Naci Bostancı: HDP bölünebilir
AK Parti Grup Başkan Vekili Naci Bostancı yeni gelişmeler sonrası HDP'nin bölünebileceğini iddia etti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiyelileşmek istediği mesajını
veren HDP'nin Kobani cephesinden gençlerin cenazelerinin gelmesiyle
etnik kimliğin siyasal hareketine dönüştüğünü belirten AK Parti
Grup Başkan Vekili Bostancı, "Daha solda bir siyasal
hareketle, etnik kimliğin bayraktarlığını yaptığı bir hareketin
ayrışabileceğini söylemek mümkün" dedi
'HDP bölünebilir'
Siyaset, geride bıraktığımız 7 Haziran seçiminin ardından Ankara
yapılacak Meclis Başkanlığı seçimine kilitlenmişti. Geçtiğimiz
hafta gerçekleşen seçimle birlikte AK Parti'nin adayı Meclis
Başkanlığı görevine geldi. Kulislerde çeşitli koalisyon
seçeneklerinin ve erken seçimin konuşulduğu bir dönemde ben de
sorularımı AK Parti Grup Başkan Vekili Prof. Dr. Naci Bostancı'ya
sordum. 'Meclis Başkanlığı seçimi koalisyon sürecini nasıl
etkiler, AK Parti koalisyon fikrine mi erken seçim şıkkına mı
yakın, koalisyon olursa AK Parti cephesinde ibre hangi partiye
dönük' soruları konuştuğumuz bazı başlıklardan. Bostancı,
sorularıma verdiği cevaplarla AK Parti'nin önümüzdeki sürece
ilişkin yol haritasına dair önemli ipuçları verdi.
7 Haziran seçimiyle ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Siz
sandıktan çıkan neticeyi nasıl değerlendirisiniz, halkın tercihi ne
yönde oldu? Ortaya çıkan tabloya baktığımızda oy kullanan seçmenin
yüzde 85 oranında yerli yerinde durduğu görülmekte. Yer
değiştirenlerin civarı yüzde 13-14 civarında. Seçmenin büyük
çoğunluğunun partilerinin siyasetinden memnun olduğu anlaşılıyor.
Diğer yer değiştiren seçmenin de tabloda oluşturduğu bir değişiklik
oldu. Bu değişim MHP ve HDP oylarının artması neticesini doğurdu,
AK Parti ve CHP'de ise bir miktar oy kaybına sebep oldu.
SANDIĞI ÇÖZÜM SÜRECİ
ETKİLEDİ
Bu değişimin temel etkeni neydi? Bu noktada Çözüm Süreci karşımıza
çıkıyor. MHP, kategorik olarak karşı olduğunu başından beri ifade
ediyordu. HDP ise Çözüm Süreci'yle ilgili kafa karışıklığı yaşayan
bir parti. Kendi kitlelerini mobilize etmek için heyecan verici bir
tarzda etnik kimliği öne çıkardığınızda ve bunu yerleştirmeye
çalıştığınız insan hakları evrensel normları bağlamı zayıf
kaldığında siz ateşli milliyetçi bir parti olursunuz. Son seçimde
özellikle Suriye'de yaşanan olaylar ve Doğu'dan Kobani cephesine
giden gençlerin cenazelerinin dönüşü HDP'yi daha aşkın bir biçimde
etnik kimliğin bir siyasal hareketine dönüştürdü.
HDP KAFA KARIŞIKLIĞI
YAŞIYOR
HDP'nin nasıl bir kafa karışıklığı vardı? HDP, Cumhurbaşkanlığı
seçiminden bu yana Türkiyelileşmek istediği mesajını veriyor. Öte
yandan özellikle marjinal grupları kendi çatısı altına toplamak
istiyor. Bunu yaparken diğer yandan da Syriza'ya benzer popüler bir
reddiye cephesi olarak solda da esaslı bir duruş sahibi olmak
istiyor. Bütün bu farklılıkları bir siyasal yapının çatısı altında
nasıl toparlayacak ben de merakla bekliyorum doğrusu.
HDP, SOL VE ETKİN KİMLİK KANADI OLARAK
İKİYE BÖLÜNEBİLİR
Bunun mümkün olamayacağı imasında bulunuyorsunuz. Neden HDP bu
unsurları bünyesinde barındıramaz? Çünkü bunlar aynı zamanda içinde
uzlaşmaz çelişkiler barındıran unsurlar. Belki güçlü bir siyasi
yapıya muhalefet ederken işe yarayabilir ama iş yapıp etmeye
geldiğinde çatlamaların olacağı bir toparlama gibi görülüyor.
Geleceğe doğru baktığımda HDP'nin içinde daha solda bir siyasal
hareketle, etnik kimliğin bayraktarlığını yaptığı bir hareketin
ayrışabileceğini söylemek mümkün. Erken bir kehanet gibi
görülebilir ama şartlar bunu hazırlıyor gibi görünüyor.
HDP'nin kendi lehine işlettiği bir süreci MHP nasıl kendi lehine
işletti? MHP ise bu süreçten ne olur ne olmaz diye endişelenen bir
kesimin oyları ile büyüdü. Özellikle HDP için barajı aştı aşıyor
ifadelerinin kullanılması MHP için kanatlandırıcı bir etki yaptı.
Aynı tema üzerinde ama çelişkili bir tarzda yükselen siyasi
hareketler birbirlerinden etkilenirler ve paralel bir gelişme
gösterirler.
ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE
MESELESİ
Çözüm Süreci bir hata mıydı? Çözüm Süreci çok doğru bir projedir.
AK Parti'nin veya başka bir partinin fantezisi değildir. 2000'li
yılların başında hangi parti öylesine güçlü bir şekilde iktidara
gelse, vesayet rejimine son vererek demokrasi ve özgürlükler
temelli bir Türkiye için çaba gösterse o parti için Çözüm Süreci
bir yükümlülük olurdu. AK Parti de bu yükümlüğü yerine getirdi.
Çözüm Süreci sadece bizim işimiz değil, bu ülkeye karşı sorumluluk
hisseden herkesin en temel işlerinden birisi olmalıdır. Kim iktidar
olursa olsun durum budur. Kaldı ki bu işler artık Türkiye'nin iç
işleri olmaktan çıkmış bir mesele. Bugün Suriye'de yaşanan olaylar
bunu daha da öne çıkardı.
CHP, adayı İhsanoğlu'na Meclis için kefil olamadı MHP'nin Meclis
Başkanlığı esnasındaki tutumu çok şiddetli eleştirilere maruz
kaldı. AK Parti'ye yardım için mi yaptı bu hamleyi?
Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden daha bir yıl bile geçmedi.
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu çatı adaylarıydı. CHP, cumhurbaşkanlığı
için kefil olduğu kişiye Meclis Başkanlığı için kefil olmadı. Siz
bir yıl önce cumhurbaşkanlığına layık gördüğünüz kişiyi bugün
meclis başkanlığına layık görmüyorsanız burada bir siyasi
tutarsızlık vardır. MHP'ye yapılan eleştiride şöyle bir nokta var;
eğer MHP CHP'nin adayına destek verseydi çok övgüler alacaktı.
Çekimser kaldığı için çok fazla yergi alıyor. Benim dediğimi
yaparsan ben seni överim yapmazsan da yererim yaklaşımı bence
siyasi bir ahlak sorunudur. Bu bir partiyi kendi amacının aracı
kılmak girişimidir, bu sebeple bu tür bir olayda övgünün de
yerginin de bir anlamı yoktur. Sayın Devlet Bahçeli "Biz bu blokun
içinde yokuz" demişti. Dolayısıyla aynı siyaseti meclis başkanlığı
seçimi esnasında da sürdürdüğünü söyleyebiliriz.
CUMHURBAŞKANLIĞI TARAF
DEĞİL
Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanının koalisyon görüşmelerinde
gündeme gelmesini nasıl değerlendirirsiniz? Koalisyon partiler
arasında olur. Cumhurbaşkanı, milletin seçtiği ve bu çerçevede
cumhurun başı olan kişidir, koalisyon görüşmelerinin bir parçası
değildir. Biz koalisyon görüşmelerinde programı, Türkiye'nin
geleceğini, birlikte nelerin yapılacağını konuşuruz. Halkın
cumhurbaşkanını seçmesi de etliye sütlüye karışmayan bir
cumhurbaşkanı anlamına gelmiyor. Görüşmelerde sisteme ilişkin
konular, yeni bir anayasa konuşulabilir ama getirip de Sayın
Cumhurbaşkanı'nı konuşmak gibi bir durum olmaz.
AK Parti'siz koalisyon formülü çıkartılamaz Önümüzdeki günlerde
koalisyon için resmi görüşmeler başlayacak. Nasıl bir sonuç
bekliyor partileri? Seçimlerin ardından siyasi partilerin bazı
açıklamaları oldu. Öfkeli açıklamalar Türkiye'nin siyasal
gerçekliğinin rasyonel biçimde yeterince kavranmadığının
göstergesidir. AK Parti'yi meclisin en büyük partisi oldu.
Matematik olarak AK Parti bütün siyasi partilerle tek başına
iktidar kurabilir ama AK Parti dışındaki hiçbir parti AK Parti gibi
bütün partilerle tek başına iktidar kurma kudretinde değil. Ancak
üç parti bir araya gelirse bir iktidar kurabiliyorlar. Zaten bu
talihsiz blok sözleri de bu çerçevede ortaya çıktı.
Koalisyon görüşmelerinde esas olan hususlar nedir? Masanın
üstündeki koalisyon seçenekleri belli ve sınırlı sayıda. AK Parti
ile CHP arasında sosyolojik benzerlik çok fazla değil. MHP ile bu
benzerlik daha fazla. Elbette koalisyonlarda tek faktör bu
değildir. Geçmişte her iki örneğin de yaşandığını gördük. Esas
mevzu kiminle koalisyon yapılacak meselesinden çok bu koalisyonun
içeriği ne olacak konusudur. Nasıl bir programla yürüyecek, ne
kadar zaman için yürüyecek, ne tür toplumsal ve siyasal hedefleri
olacak konularıyla ilgili bir muhakeme gerekir. Ülkeyi hükümetsiz
bırakma konusunda bütün siyasi partiler kararlı bir duruş
sergilerler ve bu yükümlüğün altına girerlerse buradan bir hükümet
çıkar.
AK Parti nerede duruyor? AK Parti en başından bu yana kamuoyunun da
yakından gördüğü gibi son derece olumlu. Reddetmeyen, kırmızı
çizgilerim şunlardır demeyen, müzakereye açık ve memleketin
hükümetsiz kalmaması için bu görüşmeleri yapacağını iyi niyet ve
samimiyetle beyan eden bir yaklaşım içindeyiz.
MİLLET KİMİN GERÇEKTEN KOALİSYON
İSTEDİĞİNİ GÖRÜR
Koalisyon görüşmelerinin aslında bir erken seçime gidiş imkanı
doğsun diye yapılacağı da ifade ediliyor.
Hükümet kurmak istiyormuş gibi yapıp da buradan bir erken seçim
çıkarma şeklinde speküle edenler yanlış düşünürler. Millet kimin
koalisyon arayışında gerçekten çaba sarf ettiğini de kimin de 'mış'
gibi yaptığını görür. Biz milletimizin 7 Haziran seçimlerinde
hükümetin kurulması için partilerin bir araya gelmesi için verdiği
mesajı aldık. Partilere düşen de bu irade doğrultusunda hareket
etmektir. Bile isteye asla hükümet kurmayı istemeden çeşitli
temaslar kurup da sandığa gitmek seçmene saygısızlıktır. Bu
yaklaşım AK Parti'nin hiçbir ilkesiyle örtüşmez.
Ağır basan bir seçenek var mı? Arkasında halk iradesinin olduğu her
siyasi parti bizim için kayda değerdir, başımızın üstündedir.
Halkımızın meşru saydığı her partiyi meşru sayarız.
KIRMIZI ÇİZGİ MANTIKLI
DEĞİL
Kırmızı çizgiler yapılan açıklamalarda sık duyduğumuz bir kavram.
Kırmızı çizgiler nasıl etkiler koalisyon görüşmelerini? Biz
sistemdeki bütün partileri biliyoruz onlar da bizi biliyor. Onun
için kırmızı çizgilerden bahsetmek yerine ne mümkün ona bakmak
gerekir. Sonuçta şunu unutmamak gerekir, ortak bir hükümet hiçbir
partinin tek başına sahip olduğu bir hükümet değildir. Ortak
hükümet karşılıklı olarak programların esnetilmesi demektir. (Yeni
Şafak)