'MHP Genel Başkanı'nın amacı üzüm yemek'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, "Bilinmelidir ki MHP Genel Başkanı'nın amacı bağcıyı dövmek ya da ihya etmek değil üzüm yemek ve millete de ikram etmektir" dedi.
ANKARA (AA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın,
"Bilinmelidir ki MHP Genel Başkanı'nın amacı bağcıyı dövmek
ya da ihya etmek değil üzüm yemek ve millete de ikram etmektir.
Öncelikle Sayın Devlet Bahçeli'nin çıkışının dayanak ve gerekçeleri
iyi anlaşılmalı, bütün değerlendirmeler de bu çerçevede
yapılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Bahçeli'nin
"Cumhurbaşkanlığı makamının yetkilerini aşan fiili
uygulamalar dolayısıyla gündeme getirdiği hususların", bir
kısım medyada ve siyasi çevrelerde maksatlı tepkilere neden
olduğunu belirtti.
Söz konusu tepkilerin, meselenin özünden giderek uzaklaşılmasına
neden olduğunu savunan Yalçın, Bahçeli'nin teklif ve
değerlendirmelerinin, siyasi ön yargılardan uzak, sağduyu ve
soğukkanlılıkla değerlendirilmesi, kör polemiklere ve
cepheleşmelere kurban edilmemesi gerektiğini bildirdi.
Bahçeli'nin amacının "bağcıyı dövmek ya da ihya etmek
değil, üzüm yemek ve millete de ikram etmek" olduğunu
ifade eden Yalçın, "Öncelikle Sayın Devlet Bahçeli'nin
çıkışının dayanak ve gerekçeleri iyi anlaşılmalı, bütün
değerlendirmeler de bu çerçevede yapılmalıdır. Bu konuya
aklıselimle yaklaşılması, yalnız MHP'nin değil bütün Türkiye'nin
hayrına ve çıkarınadır." ifadesini kullandı.
Ülkenin, Cumhuriyet tarihinin en ciddi rejim bunalımıyla karşı
karşıya olduğunu iddia eden Yalçın, şunları kaydetti:
"Anayasa'ya uyulmaması sonucunda ortaya çıkan kriz bir
rejim bunalımına dönüşmüş, parlamenter sistemin sadece adı
kalmıştır. Cumhurbaşkanı ve AKP iktidarları mevcut Anayasa'ya
uyması için MHP tarafından defalarca uyarılmış ancak değişen bir
şey olmamıştır. Demek ki mevcut anayasa yok hükmündedir. Artık
siyaset poligonunda delik deşik olup hayatiyetini kaybetmiş bir
anayasadan medet umulamayacağı ortadadır. O halde siyasi
tıkanıklığın giderilmesi ve cumhurbaşkanlığı makamı ile iktidarın
çözüme sevk edilmesi için zorlayıcı bir demokratik siyasi dalga
yaratılmalıdır. MHP bunun için harekete geçmiştir. Maalesef mevcut
yargı sisteminden bunu sorgulayacak bir merci çıkıp da yasal
yükümlülüklerini ifaya cesaret edememektedir. Madem yargı erki
mevcut anayasanın verdiği yetkileri kullanarak üzerine düşeni
yapamamaktadır, o halde parlamento devreye girmelidir. Rejime
hukuksuzluk tiryakiliğini bıraktırmanın yolu, parlamentodan
geçmektedir. Çünkü TBMM, millet iradesini aksettiren, ettirmesi
gereken merci ve makamdır."
"MHP, AK Parti'nin değil sistemin nefesini açmak için
devreye girdi"
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, milletin mercisi olan parlamentonun
devreye girmesini, ardından da halkın oyuna müracaat edilmesini
meşru bir çözüm yolu olarak gösterdiğini tekrarlayan Yalçın, mevcut
defakto durumun, Türkiye'yi giderek büyüyen bir siyasi
istikrarsızlık tehlikesine sürükleyeceğini ileri sürdü.
Türkiye'de erkleri paylaşan kurumların anayasal ve yasal
fonksiyonlarını icra etmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, MHP'nin
AK Parti'nin değil sistemin nefesini açmak için devreye girdiğini,
bunun yolunun da parlamentoyu çalıştırmaktan geçtiğini
belirtti.
Hiçbir anayasa değişikliğinin çantada keklik olmadığına işaret eden
Yalçın, "Hiçbir güç Meclis'in veya doğrudan milletin izhar
ettiği iradeye direnemez ve böylece Türkiye'yi tehlikeye sokan
fiili durum son bulur. O bakımdan, meseleyi Meclis gündemine
getirmekten veya halka gitmekten korkulmamalıdır."
değerlendirmesinde bulundu.
"CHP, profesyonel bir rot balans ayarı
yaptırmalıdır"
CHP'nin MHP'yi mesnetsiz ve körü körüne eleştirdiğini savunan
Yalçın, bu tavrın krize çözüm üretmekten çok uzak olduğunu, CHP'in
adeta mevcut fiili durumun devamını istermişçesine bir tutum
sergilediğini öne sürdü.
Anamuhalefet partisinin boşuna çırpındığını, işi gereksiz yere
yokuşa sürdüğünü iddia eden Yalçın, şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce Genel Başkanımız ve partimiz hakkında ortaya
atılıp kullanılmaktan kokuşmuş birtakım mesnetsiz iddialar yeniden
temcit pilavı gibi ısıtılmakta, üzerine yakışıksız, seviyesiz ve
çürük ithamlar serpilerek kamuoyuna servis edilmektedir.
Akıllarınca liderimiz hırpalanmaya ve yıpratılmaya, böylece haklı
çıkışı gölgelenmeye çalışılmaktadır. CHP ve destekçileri, ortadan
kaldırılmadığı takdirde Türkiye'yi yangın yerine çevirecek siyasi
buhrana galonla benzin taşımaktan vazgeçmelidir. CHP'ye ve ona bel
bağlayan çevrelere, PKK'nın siyasi temsilcisi HDP gibi krizleri
kaşıyan ve ondan beslenen tutum yakışmamaktadır. Bu parti,
bünyesinde barındırdığı CHP görünümlü HDP'li milletvekilleri için
tedbir almalıdır. CHP bulanık ve sığ suda balık avlamak yerine
demokratik politikanın engin denizine ağ atmalıdır. CHP, aşınmış
yedek lastiklerle acemice tekerlek değiştirip ön düzenini
bozacağına, külüstür parti otobüsüne halkı taşımaya layık
profesyonel bir rot balans ayarı yaptırmalıdır."