Davutoğlu: 'Türkiye'den Halep'e giden bu koridor kesilirse...'
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'den Halep'e giden insani yardım koridorunun durduğunu belirterek. "Türkiye'den Halep'e giden bu koridor kesilirse hepimiz, BM Güvenlik Konseyi Halep'teki bu insani felaketten sorumlu olacak" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da
İngiltere-Türkiye-Almanya-Kuveyt-Lübnan-Norveç-BM ortak basın
toplantısında konuştu. Davutoğlu, toplantının siyasi mesaj ve
insani mesaj verdiğini kaydederek, "Bu konferansa ve taahhütlere
katkı yapan herkese müteşekkiriz. Suriyelilere yalnız olmadıkları
mesajı bu. Biz liderler olarak hep birlikte yardım etmek için
buradayız. Cenevre'den çoktan mesaj ise hiç ümit vaat edici
değildi. Çünkü oradaki görüşmeler devam edemedi, sahadaki durum
nedeniyle. Ama hepimiz şunu bilmeliyiz. Eğer, bir sonraki sefer
Cenevre'den iyi bir mesaj çıkmazsa biz çözüm olmadan dönor
toplantılarını yapamaya devam edeceğiz ve daha fazla para
harcayacağız. Para harcamak önemli değil. Önemli olan insanların
hayatı Suriyelilerin duyguları. Türkiye olarak biz bugüne kadar 2.5
milyon yani 2 milyon 540 binin üzerinde Suriyeliyi Türkiye'de konuk
ettik. Ama yarın bir 10 bin kişi daha eklenecek buna. Çünkü
Halep'teki durum ve bu rakam her gün artıyor. 700 bin okul çağında
çocuk var bunların 300 bini eğitim hizmetlerine erişiyor. Umuyoruz
ki önümüzdeki sene geriye kalan 400 binine de eğitim hizmeti
vereceğiz" dedi.
"MALİYETİ NE OLURSA OLSUN BU YARDIMI YAPMAYA DEVAM
EDECEĞİZ"
Davutoğlu, 700 bine yakın bebeklerin kamplarda doğduğunu
kaydederek, "Kamplarda yaşayanların çok daha fazlası Türkiye'nin
dört bir yanında ve Türkiye'deki bütün hastanelerde herhangi bir
belge göstermeden kabul ediliyor ve her türlü hizmete
erişebiliyorlar. İki hafta önce ilan etmiştim onların da iş gücü
piyasasına erişim hakları olacak ve Türkiye'de çalışabilecekler.
Çünkü biz insanlara insan olarak bakıyoruz. Türkiye'de doğan bu
çocuklar Suriyeli olabilirler ancak bizim çocuklarımız. Biz onlara
bakacağız. Sadece kamptakilere 10 milyar dolara yakın para harcadık
bugün burada taahhüt edilen paraya yakın para. Toplam maliyeti bu.
Bunlar önemli değil. Bugün benimde söylediğim maliyeti ne olursa
olsun bu yardımı yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"AÇIK KAPI POLİTİKASINA DEVAM EDECEĞİZ"
Suriye halkının kurban, mağdur olarak görüldüğünü ve İkinci Dünya
Savaşı'ndan sonraki en büyük mağduriyet olduğunu ifade eden
Davutoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Biz açık kapı politikasına devam edeceğiz. Bu insanlara
yardım etmeye devam edeceğiz. Kalbimiz bütçemizden daha büyük.
Cenevre'den çıkan negatifti. Umuyorum bir sonraki sefer daha iyi
olur. En kötü mesaj Halep'ten geldi. Son 3 gün zarfında Rus savaş
uçakları Halep'i bombaladı ve karadan da rejim güçleri yabancı
savaşçılarla birlikte, yabancı savaşçılar dediğimiz zaman DAEŞ'te
atıfta bulunuruz ama yabancı savaşçılar Halep'e saldırıyor.
Türkiye'den Halep'e giden insani yardım koridoru durdu. Ve Halep'in
ihtiyaç duyduğu her şey buradan gidiyor. 300 bin kişi var orada
gerçekten üzülerek söylüyorum. Yürekten ağlıyorum. İnsani lojistik
koridor şuanda bu yabancı savaşçıların ve rejim güçlerinin ve Rus
savaş uçaklarının desteği ile onların işgali altında. Bugün
Halep'te olan biten daha önce Madaya'da olandır. Orada insani
kuşatma nedeniyle açlıktan hayatını kaybettiler. Kuşatma yapmak
suretiyle insani açlıktan ölmeye mahkum etmek ortaçağ düşüncesidir.
Açılış oturumumuzdan bu yana 10 bin yeni sığınmacı geldi ve 30 bin
kişi de 70 bin işinin yaşadığı kamplardan ayrılarak Türkiye'ye
gelmeye çalışıyor. Çünkü Türkiye onlar için güvenli bir yer. Rus
savaş uçaklarının saldırılarından kaçıyorlar. Rus savaş uçakları,
Halep'te yaşayan sivillere 351 sorti ve saldırı yaptı. Eğer
Türkiye'den Halep'e giden bu koridor kesilirse hepimiz, BM Güvenlik
Konseyi Halep'teki bu insani felaketten sorumlu olacak. Bizler
Suriye'deki muhalefeti tekrar Cenevre'deki masaya gelmeye ikna
edemeyeceğiz. Suriye muhalefetini 2 haftadır Cenevre'ye gelmeye ve
BM'nin çalışmalarını desteklemeye ikna etmek için geçirdik. Orada
kuşatmalar ve insani suçlar işlendi. Bu sefer işimiz daha zor olur.
Buradan dünya liderlerine bir çağrı yapıyorum. Birlikte çalışalım
ve insani yardım açısından Suriye halkına bugün yaptığımız gibi
çalışmalara devam edelim ama bu krizin kök sebeplerine de eğilelim.
Barbar bir rejim, DAEŞ gibi barbar terör örgütü ve onların
destekçileridir kök sebebi. Bir kez daha bütün ortak ev sahiplerine
teşekkür etmek istiyorum. 23-24 Mayıs'ta İstanbul'da insani zirve
yapılacak. BM Genel Sekreteri'nin büyük bir başarısıdır. Zirvede
hem Suriye'yi hem de dünyanın dört bir yanındaki insani meseleleri
ele alacağız"