Erdoğan'dan teşkilata uyarı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenecek Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.
İstanbul'da teklersek, Türkiye'de tökezleriz. İstanbul'u sağlam
tutarsak, Türkiye'de de, dünyada da bizi yıkacak bir güç
tanımıyorum.
İstanbul'un büyüklüğünü anlamayan hiç kimse İstanbul'a ve AK
Parti'ye hizmet edemez. İstanbul'u heyecanla sevmeyen hiç kimse bu
şehre ve partimize gereken katkıyı sağlayamaz. İstanbul
Türkiye'dir, Türkiye İstanbul'dur. Bu şehrin hakkını vermek
zorundayız. Eğer yaptığımız işi bu şehre uygun şekilde yürütmezsek
hedeflerimize ulaşamayız. Çalışmamızla, sevgimizle,
fedakarlığımızla, bu şehre ve insanlarına kendimizi sevdirirsek
İstanbul bizi başında taşır, sırtında taşır.
"BUNA YANARIZ"
Biz İstanbul'da yüzde 48 ile İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı'nı aldık, halk oylamasında 48.6 oyu ile netice verdi.
Biz İstanbul'u böyle görmek istemiyoruz. İstanbul Türkiye
ortalamasının altına düştüğü an buna yanarız, üzülürüz. Ortalamanın
altına düşmemeli üstünde olmalı. Öyle ise bir yerde yanlışımız var,
eksiğimiz var. Metal yorgunluğu diyorsak burayı değerlendireceğiz.
Bu bir davadır buna böyle bakacağız.
Soruyorum sizlere, bize kibir yakışır mı, bize gurur yakışır mı?
Gurur Allaha yakışır, bize değil. Bize ne oluyor ki afra tafra
yapıyoruz. Bize ne oluyor ki koltuklardan güç almanın gayeti
içerisine giriyoruz. İdeal siyasetçi oturduğu koltuktan güç alan
değildir oraya güç katandır, bunu böyle bilmemiz lazım.
İstanbul'un ortalamanın altında kalmasının bize verdiği mesajı çok
doğru okumalıyız. 22 milyon üye diyor genç. Şu anda bizim 12 milyon
üyemiz var. Bunu 2 ile çarp 24 milyon. Buna hazır mıyız? Öyle ise
durmak yok yola devam. Mesele bu.
Hareketleniyoruz, hareketleneceğiz. Gidilmedik il bırakmayacağız.
İstanbul'da da çalınmadık kapı bırakmayacağız.
Ülkemizin dışarıdan ve içeriden maruz kaldığı saldırının,
mücadelenin şartlarını zorlaştırdığını biliyoruz. Bizim de
kendimizi yenilememiz, güçlendirmemiz, geleceğe hazırlamamız
gerekiyor. Sürekli aynı şeyleri yaparak her defasında farklı
sonuçlar elde etmeyi beklemek akıl karı değildir.
Biz kendimizi yenilediğimiz ölçüde ülkemizin siyasetini,
ekonomisini daha da ileriye taşıyabiliriz. Bu hizmet nöbetini
İstanbul'da da yeni arkadaşlar ile güçlendirerek sürdürmeye
kararlıyız. Kongre sürecinde gerçekleştireceğimiz bu değişim asla
bir tasfiye değildir. Bizim siyaset terbiyemizde vefa çok
önemlidir.
Her arkadaşımızın bizim gönlümüzde ve yanı başımızda yeri vardır.
Yarın bir başka yerde, bir başka görevde arkadaşlarımızla beraber
çalışacağız. AK Parti'de davasına, ülkesine, milletine sadakat ile
bağlı olan herkesin önü sonuna kadar açıktır. İş çok, yapacağımız
şeyler çok.
"RACON KESİLECEKSE RACONU BİZZAT KENDİM
KESERİM"
Kongre sürecimizde gerçekleştireceğimiz değişim, kendimizi
tazelemenin yanında bu vasfımızı da güçlendirmemize vesile olacak.
Partimiz içinde kesinlikle arzu ve tasvip etmediğim tartışmalara
şahit oluyorum. Kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu
tartışmalarda kimilerinin şahsım adına adeta racon kestiği
anlaşılıyor. Benim milletimle, partimle paylaşacağım düşüncem,
teklifim varsa bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de
ihtiyacım yoktur. Racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim
keserim, bu da böyle biline.
Şu köşe yazarı şöyle yazmış, şu köşe yazarının Cumhurbaşkanı ile
şöyle dostluğu var, hiçbirisi beni bağlamaz. Ben zaten konuşuyorum
ya bunlara gerek yok ki, yeri geldiği zaman bunları
anlatıyorum.
Herhalde dünyada benim kadar şeffaf olan, açık konuşan bir başka
lider var mıdır, onu da pek bilmiyorum. Bir kişiye mesaj vermem
gerekiyorsa bunu zaten sözcülerim aracılığıyla yapıyorum. "Reis
şöyle düşünüyorum", bu tür yakıştırmalara hiç kimse itibar
etmemeli. Meydanı sosyal medyanın dehlizlerinde gizlenerek, bu
hareket içinde fitne çıkartmak isteyenlere asla bırakmayız. Bugüne
kadar AK Parti ile ve şahsımla milletimizin arasına kimseyi
sokmadık, bundan sonra da sokmayacağız.
İstihbarat paylaşımını bile tam olarak bizimle yapmadılar. Fırat
Kalkanı Harekatı, batının bölgedeki oyunlarını açığa çıkardı. Başka
terör örgütlerini yanlarına alarak aynı projeyi ısrarla
sürdürüyorlar. Bize dost olarak görünenlerin PKK ile, PYD ile
YPG'yi ve Suriye Demokratik Güçleri olarak belirlenen bir isim ki
onu yine değiştiler, kurulmuş veya kurulacak tüm örgütlerin aynı
yapı olduklarını çok iyi bildikleri halde, dost görünenler bize
yalan söylüyorlar. Suriye ve Irak haritasındaki güçlerin dağılımına
bakan herkes oynanan oyunun amacını açıkça görecektir. Hangi
ülkenin silahları PKK'da var, hangi ülkenin silahları DEAŞ'ta var
biz bunları biliyoruz.
"BEKAMIZ SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA GÖZÜMÜZ KİMSEYİ
GÖRMEZ"
Bugün bölgede güç gösterisi yapan herkes işine bittiğinde çekip
gidecek ama biz bundan sonra da coğrafyamızda kalacağız.
Sınırlarımız boyunca kurulan terör yapıları ile uzun ve kanlı
mücadeleyi verecek olan bu ülkeler değil, Türkiye. Hedefleri
politik olabilir bizim için mesele beka meselesidir. Bekamız söz
konusu olduğunda, gözümüz kimseyi görmez, görmeyecektir.
İttifakmış, müttefiklikmiş, ticaretmiş, istikbalimiz söz konusu
olduğunda bunların hepsi de hükmünü yitirir bu böyle
bilinmelidir.
FETÖ nerede. Bir kısmı Avrupa'da, bir kısmı Pensilvanya'da. Onlar
kaçacak biz kovalayacağız. Bunu böyle biliniz. Ha PKK, ha FETÖ, ha
DEAŞ, ha FETÖ. Al birini vur öbürüne. Bu ihanet çetesi Türkiye'nin
geleceğine saldırmıştır. Milletimiz tek yumruk. Bu ihanet çetesine
geçit vermemiştir.
Yakın zamanda bunları özel hazırlanmış tulumları içerisinde
göreceksiniz. Özel elbiselerle duruşmalara geldiğiniz göreceksiniz.
İnanıyorum ki, yıl sonuna kadar da yargımız bunlarla ilgili
kararları büyük ölçüde vermiş olacaktır.
Başkan yardımcılarımız şehit etmişlerdi, dördü de öldürüldü. Çünkü
biz, onların bedelini bunlara ağır ödeteceğiz. Biz bu
kardeşlerimizin evlerinde kaldık. 20-25 yıl önce onlarla beraber
kaldık. Yola öyle çıktık, şimdi de beraber yürüyoruz. Kaderin
üstünde bir kader vardır diyoruz ya işte bu. Biz buna aynı
kararlılıkla devam edeceğiz.
Bütün bu adımları atarken benim sizden ricam şu; Bu yoldaki
heyecanımızı, coşkumuzu asla kaybetmeyeceğiz. Almanya seçime
gidiyor, 15-20 gün var. Hala bizimle uğraşıyor. Sen bizimle niye
uğraşıyorsun. İşine bak ya. Bizde referandum oldu, bizimle
uğraştınız. Hayır kampanyasına katıldılar. Sözde Türk diye geçinen
bir ahlaksız orada bir "hayır" kampanyası yaptı. Türkiye'nin
Cumhurbaşkanı'na ne yazık ki, Almanya'nın kapısını kapattılar.
Merkel de dahil, muhalefet de dahil. Bunların demokrasi ile
yakından uzaktan alakası yok. Söylediğimiz zaman da yalan bunlarda
gani. Sen kimsin önce haddini bil. Kimsin. Senin muhatabın ben
değilim, Dışişleri Bakanı. Onun bakanı AB Bakanı dedi.
"TÜRKİYE DÜŞMANI OLAN PARTİLERE SAKIN HA, OY
VERMEYİN"
Biz de buradan mesajımızı veriyoruz. Onlar o kampanyada Türkiye'ye
böyle saldırdılar da ben oradaki vatandaşlarımıza niçin mesaj
vermeyeyim. Ne diyorum; Türkiye düşmanı olan partilere sakın ha, oy
vermeyiniz. Sakın. Türkiye dostu olanlarla beraber olun. Küçük
partiymiş falan buna da bakmayın, onları büyütelim. Bu seçimde
onlar sandıkta bana göre bir tokat yemeleri lazım. Şu anda diyorlar
ki, bizim demokratik mücadelemize karışıyor. Ne alakası var. Senin
gibi kalkıp sizin bize yaptığınızı biz yapmıyoruz. Sadece Türkiye
düşmanlarına sandıkta demokratik bir ders verin diyoruz bu kadar.
Bizim yanımızda teröristler yok ama sizin yanınızda teröristler
vardı.
Tüm Türkiye'ye ve dünyaya sesleniyorum. 1000 tırı aşkın tır
Irak'tan geldi. Bunlar zırhlı araçlar, mühimmat. Bütün bunlar
Suriye'deki terör örgütlerine teslim edildi. Sonra onlar Türkiye'ye
karşı kullanılacak. Diyoruz ki, bu silahları ne yapacaksınız.
G-20'de bunu Trump'a da söyledik, o da arkadaşlarına serzenişte
bulundu. Geri alınmasını istiyoruz. Geri alacağız diyorlar, biz
bunlara inanmıyoruz.
Türkiye kimseden insaf beklemiyor. Hakkı olmayan bir şeyi de talep
etmiyor. Sadece kendi varlığına, egemenliğine saygı gösterilmesini
istiyor. Bu saygının gösterilmediği durumlarda da kendi başımızın
çaresine bakmaktan başka bir derdimiz olamaz.
Önümüzdeki günlerde gelişmeler Türkiye'nin bu kesin duruşu
doğrultusunda eminim ki şekillenecektir. Hükümetimiz hazırlıklarını
bu çerçevede yürütüyorlar. AK Parti olarak bizim de gündemimizdeki
meseleleri süratle sonuçlandırarak bu konulara odaklanmamız
gerekiyor.
Belediyeler asla yolsuzlukların içerisinde savrulmayacak. Bu konuda
da çok dinamik olacağız. Bu adımı da atacağız.