Meclis'te Türkçe Kürçe yemin istedi
HDP Milletvekili adayı Feleknas Uca, Meclis'te hem Türkçe, hem Kürtçe yemin edilmesini istedi.
HDP'nin adayları Feleknas Uca ve Ali Atalan ile Ak Parti adayı
Ozan Ceyhun milletvekili seçilirlerse, Avrupa parlamentoların
ardından Türkiye'de de parlamentoya giren ilk milletvekilleri
olacak.
Bunlardan HDP'nin Diyarbakır dördüncü sıra milletvekili adayı
Feleknas Uca, "Meclis'e girmem halinde yemin töreninde
sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum. Türkçe öğrenmeye çalışıyorum sorun
değil" dedi. Feleknas Uca, Meclis'te hem Türkçe, hem
Kürtçe yemin edilmesini istediğini söyledi. 1999- 2009 yılları
arasında Avrupa Parlamentosu milletvekilliği yapan Sol Partili
Feleknas Uca, HDP'de Diyarbakır 4'üncü sıradan, Almanya Kuzey Ren-
Vestfalya Eyaleti eski milletvekili, Sol Partili Ali Atalan
Batman'da HDP'den 1. sıra adayı gösterildi.
Almanya'dan Avrupa Parlamentosu'na seçilen eski milletvekili Ozan
Ceyhun Ak Parti'den İzmir 1'inci bölge 5'inci sıradan aday
gösterildi. Kamuoyunun Avrupa Parlamentosu üyeliğinden tanıdığı ve
ailesi 44 yıl önce Batman'dan Almanya'ya göç eden Ezidi kökenli
Feleknas Uca, TBMM'ye girmesi durumunda iki ayrı parlamentoda görev
yapan ilk kadın milletvekili olacak. Kürtçe, Almanca ve İngilizce
bilen Feleknas Uca, Türkçe'yi anladığını, ancak konuşamadığını
belirterek, "Meclis'e girmem halinde yemin töreninde sıkıntı
yaşanacağını sanmıyorum. Türkçe öğrenmeye çalışıyorum sorun değil.
Toplum içerisinde çok kültürlülük çok önemlidir. Ben Türkiye
meclisinin demokratik bir meclis olmasını umut ediyorum. Herkes
dili, kültürü ve rengi ile mecliste yemin etsin. Ben de hem Türkçe,
hem Kürtçe yemin edilmesini istiyorum. Bu Türkiye'nin
demokratikleşmesi için çok önemli bir mesaj olur" dedi. Meclis'e
girmesi halinde diğer vekillerle Türkçe bilmediği için nasıl
anlaşacağı ile ilgili bir soru üzerine Uca, "Bir sorun çıkacağını
sanmıyorum. İnsanların gönlü güzel olduktan sonra, gözler bir
birini anlar, diller bir birini anlar. İnsan istedikten sonra
ellerle ve gözlerle de bir biri ile anlaşır. Bu sorun değildir.
Yeter ki gönüller hoş olsun ve saygı olsun" dedi.
"AP'DE SERT ELEŞTİRİLERE SAYGI VAR"
HDP Diyarbakır Milletvekili adayı Feleknas Uca, Avrupa ve Türkiye
parlamentolarını kıyaslarken, Avrupa Parlamentosu'nun çalışmasının
daha ayrı olduğunu belirterek, "Çünkü, 38 devletin temsil eden bir
parlamentodur. Her üye devlet orada kendi çalışmasını yapıyor.
Oradaki meclis, bütün Avrupa devletleri arasında bölüşülüyor. Ona
göre çalışmalarını yapıyorlar. Ama, Türkiye parlamentosu sadece
Türkiye'ye temsil ediyor. Bu nedenle aralarında çok fark vardır.
Demokratikleşme ve insan hakları ile ilgili sorunlarda bir birinden
çok ayrıdırlar. Mesela Avrupa Parlamentosu'nda konuşurken baka bir
parti aleyhine ne kadar sert konuşursan konuş sorun çıkmıyor.
Herkes saygı ile seni dinliyor. Ama, Türkiye parlamentosunda kavga
çıkıyor, bu da parlamenterlerin tarzını gösteriyor" dedi.
"HEDEFİMİZ, SÜRECİN DEVAM ETMESİ"
İnsan hakları için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını,
2012'deki ölüm orucunda bulunanlar için vitamin hapları getirdiği
için sınır dışı edildiğini de hatırlatan Uca, "Ticaret için değil,
insanların kurtulması ve ileride vücutlarında ağır hasar kalmaması
için hapları getirmiştim. O nedenle mutlu olmuştum. Bir suç
işlememiştim, beni sınır dışı ettiler. Meclisteki hedefimiz, barış
ve çözüm sürecinin ilerlemesi, akan kanın durması, annelerin bir
daha ağlamaması, onun mücadelesini ve çalışmasını yapacağız. Çözüm
olmasını istiyoruz. Türkiye'nin demokratikleşmesi, herkesin rengi
ve kültürü ile bu mecliste yer alması için bütün halkların
haklarının verilmesi için, barışı seven bir Türkiye için,
kadınların eşit olduğu bir meclis için çalışacağız. Kadınların
özgürlüğü için yapılması ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.
"ÇOCUKLAR SİLAH SESLERİ İLE BÜYÜMESİN"
Seçim çalışmalarından fırsat buldukça Irak'ın Şengal bölgesinden
IŞİD'ten kaçarak geldikleri Diyarbakır'da kampa yerleştirilen
yaklaşık 4 bin Ezidi'nin yaşadığı kampı ziyaret eden Uca, şunları
söyledi: "Çocukların yüzlerinin gülmesi, tank, top ve silah sesleri
ile büyümemeleri, gülme ve gül bahçeleri ile büyümeleri için bunun
için çalışacağız. Nasıl ki kamptaki bu çocuklar büyük bir toplu
kıyımdan kaçtılar, babaları halen DAİŞ çetelerinin elinde olanlar
var, biz nasıl bir süre sonra bunların yüzlerini güldürebildiysek,
Ankara'daki vekiller de bunu örnek alabilirler, partileri için
mücadele değil, demokratik Türkiye için mücadele edebilirler.
Çocukların geleceği, demokratik bir gelecek ve yeni bir anayasa
için çalışma yapılmalıdır. Bunun için bir adım atmak istiyoruz. Bu
vatana barışı getirelim, huzur gelsin bu topraklara. Onurlu ve
özgür bir gelecek için mücadele edelim."