Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Farkında olmadan bize bir pas verdi, bizim de golü atmamız lazım
Çekya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "başörtü" çıkışı için "Bu beyefendi getirdi bunu gündeme koydu. Bu da ne oldu? Bu pek pas vermekten de anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. " diye konuştu. ABD'nin Rum kesimi için aldığı ambargo ve silah kararıyla ilgili de "Kuzey Kıbrıs’ı dört bir yandan, her yönüyle bizim sağlama almamız lazım. İHA’ları, SİHA’ları Kuzey Kıbrıs’a yerleştirdik" ifadelerini kullandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çekya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan'a ilk olarak CHP
lideri Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü teklifi konusundaki
değerlendirmeleri soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun
'siyaseti bilmediğini' öne sürdü ve şunları kaydetti:
"Aslında Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı bu tez, siyaseti ne kadar
bilmediğini, kendisinin bir siyaset fukarası olduğunu gösteriyor.
Bir defa ortada şu anda yasal bir düzenlemeyi gerektirecek bir
durum yok ki. Şu anda bu haliyle kızlarımız üniversiteye,
ortaöğretime gidebiliyor mu, polis olabiliyor mu, asker olabiliyor
mu? Evet. Bütün bunlar şu anda var mı? Var. Şimdi böyle bir durum
ortadayken, bayram değil seyran değil, nereden çıktı bu iş? Sen
dürüstsen, o zaman gel bunu Anayasa’ya alalım ki bundan sonra kimse
bu işin üzerinde oynayamasın. Hemen ne yaptılar? Onun malum bir
adamı var. “Desteklemeyeceğiz” dedi. Bunu söylemeye başladılar.
Öyle de olsa şu anda ben çalışmayı başlattım. Adalet Bakanımın
riyasetinde şu an itibarıyla gerek Bekir Bey gerek Anayasa
Komisyonu Başkanım, Adalet Komisyonu Başkanım, onlar şu anda bu
çalışmayı yapıyorlar. “Yanınıza milletvekili arkadaşlarımızı,
MYK’den arkadaşlarımızı da alın çalışmayı hazırlayın” dedim. Devlet
Bey’le de görüştüm bu konuyu. İnşallah bu işi hemen Meclis’e
sunalım. Tabii ne olacak sunacağız? Anayasa değişikliği olarak.
İnşallah arkadaşlar güzel bir hazırlık yapacaklar ve bu hazırlığı
da Meclis’e sunacağız. Aile filan hepsi bu işin içinde. Öyle bir
şey yapıyoruz ki hadi bakalım görelim seni. Bu işte ne kadar
samimisin, değilsin; bunu burada göreceğiz."
'LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere
etmenin gayreti içerisine girdiler'
Erdoğan'a, "Anayasa değişikliği teklifini getirdiniz. Ancak aile
yapısıyla ve ailenin korunmasına yönelik değişikliklerle ilgili bir
hazırlık var mıydı?" diye de soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle
konuştu:
"Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zaten. Çünkü güçlü bir
millet, güçlü aileden olur. Şimdi bizim bunun çalışmasını da
yapmamız lazım. Çünkü son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular.
LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin
gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu
yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu
da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım
neresinden savunacak onu da görelim."
'Kılıçdaroğlu bilmiyor benim ömrümüm santraforlukla
geçtiğini'
Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışını değerlendiren Erdoğan
"Başörtüsüyle alakalı herhangi bir şey yoktu. Niye? Çünkü bizim
böyle bir problemimiz yoktu. Çözmüşüz bunu. Şimdi biz bunu
çözdüğümüze göre bu bizim gündemimizde niye olsun. Bu beyefendi
getirdi bunu gündeme koydu. Bu da ne oldu? Bu pek pas vermekten de
anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü
atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrümüm santraforlukla geçtiğini.
Artık Allah’ın izniyle Sayın Kılıçdaroğlu gibileri bu ülkenin
başına gelemeyeceğine göre bu millet bunları derdest etti, bitti.
Bundan sonra artık benim milletim çok daha özgür bir hayatın tadını
yaşayacak" dedi.
'CHP bunu gerçekten istiyorsa Anayasa'ya neden karşı
çıkıyor?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başörtüsü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun
gündemine nasıl bir anda geldi? CHP bunu gerçekten
istiyorsa Anayasaya neden karşı çıkıyor?" sorusuna ise "Bir
defa yasal bir düzenlemeyi gündeme getirmesi bile çok çok
gayriciddidir. Üstelik de o masanın etrafında olanlardan bir
tanesi, utanmadan sıkılmadan biz de destekleyeceğiz
diyor. Kimlerin olduğunu anlayın artık… Gazı verdiler, sonra da
destekliyoruz diyorlar" şeklinde yanıt verdi.
'Dezenformasyonu ciddi manada frenleyeceğiz'
Erdoğan'a dezenformasyon yasasına ilişkin de "Dezenformasyonla
mücadele yasası gündemde. Son yıllarda etnik ve mezhep temeline
bölücülük yapan medya kuruluşlarına akan fonlar var. Özellikle
Avrupa Birliği ve batılı ülkeler LGBT’yi, bölücülüğü fonluyorlar.
Medyada bir millilik meselesi var. Dezenformasyon yasasıyla ilgili
kanaatiniz nedir?" diye soruldu. Erdoğan, "Dezenformasyonla
mücadele yasasıyla ilgili 14 madde Meclis Genel Kurulu’ndan geçti.
Bu yasanın çıkışıyla beraber inşallah bunları ciddi manada
frenleyeceğiz ve gereği de neyse onu da inşallah yapacağız. Yasa bu
noktada zengin, güçlü bir yasa" dedi.
'Anastasiadis, illa bir görüşelim, konuşalım filan
dedi'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karpaz’a bir Türk üssünden
bahsediliyordu. Dedeağaç’a alternatif olacak şekilde. Türk üssü
hazırlığımız var mı?" sorusuna ise şekilde yanıt verdi:
"Bu konuda biliyorsunuz biz kimsenin düşünmediği bir dönemde ne
yaptık? İlk işimiz İHA’ları, SİHA’ları Kuzey Kıbrıs’a yerleştirdik.
Şu anda İHA ve SİHA’larımız oradalar ve bu söylediğiniz yerle
ilgili konuda da yine benzer şeyler olabilir. Bunun olması da zaten
haktır. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ı dört bir yandan, her yönüyle bizim
sağlama almamız lazım. Olsa da olmasa da zaten bizim şu anda kendi
ana karamızdan uçaklarımız kalktığı anda zaten anında Kuzey
Kıbrıs’ta. Herhangi bir sıkıntı orada da söz konusu değil. Bir de
bu akşam Anastasiadis, illa bir görüşelim, konuşalım filan dedi.
Araya birilerini de soktu. Dedim ki “Başkan sen şimdi zaten
gidiyorsun”. İki ay sonra ayrılıyor. Dedim “Böyle bir zamanda
bunlar konuşulmaz.” Ayrıca dedim ki “Siz hep bir yerden bir talimat
alıyorsunuz. Bu talimatlarla falan zaten bu işler yürümez.” Onun
için bunların ipiyle kuyuya inilmez. Aksi takdirde kuyuda
kalırsın."
'Ben Bay Kemal’i de hiç önemsemiyorum, ABD'ye
gidebilir'
Erdoğan Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini ise "Onlar beni iyi takip
etmiyorlar. Biz bir defa ilk seçimi yaptığımızda ve bu seçimden de
açık ara büyük bir başarıyla birinci parti olarak çıktıktan sonra
gitmiştik. Ben o zaman bir Avrupa seyahati yaptım, Avrupa
ülkelerini dolaştım. Bir de Amerika’ya gittim. Avrupa’da Chirac’la,
Schröder’le görüşmüştük. Lüksemburg’un Başbaşkanı Jean-Claude
Juncker’le de görüşmüştük. Hatta Juncker’e bir gazeteci “Siz
normalde seçilmişleri karşılıyorsunuz” demişti. O da dedi ki
“Demokrasi sandıktır. Biz sandıktan çıkana saygı duyarız. Erdoğan
sandıktan çıktı. Ben ona demokrasinin gereği olarak saygı duyuyorum
ve kimseyi de rahatsız etmesin.” Geldi beni bir de havaalanına
kadar uğurladı. Ben Bay Kemal’i de hiç önemsemiyorum, gidebilir.
Mevla dünyayı kulları için yaratmış. Herkes istediği yere, istediği
zaman gidebilir. Yani onun bu derdi bizi niye
ilgilendirsin" sözleri ile değerlendirdi.