Erdoğan: Suriye'de DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesiyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesiyiz. Terör tehdidinin bertaraf edilmesi, ihtilafların önlenmesi ve istikrarın güçlendirilmesi noktasında elimizden gelen çabayı gösteriyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgının yoksulluk ve eşitsizlik başta olmak üzere birçok sorunu daha da derinleştirdiğini görüyoruz." diye konuştu.
"Türkiye son 6 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkedir." diyen Erdoğan, "Savaştan etkilenen bölgelere ve risk altındaki topluluklara yönelik insani yardımların finans kaynaklarını güçlendirmeliyiz." ifadesini kullandı.
"Suriye'de DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesiyiz." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
Salgının yoksulluk ve eşitsizlik başta olmak üzere birçok sorunu daha da derinleştirdiğini dile getiren Erdoğan, "Özellikle Afrikalı kardeşlerimiz ile Asyalı ve Latin Amerikalı dostlarımız çok ciddi zorluklar yaşıyor. Mülteciler ve zorla yerlerinden edilen kişiler, salgın karşısında en kırılgan kesimi oluşturuyor. Bu insanlar ekonomik sıkıntılar yanında kasıtlı bir şekilde körüklenen İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığıyla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Hiçbirimiz bu vahim tabloyu görmezden gelemeyiz. Savaştan etkilenen bölgelere ve risk altındaki topluluklara yönelik insani yardımların finans kaynaklarını güçlendirmeliyiz" diye konuştu.
Türkiye'nin son 6 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
Çoğu Suriyeli olmak üzere 4 milyonu aşkın yabancıyı ülkemizde
misafir ediyoruz. Suriye sınırları içinde İdlib'de, daha pek çok
yerde milyonlarca ihtiyaç sahibine de insani yardım ve koruma
sağlıyoruz. Bu rakamlar bir çoğumuzun büyük şehirlerinin nüfusundan
daha fazladır. Ülkemize sığınanların toplulumuzla uyum içinde ve
insan onuruna yakışır şekilde yaşamaları için gayretlerimizi
sürdürüyoruz. Üstelik bu çabaları, bize verilen destek sözleri
büyük ölçüde tutulmamış olmasına rağmen kararlılıkla devam
ettiriyoruz. Artık herkesin elini taşın altına koyarak adil bir
külfet ve sorumluluk paylaşımına gitmesini bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insana hizmet etmeyen, insana huzur, esenlik
ve değer vermeyen adaleti ve güvenliği temin etmeyen bir sistemin
başarı şansı olamayacağını belirterek, hırs, tahakküm, adaletsizlik
ve rant üzerine kurulu mevcut küresel ekonomik mimarinin ne insanı
ne de tabiatı korumasının mümkün olduğunu söyledi.
Dünya genelinde yaklaşık 1,5 milyona ulaşan can kaybını sadece Kovid-19 virüsünün ölümcül etkisine bağlamanın yanlış olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
Bu vahim tablonun oluşmasında küresel sistemin artık çözüm
yerine sorun üreten, sorunları derinleştiren çarpık yapısının da
payı vardır. Salgın hem mevcut düzenin bu çarpıklıklarını gözler
önüne sermiş hem de tüm insanların aynı gemide olduğunu bir kez
daha hatırlatmıştır. Birleşmiş Milletler kürsüsünden sık sık
yaptığımız 'Dünya 5'ten büyüktür' çağrımızın ne kadar isabetli
olduğu daha iyi anlaşılmıştır.
Aynı şekilde Suriye'den Libya'ya, Doğu Akdeniz'den Dağlık
Karabağ'a, Irak'tan Filistin'e kadar farklı cephelerde yürüttüğümüz
hak, özgürlük ve adalet mücadelesinin önemi ortaya çıkmıştır. Hal
böyleyken ülkemizin attığı adımlar dolayısıyla eleştiriye,
hatta itibar suikastlerine maruz kalması iyi niyetli bir durum
değildir. Biz öncelikle kendi milli güvenliğimizi, kendi
vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlama almaya, ardından da
bölgemizin ve gönül coğrafyamızın istikrar, huzur ve iç barışına
katkı sunmaya çalışıyoruz.
Terör tehtidinin bertaraf edilmesi, ihtilafların önlenmesi ve
istikrarın güçlendirilmesi noktasında ellerinden gelen çabayı
gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, "Suriye'de DEAŞ ile göğüs
göğüse çarpışan tek NATO ülkesiyiz. Yalnız bırakılmamıza rağmen,
bugüne karar 9 bine yakın yabancı terörist savaşçı yakaladık ve
ülkelerine geri gönderdik. Çatışma bölgeleriyle bağlantılı olduğunu
tespit ettiğimiz yaklaşık 100 bine yakın kişiye ülkemize giriş
yasağı koyduk. Bir dönem teröristlerin cirit attığı bölgeleri
güvenli hale getirerek 411 bini aşkın Suriyeli kardeşimizin
memleketlerine geri dönmesini sağladık" diye konuştu.
Doğu Akdeniz mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Milli Mutabakat Hükümetinin, sağlanan eğitim ve danışmanlık desteğiyle ülkenin daha fazla iç savaşa sürüklenmesini engellediğini dile getirerek, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin provokasyonlarına rağmen Doğu Akdeniz meselesinde daima sabırlı, soğukkanlı davrandıklarını söyledi.
Dağlık Karabağ'da 30 yıldır süren işgalin son bulmasına katkı sunduklarını belirten Erdoğan, "Her ne kadar zor günler yaşasak da Hazreti Mevlana'nın dediği gibi ümitsizliğin ardında nice ümitler, karanlığın ardında nice güneşler olduğunun farkındayız. Tüm insanlık olarak el ele gönül gönüle verdiğimizde sıkıntılarımızın daha da hafifleyeceğine inanıyoruz." dedi.
Erdoğan, yaşanılan toprakların, sadece atalardan bir miras değil aynı zamanda çocukların bir emaneti olarak görülmesi gerektiğini dile getirerek, sadece bugünün değil yarınların, çocukların ve sonraki nesillerin de düşünülmesinin önemini vurguladı.
"Enerjide kurulu güç kapasitesinin yaklaşık yüzde 49'u yenilenebilir kaynaklardan"
Salgın sonrasında insanlığın, ekonomik ve sosyal adaletle birlikte çevre sorunlarıyla mücadelede de gereken dersleri çıkaracağına inandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
Türkiye olarak tarihi mesuliyetimiz yok denecek kadar az
olmasına rağmen iklim değişikliğiyle mücadeleye aktif katkı
sağlıyoruz. Aynı şekilde ülkemizdeki ekosistem ve biyolojik
çeşitliliğin korunması için de gerekli önlemleri alıyoruz. Son 5
yılda yaptığımız 16,5 milyar dolarlık yatırımla Türkiye'nin
enerjide kurulu güç kapasitesinin yaklaşık yüzde 49'unun
yenilenebilir kaynaklardan oluşmasını temin ettik. Elektriğimizin
yüzde 63'ünü yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretiyoruz. Güneş
enerjisi kurulu gücünde dünyada 13'üncü, Avrupa'da 7'nci
sıradayız. Çevre kirliliği ve iklim değişikliği ile mücadele
edilirken yeni haksızlıkların, yeni çifte standartların oluşmasına
müsaade edilmemelidir. Paris Anlaşması'nın uygulanmasıyla ilgili
endişelerimizin halen giderilememiş olması bizi yolumuzdan
alıkoymuyor. Ülkemizin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği
Çerçeve Sözleşmesi'nin ek-1 listesinden çıkartılmasını
bekliyoruz.
Erdoğan, çevreyle ilgili yatırımları sürdürülürken, dijital
teknolojilere de öncelik verildiğini belirterek, "Ülkeler
arasındaki teknolojik uçurumun kapatılmasını amaçlayan Birleşmiş
Milletler en az gelişmiş ülkeler için teknoloji bankasına ev
sahipliği yapıyoruz. Teknoloji bankasının faaliyetlerinin hep
birlikte desteklenmesi G-20'nin öncelikleriyle de uyumludur.
Zirvede alacağımız kararların bu hedeflere ulaşılmasında fayda
sağlayacağına inanıyorum." diye konuştu.
Bu zor dönemde G-20 dönem başkanlığı görevini başarılı bir şekilde ifa eden Suudi Arabistan'ı tebrik eden Erdoğan, önümüzdeki dönem için de İtalya'ya başarılar diledi.