Erdoğan'dan 'Terörsüz Türkiye' mesajı: Sağlam bir temel üzerinde yükselteceğiz
"Bir Şiir Bir Hayat Canım İstanbul" programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "En büyük eserimizi yani Terörsüz Türkiye'yi çok yakın zamanda sağlam bir temel üzerinde yükselteceğiz" ifadelerini kullandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Bir Şiir Bir Hayat Canım İstanbul" programında konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:
"Böyle kadim bir şehrin hizmetkarı olmaktan şeref
duyuyoruz"
"İstanbul gibi tarihiyle kültürüyle göz bebeğimiz olan nadide bir
şehirde yaşamanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. İstanbul'la ne kadar
iftihar etsek azdır. Böyle kadim bir şehrin hizmetkarı olmaktan
şeref duyuyoruz. İstanbul'u anlatan her çalışmayı takdirle
karşılıyoruz. Yapay zeka ve ses klonlama gibi pek çok dijital
yeniliğin kullandığı sergiyle tarihi İstanbul manzaraları
seyredilirken bir yandan da maziye yakinen şahitlik edilecek. Bu
güzel ve anlamlı etkinliğin hepimiz için hayırlar getirmesini
diliyor, emeği geçen herkese tekrar şükranlarımı sunuyorum. Şu
gerçeği evvela sizleri paylaşmak arzusundayım; milletlerin kıymeti,
zenginliği, derinliği, tarih ve medeniyete yaptığı katkılar kadar
sinesinden çıkardığı yazar, şair, ilim ve tefekkür insanlarıyla
mizana vurulur. Bu eserler aynı zamanda necip olma hasletini, yani
asaleti de bünyelerinde taşır. Asalet yalnızca milletlere has vasıf
değildir, fikrin ve şahsiyetin de bir asaleti vardır. Necip ismiyle
müsemma olan üstat bu asilliğin, bu yüksek fikri mertebenin en
mümtaz amillerinden biridir.
"Üstadın çektiği çilelerin hiçbiri boşa gitmemiş, ektiği
tüm tohumlar çiçek vermiş, meyveye durmuştur"
Merhum Necip Fazıl, şiir, nesir, tekmil eserleriyle daima ötelerin,
ferdaların bir anlamda sıdretil müntehanın peşinde olmuştur.
Üstadın sezişi, duyuşu, hissiyatı ve meselelere hakimiyeti onu
muasır ve muarızlarından hep farklı kılmıştır. Zekasının
keskinliğini, sözünün sarahatini, kalemi, kelamı, dava ve
iddiasıyla ortaya koydu. Şiirlerinde zaman ve mekânı eşya ve
insanla terkip etti. Mistik bir ürpertiyle birleştirdi. Ferdi ve
toplumu hiçbir zaman birbirinden ayırmadı. Üstadın nazarında
cemiyetin rüyası olan şiir, duygu, düşüncenin biri ötekini
boğmadan, gölgede bırakmadan uyum içinde bir araya getirdiği
sanatın adıydı. İnce olduğu kadar rafine, grift olduğu kadar naif
dille geçmişi omuzlayıp geleceğe seslendi. Üstat ömrü boyunca
çalıştı. Bu kutlu yürüyüşte devrin kibir abidelerinin radarına
girdi. Zindanlara atıldı, dergileri toplatıldı. Fakat üstat hiçbir
zaman korkmadı, yılmadı. İstikametten bir an olsun ayrılmadı.
Onunla yoldaşlık edenler ilimle bilgiyle şuurla mücehhez olmuştur.
Üstadın en büyük hayali 'Kim var' diye seslenildiğinde sağına
soluna bakmadan 'Ben varım' diyen bir gençliğin yetişmesidir.
Üstadın çektiği çilelerin hiçbiri boşa gitmemiş, ektiği tüm
tohumlar çiçek vermiş, meyveye durmuştur.
Bugün tarihini bilen bir gençlik var. Bugün geçmişten aldığı mirası ve ruhu geleceğe aktarmaya kararlı gururla ve vakur bir gençlik var. Bilimden sanata kültürden diplomasiye bu gençlik müessir ve muteber gençliğin geleceğini inşaa ediyor. Biz de eserlerimiz hizmetlerimizle bu gençliğin önündeki engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugüne kadarki en büyük eserimizi, yani Terörsüz Türkiye'yi çok yakın zamanda sağlam bir temel üzerinde yükselteceğiz. Merhum üstadımız gibi bu eseri de bu ülkenin gençlerine teslim edeceğiz"