Devlet Bahçeli Tunceli'ye gidiyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Meclis Grup Toplantısı'nda kendisine yönelik sözleri ve Tunceli ziyaretine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Bahçeli açıklamasında, "Başbakan Davutoğlu'nun Tunceli'ye gidip
gitmeyeceğimiz konusundaki merakı da hastalıklı bir noktaya
gelmiştir. Bu aşamada bize düşen Davutoğlu'nun merakını gidermek ve
ateşini düşürmektir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı
olarak, 28 Kasım 2014 günü Tunceli'de bulunarak; Tuncelili
kardeşlerimi ve Tunceli Valiliğini ziyaret etme kararını almış
bulunmaktayım. Tunç yürekli kardeşlerimin yaşadığı Tunceli'de,
bugüne kadarki düşüncelerimi, fikirlerimi ve kanaatlerimi bir kez
daha kararlılıkla paylaşmak istiyorum" ifadelerine yer verdi.
Bahçeli, "Başbakan Davutoğlu'nun dünkü Meclis grup konuşması edep
ve hayâ sınırlarını zorlayan müflis bir siyasetin bozguncu bir
yorumudur. Başbakan'ın kafa karışıklığı, ruhundaki gelgitleri,
içinde bocaladığı çelişkileri telafi ve tedavi edilemeyecek
boyutlardadır.
Türkiye'nin, acemi olduğu kadar küstah, aşırı olduğu kadar mümeyyiz
vasıflarını kaybetmiş birisi tarafından yönetiliyor olması kayıp ve
hezimettir. Davutoğlu grup konuşmasında etnik ve mezhep
kışkırtıcılığına alenen soyunmuş, bölücülüğün fikren ve fiilen
tesir ve telkini altında olduğunu somut sözlerle delillendirmiştir.
'Bağdat'ta Sünni, Şii, Arap, Kürt, Türkmen; Erbil ve Patnos'da
Sünni Kürt, Erzincan'da Türkmen kökenli Sünni ve Alevi, Tunceli'de
ise Kürt ve Alevilerle buluştum' diyen, kendisinin de 'Sünni
Türkmen' olduğunu söyleme gereği hisseden Başbakan yanlış üstüne
yanlış yapmıştır. Siyasetini etnik ve mezhep ayrışmasına göre
planlayan, insan olmanın fazilet ve manevi güzelliğini idrak
etmekten bihaber olan Başbakan ve zihniyeti bölücü tasavvur ve
tekliflere tümüyle tutunmuştur.
Davutoğlu'nun MHP düşmanlığı ise bir önceki Başbakan'ı aratmayacak
düzeylere tırmanmıştır. Dersim isyanıyla ilgili gerçekleri isabetle
ve ısrarla söylememiz, bu isyana katılan asilere karşı tavizsiz
tutumumuz Davutoğlu'nu ürkütmüş, kurduğu tezgahı havaya uçurmuştur"
dedi.
Bahçeli, "Başbakan'ın yakın tarihi çarpıtma konusundaki
ustalığına diyeceğimiz bir şey yoktur. Fakat buna inanacak, buna
kanacak, bunu yutacak artık kimseler de kalmamıştır. Davutoğlu
aklınca şahsıma meydan okumuş ve bilhassa cesaret hatırlatması
yaparak düşüncelerimi Tunceli'de söyleyip söylemeyeceğimi kurnaz ve
sinsi bir üslupla sorgulamıştır. Sayın Başbakan ve onun gibi
düşünen yandaş çevrelere hassaten ve özellikle belirtmek istiyorum
ki, Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'nin tamamında siyaset
yapacak yeterliliğe, güce ve kucaklayıcı hasletlere sahiptir.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket'e yürekli ve cesur olmak konusunda parmak
sallayıp tavsiyelerde bulunmak isyankarlarla amaç birliği yapan
Davutoğlu'nun harcı olmayacaktır" dedi.
Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi için Tunceli'nin diğer
vilayet ve vatan köşelerimizden hiçbir farkı yoktur. Tuncelili
vatandaşlarımız Türk milletinin eşit, onurlu ve ayrılmaz birer
parçalarıdır. Davutoğlu'nun Tunceli'ye ayrımcılığı özendiren bir
anlam yüklemesi bölücülüğün numune bir yorumu ve yansımasıdır.
Başbakan Davutoğlu'nun Tunceli'ye gidip gitmeyeceğimiz konusundaki
merakı da hastalıklı bir noktaya gelmiştir. Bu aşamada bize düşen
Davutoğlu'nun merakını gidermek ve ateşini düşürmektir. Milliyetçi
Hareket Partisi Genel Başkanı olarak, 28 Kasım 2014 günü Tunceli'de
bulunarak; Tuncelili kardeşlerimi ve Tunceli Valiliğini ziyaret
etme kararını almış bulunmaktayım. Tunç yürekli kardeşlerimin
yaşadığı Tunceli'de, bugüne kadarki düşüncelerimi, fikirlerimi ve
kanaatlerimi bir kez daha kararlılıkla paylaşmak istiyorum.
Başbakan Davutoğlu bilmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi, şehit
kanıyla sulanmış vatan topraklarının her yerinde, her karışında,
her yöresindedir. Bunun için özel bir cesaret sahibi olmaya da
gerek yoktur" dedi.
Bahçeli, "Davutoğlu 'dün Tunceli'de, yarın Tunceli'de, bir sene
sonra, on sene sonra, yüz sene sonra Tunceli'de olacağını'
söylemektedir. Başbakan bilmiyorsa kendisine ikazen hatırlatırım
ki, Türk milleti Tunceli'nin de bir parçası olduğu son yurdunda tam
bin yıldır kardeşçe yaşamaktadır ve ebediyete kadar da bu devam
edecektir. Tunceli'ye ecdat yadigarı kutlu kardeşlik mirasını daha
da güçlendirmek için gideceğim. Tunceli'de kucaklaşmak, özlem
gidermek, fitne ve fesat tohumlarını çürütmek için olacağım. Ve
yüksek dağların üzerinde bir kartal yuvası gibi duran Tunceli'de
Türkiye'nin bekası, Türk milletinin birlikte yaşama iradesine
destek vermek için bulunacak, Ankara'daki sözlerimi
tekrarlayacağım" dedi.