şudur, seçim akşamı geldiğinde Saraçhane'de gençler Taksim'e gitmek isteyip de onlara engel olması için polise kanunsuz emir verip onları karşı karşıya getirdiler ya, seçim akşamı sonucu alacağız, ertesi akşam Bozdoğan Kemeri'nin önünde polisler ve gençlerle omuz omuza halay çekeceğiz. Bu memlekette gençler kurtulmadan polis kurtulmaz, emekli kurtulmadan çalışan kurtulmaz, çiftçi kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Kimse tek başına kurtulmaz. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz.
Kreş dediğin politik bir tercih. Her yere betonu dökenler, binayı yapanlar, köprüyle yolla her şeyle övünenler iki şeyi yapmıyor. Kreş yapmıyor, öğrenci yurdu yapmıyor. Kreş demek kadının sosyal hayata, istihdama katılması demek. Kreş, çağdaş eğitim için olmazsa olmaz demek. Yurt, öğrenciye barınma sorunu olmasın demek. Yurdu yapmaz, çünkü bekler ki, öğrenciyi garda, otogarda kendisine yakın cemaatler yakalasın, götürsün, kaydetsin.
"Ekrem Başkan ilk telefonu TOKİ'ye açacak"
Mazbatanın ertesi cumhurbaşkanı adayımız, o günkü cumhurbaşkanımız
Ekrem Başkan, masasına oturduğunda açacağı ilk telefon TOKİ'yedir.
Talimat şudur: Cumhuriyet yurtlarını yapın, öğrencileri barınma
sorunundan kurtarın, 1 yıl süreniz var, işte o kadar. CHP
iktidarında barınma sorunu kalan öğrenci kalmayacak. Kreşe gitmek
isteyip de gitmeyen yoksul çocuk kalmayacak. Okul öncesi eğitim
zorunlu olacak, ücretsiz, ayrımsız en iyi eğitim bütün çocuklara
birlikte verilecek.
"Erdoğan en yüksek vergiyi de faizi de yoksuldan
topluyor"
CHP, kent suçlarına karşı direnmenin adresidir. CHP, ormanı
korumanın, kötü yapılaşmaya direnmenin, ranta değil halka hizmet
etmenin adresidir. Resmi rakamlarla yoksulluk sınırı 91 bin TL. Bir
haneye 91 bin TL girmiyorsa o hane yoksul. Erdoğan en yüksek
vergiyi de faizi de yoksuldan topluyor. Bitmiş, tükenmiş, son
çaresi kredi kartını kredi kartıyla kapatmak olmuş, ya da nakit
avans dedikleri yani eksi bakiyeci olmuş insanlardan yüzde 95 faiz
alıyor. Resmi faiz oranı yüzde 40. Bunun biraz üzerinde işletmelere
kredi dağıtıyorlar ama İbrahim amcaya emekli maaşı yetmemiş, kredi
kartından çekmiş, minimum tutarı ödeyebilmiş, üstüne yüzde 95 faiz
uyguluyor. Bir zengin adam düşünün, parasını karşıdaki şubeye
koyuyor. Kazandığı faizden yüzde 17,5 stopaj ödüyor. Ama İbrahim
amca takibe düşmüş kredi kartı borcundan yüzde 30 vergi, yüzde 95
faiz ödüyor.
Yani bu AK Parti, bu Recep Tayyip Erdoğan nasıl biri biliyor musunuz? Zengini seviyor, fakiri sevmiyor hatta düşene hiç acımıyor. Yere düşene bir tekmeyi de vuran düzen Tayyip Erdoğan'ın saray düzenidir. AK Parti iktidarı yere düşene tekme vuran iktidardır. CHP, tökezleyenin koluna girer, yere düşeni kaldırır, yarası olanın yarasını sarar asla yere düşene vurmaz. Çünkü CHP, düşenin, ezilenin, kırılanın ve devletten bir şey bekleyenin partisidir. Çünkü cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.
"Türkiye'de 31 milyon kişinin hesap bakiyesi
ekside"
Borcu borçla çeviren vatandaşlar artık en dibi gördü. Şu anda eksi
bakiyeye düşen hesap sayısı tarihin rekorunu kırmış, bu sene yüzde
89 artmış ve 31 milyona ulaşmış. Türkiye'de 31 milyon kişinin hesap
bakiyesi eksi. Bu kara düzende 100 liralık verginin 89 lirasını
vatandaştan, 11 lirasını gerçekten kazananlardan alıyorlar. Bir
ülkede vergi, kazanandan alınır. Çok kazanandan çok alınır, az
kazanandan az alınır. Ama bu ülkede verginin yüzde 66'sı dolaylı
vergi. Yani en ahlaksızca, en vicdansızca alınan vergi. Bir fabrika
düşünün, işleri tıkırında. Fabrikatörün kendisiyle kapısındaki
bekçi aynı vergiyi ödüyor. Maaşlardan kesilen vergi yüzde 23.
Geriye kalan yüzde 11, hizmet sektöründe olsun üretimde ihracatta
olsun, para kazanan, ticaret yapan, kar edenlerin ödediği vergi.
Yüzde 89 gariban vatandaştan, yüzde 11 kazanandan. And olsun, söz
veriyoruz ki bu AK Parti'nin kara düzenini ters yüz edeceğiz. Bu
taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa. Biz sosyal demokratlar
olarak adil, eşit ve doğru bir vergi düzeninden yanayız. Geçmişte
AK Parti'ye çok oy vermiş Memduh Amcam da bizimle aynı yerde
buluştu.
"Milleti bu faiz sarmalından kurtaracağız"
Biz, sosyal demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi
demokratların, Kürt demokratların, liberal demokratların, sosyalist
demokratların bir arada durabildiğini gösteren Türkiye ittifakıyız.
Türkiye ittifakına sözümüz olsun. Cumhuriyet Halk Partisi'nin
iktidarında hem de öyle çok beklemeden, ilk 100 gün içinde takibe
düşmüş kredi kartlarının bütün faizlerini sileceğiz, borcun
anaparasını da böleceğiz, söz veriyorum. Ayrıca çiftçiler çok zor
durumda. Bunların tarım kredileriyle ilgili faizleri kaldıracağız,
ana paralarını böleceğiz, eksi bakiyeye düşmüş hesapların
faizlerini sileceğiz, anaparasını böleceğiz. Milleti iktidarımızın
ilk 100 gününde bu faiz sarmalından, AK Parti'nin kara düzeninden
kurtaracağız, rahat bir nefes aldıracağız.
"Tayyip Bey'in bir diğer korkusu da Mansur
Başkan"
AK Parti'nin kara düzeni sürsün isteyenler 19 Mart darbesine
giriştiler. Ekrem Başkan'ın bir tane suçu var. Suçsuz yere yatmıyor
içeride. Çok ağır bir suçu var. Recep Tayyip Erdoğan'ı yenme suçu.
Bu suçu biri Beylikdüzü'nde, üç kez İstanbul Büyükşehir'de 4 kez
üst üste işledi. Bir kez daha işleyeceğini bildikleri için ondan
korktular, iftira attılar Silivri'ye kapattılar. Arkadaşlarımız
masumdur, senin savcıların iftiracıdır, sen iftiracısın. Tayyip
Bey'in bir diğer korkusu da Mansur Başkan. Geçtiğimiz hafta da bu
sefer Mansur Başkan'ın üzerine, hem de kendisi bir iddiayı duyar
duymaz soruşturma başlattığı, iç denetim yaptırdığı, iç denetimden
temiz çıktığı, Sayıştay denetiminin temiz çıktığı, mülkiye
müfettişlerinin denetiminin temiz çıktığı bir süreçten sonra,
adının ne tanık ne sanık olarak geçmediği bir iddianameden Devlet
Memurları Kanunu'na göre izin alıp üstünde tepinip Mansur Başkan'ı
yıldırmak, korkutmak, akılları sıra Ekrem Başkan'dan sonra Mansur
Başkan'a yürümeye kalkacaklarını sanıyorlar. Ankara'da da
İstanbul'da da, İzmir'de de, Antalya'da da Adana'da da
arkadaşlarımızın uğradıkları saldırıların siyasi olduğunu, AK Parti
açısından çıkar amaçlı olduğunu, arkadaşlarımızın ne kamuyu zarara
uğrattıklarını ne en ufak bir beytülmala el uzattıklarını
biliyoruz. O yüzden milletin yüzde 70'i bize, yüzde 30'u Tayyip
Erdoğan'a inanıyor.
"Buradan sesleniyoruz, o iddianameleri yazın,
getirin"
Akın Gürlek kendisi çıktı dedi ki, 'Eylül ayında bir iddianame,
Ekim ayında bir iddianame'. Ekim'in sonuna yaklaşıyoruz, daha Eylül
başında çıkacak iddianame çıkmadı. İstanbul Büyükşehir'in
iddianamesi ekimde çıkacaktı, şimdi duyuyorum ki, savcılar diyormuş
ki 'ayrı ayrı iddianameler yapalım.' O da diyormuş ki, 'Büyük
konuştuk, Cumhurbaşkanımıza söylettik, şimdi bunların hepsini
birbirine ilişkilendirmelisin.' Ellerinde alakasız iftiracıların,
her bir savcının bambaşka motive etme yöntemiyle ama tehditle
attırdıkları imzalarla iftiranameler birbirini tutmuyor. İşte o
yüzden buradan sesleniyoruz, o iddianameleri yazın, getirin.
Yargılanmak için değil bu kara düzeninizi yargılamak için
bekliyoruz. Önceki Sarıyer Belediye Başkanımız büyük bir iftirayla
Silivri Cezaevi'nde tutuluyor. Neymiş Şükrü Başkan terör örgütüne
yardım etmiş. Bildiğimiz bir şey var. Bütün arkadaşlarımız
masumdur, Şükrü Başkanımız da masumdur."