Erdoğan'dan idam açıklaması: Gerekirse referandum yaparız
Cumhurbaşkanı Erdoğan idam talebiyle ilgili olarak, "Gerekirse bunun için de bir referandum yapabiliriz." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Manisa'da toplu açılış
töreninde halka hitap etti. Erdoğan, "Ne diyor CHP? Bunlar Meclis'i
kaldıracaklar diyor. Yalan konuşma! Doğru konuş! Tam aksine
Meclis'in gücünü, denetim gücünü arttırıyoruz." açıklamasında
bulundu.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır
başları:
İSTANBUL-İZMİR OTOYOLU ASLINDA MANİSA
PROJESİDİR
Bundan sonraki süreçte de sizlerle beraber elele, dimdik,
yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Geçtiğimiz 14 yılda Manisa 18
milyar liralık yatırımla yepyeni bir çevreye kavuştu. Şimdi yeni
yatırımlarla Manisa emin adımlarla ilerliyor. İstanbul-İzmir
otoyolu aynı zamanda bir Manisa projesidir. 6,5 milyar dolarlık bu
dev proje etap etap hizmete girmeye başladı. Sabuncubeli Tüneli ile
Manisa bu otoyolu rahatlıkla kullanabilecek. İstanbul-İzmir 3 saat
olacak. İnşallah bugünler yaklaştı. Ankara-Manisa arası 3 saatin de
altına düşecek. Sözkonusu hizmet olduğunda durmak yok yola devam
diyoruz. 16 Nisan'a hazır mıyız?
MANİSA SAVAŞAN KOL, DÜŞÜNEN BEY, ÜRETEN KOL
OLMUŞTUR
Rabbim bu millet için, ülke için taş üstüne taş koyan herkesten
razı olsun. Efeler, yörükler, kardeşlerim. Manisa her dönemde bu
coğrafyanın üreteni, düşünen beyni, savaşan kolu, yürüyen bacağı
olmuştur. Terörle mücadelede asker ve polis olarak 21 şehidi var.
Son El Bab operasyonunda da Manisa'nın 3 gazisi bulunuyor. Onlar
şehitlerimiz sevgili peygamberimize en yakın makamda.
Gazilerimizden tedavileri sürenlere acil şifalar temenni ediyorum.
Dün Osmanlı'ya şehzade yetiştiren şu Manisa, Cumhuriyet tarihi
boyunca tarım, sanayi, ticaret, tarih, kültürüyle yine ülkesinin
gelişmesine, kalkınmasına en büyük katkıları vermiştir.
CUMHURBAŞKANLIĞI İLE BAŞBAKANLIĞI
BİRLEŞTİRİYORUZ
Bugün Manisa'ya büyük bir görev düşüyor. Türkiye 16 Nisan'da önemli
bir tercihte bulunacak. Ne yapıyoruz? Yönetim sistemini
değiştiriyoruz. Hani ana muhalefetin malum takıntıları var ya. Ne
diyor; bunlar rejim değiştirecek diyorlar. Bu ülkenin rejim sorunu
1923'de bitti. Bizim şu anda yönetim sistemiyle sorunumuz var.
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığı birleştiriyor güçlü bir yürütme
organı oluşturuyoruz. Bunlara 5 tane koyun ver kaybedip
gelirler.
EVET DEMEK YÜKSEK HIZLI TREN, BÖLÜNMÜŞ YOL
DEMEKTİR
Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülkede 6 bin 100 km. bölünmüş yol
yapıldı. Biz 14 senede 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettik.
Yol medeniyettir. Bu millet yatanı da görüyor, çalışanı da görüyor.
25 tane hava limanımız vardı. Şimdi 59 tane havalimanımız var. Ah
kardeşlerim, işte 16 Nisan'da 'evet' bunların devamı demektir. Daha
da ileri, daha da ileri, daha da ileri demektir. Biz gelene kadar
yüksek hızlı tren var mıydı bu ülkede. Evet demenin ne anlama
geldiği ortaya geldiği ortaya çıkıyor mu? Evet demek yüksek hızlı
tren demek, bölünmüş yolların artması, havalimanlarının artması,
dünyanın en büyük havalimanına bu ülkenin sahip olması
demektir.
YALAN KONUŞMA! DOĞRU KONUŞ MECLİS'İ DAHA
GÜÇLENDİRİYORUZ
2023'te 150 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanına sahip
olacağız. İzmirde Adnan Menderes Havalimanını kim yaptı? Biz yaptık
biz. İzmir gibi modern bir şehrin doğru dürüst havalimanı yoktu.
Kim kazandırdı? Hamdolsun biz. Bunlar medeniyet nedir anlamazlar.
Şurada Beydağı Barajı'nı yaptığımızda bazıları bizimle dalga geçip
'olmaz' dediler. Bal gibi olur dedik. Yaptık mı, yaptık. Ödemiş
ovasını sulamaya başladık mı? Şimdi Meclis'in ve yargının görevini
yeniden tanımlıyor, bu kurumları güçlendiyoruz. Ne diyor CHP?
Bunlar Meclis'i kaldıracaklar diyor. Yalan konuşma! Doğru konuş!
Tam aksine Meclis'in gücünü, denetim gücünü arttııyoruz.
Cumhuriyetimizi daha güçlü bir demokrasi ve yönetimle
taçlandırıyoruz.
DEDİK Kİ: DEDE DENİZİN ALTINDAN MARMARAY'I
GEÇİRDİK
Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kadar tünel yaptık. Dağları deldik,
tüneller yaptık. Bitmedi biz denizin altına da girdik. Benim
ecdadım Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethinde karadan gemileri
yürüttü. Dedik ki, dede sen karadan gemileri yürüttün, şimdi
denizin altından Marmaray'ı yürütüyouz dedik. Bir de dedik ki, biz
Avrasya tünelini yapacağız. Denizin altından Asya ile Avrupa'yı
birbirine bağladık mı?
BELEDİYE BAŞKANLIĞIMDAN BUGÜNE KADAR DURUŞUMA
ŞAHİTSİNİZ
Türkiye'nin, Türk Milleti'nin aleyhinde olacak hiçbir işin içinde
yer almayız. Sizler 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı olduğum günden beri bizim duruşumuza şahit oluyorsunuz.
1999'da cezaevine girerken herhalde gösterdiğim duruşa şahitsiniz.
Şahsımın milletvekilliği engellendiğini hatırlayın. Yurt içinde ve
yurt dışında sizleri temsil ederken ortaya koyduğum duruşa da
şahitsiniz.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ NİYE YAPMIYORSUNUZ
DEDİM
15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısında sizlerle tarihe geçecek
şanlı bir duruş sergiledik. Bugün de Cumhurbaşkanlığı Hükümeti
Sistemi, ülkemizin ve milletimziin geleceği için istiyoruz.
Gençler, hanımlar anladık mı burayı? Mevcut sistemle Türkiye'nin
hedefine ulaşabileceğini, eskiden beri yaşadığı sorunları
çözeceğine inansaydık inanın anayasa değişikliği konusunda en küçük
adım atmazdık. 14 yıldır bunu görüyoruz. Biz damdan düştük, neyin
ne olduğunu biliyoruz. Başbakanım, göreve geldim. Merkez Bankası'na
atama yapacağız. Yapacağımız atamada çok kaliteli, vasıfla bir
arkadaşımı oraya getirmek istedim. TÜSİAD'da genel sekreterlik bir
isim. Yapmadı. "Sayın Cumhurbaşkanım neden?" dedim, "uygun değil"
dedi. "Sayın Cumhurbaşkanım ekonomi ise ekonomi, paraysa para,
uluslararası tecrübesi var" dedim. Yapmadı.
BİR CUMHURBAŞKANI BAŞBAKAN'A KİTAP FIRLATABİLİR
Mİ?
Mehmet Şimşek'i önerdim. 'O da olmaz' dedi. 'Niye' dedim. 'Ben
böyle uygun gördüm' dedi. "Bunun eşi başörtülü diye mi
sanıyorsunuz?' dedim. "Sayın Cumhurbaşkanım Mehmet Bey'in eşi
başörtülü değil; hatta ABD'lidir" dedim. Ona da 'hayır' dedi.
Maalesef ikisi de olmadı. Sonra Merkez Bankası içinden bir arkadaşı
oranın başına getirdik. Zihniyet uymuyor. İlla aynı yerden gelecek.
İdeolojik bakıyor. Bu zihniyet, kendi zihniyetinde olduğu halde
rahmetli Ecevit'e kitap fırlattı. Yahu böyle bir şey olabilri mi?
Cumhurbaşkanı Başbakanına kitap fırlatacak? Böyle bir anlayış
olabilir mi? Biz sayın Gül'le anlaşmazlık yaşamadık. Eksikler
yanlışlar olsa da aramızda düzeltiyoruz. Çünkü aynı ekolden
geldik.
TÜRKİYE DURDUK YERDE BU NOKTAYA GELMEDİ
Ekonomik krizler çıktığında, sosyal çalkantılar çıkınca zararı
millet görüyor. Cumhurbaşkanı seçimleri çıkmaza girdi.
Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar birbirine düştüğünde kaybeden yine
millet oluyor. Kitapçık fırlatılınca ertesi gün kur yüzde 40'a
fırladı. 1990'lı yılları hatırlıyorsunuz değil mi? 2003 yılına
kadar bu ülkenin yaşadığı sıkıntıları bizzat gören arkadaşlarımız
vardır. Bize Cumhurbaşkanı seçtirmemek için icat ettikleri 367
garabeti ve diğer usülsüzlükler gözümüzün önünde. Turkiye bu
anayasa değişikliğine durduk yere gelmedi. Asırlar boyunca yaşanan
sıkıntılar, tecrübeler, ortaya çıkan ihtiyaçlar var.
16 NİSAN'DA SANDIKTA EVETLERİ PATLATMAK
DURUMUNDAYIZ
Anayasa değişikliğiyle getirilen yeni yönetim sistemin ülkemizin ve
milletin hayrına. Türkiye'yi bu günlere onca engele, badirelere
rağmen getirdik. Ama bunun için 16 Nisan'da sandıkları evetle
patlatmak durumundayız. Birileri diyor ki, Türkiye'ni sorunun
çözmek yerine niçin yönetim sistemini değiştiriyorsunuz.
İstikrarın, güvenin teminatı şu veya bu kişi değil bizzat sistemin
kendisi olsun diye anayasa değişikliği istiyoruz. Son 3-4 yıldır
her cepheden ülkemize saldırılar var. Ekonomiden, medyaya,
uluslararası kuruluşlara kadar her araç kullanılıyor. Mücadeleyi
doğru yürütenlerle sürdürmek gerekiyor. Mevcut sistem dünkü
Türkiye'nin dahi ihtiyaçlarını karşılamıyordu.
TEK PARTİCİLİK, TEK ADAMLIK CHP'NİN GEÇMİŞİNDE
VAR
14 yıldır sistemde sorun çıkmıyorsa bunun kerameti kendinden menkul
değil ki. Biz bu sistemi sadece ve sadece milletimiz için
istiyoruz. Tek adam diyorsanız, tek adamcılık CHP'de var. CHP'nin
il başkanları o ilin valisiydi. Gençler babalarınıza, dedelerinize
sorun onlar söylesin. Tek particilik, tek adamcılık böyle
götürdüler. Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini daha güçlü
sürdürebilsin diye yeni yönetimi istiyoruz. Bölgesinde ve dünyada
daha etkin bir hale gelebilsin diye bunu istiyoruz. Dünyada en
gelişmiş ülkelerin 52'si Başkanlık sistemiyle yönetiliyor.
GENÇLER 16 NİSAN'DA ONLARA CEVAP VERECEKSİNİZ
Gençler 16 Nisan sizin gününüz. Hani diyorlardı ya; çoluk çocuğa mı
bırakacağız Türkiye'yi. İşte 16 Nisan'da siz onlara cevap
vereceksiniz. Biz seçilme yaşını önce 25'e şimdide 18'e
indiriyoruz. 18 seçme yaşı oluyor da neden seçilme olmasın. Dünyada
var, Türkiye'de neden olmasın. Birçok ülkede dev şirketlerin 25
yaşında CEO'lar var. Birileri buna hayır diyor. Bu hayır diyenlerin
karşısında durmaya var mıyız? Ben gencime güveniyorum, inanıyorum.
Siz 15 Temmuz'da bunu ispatladınız. F-16'lar ölüm kusarken benim
gencim kaçmadı. Tankların üzerine yürüdü. Helikopterlerin üzerine
yürüdü. Çünkü hepsi vatan diyordu. Hepsi şehadet diyordu. Hepsi
demokrasi diyordu. Gençlerine güvenmeyen bir ülke geleceğine
güvenmiyor demektir. Ben de diyorum ki 51 gün kaldı. Kapı kapı
dolaşmaya var mıyız?
HERKESE SESLENİYORUM: GELİN 16 NİSAN'DA BU İŞİ
HALLEDELİM
16 Nisan akşamı özellikle Manisa'yı takip edeceğim. Ben
huzurlarınızda AK Parti'nin sayın genel başkanına, MHP'nin sayın
genel başkanına huzurunuzda teşekkür ediyorum. Her iki partinin
Meclis'teki grubuna teşekkür ediyorum. Dik durdular, 339'u
yakaladılar. Sayın genel başkanlar ve ekipleri yaptı. Şimdi sıra
millette. Ben de milletime güveniyorum. Benim milletim inşallah AK
Parti'ye gönül veren kardeşlerim, MHP'ye gönül veren kardeşlerim,
CHP'ye gönül veren kardeşim, hatta ve hatta HDP'ye gönül veren
kardeşlerime sesleniyorum; bu milli birlik seferberliğidir, gelin
birleşelim. Gelin 16 Nisan'da halledelim.
GEREKERSE İDAM İÇİN DE REFERANDUMA GİDERİZ
Marmaris'te facetime'dan duyuruyu yaptığımda meydanlara
döküldüğünüzde çok duygulandım. İlk işim İstanbul'a gelmek oldu.
Halkımla bütünleştik ve oradan bütün operasyonu yönetmeye başladım.
Anlamlı bir geceydi. Fazla sürmedi. 16-17 saatte ulaştık. Siz
göğsünüzü F-16'lara seferber ettiniz. Ben şuna inanıyorum, idam
talebi parlamentoya gelecek. Temennim odur ki, parlamentodan
geçtiği anda bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Fakat bir sıkıntı
anayasa değişikliği gerektiriyor. İşte ayın 16'sı aynı zamanda
bunun da bir cevabı olacaktır. Bunun için de bir referandum yolu
açabiliriz. Bir referandum talebini şimdiden hatırlatıyorum.