Dışişleri'nden Almanya açıklaması "İlişkilerimiz tehditle şantajla yürütülmemeli"
Dışişleri: Almanya ile son dönemde ilişkilerimizde ciddi bir güven bunalımı yaşanmaktadır
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in yaptığı açıklamalara
Dışişleri Bakanlığı yanıt verdi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Almanya kabul
edilemez taleplerde bulunmaktadır. İlişkiler tehditle değil
uluslararası normlarda yürütülmeli." ifadeleri yer adlı.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması şu şekilde:
"Almanya, tarihi bağlarımız bulunan dost ve müttefik bir ülke
olmakla beraber, son dönemde ilişkilerimizde ciddi bir güven
bunalımı yaşanmaktadır.
Sözkonusu bunalımın ana sebebi Almanya'nın ülkemize yönelik çifte
standartlara dayalı tutumudur. Almanya, bir yandan devletimizin
bekasını hedef alan PKK ve FETÖ terör örgütleri üyelerinin kendi
topraklarında rahatça dolaşmasına göz yummakta, diğer yandan da
ülkemizde terör suçundan gözaltına alınan veya tutuklanan
şahısların da yargıdan muaf tutularak serbest bırakılması gibi
kabul edilemez taleplerde bulunmaktadır.
Alman makamları, Milletvekillerimiz ve Bakanlarımızın Almanya'da
vatandaşlarımızla buluşmasına engel olurken, terör örgütüyle yakın
duran Alman parlamenterlerin egemenliğimiz altındaki askeri üsleri
diledikleri zamanda ziyaret etmesini hak olarak göstermeye
çalışmaktadır.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in bugünkü ifadeleri de
sözkonusu tek taraflı çarpık yaklaşımın son ve kabul edilemez
örneğidir.
Bakan Gabriel'in bu açıklamayla aramızdaki sorunları daha geniş
platformlara taşıyarak, cepheyi genişletme gayreti de dikkat
çekmektedir. Bunu Almanya'nın gerçek niyetinin tezahürü olarak
görüyoruz.
Bakan Gabriel, Türk yargısına müdahaleye izin vermediğimiz için
Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını sertleştirmek, Gümrük Birliği
güncellemesine karşı çıkmak, yatırımları teşvik etmemek, AB'nin
Türkiye'ye katılım fonlarını gözden geçirmek gibi tehditkâr
ifadeler kullanmaktadır.
Gümrük Birliği güncellemesi AB'nin kendi çıkarlarını da gözeterek
getirdiği bir öneridir. AB, 18 Mart Mutabakatı kapsamındaki
taahhütlerini dahi bugüne kadar tam olarak karşılamamışken, AB
fonlarından bahsedilmesi tutarsız bir yaklaşımdır.
Seyahat uyarısı ise, hedefi kasıtlı olarak saptırılmış bir
düzenlemedir. Hakkında suç isnat edilen ve bu yüzden yargı önüne
çıkan şahıslar ile ülkemize turist olarak gelen Alman
misafirlerimizin aynı kefede olmadığı aşikârdır.
Ülkemiz yargının bağımsızlığından, terörle ve teröristle
mücadelesinden kredi, fon tahsisi, Gümrük Birliği gibi maddi
konular için taviz vermeyecek ve hayati çıkarlarına yönelik
tehditlerle mücadeleyi maddi çıkarlarla karıştırmayacak kadar ciddi
bir devlet anlayışına sahiptir.
Türkiye kısa vadeli siyasi çıkarları, stratejik konularla
karıştıran bu devlet anlayışını hiçbir şekilde benimsememektedir.
İç politika saikleriyle Türkiye ve Türk karşıtlığı üzerinden prim
yapma çabalarının farklı platformlara taşınmasına da gereken tepki
gösterilecektir.
Almanya'yı müttefik ve dost bir ülke olarak görmeye devam etmek
istiyoruz. Almanya'nın terörle mücadele ve Türkiye'nin güvenliği
konusundaki haklı beklentilerimizi anlamasını ve ortak
çıkarlarımızı stratejik bir vizyonla değerlendirmesini umuyoruz.
İlişkilerimiz şantaj ve tehditle değil, uluslararası kabul görmüş
norm ve ilkeler temelinde yürütülmelidir. Aynı anlayış, insan
hakları, terörle mücadele ve güvenlik alanlarındaki hassasiyetlerde
de karşılıklı olarak sergilenmelidir."