Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kıbrıs milli davamızdır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli davamız Kıbrıs adil, kalıcı ve adadaki gerçeklere uygun bir çözüme ulaşılmasına yönelik mücadelemize Sayın Erhürman ile eşgüdümlü bir şekilde sürdüreceğiz" dedi.
İlk yurt dışı ziyaretini Ankara'ya yapan KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
KKTC’de 19 Ekim 2025 tarihindeki seçimler huzur içinde gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanına yeni görevinde Cenab-ı Allah’tan muvaffakiyetler diliyorum. İki gün sonra 42’inci kuruluş yıl dönümünü idrak edeceğimiz kurtuluş gününü idrak ediyoruz, bu müstesna gününü tebrik ediyorum. Milli davamız Kıbrıs adil, kalıcı ve adadaki gerçeklere uygun bir çözüme ulaşılmasına yönelik mücadelemize Sayın Erhürman ile eşgüdümlü bir şekilde sürdüreceğiz.
"KIBRIS DAVASINDAKİ DURUŞUMUZ NETTİR"
Sayın Cumhurbaşkanı ve heyeti ile kapsamlı ve verimli bir görüşme
yaptık. Kıbrıs meselesi için gelecek dönemde atılabilecek adımları
değerlendirdik. Kıbrıs davasındaki duruşumuz nettir, bu sorunun
çözümsüz kalışında Rum tarafının Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği
ve eşit uluslararası statüsünü ret etmeleri vardır. Rum
tarafı, ne siyasi gücü ne de ekonomik refahı adadaki Türklerle
paylaşmak istemiyor, buna asla yanaşmıyor. Rum tarafı, Kıbrıs için
çözümü 1963’te silah zoruyla ele geçirdiği ve bugün için hükmü
kalmamış ortaklık devletinde Kıbrıslı Türkleri Azınlık konumuna
indirgemekte görüyor. Bunda BM Güvenlik Konseyinin Kıbrıs
meselesi konusunda yapılan yanlışların ve Annan Planını ret
etmesine rağmen Rum yönetimini üye olarak kabul eden AB’nin de
hatası olduğunu akılda tutmamız gerekiyor. Rum tarafına sunulan
rehavet Kıbrıs Türklerinin hak mağduriyetine uğramasına neden
olmuştur.
"GERÇEKÇİ ÇÖZÜM ADADA İKİ DEVLETİN OLMASINDAN
GEÇİYOR"
Sayın Cumhurbaşkanı bu süreci iyi bilmektedir. Bu tecrübeler
ışığında Rum tarafına verdiği mesajlarda Kıbrıs Türkünün egemen
eşitliğinden taviz verilmeyeceğini vurgulamasını isabetli
buluyorum. Bir sonuca varılamayan müzakerelere sırf dostlar
alışverişte görsün diye devam etmeyeceğimizi Rum tarafının 2017’de
masayı terk etmesi ile çökmesinin ardından ortaya koymuştur. Kıbrıs
Türk tarafıyla bu anlayışımızı muhafaza ediyoruz. Kıbrıs meselesine
en gerçekçi çözümün iki devletin bir arada olması gerektiğine
inanıyoruz. Adadaki iki halkın arış, refah ve emniyet içinde yan
yana yaşanabileceğine dair tutumumuzu sürdürüyoruz.
KIBRIS TÜRK HALKINI ASLA YALNIZ
BIRAKMAYACAĞIZ
Bu doğrultuda samimi gayretlerimizi sürdüreceğiz. Bugün farklı bir
uluslararası konjektür ile karşı karşıyayız. Dünün güneşiyle
bugünün çamaşırı kurutulamaz, eski dönemin ezberleri ile iğne ile
kuyu kazamaya çalışmak bizi bir yere göstermez. Kıbrıs Türkünü
cesaretini ve çözüm anlayışını dilerim karşı taraftan da
görürüz. Sayın Cumhurbaşkanı ile aramızdaki iş birliğini daha
da hızlanması için yapabileceklerimizi de ele aldık. Refahını
arttırmak, gündelik hayatını kolaylaştırmak ve on yıllardır maruz
kaldıkları tecritten daha az etkilenmelerini sağlamak için hayata
geçirebilecekleri projeleri değerlendirdik. Yardımcım Cevdet Yılmaz
Bey’in koordinasyonunda bu gayretlerimiz sürecektir. KKKTC’nin
uluslararası alanda temsil edilebilmesi ve sesini ve uğradığı
haksızlıkları dünyaya duyurabilmek için siyasi ve diplomatik
gayretlerimiz eşgüdüm halinde devam edecektir. Anavatan garantör
olarak Kıbrıs Türk halkını asla yalnız
bırakmayacağız. KKTC’nin ilanını bir kez daha içtenlikle
tebrik ediyor, vatan için toprağa düşen şehitlerimizi ve KTTC
davasının önderlerini şükranlarımı sunuyorum.