Kılıçdaroğlu: Türkiye'de bir yönetim boşluğu var
CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de bir yönetim boşluğu var. Türkiye'yi kim yönetiyor? Bir boşluk var. İlk kez Türkiye tarihinde derin bir kriz, bir yönetim krizi yaşanıyor şu anda. Bunun aşılması lazım. Onun için bu seçimler önemlidir" dedi.
CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de bir yönetim
boşluğu var. Türkiye'yi kim yönetiyor? Bir boşluk var. İlk kez
Türkiye tarihinde derin bir kriz, bir yönetim krizi yaşanıyor şu
anda. Bunun aşılması lazım. Onun için bu seçimler önemlidir"
dedi.
Kılıçdaroğlu, Bilecik'in Osmaneli İlçesi'ne geldi, Balaban
Meydanı'nda toplanan yaklaşık 1500 kişiye seçim otobüsü üzerinden
hitap etti. Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimlerinde vatandaşların
hiçbir partiyi tek başına iktidar yapmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu
şöyle devam etti:
"Vatandaş Haziran ayında 'Türkiye'nin sorunları var. Oturup
konuşun, anlaşın. Demokrasi kazansın. Ülkenin dertleriyle uğraşın,
Hükümet kurun, sorunları çözün.' dedi. Bize geldiler, 'Başımızın
üzerinde yeriniz var' dedik. Biz milli iradeye saygılıyız.
Koalisyon mu istiyorsunuz? Türkiye'nin dünya kadar derdi var. Biz
'şu olacak bu olacak' demiyoruz. 'Biz koalisyona hazırız' dedik. 10
gün görüştük, 10 günün sonunda dediler ki 'Biz 4 yıllık bir
koalisyon hükümeti istemiyoruz. Biz 3 aylık bir seçim hükümeti
istiyoruz.' Niye 3 aylık? 'E bize 400 milletvekili vermediniz.'
Arkadan terör geldi, arkadan bir sürü belalar geldi."
'22 MİLYON YOKSUL VAR'
Kendisinin hiçbir zaman sarayla alakasının olmadığını, villa
merakının bulunmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ben hiçbir liderin
yapmadığını yapıyorum. Günün 24 saati çalışıyorum. Benim bir tek
derdim var. Bu ülkenin refahı, benim tek derdim bu. Benim hiçbir
zaman sarayla alakam olmadı. Villa merakım olmadı. Siz nasıl
yaşıyorsanız ben de öyle mütevazi yaşıyorum. Çok şükür bugün benim
aldığım aylık da bana yetiyor. Çoluk çocuk geçinip gidiyoruz.
Kimseye muhtaç değilim. Benim derdim benim zengin olmam değil.
Benim derdim sizin zengin olmanız. Sizlerin zengin olması. Çok
sayıda genç filiz gibi çocuğumuzun işsiz kaldığını biliyorum. Hala
askere gitmiş gelmiş babasının eline bakıp 'Acaba 5-10 kuruş
harçlık verebilir miyim?' dediğini biliyorum. Türkiye'nin
kesinlikle bunlardan kurtulması gerekiyor. Yeni bir siyaset
anlayışın olması lazım. Hakça bir düzeninin olması lazım. Adaletli
bir düzenin olması lazım. 'Biri yer bakar kıyamet ondan kopar'
denir. Ben 7 Haziran'da 17 milyon yoksuldan söz ediyordum. Şimdi bu
ülkede 22 milyon yoksul var. 22 milyon yazık günah değil mi?
Çocuklar yatağa aç giriyor, yazık günah değil mi?" diye
konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'nin kan gölüne çevrildiğini ifade
ederek, "Fidan gibi çocuklarımız şehit geliyor. Terörü bu ülkenin
başına neden bela ettiniz? Getirdiniz bilmem çözüm çözüm. Ne
yaptınız sonunda? Türkiye'yi kan gölüne çevirdiniz. Ne diyorlar
'PKK bizi kandırdı.' Sen çocuk musun kardeşim? Sen devlet
yönetiyorsun. Çocuk musun?" dedi.
'EĞİTİM SİSTEMİMİZ İFLAS ETTİ'
CHP iktidarında öğrencilere öğle yemeği verileceğini söyleyen
Kılıçdaroğlu, hükümetin eğitim politikasını da eleştirdi.
Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Anneler size sözüm. Çocuğunuzu tam gün okula göndereceksiniz,
sabah gidecek akşam gelecek. Öğle yemeklerini öğretmenleriyle
birlikte okulda bedava yiyecekler. Biliyorum ki yine bağıracaklar
'Ödeneği nereden bulacaksın?' Parayı nereden bulacaksın?' Vallahi
de billahi de bulacağım. Gerekirse kendi boğazımdan kesip o
çocuklara öğle yemeği vereceğim. Hiç merak etmeyin. Çocuklarımız
iyi bir eğitim almalı. Ben eğitimden bahsedince koro halinde
bağırıyorlar 'CHP gelecek imam hatip okullarını kapatacak'. Niye
kapatayım? Niye kapatalım? İmam hatip okullarını kuran zaten
Cumhuriyet Halk Partisi. Kendi kurduğu okulu niye kapatsın? Niye
kapatalım? Eğitim sistemimiz iflas etti. 13 yılda 12 kez eğitim
politikası değişti. Böyle bir eğitim mi olur? Yazık günah değil mi?
Anne çocuğunu hangi okula göndereceğini bilmiyor, hangi sınavca
gireceğini bilmiyor, sabah sınav, öğle sınav akşam sınava. Çocuk
bir de çocukluğunu yaşasın."
DIŞ POLİTİKADAKİ HATAYI 78 MİLYON ÖDER
Din üzerinden siyaset yapıldığını da söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları
söyledi:
"Gencecik çocuklarımız şehit düşüyor, içim kan ağlıyor. Yazık günah
değil mi? Nasıl Türkiye'yi buraya getirdiniz? Bir PKK belası vardı
şimdi IŞİD belası çıktı. Niye oluyor bunlar? Dedik 'Suriye'yi
girmeyin kardeşim.' 'Suriye'ye müdahale etmeyin, Suriye'nin
içişlerine karışmayın.' Sana ne Suriye'den. 'Hayır efendim ben
oraya gireceğim. Şunu yapacağım bunu yapacağım.' 2 milyon 200 bin
Suriyeli Türkiye'de. Bizim çocuklarımız işsiz şimdi 'O çocuklara
biz iş bulacağız' diyor. Hani var ya bir meşhur sözümüz 'Ayranı yok
içmeye' diye, işte o durumdayız. 24 Ağustos 2012'de bir mektup
gönderdim dönemin başbakanına 'Suriye politikanız yanlıştır' dedim.
'Orada kardeş kanını dökmeyelim' dedim. 'Türkiye üzerinden silah
göndermeyelim' dedim. Yazık günah. 'Hayır biz doğrusunu yapıyoruz'
dedi. Amerika orada, Rusya orada, Çin de yolda, geliyor. Peki
nerede Türkiye? Türkiye'nin önünde fatura var. Dış politikada bir
yanlış yaparsanız bu hatayı 78 milyon vatandaş öder. İç politikada
hata yapabilirsiniz bunu telafi etmek mümkündür, dış politikadaki
hatayı bir değil birden fazla, bir kuşak değil birden fazla kuşak
bedenlini öder."
'YETKİ VERİN SİYASETTE KAVGAYI BİTİRECEĞİM'
Türkiye'nin yeniden inşa edilmesi gerektiğini ifade eden CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Huzura ihtiyacımız var gerginlik istemiyoruz. Siyasette kavga
istemiyorum. Böyle siyaset olmaz. İnsanı geren siyaset mi olur?
Neredeyse sokakta karşılaştığımız arkadaşlarımıza selam bile
veremez olduk. Farklı düşünceleriniz olabilir. Ama bu ülkede
yaşıyoruz. Bu kavga neden? Bölüşemeyecek neyimiz var? Ben sizden
yetki istiyorum. Öyle 13 yıl falan yetki de istemiyorum. Sadece 4
yıl. 4 yıl yetki verin bu ülke adam gibi nasıl yönetilirmiş
göreceksiniz. Siyasette kavgayı bitireceğim. Efendim o geldi bu
gitti. Onları bitireceğim. Gelmezse ben ayağına gideceğim. Ne
olacak? Kibri bitireceğiz kibri. Kibir olmaz siyasette. İnat olmaz
siyasette, kavga olmaz siyasette. Siyasetin görevi şudur; Çocuğunuz
işsiz mi? O çocuğa iş bulacağız. Çocuğa daha iyi eğitim imkanı,
daha iyi hastane imkanı vereceğiz. Dış politikayı ülkenin çıkarları
üzerine inşa edeceğiz. Siyasetin konusu budur. Siyasetin konusu
kavga etmek değildir."
'KILIÇDAROĞLU HALKA ÇALIŞIR'
Kendisinin halk için çalıştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir şeyi
sakın unutmayın. 1 Kasım da sandığa giderken bir şeyi sakın
unutmayın. Davutoğlu saraya çalışır, Kılıçdaroğlu halka çalışır.
Onlar yaptıkları inkar etmiyorlar. Biz saraya çalışmayız
demiyorlar. Onlar ona çalışabilirler ama ben halka çalışırım. Sizin
için çalışırım. Bu ülkede hiçbir ayrım yapmayacağım. İnancı ne
olursa olsun, kimliği ne olursa olsun, insan Allah'ın yarattığı en
değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır. Aslında bu
memleketin huzuru ve refahını isteyenler çoğunlukta. Biz
çoğunluktayız. Gerginlik istemeyenler çoğunlukta. Kavga
istemeyenler çoğunlukta. Ama oylarımızı bölüyoruz. Bölmeyelim
oylarımızı. Bölmeyelim bir birlik olalım. Bir birlik olalım ve bu
ülkeyi yönetelim. Bakın göreceksiniz dış politikada ilişkilerimiz
düzelecek" diye konuştu.
'DERİN BİR YÖNETİM KRİZİ YAŞANIYOR'
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bir yönetim boşluğunun olduğunu da
öne sürerek şunları söyledi:
"Türkiye'de bir yönetim boşluğu var. Türkiye'yi kim yönetiyor? Kim
yönetiyor ülkeyi? Bir boşluk var. İlk kez Türkiye tarihinde derin
bir kriz, bir yönetim krizi yaşanıyor şu anda. Bunun aşılması
lazım. Onun için bu seçimler önemlidir. Sandığa giderken oturup
düşüneceğiz. Ya baskıdan yana oy kullanacağız ya refahtan yana oy
kullanacağız. Ya huzurdan yana oy kullanacağız. Bunu yapmamız
lazım. Ben size güveniyorum. Sizi seviyorum, size inanıyorum. Sizin
çalışacağım. Davutoğlu Saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için
çalışıyor., sizin için çalışır. Sizin için çalışacağım, sizin için
emek harcayacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Sizin için salın
teri dökeceğim. Dökeceğim her alın teri size helal olsun."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından ilçeden
ayrılırken otobüsün ön kapısında halkı selamladı. Kılıçdaroğlu bir
bebeği kucağına sevip öptü. Sevgi gösterisiyle karşılaşan
Kılıçdaroğlu, otobüsten inerek çocuklarla ve gençlerle de selfie
çektirdi. Kılıçdaroğlu daha sonra Bilecik'e hareket etti.
FOTOĞRAFLI