Demirtaş: 'Devlet silah bıraksın' demiyorum, karşılıklı ateşkes durumundan söz ediyorum
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, devletin silah bırakmasının söz konusu olamayacağını belirterek "Ben, 'Devlet silah bıraksın' falan demiyorum. Devlet, silah bırakır mı? Silahsız devlet olmaz. Devlet kendini koruyacak, bir şey demiyoruz. Ama elini tetikten çekmek başka bir şeydir. Karşılıklı ateşkes durumundan, birbirine ateş etmeme durumundan söz ediyorum" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, devletin silah
bırakmasının söz konusu olamayacağını belirterek "Ben, 'Devlet
silah bıraksın' falan demiyorum. Devlet, silah bırakır mı? Silahsız
devlet olmaz. Devlet kendini koruyacak, bir şey demiyoruz. Ama
elini tetikten çekmek başka bir şeydir. Karşılıklı ateşkes
durumundan, birbirine ateş etmeme durumundan söz ediyorum"
dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, parti Genel Merkezi önünde
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirtaş, Ağrı'nın Doğubayazıt
İlçesi'ndee karakola yönelik saldırının hatırlatılması üzerine
"Maalesef her gün evlatlarımızı yitiriyoruz. Her gün bu ülkenin
anneleri ağlıyor. 'Analar ağlamasın' diye yola çıkılmış süreçte,
bugün iktidar uğruna her gün anaların ağlatıldığı bir süreci
yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Bu ülkeye, bunları yaşatmaya kimsenin
hakkı yok" diye konuştu.
Demirtaş, HDP'nin şiddet ve silaha karşı tavır ve tutumunun net
olduğunu ifade ederken "Bunları asla kabul edilemez görüyoruz ve
asla doğru bulmuyoruz" dedi. HDP Eş Genel Başkanı, şöyle devam
etti:
"Bir an önce bu çatışmaların durması ve yeniden diyalog ve müzakere
süreciyle sorunların kalıcı bir şekilde birbirini aldatmaya,
kandırmaya dayalı değil, iktidar hırsına dayalı değil, samimi bir
şekilde çözümü için gayret sarf ediyoruz. Zannediyorum bütün
toplumda bu konuda ciddi bir duyarlılık var. Benim herkesten ricam
şudur. Şu günlerde ısrarla AKP yanlısı çevreler toplumu
kutuplaştırmaya çalışıyorlar. Toplumda şiddet yanlısı olanlar bir
de AKP gibi barış sevdalısı olanlar varmış gibi. Hayır. Türkiye
toplumunun tamamı barış istiyor. Saray ve çevresi, onu iktidarda
tutmak isteyenler dışında bu ülkede çatışma, savaş isteyen yok. O
nedenle hiç kimse birbirine karşı asla düşmanlık, kin besleyecek
duygularla yaklaşmamalıdır. Bugünler geçecek. Elbette bütün bu
zorlu zahmetli, sıkıntılı günleri atlatacağı ve ülkemizde barışı
hakim kılacağız. O nedenle asla kimse kimseye kinle öfkeyle
yaklaşma konusunda tahriklere kapılmamalıdır ve bizler hep birlikte
barış sesimizi yükseltirsek inanıyorum ki bütün bunların önüne
geçeceğiz. Toplantılarımızı da bu çerçevede gerçekleştiriyoruz.
"SİVİLLERİN ÖLDÜĞÜ AŞİKAR"
Terör örgütlerine yönelik yapılan operasyonlarda bir köydeki
sivillerin öldüğüne ilişkin iddiaların sorulması üzerine Demirtaş,
bu akşam Merkez Yürütme Kurulu'nun toplanacağını, dün de Parti
Meclisi'nde bölgeye bir heyetin gönderilmesi konusunda öneri
yapıldığını kaydetti. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,
şöyle konuştu:
"Sivillerin yaşamını yitirdiği iddia edilen köye ve bölgedeki
duruma ilişkin somut bir raporla dönme amacıyla bir heyet
gönderilecek. Dışişleri Bakanlığı da biliyorsunuz olayı doğrulayan
bir açıklama yaptı. Araştırılacağını belirtiyor ama sivillerin
öldüğü aşikar. Dışişleri Bakanlığı da bunun farkında. Dolayısıyla
bu sivil katliamların da sorumlularının hem ulusal hem uluslararası
düzeyde yargı önüne çıkması için biz de elimizden geleni
yapacağız."
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'nin kapatılacağı
yönündeki iddialara ilişkin şu değerlendirmleri yaptı;
"Ben 'partimiz kapatılacak' demedim. 'Bunun çalışmasını yapıyorlar'
dedim. Partimizin kapatılma ihtimali yüzde sıfırdır. Amaçları şu.
'Bir dava açtırabilirsek' diye düşünüyorlar. 'En azından HDP'yi
hazine yardımından muaf tutacak bir ceza çıkarabiliriz oradan.'
Amaç bu. Yoksa parti kapatılmayacağını kendileri de biliyor. Çünkü
partimiz kapatılmayla ilgili en küçük bir suçlamayla, ithamla karşı
karşıya kalamaz. Yok böyle bir şey. Varsa hakkında soruşturma
açılacak parti, AKP'dir. Roboski'yi yapan onlardır, Gezi'yi yapan
onlardır, 134 çocuğu sokakta gösterilerde katlettiren ve gurur
duyan onlardır. Her gün yurtdışına yasadışı silah gönderen
onlardır, IŞİD terör örgütünü besleyen onlardır. Varsa hakkında
soruşturma açılması gereken bir parti, AKP'den başkası değildir.
Yoksa ben 'partimiz kapatılacak vesaire' o anlamda bir şey ifade
etmedim. Birileri heveslenmiş durumda soruşturma açtırmaya
çalışıyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde partimizle
ilgili başlatılmış resmi bir soruşturma da yoktur, bunu da
öğrendik. Yargıtay'ın böyle bir resmi soruşturması henüz yok. Ama
anladık ki AKP çevreleri soruşturmayı başlatmış, kendi özel
bürolarında. Bunu bir resmi soruşturmaya dönüştürmek için de baskı
yapıyorlar."
"PKK SİLAHLARI SUSTURMALI, ELLERİNİ TETİKTEN ÇEKMELİDİR"
Demirtaş, PKK ile son günlerdeki gelişmelere ilişkin bir görüşme
yapmadığını anlatırken Türkiye'de 'Müzakere yasası' olduğunu, bu
yasa kapsamında taraflarla görüşme yapanların yasal güvenceye sahip
olduğunu hatırlattı. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar yaptığımız bütün görüşmeleri bu yasa çerçevesinde
yaptık. Yeniden yaparız, yine yaparız ama bu koşullarda. Kandil'de
sivil insanların köylerinin bombalandığı bir koşullarda oraya
heyetimizi nasıl göndereceğiz? Bu ciddi bir handikap. Ben çağrıyı
tek taraflı falan yapmıyorum. Anında PKK silahları susturmalı,
ellerini tetikten çekmelidir. Buna karşılık hükümet de
operasyonları durdurduğunu, ölümlere yer vermeyecek bir yaklaşımla
diyaloğa ön açtığını ifade etmelidir. Şunun altını çizerek ifade
ediyorum. Çarpıtacak birileri... Ben, 'Devlet silah bıraksın' falan
demiyorum. Devlet, silah bırakır mı? Silahsız devlet olmaz. Devlet
kendini koruyacak, bir şey demiyoruz. Ama elini tetikten çekmek
başka bir şeydir. Karşılıklı ateşkes durumundan, birbirine ateş
etmeme durumundan söz ediyorum. Bu çağrı, aynı zamanda ve acil
olarak PKK'yadır. Tabii ki ölümler geldiği her gün siyaseten
konuşmak, çözüm aramak, giderek zorlaşır. Siyasetin alanını
daraltan şey, silahtır, şiddettir. Hükümetin de buna bir şekilde
hizmet eden bu politikalardan vazgeçmesi lazım. Bir yandan biz
silahları susturmaya, durdurmaya çalışıyoruz. HDP olarak, sivil
toplum örgütleriyle, barışseverlerle birlikte... Bir yandan
hükümet, partimizi kapatmak, dokunulmazlıkları kaldırmakla bir
şekilde baskı altına almak istiyor. Siz demokratik siyaset
kanallarını tıkamaya çalışmak yerine, tam tersine demokratik
siyaseti büyütecek, itibar kazandıracak bir yol izlemelisiniz ki
şiddeti hep birlikte bertaraf edebilelim."
"EĞLENMEYE DEĞİL, ŞAHİT OLMAYA GİTTİK"
Demirtaş, HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in kızının düğününe
katılmasına yönelik eleştirilere de yanıt verirken şunları
söyledi;