Demirtaş'tan çok tartışılacak öneri!
HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, IŞİD'in saldırılarına karşı Kürtlerin ortak savunma mekanizmasını kurup, ordulaşmaya kadar gitmesi gerektiğini söyledi.
Demirtaş, "IŞİD vahşetini durdurabilmenin yolu
uluslararası güçlerden medet ummak değil, kendi özgücüne dayanarak
bulunduğu her yerde kendi savunmasını geliştirmek
gerçekleştirmektir" diye konuştu.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), IŞİD'in saldırılarının ardından
Irak" target="_blank" class="tag"> Kuzey Irak'ta Sengal
(Sincar), Mahmur ile Suriye'de Kürtlerine yaşadığı Rojava'ya
gönderdiği aralarında milletvekillerinin de bulunduğu heyetin,
gözlem ve inceleme raporunu açıkladı. Açıklamaya HDP Eşgenel
Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Mardin Büyükşehir
Belediye Başkanı ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk ile
milletvekilleri katıldı.
DEMİRTAŞ: KÜRT HALKI EN ZORLU SINAVI
VERİYOR
HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt halkının belki de en
sıkıntılı, en zorlu sınavları bugünlerde verdiğini belirterek, IŞİD
güçlerinin Şengal ve Mahmur saldırıları sonrasında ortaya çıkan
durumun bölge siyasi dengeleri açısında da yeni bir durum teşkil
ettiğini söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:
"Sadece IŞİD vahşetini insanlığın başına bela edilmesi
belki tek başına büyük bir siyasi olaydır ama artık İŞİD gibi bir
barbarlığı da aşan onun ortaya koyduğu vahşeti de aşan başka bir
insanlık trajedisiyle karşı karşıyayız. Ortadoğu kan gölüne dönmüş
durumda ve insanlığın vicdanını sızlatan bu tablo karşısında
insanlık sessiz kalmış durumda. Bütün bu tablonun en vahim yönü
budur. Şengal'e, Mahmur'a yapılan vahşet karşısında uluslararası
toplumun, uluslararası kurumların sessizliği son derece
çirkindir."
Türkiye'ye sığınan Ezidilerin sayısının 25 bini bulduğunu öne süren
Selahattin Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk çağrımız bütün Kürdistan halklarınadır. Bugün sadece
kendi partisini düşünen, kendi koltuğunu, ikbalini düşünen herkes
sadece halkına ihanet etmiş sayılır. Ulusal birlik sadece siyasi
birlik olarak ifade edilmemeli ortak savunma kurumları
oluşturulmalı, ortak savunma mekanizmaları kurulmalı. Gerekirse bu
tür barbarlar ve vahşete karşı ortak ordulaşmaya kadar gidilmesi
tartışılmalıdır. Çünkü ortaya çıkmıştır ki böylesine bir vahşeti
durdurabilmenin yolu uluslararası güçlerden medet ummak değildir.
Kendi özgücüne dayanarak bulunduğu her yerde kendi savunmasını
geliştirmek gerçekleştirmektir. O nedenle halkımıza bütün siyasi
kurum, partilere ve Kürdistani örgütlere çağrı yapıyoruz. Artık bu
işi geciktirmek hepimizi vebal altına sokar. Bütün hareketlerin bir
araya gelip ulusal birlik, kongre, konferans savunma konusunda adım
atması konusunda çağrımızı yenilemek istiyoruz."
Türkiye'ye de bu konuda görevler düştüğünü söyleyen Selahattin
Demirtaş, Dohak'daki Zaho'daki kamplara destek verilmesini,
sınırdan mültecilerin gelişlerine kolaylık sağlamasını ve bu işler
için ciddi bütçe ayrılmasını istedi.
Selahattin Demirtaş, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin de IŞİD'in
saldırdığı Şengal'ide Kürdistan içinde ayrı bir yönetimi, özerk bir
yönetimi olan, ayrı bir savunma gücü olan özerk bir bütçesi olan
bir bölge statüsü vermesini istedi.
Demirtaş, Eylül ayı sonunda bir ABD gezileri olabileceğini
belirterek, "Orada bütün bu konuları Amerika'daki ziyaretimizde bir
konferans düzenleyecek ve oradaki uluslararası toplumlarla da
paylaşacağız. Belki Birleşmiş Milletler nezdinde girişimlerimiz
olabilir. Bu tür gezilerimiz devam ediyor. Yakın zamanda Güney
Kürdistan gezisi de planlamaya çalışıyoruz. Bütün eşbaşkanlar
olarak Hewler'de (Erbil), Süleymaniye'de hatta Kandil'de KCK
yöneticileriyle temaslarımız olabilir" dedi.
AHMET TÜRK: VAROLUŞ VE DİRİLİŞ
GÜNÜ
Ahmet Türk de Kürt halkının geleceği açısından çok önemli bir
dönemeçten geçildiğini belirterek, IŞİD çeteleri ve emperyalist
güçler tarafından Kürt halkına yönelik halkın kazanılmaların
kaybettirilmesine yönelik bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını
ileri sürdü.
Ahmet Türk, "Kürdistan'ın dört parçasına buradan sesleniyoruz.
Bugün var oluş ve diriliş günüdür. Bugün Kürt halkının
kazanımlarını korumaya yönelik bir gündür. Bütün halkımız bu
mantıkla, bu anlayışla sürece bakmalıdır ve gerçekten buradaki
çabaları güçlü bir şekilde yansıtmalı ve kazanılmalarını korumaya
yönelik çabalarını geliştirmelidir" dedi.