NSU’nun hayattaki tek üyesi tahliye yolunda mı?
Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, en az iki bombalı saldırı düzenleyen ve 15 banka soygunu gerçekleştiren aşırı sağcı terör örgütü NSU'nun müebbet hapse çarptırılan üyesi Zschaepe'ye 'Exit' programıyla erken tahliye ihtimali tepki çekti. Mağdurların yakınları imza kampanyası başlattı
Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün hayattaki bilinen tek üyesi olan ve ömür boyu hapse mahkum edilen Beate Zschaepe'nin aşırı sağcılıktan çıkış programı 'Exit'e kabul edilmesi tepkiyle karşılandı. Alman basınında yer alan haberlerde, Neonazi yapılanmalardan çıkmak isteyen aşırı sağcı örgüt mensuplarının kabul edildiği 'Exit' programına gireceği belirtilen Zschaepe'nin bu program sayesinde erken tahliye olma ihtimalinin ortaya çıkacağı belirtildi. NSU terör örgütü tarafından akrabaları sistematik şekilde öldürülen kurbanların yakınları, medyada yer alan haberlerin ardından bu karara tepki gösterdi.
İmza kampanyası başlatıldı
Aralarında Türklerin de bulunduğu ve NSU terör örgütü tarafından
katledilen kurbanların yakınları çevrim içi platform Campact'ta bir
imza kampanyası başlattı. Mağdur aileler, burada yaptıkları
açıklamada, kendilerine yetkililer tarafından herhangi bir
bilgilendirme yapılmadığını ve Zschaepe'nin programa katılımını
yalnızca medya aracılığıyla öğrendiklerini belirterek, bu karara
tepki gösterdi. Mağdurların yakınları, 'Exit' programının onlarca
yıldır soruşturmayı kasıtlı olarak engelleyen hüküm giymiş NSU
teröristlerine değil, güvenilir kişilere yardımcı olması
gerektiğini savundu.
NSU'nun geçmişi
Almanya'da 2000-2007'de 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, en az iki
bombalı saldırı düzenleyen ve 15 banka soygunu gerçekleştiren terör
örgütü NSU üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım
2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. Neonazi terör örgütünün,
uzun yıllar boyunca Alman güvenlik birimlerince tespit edilememiş
olması, NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle
ilişki kurduklarının ortaya çıkması, Almanya'da büyük tartışmalara
yol açmıştı. Almanya iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma
Teşkilatı'nda aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin
bazı belgelerin 4 Kasım 2011'den birkaç gün sonra imha edilmesi de
büyük kuşku yaratmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe
Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından
saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne
sürülmüştü.
Yargı süreci
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 2013'te başlayan terör örgütü NSU
davasında karar, 11 Temmuz 2018’de açıklanmış, baş sanık Beate
Zschaepe "ömür boyu" hapse çarptırılmış, örgüte yardım ve yataklık
yapan 4 sanık ise 2,5 ile 10 yıl arasında hapis cezasına mahkum
edilmişti.