Erdoğan ABD'de dünya ülkelerine seslendi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 69. Genel Kurulu kapsamında, BM İklim Zirvesi'nin açılış toplantısında bir konuşma yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2011-2023 yıllarını kapsayan
İklim Değişikliği Eylem Planı doğrultusunda yenilenebilir enerjinin
toplam enerji üretimindeki payını yüzde 30'a yükseltmeyi ve
ekonomideki enerji yoğunluğunu yüzde 20 azaltmayı hedeflediklerini
söyledi.
Erdoğan, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un davetiyle
gerçekleştirilen ve 120'den fazla devlet ve hükümet başkanının
katıldığı İklim Zirvesi'nde Türkiye'nin taleplerini ve iklim
değişikliği ile mücadelede ortaya koyduğu hedefleri anlattı.
Erdoğan, iklim değişikliğinin günümüzün en önemli sorunlardan biri
olduğunu belirterek, "Buradaki görüşmelerin 2020 sonrası iklim
değişikliği rejimine ilişkin gelecek sene sonunda Paris'te
sonuçlandırılması öngörülen anlaşmanın müzakere sürecinde önemli
bir sinerji oluşturacağına inanıyorum" dedi.
Küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin dünyanın her bölgesinde
farklı şekillerde hissedildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle
konuştu:
"Son yıllarda meteorolojik olaylardan kaynaklanan doğal
afetlerin hem sayısında hem de sıklığında ciddi artışlar meydana
geldi. Bu bakımdan iklim değişikliği ile mücadelede 2020 sonrası
dönemde yeni bir rejime ihtiyaç var. Meselenin özüne inerek, bu
rejimin unsurlarını doğru tespit etmeliyiz. Yeni sistem, BM İklim
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin temel ilkelerini göz önünde
bulunduran, şeffaf, kapsayıcı, adil ve eşitlikçi olmalıdır. Bu
çalışmalarda, günümüzdeki ve yakın gelecekteki ekonomik gerçekler
mutlaka göz önüne alınmalıdır. Salım azaltımına ve iklim
değişikliğine uyuma eşit ağırlık verilmelidir. Varılacak anlaşmada
tüm ülkeler adil bir hukuki statüyle yer bulmalıdır.
Bağlayıcı olacak bu anlaşma, 'ortak fakat farklılaştırılmış
sorumluluklar' ile 'göreceli kabiliyetler' temelinde, ülkelere
gerekli esneklikleri tanımalıdır. Küresel iklim değişikliği ile
mücadelede sanayi devriminden itibaren tarihsel sorumluluğa sahip
gelişmiş ülkeler, salınım azaltımı, finansman ve teknoloji desteği
konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmelidir. İklim değişikliğinin
sebebi olmayan, ancak sonuçlarından en çok etkilenen En Az Gelişmiş
Ülkeler ile Kalkınmakta Olan Küçük Ada Devletlerinin hakları
korunmalıdır."
Erdoğan, salım azaltımı konusunda gelişmiş ve gelişmekte olan ülke
ayrımı yapılmaksızın sorumluluk alınması gerektiğine inandıklarını
da belirterek, "Tüm ülkelerin salım azaltımı ile ilgili 'ulusal
olarak belirlenmiş katkılarını' 2015 yılının ortalarına kadar
açıklamak üzere çaba göstereceklerinden eminim. Finansman
konusunda, 2010 yılında Kankun'da gelişmiş ülkeler tarafından
taahhüt edilen yıllık 100 milyar dolarlık kaynağa ulaşılması
sağlanmalıdır. Teknoloji transferi ve kullanımında 'fikri mülkiyet
hakları' noktasında kolaylaştırıcı ve teşvik edici tedbirler
alınmalıdır. Yeni rejimin müzakerelerinde gerekli güven ortamını
tesis etmenin önceliğimiz olması gerektiğine inanıyorum. Bu süreçte
ana kirleticilerin sergileyecekleri olumlu tutum önemli bir rol
oynayacaktır" diye konuştu.
"Yenilenebilir enerjinin payı yüzde 30'a
yükselecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede
üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu da kaydederek, "BM İklim
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne taraf ülkelerin özel şartları,
ekonomik ve sosyal kalkınmayla birlikte çevrenin korunması
hedefleri, enerji talepleri, imkan ve kabiliyetlerinin
farklılıkları, ülkemizin yapacağı katkının çerçevesini çizecektir.
1990-2012 döneminde, iklim değişikliği ile mücadelede hayata
geçirdiğimiz politikalar sayesinde, salım miktarından yüzde 21
oranında düşüş sağladık" dedi.
Bu rakama ormanlarla ilgili yapılan kapsamlı çalışmaların dahil
olmadığını ifade eden Erdoğan, aynı dönemde ekonomideki karbon
yoğunluğunun da yarı yarıya azaltıldığına işaret etti.
Bu önemli gelişmelerin tamamının çok büyük oranda ulusal
kaynaklarla sağlandığını belirten Erdoğan şunları söyledi:
"2011-2023 yıllarını kapsayan İklim Değişikliği Eylem Planımız
doğrultusunda bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu dönemde
yenilenebilir enerjinin toplam enerji üretimindeki payını yüzde
30'a yükseltmeyi ve ekonomimizin enerji yoğunluğunu yüzde 20
azaltmayı hedefliyoruz.
Yine bu dönemde enerji verimliliğini artırmayı ve orman
alanlarımızı 1,3 milyon hektar genişletmeyi öngörüyoruz. Salım
projeksiyonlarına yönelik çalışmaları 2015 yılının ilk yarısında
tamamlamayı planlıyoruz. Bu çerçevede, hayata geçirebileceğimiz
'ulusal olarak uygun salım azaltım eylemleriyle' hangi oranda
azaltım sağlayabileceğimizi belirleyebileceğiz. Gelişmekte olan bir
ülke olarak yeni sistem kapsamında alacağımız finansman ve
teknoloji destekleri, Türkiye'yi iklim değişikliği ile mücadelede
daha güçlü kılacaktır."
Müzakereler için kısa bir süre kaldığını da vurgulayan Erdoğan, "Bu
süreçte mümkün olduğunca yapıcı davranmalı ve samimi olmalıyız.
Öncelikle Aralık ayında Peru'da gerçekleştirilecek olan BM İklim
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 20'nci Taraflar Konferansı'nı
başarıyla sonuçlandırmalıyız. Bu toplantıdan yeni rejimin temel
unsurları üzerinde uzlaşmış bir şekilde ayrılmalıyız. Takip eden
dönemde de ulusal hazırlıklarımızı tamamlayarak, Paris'teki 21'nci
Taraflar Konferansı'nda 2020 sonrası iklim değişikliğine ilişkin
bağlayıcı nitelikli bir anlaşmayı sonuçlandırmalıyız" dedi.