Kılıçdaroğlu'ndan sert mesajlar: Efendi teröristler yaktı. Zaten onlar terörist
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırılarına tepki gösterirken, Hatay'daki yangınlar hakkında ise "Efendi teröristler yaktı. Zaten onlar terörist. Ha bir insanı öldürmüşsün, ha bir ağacı yakmışsın" dedi. Ekonomiye ilişkin eleştirilerini sıralayan CHP lideri, konuşmasının büyük bölümünü ayırdığı eğitim sistemi ve uzaktan eğitime ilişkin görüşlerini açıkladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Ankara'nın başkent ilan edilişinin 97'nci yıldönümünü kutlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, "Ankara’nın başkent oluşunun 97. yılı. Küçük bir Anadolu kasabası bugün Türkiye’nin 2. Büyük şehri ve Türkiye’nin başkenti. Ankara’yı Ankara yapan bizim dedelerimiz. Onlar etnik kimlik, yaşam tarzı ayrımı yapmadılar. Hep birlikte milli kurtuluş mücadelesi yaptılar. Ankara güzel bir kent" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Hatay'daki orman yanını tepkisi
"10 Ekim'de yaşanan terörün kimlerden nasıl kaynaklandığının ortaya
çıkarılması devleti yönetenlerin görevidir. Teröre karşıysanız
bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarın kardeşim. Orman yakmanın bir
insanı öldürmekten ne farkı var? Zaten ormanı yakan
teröristtir!"
Erdoğan'a 'sabır' tepkisi
"Beyefendi sen niye sabretmiyorsun? Bir hak talebinde bulunma diyor
sana. Ben yönetiyorum şimdi sıra sende sabredeceksin. Yoksullukla,
açlıkla, işsizlikle sabredeceksin. Beyefendi peki sen nerede sabır
gösteriyorsun? Yazlık, kışlık, uçan sarayların var. Bütün bunların
yükünü senin sabredin dediğin vatandaş çekiyor. Boğazındaki lokmayı
bile vergi diye alıyorsun! Aldığın vergiyi de onun için değil
yandaşın için harcıyorsun. Allah kimseyi kibirli yapmasın."
Çalışma Bakanı Selçuk'a tepki
"2,5yılda emekliye aylık vermişler bu da övünç meselesi yapıyor.
Sen bu emeklinin hangi koşullarda emekli olduğunu biliyor musun
kardeşim! Devlete ne kadar vergi ödediğini biliyor musun? O
primleri senin nasıl çarçur ettiğini biliyor musun? Şimdi lütfetmiş
ben sana emekli aylığı veriyorum demiş. Şu kepazeliğe bakın Allah
aşkına ya. Bunlar devleti yönetiyor. Bütün emekli kardeşlerime
seslenmek istiyorum. Senin hakkını sana verirken bile ben sana para
veriyorum bana oy ver diyor. Akla bak! Emekliye lütuf diye sana
maaş verdik diyorlar. Hakkı lütuf olarak sunuyorlar."
Kalyon İnşaat tepkisi
"Faiz ödemede dünya lideriyiz. Eğer 83 milyon kiş, Lonra'daki bir
avuç tefeciye verildiyse, faiz haramdır diyorsan, bu kepazelik ne?
Kimin parasıyla bu borcu alıyorsun? Kalyon İnşaat mı ödeyecek?
Hayır! 9 katrilyonluk bir varlığa sahip oluyor devletin
imkânlarıyla. İşsiz, çiftçi önemli değil! Bunun üstne durmamız
lazım. 8 ayda bu memleketin 83 milyonun bir avuç tefeciye ödediği
faiz 728 milyon dolar. E sarayda oturan zat. Sabredin diyorsun. Ne
zaman bu milletin yakasından düşeceksin! Ya da bu millet seni
sandıkta seni yakasından düşürecek."
Baro seçimleri tepkisi
"Öyle bir duruma geldiler ki kanunlara uymuyorlar. Genelgeyle kanun
değiştiriyorlar. Baro seçimi. Siyasi partilerin kongreleri serbest,
her şey serbest. Ama baro seçimi yok kardeşim yasak. Niçin? Bir
kişiyi yerinde tutmak için."
Ankara'daki kamu avukatlarına çağrı: Atacağın her imza
hukuka, adalete, kendi mesleğine ihanettir
"Uğraştılar, didindiler, baskı yaptılar nihayet İstanbul'da bir
tane baro kurdular. Şimdi Ankara'da kurmak için kamu avukatlarını
zorluyorlar. Sesleniyorum atacağın her imza hukuka, adalete, kendi
mesleğine ihanettir. Hakkı hukuku ve adaleti savunacaksak ben nasıl
savunuyorsam benden daha fazla sen savunacaksın kardeşim. Sen
avukatsın!"
"EBA'nın canlı kapasitesi bir milyon
öğrenci"
"EBA'nın canlı kapasitesi bir milyon öğrenci, siz 15 milyon
öğrenciyi eğitmeye kalkıyorsunuz. 7 milyon 695 bin kişi zaten
ulaşamıyor. Gazetelerde görüyorsunuz tepelere çıkan öğrenciler
acaba bir şey yakalayabilir miyim diye. Bunların devlet
yönetiminden haberleri bile yok çünkü Türkiye gerçeğini
bilmiyorlar. Otur bir bak bakalım, bir okula git bakalım, bir
gecekondu mahallesindeki eve git bakalım. Bunlardan haberleri yok.
3 milyon37 bin ailede internet yok."
"Hariri ailesinden dünyanın en büyük kazığını
yedik"
Hepiniz çok iyi bilirsiniz. Rahmetli Özal Turktelekom'u kurdu.
Hariri ailesine sattılar. Turktelekom tüm iletişim altyapısını
yapacaktı. Devletin kurumuydu. Hariri ailesi Turktelekom'u nasıl
satın aldı? Gitti Türk bankalarından krediyi çekti, Hariri
ailesinin cebinden beş kuruş çıkmadı. Bankaların borcunu ödemeye
gelince ben bankalara ödemiyorum dedi. Hariri ailesinden dünyanın
en büyük kazığını yedik. Bu kazığı atanlar şimdi sarayda
oturuyorlar. Turktelekom altyapı yapmadı kârı da yedi, bankalara
borcu demeye gelince de senin olsun dedi işin içinden çıktı. Bunu
yapanlara siz Müslüman der misiniz? Altyapıyı yapmadılar. Fuat
Oktay, 2018'e kadar da Turktelekom'da başkan yardımcısıydı bu
beyefendi. Hortumculuğun başkanlığını yapıyordu. Turksat'ı
kurdular. Turksat'ın da başına eski bakanlar, eski bakanların
çocuklarını getirdiler. Orayı tamamen arpalığa çeviriler. Altyapı?
Altyapı yok. Size bilgi teknolojileri kurumunun 2019 raporundan söz
edeceğim. Kablo tv altyapısı üzerinden halihazırda şu anda 24 ilde
geniş bant internet erişimi var. Altyapının tüm noktalara
ulaşmaması nedeniyle bölgesel olarak hizmet sunulabilmekte.' Kim
engel oldu? Bir olayı masaya koyarken bütün ayrıntılarını masaya
koymak lazım. Vatandaşı doğru bilgilendirmek lazım. İnternet
altyapısı bu kadar yetersizken sen nasıl kalkıp derken dünyada
birinci Çin ikinci biziz dersin. O görevi bırakacaksın kardeşim.
Çekileceksin. Turksat 15 yıldır bu memlekete hizmet yapıyor. Elin
oğlu 5 yılda götürüyor, 15 yılda 24 ilin tamamına bile
götürememişiz."
"Bilgisayarlardan alınan vergi kaldırılsın, ihtiyaç sahibi aile ve öğretmenlere internetin ücretsiz olsun"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasının büyük bölümünü eğitim sistemine ayırdı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"30 milyon velimiz var. 30 milyon veli, çocuğunun eğitiminden ve sağlığından kaygı duyuyor. Her anne-babanın en büyük ideali çocuğunun eğitim almasıdır. Öğretmenle eğitimle ilgili konuları en iyi öğretmenler bilir. Eğitimle ilgili bir düzenleme yaparsanız bunu uzun uzun tartışırsınız. Eğitim, milli ve ulusal değerlerimizi evrensel değerleri buluşturmaktır. Eğitimde dünyadaki saygınlığı artınca her konuda söz sahibi olan bir ülke konumuna gelirsiniz. Bunlar ne yaptılar, 4+4+4 diye bir sistem getirdiler. Bu sistem gelirken anne baba olarak sana sordular mı, sormadılar. Peki bu kalkınma planlarında var mıydı, hayır yoktu. Bu eğitim şuralarında görüşüldü mü, hayır. Bu kanun teklifini parlamentoya getirenler eğitimci miydi, hayır, ilgisi yok. Biz zamanında gördük ve uyardık. Şimdi bu acı tablodan ders çıkarmak ve gereğini yapmak zorundayız. Bu çocukları neden kobay olarak kullandılar? Nedeni basit çocuğu yetiştirelim, ileride bize oy versin; tek amaçları bu. Ama onlar bu çocukların ellerindeki telefonla bütün dünyayı izleyebildiğini bilmiyorlar. Bu kadar cahil bu adamlar. Tek tip çocuk yetiştirmek istiyorlar. Eğitimi de bir rant alanı olarak görüyorlar. Büyük ihaleleri yandaşlara verdiler. 18 yıldır ülkeyi kesintisiz yönetiyorlar. 18 yıldır koalisyon yoksa, istediğiniz atamaları yapıyorsanız, eğitim sistemi 18 yıl sonunda nasıl bu hale geldi?
Örgün eğitimde 15 milyon çocuğumuz 571 bin derslikte eğitim geliyor. Pandemi geldi, 11 Mart’ta ilk vakayı açıkladılar. 12 Mart’ta okulların kapandığını Milli Eğitim Bakanı değil, İbrahim Kalın yaptı. Açıklamayı neden Milli Eğitim Bakanlığı değil de Cumhurbaşkanlığı yaptı? Milli Eğitim Bakanı bildiğimiz bakan değil, hiçbir yetkisi olmadan orada oturuyor. Şu çürümüşlüğe bakın? 19 Mart’ta Milli Eğitim Bakanlığı açıklama yaptı. 23 Mart’tan itibaren uzaktan eğitim başlayacak. Bu konuda en iyisi Çin, sonra biz geliyoruz. Açıklamaya bakın Allah aşkına! Kaç evde internet, televiyzon var ondan bile haberleri yok. EBA’ya geçildi, 7 milyon 695 bin öğrenci EBA’ya erişemedi. Gazetelerde görüyorsunuz. Tepelere çıkan öğrenciler acaba erişebilir miyiz diye. Erdoğan veriyor gazı dünyanın en gelişmiş devleti diye, bunlar da o gaza göre konuşuyorlar. 3 milyon 37 bin öğrencinin evinde interneti yok. Televizyonu olmayan evde EBA eğitimi yapmaya çalışıyorsun. Hiç düşündüler mi kaç çocuğun evinde televizyon var diye? Türkiye’nin her tarafı saray gibi değil. İstanbul’da bile sorunlar var. 16 Mart’tan bu yana bir tek derslik yapılmadı. Onlar için sadece bir şey var: Yurt dışındaki tefeciye o parayı nasıl denkleştirip vereceğim? 14 madde halinde iktidarı hiç eleştirmeden Milli Eğitim’de yapılabilecekleri saydım ama hiçbirini yapmadılar. Birinci sorum şu: Neden internet altyapımız yok, kim elinizden tutuyor?
Rahmetli Özal Türk Telekom’u kurdu. Türk Telekom Keban Barajı gibi çok önemli bir yatırım. Bunu aldılar paramız varken Hariri ailesine sattılar. Hariri ailesi gitti Türk bankalarından kredi aldı, bunları verdiler, 5 kuruş para ödemeden aldılar. Hariri ailesi krediyi ödemeyi reddetti. Hariri ailesinden büyük kazık yediler, bu kazığı yiyenler şu anda Saray’da oturuyor. Altyapıyı yapması gerekenler yapmadı, banka borcunu ödemeden gittiler. Bunlara Müslüman denir mi? Ben buna isyan ediyorum. Altyapıyı yapmadılar.
Evrensel Hizmet Fonu’nun bilgisayar alımında kullanılması lazım. Dünya Bankası’ndan 160 milyon dolar para alacaklar. Sosyo-ekonomik durumu düşük olanlar, engelliler ve mülteciler için kullanılacak. Bu paranın kullanımının takipçisi olacağız. 793 bin evde bilgisayar yok. Neden bunların hiçbiri olmadı. Bir ülkeyi geri bırakmak için yapacağınız tek şey eğitim sistemini bozmaktır, başka bir şeye gerek yok. Siz interneti bile bağlayamıyorsunuz. Bazı çocukların EBA’dan haberi bile yok. Bazı ilçelerin tamamında internet bile yok. Bu bilgisayarlardan alınan KDV’nin kalması lazım. Ne zaman kalkar? O havuz medyası patronlarından biri iş yapar öyle kalkar.
İhtiyaç sahibi olan ailelere ve öğretmenlere internetin ücretsiz olması lazım. Nereden karşılayacağız. Evrensel Hizmet Fonu var. Gerekirse mobil operatörlerle görüşülür. Devlet, ihtiyaç sahibi olan ailelere ve öğretmenlere ücretsiz bilgisayar vermek zorundadır. Sosyal devletin gereğidir. 21. Yüzyılda bilgisayarı olmayan çocuk mu olur? Biz her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Gerekirse bize 5 ay maaş vermeyin. Sen küsür milyarlık vergi muafiyetini 1 kişiye sağlıyorsun.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2010’da başlattığı FATİH projesi vardı. Bütün öğretmenlere ücretsiz bilgisayar verilecekti. Bir öğretmene bile verilmedi. Bütün öğretmenlere soruyorum. Hala bu saray iktidarına, bu şahsım devletine oy verecek misiniz? Bu siyasal iktidar sadece kendi çıkarlarını savunur."