HDP'liler Iğdır'da barış ve özgürlük anıtını açtı (2)
YÜKSEKDAĞ: DEMOKRATİK İRADEMİZ VE GÜCÜMÜZ VAR
YÜKSEKDAĞ: DEMOKRATİK İRADEMİZ VE GÜCÜMÜZ VAR
Tuzluca ilçesinde barış ve özgürlük anıtını açtıktan sonra konvoy
eşliğinde Iğdır'a geçen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, BDP
İl Binası önünde kalabalığa hitap etti. Yüksekdağ, halkların
demokratik siyasetinin gücüne, kendi güçlerine güvendiğini
belirterek, "Tüm Türkiye halklarının geleceği, Saray tarafından
karanlığa mahkum etmeye çalışıyorlar. HDP, sizlerin tüm Türkiye
halklarının, demokrasiye inanan halkların iradesi ve gücüdür.
Mecliste onurlu bir halkın temsilcileri olduk. Bizler sadece sizi
iyi temsil edememekten korkarız. Bizler, sadece şehitlerin
mücadelede yitirdiği canların vebali yerine getirememekten
korkarız. Onun dışında, saltanatcılardan, zorbalardan hiçbirinden
korkmadı bu halk. Onlar iktidarın sahipleri, tankların, topların ve
bu savaşı yaratanların sahipleri bu güç olmazsa hiçbir şeyler.
Onların, ayakkabı kutuları olmazsa aslında hiçbir şeyler. Ama bizim
demokratik irademiz ve gücümüz var. Bizler bu zamana kadar
saraylara, saltanatlara karşı meydan okuduk. Yine de meydan okuduk,
okuyacağız. Halk ayağa kalktığında, mazlumlar ayağa kalktığında
saraylarda kimse hüküm sürdüremez. Onların saltanatına karşı HDP
engel olduğu için meclisten sürülmeye çalışılıyor. Kürt, Alevi ve
tüm ezilen halkların tarihten bu yana öldürmekle yenemediler. Tüm
sürgün politikalarına kadar biz buradayız ve sizin sonunuz
olacağız" diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ,
“HDP direnen halkların birleşik iradesidir" diyen Eş başkan
Yüksekdağ, HDP'nin tüm Türkiye'nin yaşamı ve geleceği olacağını
belirtti. Yüksekdağ şunları söyledi:
"Değerli Iğdırlılar, her zaman olduğu gibi yine direne direne,
birleşe birleşe kazanacağız. Bu gücü asla kırmayı başaramadılar,
başaramayacaklar. Bu yolda omuz omuza yan yana. Bizlere tasfiyeyi
dayatanları, tasfiye edeceğiz. Bizler de Rojava'dan Iğdır'a kadar,
Kobani'den Ardahan'a kadar direnmenin ve kazanmanın adresi
olacağız. Saltanatın karşısında el etek öpenleri bu halk asla
affetmeyecek. Teslim olanları unutmayacağız. Teslimiyete karşı tek
yolumuz direniş yoludur. Kürtlerin, Alevileri, Azerilerin bu
karanlığa 'dur' deme zamanı gelmiştir. Demokratik onurlu bir barışa
dayanan yolumuzu çok daha güçlü bir şekilde açacağız. Savaşı
dayatanlar kaybedecek, özgürlüğe ve demokrasiye inananlar
kazanacak. Sadece demokrasiyi kazanmak için bizleri hapse atmakla
tehdit edenler, bizlere oy verenlere saldıranlar çok yakında pişman
olacaklar."