Cumhurbaşkanı'ndan başkanlık dersi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Kurulu'nda başkanlıkla ilgili eleştirilere cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün HDP Eş Genel Başkanı Selehattin
Demirtaş'ın Konya mitinginde söylediği, "Maşallah ülkenin
Cumhurbaşkanı değil, açılıştan sorumlu müdürü mübarek. Nerede bir
açılış, kendisi orada. Açılışların tamamı da uyduruk. Açtığı bir
şey de yok. Bak evde, kahvehanede gazoz açacaksanız davet edin
gelir. 'Gazoz açılacak' deyin gelir. Hiçbir fırsatı kaçırmaz. Evde
konserve mi açacaksınız, yufka mı açacaksınız, Cumhurbaşkanını
çağırın, AKP propagandası için, içinde açılış geçen hiçbir şeyi
kaçırmaz." sözlerine yanıt verdi.
Erdoğan, "Biri çıkmış; 'Cumhurbaşkanı nereye çağırılırsa
gidiyor. Evde konserve mi yapacaksınız, yufka mı açacaksınız
çağırın gelir' diyor. Evet ben milletimin çağırdığı her yere bugüne
kadar gittim, bundan sonra da giderim. Bu benim için ayıp değil,
şereflerin en büyüğüdür. Çünkü ben zaten oralardan
geldim." dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
Karşınızda sadece cumhurbaşkanı olarak değil, geçmişte İETT'de 7
yıl çalışmış biri olarak bulunuyorum.Bazı şoförlerimizin adeta
aileler oluşturduğunu biliriz. Otobüsçülük sadece yoları değil,
sevgileri, umutları da arşınlamaktır. Kalplere, gönüllere köprüler
kuruyorsunuz. Mesleğiniz her birinizi birer insan sarrafı haline
getiriyor.Ekmek kavgasını alının teri ile çalışıp çoluğunun
çocuğunun nafakasını çıkarmayı benim direksiyon kardeşim iyi bilir.
Hava ve demir yolu ulaşımının gelişmesi otobüsçülerimiz için tehdit
değildir, ne kadar çok gelişme olursa herkes o kadar pay olur. 2005
yılında 163 bin olan otobümüz sayımız geçen yıl 211 bini geçti.
"İÇİNE SİNDİREMEMİŞ"
Yeni Türkiye vizyonuna hep birlikte ve güçlü şekilde sahip çıkmamız
gerekiyor. Bu topraklarda hala 1940'ların tek parti
zihniyetini yaşatmaya çalışanlar var. Eski CHP milletvekillerinden
birinin kızı televizyon spikeri hanımefendi otobüsçü kardeşlerimle
buluşmamızı duymuş içine sindirememiş. Resmi program duyumunu almış
kendince başkanlık sistemi ve otobüsçülülerle dalga geçiyor.
Muhtar, taksici, otobüs şoförü kutsal üçlü diyerek kin
kusuyor. Şoför kardeşimin desteğinden hareketle başkanlık
sistemini küçümsüyor. Aslında kendi acziyetini ortaya koyuyor.
Başkanlık sistemini kim istemiyor diye bakıyoruz. Terör örgütü,
Pensilvanya, halka bidon kafa diyenler, ermeni diasporası,
muhalefet partileri başkanlık sistemi istemiyor. Burada bir tek
millet yok.
"BEN MİLLETİN ÇAĞIRDIĞI HER YERE
GİDERİM"
Biri çıkmış; 'Cumhurbaşkanı nereye çağırılırsa gidiyor. Evde
konserve mi yapacaksınız, yufka mı açacaksınız çağırın gelir'
diyor. Evet ben milletimin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim,
bundan sonra da giderim. Bu benim için ayıp değil, şereflerin en
büyüğüdür. Çünkü ben zaten oralardan geldim.
"EŞCİNSEL ADAY BİZ
GÖSTERMİYORUZ"
"Doğu'da, Güneydoğu'da Kürt kardeşimin duygularını istismar
edip İstanbul'da Beyaz Türklerle kadeh tokuşturmuyorum. Böyle bir
derdim de yok. Diyarbakır'da sözde bir müftü, Eskişehir'de eşcinsel
aday biz göstermiyoruz. Böyle bir derdimiz de yok. Ege'de, İç
Anadolu'da, Karadeniz'de demokrasi ve özgürlük nutukları atıp,
bölgede insanları hayatlarından bezdirircesine tehdit etmedik,
etmiyoruz. Bizim böyle bir şeyimiz yok ve maalesef aynı şekilde
'milliyetçiyim' diyip bölücü örgütün güdümündeki partiyle, paralel
örgütle aynı dili de kullanmadık, kullanmıyoruz.
"Savcımızı şehit edenlere 'terörist' diyemeyenin ne bizim
nezdimizde ne milletin yanında kıymeti yoktur. Onlar ancak Mursi'ye
verilen idam cezasıyla, rahmetli Menderes'in akıbetiyle bizi
korkutmaya çalışıyorlar. Bizim de bu milletin de artık böyle
tehditlere karnı tok. Niye? Allah'ın bana vermiş olduğu ömrü ne
kısaltmaya ne de uzatmaya sizin gücünüz yetmez. Allah'ın ilahi
fermanında ne bir an ileri ne bir an geri. Her şey, Rabbimizin
takdirindedir. Biz buna inanmışız. Onun için de kefenimizi giyerek
biz bu yola çıktık, siyaseti de böyle yapıyoruz."
"AFFEDERSİNİZ…"
Çıkmış bir paralel devlet affedersiniz ta Pensilvanya'dan işi
yönetiyor. Sen Pensilvanya'da ne işin var? Mekke'ye, Medine'ye
gitseydin, orada ne işin var? Bir üst akılı var bu iş içinde.
Bunlar da onlarla hareket ediyorlar. Şimdi Türkiye'deki bölge
imamları kaçmaya başladılar. Bunların inlerine girdik, şimdi bunlar
kaçıyorlar. Hukuk içersinde ne gerekiyorsa yapacağız. Sonuna kadar
kovalayacağız.