Erdoğan: Trump'ın nezaketle uyuşmayan mektubunu unutmayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine yazdığı mektupla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Mektubun siyasi nezaketle bağdaşmadığını ifade eden Erdoğan, "Bu doğru değil, ama bizim karşılıklı olan sevgi ve saygımız da bunu gündemde tutmaya müsaade etmiyor. Bunu öncelikli olarak görmüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir dönem Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile ailecek görüşecek kadar yakın olduklarını belirterek "Bu arada Beşar Esad'a ülkesinde demokrasi ve adaletin geliştirilmesi konusunda birçok tavsiyede bulundum. Kürt nüfus konusunda adımlar atmasının önemli olduğunu söyledim" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da yabancı medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Erdoğan'ın toplantıda şu sıralar yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
Suriye'deki hadiseler başlamadan önce iyi ilişkilerimiz vardı. Beşer Esed ile ailecek görüşecek kadar yakınlığa sahiptik. Ülkesinde insan hakları ve adaletin geliştirilmesi konusunda pek çok tavsiyede bulunduk. Kürt nüfus için adımlar atmasının önemli olduğunu söyledik. Tavsiyelermize uymak yerine halkın üzerindeki baskıyı artırdı. Suriye halkı Esed'e karşı direnirken Irak'taki DEAŞ belası bu ülkeye de sıçradı. Ardından PKK, PYD ve YPG terör örgütü bindi. Suriyeli 6 milyon kili ülke dışına gitmişti. Bunu 4 milyonu ülkemize gelmiştir.
"İKİ TEMEL AMACIMIZ VAR"
Barış Pınarı Harekatımızın iki temel amacı vardır. Biri PKK/YPG
terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaştırmaktır. İkincisi de
ülkemizde yaşayan 3.6 milyon Suriyelinin bir kısmını
oluşturacağımız güvenli bölgede iskan etmektir. Münbiç'ten Irak
sınırına kadar olan 444 kilometre uzaklığında, 30-35 kilometre
derinliğindeki güvenli bölgeye 1-2 milyon Suriyelinin geri dönüşünü
planlıyoruz. Avrupa Birliği'nin mali desteğiyle il ve ilçe inşa
etmek için biz planlarımızı yaptık.
"HAREKAT 1-2 GÜNLÜK BİR OLUŞUM DEĞİLDİ"
Barış Pınarı Harekatı 1-2 günlük bir oluşum değildi. Bunun
hazırlığı, 3-4-5 yılı bulmaktadır. Gelişmeler anlık olmadı. Bu
gelişmelerin ne yazık ki bizi tacizi, bizi tehdidi uzun yıllara
sahip. 6 Ekim'de sayın Trump ile yaptığımız telefonda kendisine
harekata başlayacağımızı söyledim. Beyaz Saray'dan yapılan resmi
açıklamada ABD'nin Suriye'nin kuzeyindeki askerleri çekeceği ilan
edildi. Böylece Türkiye'nin önünde engel kalmamış oldu. Bir anda
ABD ve Avrupa başta olmak üzere birtakım ülkelerin tavrı değişti.
Hatta ABD'nin 20 mil meselesi bir hafta içerisinde yapılmış bir
açıklama değil. İlk 1-2 gün böyle bir başarı göstereceğimizi
düşünmedikleri için düşük tepki koydular. Harekatı başaracağımızı
görünce tepkiler mantık sınırlarını zorlayan bir aşamaya
yükseldi.
"TARİHE KARA BİR NOT OALARAK DÜŞÜLMESİNİ
İSTİYORUM"
Harekat boyunca 4 askerimiz ile 74 Suriye Milli Ordusu mensubu
şehit düştü. Etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı da 750'yi
buldu. Terör örgütü tarafından sınırlarımıza yapılan havanlı
saldırıcı neticesinde 20 sivil vatandaşımızı şehit verdik. Sivil
kayıplarımız için bizi arayan kimse olmadı. Buna karşılık
teröristleri korumak amacıyla birçok açıklama yapıldı. Bunların
tarihe kara bir not olarak düşülmesini istiyorum.
"120 SAATLİK MUTABAKATI SAĞLADIK"
Bu harekat sebebiyle DEAŞ'ın yeniden canlanacağı, yüz binlerce kişilik göç yaşandığı, sivil katliam yapıldığı gibi iddialar terör örgütü ve yandaşlarının yalanlarıdır. Geçtiğimiz çarşamba günü Ankara'da gerçekleştirdiğimiz AK Parti Meclis Toplantısı'nda "Bu sorunu çözmek istiyorsanız terör örgütünün silahlarını ve malzemelerini bırakıp, tuzaklarını imha ederek güvenli bölge sınırlarından çıkmasını sağlayın" demiştim. Trump, bir heyet göndermeyi tehdit etti. Biz de "Buyursunlar gelsinler" dedik. Pence ve beraberindeki heyet, bir değil de beş gecelik halini sundu. Biz de bu teklifi tüm yönleriyle müzakere ettik ve 120 saatlik mutabakatı sağladık.
"YAPTIRIMLAR ORTADAN KALKACAK"
13 madde olarak açıkladığımız bu mutabakata göre ABD beş gün içinde teröristlerin güvenli bölge sınırları dışına çıkmasını sağlayacak. 120 saatlik sürenn bitimine kadar teröristlerin ellerindeki silahlar toplanacak, tuzakları imha edilecek. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeden ayrılmayacak. Bu işlemler tamamlandıktan sonra güvenli bölgenin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolüne bırakmasıyla harekat sona erecek. Bu sürenin bitimiyle tüm yaptırımlar da ortadan kalkacak.
"TRUMP'IN NEZAKETLE BAĞDAŞMAYAN MEKTUBUNU
UNUTMAYIZ"
Tam bunların yaşandığı gün Sayın Trump'ın siyasi nezaketle
bağdaşmayan mektubu medyada yer aldı. Bu doğru değil, ama bizim
karşılıklı olan sevgi ve saygımız da bunu gündemde tutmaya müsaade
etmiyor. Bunu öncelikli olarak görmüyoruz. Ancak yeri ve zamanı
geldiğinde gerekeni yapacağımızın bilinmesini isterim.
PYD, PKK, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerine müsaade edilmesin.
Türkiye olarak tüm çabamız işte bunu sağlamaktır. Değerli
arkadaşlar, katılımınız ve ilginiz için sizlere özellikle teşekkür
ediyorum. Söz almak isteyen arkadaşlarımız buyursunlar, kendilerine
söz verelim.