Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bay Kemal sen Kandil'in yandaşısın
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Bay Kemal, sen Kandil'in yandaşısın. Kandil'in desteklediğiyle el ele, kol kolasın." dedi.
ORDU (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan, partisince Ordu'da düzenlenen mitingde
vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına tüm Orduluları selamlayarak başlayan Erdoğan,
"Yoldaşım, gönüldaşım, kaderdaşım Ordu." ifadelerini kullandı.
Son 1 yılda üçüncü defa Ordu'ya geldiğini söyleyen Erdoğan, kente
her gelişinde kendilerini bağrına basan Ordululara şükranlarını
sundu.
Gece arayarak Ordu'nun hava durumu hakkında bilgi aldığını ve
yağmurlu olduğunu öğrendiğini aktaran Erdoğan, "Ama dedim, Ordulu
yağmura filan bakmaz. Çünkü yağmur berekettir, rahmettir, çünkü
'Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda,
şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey Ordu'yu hatırlatır'
dedik ve buradayız." diye konuştu.
Ordu'nun bir kez daha kendi kardeşine, milletin adamına, milletin
partisine, gönül belediyeciliğine ve tüm adaylarına sahip çıkmak
için sabırsızlandığını vurgulayan Erdoğan, "Şurada ne kaldı? 27
gün. Seçim gününe kadar, hanım kardeşlerime sesleniyorum, kale
içeriden fethedilir, gece-gündüz çalışmaya var mıyız? Girmedik ev
bırakmıyoruz değil mi?" diye sordu.
Alandaki gençlere de "Ayak basmadık yer bırakmıyoruz değil mi?"
diye soran Erdoğan, Saadet Partisinin Ordu Büyükşehir Belediye
Başkan Adayı İdris Naim Şahin'i isim vermeden eleştirdi. Erdoğan,
"Duyduğuma göre maalesef paçasını terör örgütlerine kaptırdığı için
davamıza maalesef aykırı düşen birisi utanmadan, sıkılmadan benim
dostum olduğunu söyleyerek oy devşirmeye çalışıyormuş. Beraber yola
çıkarsın ama yolda eğer arkadaşını satarsan o zaman Ordulu ona ne
deneceğini çok iyi bilir." dedi.
"Deniz üstü piyade, muhabbetler ziyade, ölüm var ayrılık yok bizim
için dünyada" ifadelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim
dostlarımız burada, işte bu meydanda. Bizde dostluk, bizde muhabbet
pazara kadar değil mezara kadar, mezara. Terör örgütüyle bir olup
bize parmak sallayan kişiyle bizim ne muhabbetimiz olur, ne de
dostluğumuz olur. Seni alacağım, belediye başkanı olduğum zaman
yanımda genel sekreter yardımcısı yapacağım, sonra seni
milletvekili yapacağım, sonra bakan yapacağım ve ondan sonra sen
kalkacaksın bizi satacaksın, sattıktan sonra da utanmadan,
sıkılmadan ve kalkacaksın sağda solda pazarlamaya yelteneceksin."
diye konuştu.
"Ordulu kardeşlerim, onun Ordulu olması sizi bağlar mı? Gereken
dersi ona evelallah 31 Mart'ta veriyor musunuz?" diye soran ve
vatandaşlardan olumlu yanıt alan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Allah sizlerden razı olsun. Bu kişi Ordu'ya yapılan her işe de
sahip çıkıyormuş. Sen kimsin ya? AK Parti'nin gücünü, imkanlarını,
hizmetlerini kendilerine mal edenler en başta Ordu'ya, sizlere
saygısızlık ediyor demektir. Bu şehre ne yapılmışsa altında sadece
ve sadece AK Parti'nin ve onunla yol yürümeye devam eden kadroların
imzası vardır. Gittiği her kapıdan kovulan bu taklacıya 31 Mart'ta
öyle bir ders verin ki bir daha karşınıza çıkmaya yüz bulamasın.
Aynı şekilde dava adamı olmak sıradanlaşmak değildir, dava adamı
olmak pazara kadar olmaz ölene kadar olur.
İşte aynı şekilde arkalarına terör örgütlerini, karanlık güçleri
alan birileri her seçimde olduğu gibi bu sefer de ellerini
ovuşturarak seçim sandığından çıkacak sonucu bekliyorlar. Eğer
istediklerini elde edebilirlerse bir karabasan gibi ülkemizin
başına çökmeye hazırlanıyorlar. Bu kifayetsiz muhterisleri de
sizlerle birlikte inşallah bir kez daha sandığa gömeceğiz."
Erdoğan, meydandakilere "Ordu, 31 Mart'ta istikrarımıza,
istiklalimize, istikbalimize göz dikenlere bir kez daha derslerini
veriyor muyuz? Ordu, 31 Mart'ta bir kez daha milli iradeye sahip
çıkıyor muyuz? Ordu, 31 Mart'ta bir kez daha tevazu, samimiyet,
gayretle 'memleket işi gönül işi' diyor muyuz? Ordu, 31 Mart'ta
mührü gönül belediyeciliğine vuruyor muyuz? Ordu, 31 Mart'ta
büyükşehirde Hilmi Güler kardeşime ve ilçelerimizde belediye başkan
adaylarımıza sahip çıkıyor muyuz?" diye sordu. Olumlu yanıt alması
üzerine de Erdoğan, "İşte Hilmi Güler kardeşimizle partiyi beraber
kurduk, bakın beraber yürüyoruz, hiç ayrılma olmadı. Niye? Dava
adamı olmak budur da onun için." dedi.
Vatandaşlara, "31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nı zafere taşıyor muyuz?"
diye soran Erdoğan, "evet" yanıtı alınca "Maşallah, barekallah.
Ordu'ya rekor kırmak yakışır, rekora var mıyız? Bu seçimde
sandıkları patlatıyor muyuz? Büyükşehirde Hilmi Güler kardeşim için
sandıkları patlatıyor muyuz? Altınordu'da Aşkın Tören kardeşimiz
için sandıkları patlatıyor muyuz? Aynı şekilde diğer ilçelerde de
AK Parti ve Cumhur İttifakı adayları için sandıkları patlatıyor
muyuz? Seçim gecesi Ordu'nun sonuçlarını özel olarak takip
edeceğim." diye konuştu.
"Ordu'ya son 17 yılda 21 milyar lirayı aşan yatırım yaptık"
Ordu'nun "şehir" demek olduğunu belirten Erdoğan, "Biz de bugüne
kadar adını hep şehirden alan Ordu'ya yatırımlarımızla
hizmetlerimizle projelerimizle ismine layık hale getirmek için
çalıştık." ifadesini kullandı.
Ordu'ya son 17 yılda 21 milyar lirayı aşan yatırım yaptıklarını
aktaran Erdoğan, eğitimde 3 bin 547 yeni derslik inşa edildiğini,
bugün Ordu Üniversitesinin 21 bin öğrencisi, 734 akademisyeniyle
bölgesinin yükselen yıldızı haline geldiğini söyledi.
Yükseköğrenim öğrencileri için 3 bin 336 kişi kapasiteli yurt
binaları açtıklarını hatırlatan Erdoğan, bir kaç yıla kadar
merkezde bin kişi kapasiteli bir yurt binası daha açılacağını
bildirdi.
Ordu'ya, Ünye'ye, Fatsa'ya gençlik merkezleri, Altınordu'ya spor
kompleksi, spor salonları, yüzme havuzları ve futbol sahaları
kazandırdıklarını aktaran Erdoğan, "20 bin seyirci kapasiteli
stadyumumuzun yapımında sona geliyoruz. İnşallah önümüzdeki sezona
yetiştireceğiz. Ordu'ya sporcu fabrikası, Altınordu'ya gençlik
merkezi yapıyoruz. Her ikisinin de ihalesi bitiyor, yakında
inşasına başlıyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Ordulu ihtiyaç sahiplerine, şehit yakınlarına, yaşlılara,
engellilere 2,2 milyar lira kaynak aktardıklarına değindi.
Sağlıkta 300'er yataklı Fatsa ve Ünye devlet hastanelerinin içinde
bulunduğu 9'u hastane toplam 38 tesisi şehre kazandırdıklarını dile
getiren Erdoğan, Ulubey ve Akkuş devlet hastanelerinin yapımının
sürdüğünü bildirdi.
Erdoğan, 900 yataklı Ordu Şehir Hastanesi'nin ihale sürecinin devam
ettiğini, yapımına en kısa sürede başlanacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Ordu Eğitim ve Araştırma Hastanesini
ek binayla büyütmeyi planladıklarını, Gölköy'e 50 yataklı bir
devlet hastanesi yapılacağını ve bunun da proje çalışmalarının
sürdüğünü ifade etti.
Ordu'da yaklaşık 5 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim
ettiklerini aktaran Erdoğan, imar barışıyla 103 bin Ordulu
vatandaşın sıkıntısının çözüldüğüne, 14 tarihi eseri restore
ettiklerine işaret etti.
Ulaşımda 50 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 102
kilometre ilave ederek 152 kilometreye çıkardıklarını vurgulayan
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Durmak yok, yola devam. Yol medeniyettir, su medeniyettir. Yolunuz
varsa medenisiniz, yoksa yok. Ordu'nun zorlu coğrafyasını yaklaşık
40 kilometre uzunluğunda, kaç tane tünel açtık biliyor musunuz? 33
tünel açarak evelallah yolları kolay kıldık. Niye? Biz Ferhat'ız
Ferhat, sizler Şirin, Şirin. Ferhat dağları delerek Şirin'e
ulaşıyor, işte biz de dağları deldik Şirin'e ulaştık. Toplam
maliyeti 2 katrilyon olan içinde 11 köprü ve 6 tünelin olduğu Ordu
çevre yolunda 7 köprü, 2 tüp tüneli tamamladık. Durmuyoruz,
çalışıyoruz, koşuyoruz. Ordulu böyle bir hükümeti, böyle bir
iktidarı yalnız koyar mı? Biz size layık olmaya çalışıyoruz. Bu
yolun kalan kısımlarını da inşallah önümüzdeki yılın sonuna kadar
bitiriyoruz. Dereleri aştık, dağları aştık ama şimdi dağları
deliyoruz. Artık o korku dolu yolculukları inşallah minimize edelim
diyoruz."
Erdoğan'a çay daveti
Erdoğan, Ordu-Topçam-Mesudiye yolu ve Topçam tünellerini,
İlamdağ-Korgan yolunu, Çaybaşı-Tekkiraz yolu ve Çaybaşı geçişini
ile Ordu il yolundaki çalışmaları bu yıl tamamlayacaklarına
değindi.
Konuşması sırasında vatandaşların çay daveti üzerine Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Tamam da nasıl çay içeyim oraya gelip, Samsun'a
gideceğim, Samsundakiler de bekliyor. Ama şimdi burada hanım
kardeşlerime birer çay dağıtacağım." ifadesini kullandı.
Korgan-Çamiçi ve Kumru-Korgan-Çamiçi ayrımı yolunun da gelecek yıl
tamamlanacağını bildiren Erdoğan, Ordu-Ulubey ayrımı,
Kabadüz-Çambaşı yolunu, Ordu-Topçam ayrımı,
Ulubey-Gürgentepe-Gölköy yolunu ve Aybastı-Reşadiye yolunu bir
sonraki yıl tamamlayacaklarını belirtti.
Fatsa-Aybastı yolu ve Terme-Ünye ayrımı İkizce yolunu ise 3 yıla
kadar bitirecekleri bilgisini veren Erdoğan, "Sel felaketi
sebebiyle kullanılamaz hale gelen köprüleri onarıyoruz. Sahil
yolundaki köprüyü hizmete açtık mı, anında bitirdik mi? İşte biz
buyuz. Bu felakette hasar gören 10 köprüyü inşallah bu ay içinde,
kalan 2 köprüyü de Mayıs ayında açıyoruz. Durmak yok, yola devam."
dedi.
"Yolcu sayısı 1 milyon 86 bini geçti"
Türkiye'nin ve Avrupa'nın ilk denize dolgu yapılarak inşa edilen
Ordu-Giresun Havalimanı'nı şehre kazandırdıklarını hatırlatan
Erdoğan, havalimanının yolcu sayısının geçen yıl 1 milyon 86 bini
geçtiğinin altını çizdi.
Ordu'ya 2 baraj ve 1 gölet inşa ettiklerini, 5 baraj daha inşa
edeceklerini bildiren Erdoğan, Ordu şehir merkezinin Ünye ve civar
yerleşim yerlerinin ve Gülyalı ilçe merkezi ve civar yerleşim
yerlerinin içme suyu ihtiyacını yapılan isale hattı ve içme suyu
arıtma tesisiyle karşıladıklarını anlattı.
İnşa ettikleri 63 taşkın koruma tesisiyle Ordu şehir merkezi, 62
yerleşim yeri, 14 tesis ve yaklaşık 5 bin dekar araziyi taşkın
zararlarından koruduklarını belirten Erdoğan, ayrıca vatandaşların
can ve mal güvenliği için 15 taşkın koruma tesisinin de
çalışmalarına devam etiklerini dile getirdi.
Ordu'da ruhsatlı alanlarda fındık üretimi yapan üreticileri
desteklediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ordu'ya 10 milyon avroluk bir yatırımla bal araştırmaları merkezi
kurduk. Böylece dünya arı ürünleri ihracatında ülkemizin payını
daha da artırmayı hedefliyoruz. Ordulu çiftçilerimize son 17 yılda,
Bay Kemal ne diyor? 'Çiftçilerin elinden topraklarını aldılar,
çiftçiler aç, çiftçiler sefil.' Bay Kemal, eline, diline dursun.
Son 17 yılda biz çiftçilerimize ne kadar tarımsal destek verdik
biliyor musunuz? 3,1 katrilyon lira tarımsal destek verdik. Son 17
yılda. Şehrimizde 2 organize sanayi bölgesi, 1 araştırma geliştirme
merkezi kurduk. Ayrıca Ordu ve Ünye'ye yeni birer organize sanayi
bölgesi kuruyoruz, proje çalışmaları devam ediyor.
Fatsa'daki mevcut organize sanayi bölgesini de genişletiyoruz.
Buralarda üretim başladığında inşallah 10 bin 600 kişiye istihdam
sağlanacak. Ünye organize sanayi bölgemizin 30 yıldır süren
kamulaştırma meselesini tahsis ettiğimiz yaklaşık 5 milyon lira
kaynakla çözdük. Ordulu iş adamlarımıza toplamda 2,3 katrilyon lira
tutarında yatırım teşviki verdik. Desteklerimizle 17 bin kişilik
ilave istihdam oluşturduk. Ordu'da 45 bin iş yerimize toplam 870
milyon liralık SGK prim teşviki verdik."
"Türkiye tüm saldırılara rağmen dimdik ayakta kalmayı başardı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya geneline ve Türkiye'nin bölgesindeki
gelişmelere ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunarak en
gelişmişinden en geri kalmışına kadar tüm ülkelerin sıkıntı ve
arayış içinde olduğunun görülebileceğini söyledi.
Dünyada her gün dengelerin bozulduğunu ve yeni dengelerin
kurulduğunu ifade eden Erdoğan, bu sancıların en acı, en dramatik,
en kanlı, en vahşi sonuçlarının ise bölgede tezahür ettiğini
bildirdi.
Erdoğan, "Türkiye işte böyle çalkantılı bir süreçte maruz kaldığı
tüm saldırılara ve tehditlere rağmen dimdik ayakta kalmayı
başarmıştır. Bu başarının sahibi kim biliyor musunuz, siz, benim
aziz milletim. Sizin desteğiniz olmazsa bu fakir ne yapar? Siz
arkamızda durdunuz, siz yanımızda oldunuz ve evelallah dik durduk,
diklenmedik ve buralara geldik. Bu başarının sahibi bir, iri, diri,
kardeş ve hep birlikte Türkiye'dir." diye konuştu.
"Bay Kemal, sen Kandil'in yandaşısın"
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizin gücünün birliğinden kaynaklandığını görenler, bu
seçimlerde doğrudan oraya saldırıyor. Başını CHP'nin çektiği bazı
kesimler de maalesef bu oyuna gönüllü figüranlık yapıyor. Aslında
onlar da ne olup bittiğini gayet iyi biliyor, gayet iyi görüyor.
Dün CHP Genel Başkanı çıkmış ne diyor biliyor musunuz, 'Nereye
gitti bu 35 milyar dolar?' diyerek esip gürlüyor."
Darbe girişimi gecesi Kılıçdaroğlu'nun tutumunu eleştiren Erdoğan,
"O ancak tankların arasından kaçıp gider, Bakırköy Belediyesinde
kahve yudumlar, onun durumu bu, ondan bir şey olmaz." ifadesini
kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü olduğu
döneme ilişkin bir televizyon programında yer alan görüntüleri
sinevizyondan vatandaşlara izleten Erdoğan, "Kimdi SSK'nin Genel
Müdürü: Bay Kemal. Kuyruklardan bahsediyor, işte kuyruklar burada
Bay Kemal. Sen kuyrukçusun Bay Kemal, kuyrukçu... İlaç
kuyruklarında ve ölenlerin rehin alındığı hastane kuyruklarında
genel müdür sendin Bay Kemal. Şimdi, şehir hastanelerine bak, Bay
Kemal burayı gör, yöneticilik budur." diye konuştu.
Ankara'da 14 Mart'ta Bilkent'te 3 bin 300 yatak kapasiteli şehir
hastanesinin açılışının yapılacağını hatırlatan Erdoğan, şunları
kaydetti:
"İş bilenin, kılıç kuşananın. '35 milyar nereye gitti?' diyor, 35
milyar Suriyelilere yapılan harcamalara gitti. Güya bizi
sıkıştıracak, sen kimi sıkıştırıyorsun? Asıl amacı Türkiye'nin
Suriye politikasını değiştireceğini ima ederek bölge ile ilgili
hesapları olan küresel güçlere göz kırpıyor. Asıl gayesi,
Türkiye'nin PKK/PYD örgütüne yönelik karanlık tavrından rahatsız
olanlara sinyal vermek. Bay Kemal, sen Kandil'in yandaşısın.
Kandil'in desteklediğiyle el ele, kol kolasın."
"Bizim arkamızda işte benim milletim var"
Alandakilere, HDP'li yöneticilerin konuşmalarını dinleten Erdoğan,
"Bunlara cevabı veriyor muyuz 31 Mart'ta?" diye sordu.
HDP'li bir yöneticinin, "Bizim arkamızda PKK/PYD var." dediğine
işaret eden Erdoğan, "Ey kadın; bizim arkamızda işte benim milletim
var, halkım var ve biz Hakka sırtımızı dayadık." diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy'un, "Allah'a dayan sa'ye sarıl hikmete ram ol,
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol." dizelerini okuyan
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizimki bu. Ne diyor? Bizi tükürükle boğacakmış. Ne diyor?
'Temmuz'a kadar terör kanunu çıkmazsa savaş çıkar'. Ne oldu?
Temmuz, hepsi geride kaldı. Sizi gömdük gömüyoruz. Cudi'de gömdük,
Gabar'da gömdük, Tendürek'te gömdük, Kandil'de gömdük ve gömmeye
devam edeceğiz. Terörle mücadelede evelallah bu işi sonlandırmaya
doğru geliyoruz. Milletimin huzurunu bozanlara bu ülkede hayat
hakkı yok. Ne diyor utanmadan? 'Kürdistan' diyor. Türkiye'de
Kürdistan diye bir bölge var mı? Ben sana bak önce bu bölgeleri
sayayım. Bizim Doğu Anadolumuz, Güneydoğu Anadolumuz,
Karadenizimiz, Akdenizimiz, Orta Anadolumuz, Egemiz, Marmaramız
var. Çok meraklıysan Irak'ın kuzeyinde de Kürdistan var, hadi güle
güle...Gidersin oraya, orada yaşarsın ama Türkiye'de böyle bir
bölge yok. Bu tür heveslilere de akılları hangi dilden anlarlarsa o
dersi veririz. Ama en güzel dersi 31 Mart'ta benim milletim onlara
verecek."
"Formüllerle yürüttük, yürütüyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için de milletimiz şu gerçeği çok iyi
bilmeli. Türkiye'nin işte Suriye'de Mehmedimiz gereğini yaptı mı?
Afrin'de yaptı mı? Cerablus'ta yaptı mı? İdlib'de şu anda her türlü
tedbirimizi aldık mı? Biz gayretimizle her türlü adımları atıyoruz
ve bu bölgede Türkiye'ye sorulmadan bir karar verilemez.
Türkiye'nin Suriyelilere yapılan harcamalar sebebiyle Hazinesine
yüklediği hiçbir yük yoktur. Tüm bu harcamaları geliri giderine
denk olacak formüllerle yürüttük, yürütüyoruz." diye konuştu.
Stratejik ortaklarının, bin 500 polise Glock marka tabanca ya da
insansız hava aracı alacaklarında ,"Kongreden izin çıkmadı."
yanıtını verdiğini aktaran Erdoğan, "Çok enteresandır. Ama ne oldu?
Bunların bize bu yaptıklarının sonucunda bak şimdi çıktı.
Karadeniz'in bu uşağı Trabzonlu, insansız hava aracını yapıyor mu?
Silahlı insansız hava aracını yapıyor mu? Şimdi de daha büyüğünü
yapıyor. Bizi bunlar şimdi savunma sanayisinde belli bir güce
getirdiler." değerlendirmesinde bulundu.
"Savunma sanayinde daha güçlü olacağız"
Erdoğan, savunma sanayisinde 2,5 milyar dolarlık ihracatın
bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Göreve geldiğimizde biz savunma sanayimizin yüzde 20'sini
hallediyorduk, şimdi yüzde 65'ini halleder hale geldik ve daha da
iyi, daha da güçlü olacağız. Güçlü olacağız ki bölgede belirleyici
olalım. Milli güvenlik politikalarımızı hedef almayı, en önemli
misyonu, en önemli işi olarak gören CHP Genel Başkanının kafası bu
işlere basmaz. CHP, sadece ülkemize sığınan mazlumları, şehit
edileceklerini bile bile Boraltan Köprüsü'nde katillerine teslim
etmekten anlar. Bu konuları idrak etmek için önce yüreğiniz temiz,
kalbiniz pak, gönül gözünüz açık olacak. Gönül gözü kapalı olanın
dünya gözü, işte böyle her şeyi para olarak görür, siyasi çıkar
olarak görür, menfaat olarak görür, rant olarak görür. Türkiye'nin
geleceği tıpkı bölgenin geleceği gibi büyük ölçüde Suriye
meselesinin nasıl çözüleceğine bağlıdır.
Şayet Suriye meselesini kendi sınır emniyetimizi ve Suriye halkının
huzurunu, güvenliğini, refahını sağlayacak şekilde çözemezsek ne
biz ne de Avrupa dahil bölgemiz rahat edemez. Geldiğimiz noktada,
çözümün ancak Suriye topraklarının sınırlarımıza komşu bölümlerinde
güvenliği ve huzuru doğrudan kendimizin sağlamasıyla mümkün
olabileceğini gördük. 911 kilometre bizim sınırımız var. Diğer
ülkelerin hiçbirinin orada sınırı yok. Dolayısıyla bizim
sınırımızın güvenliğini kim sağlayacak? ABD mi, Rusya mı, İran mı?
Biz sağlayacağız. Onun için tedbirlerimizi aldık. Onun için Fırat
Kalkanı harekatını yaptık, onun için Zeytin Dalı Harekatı'nı
yaptık, onun için şu anda İdlib'de inisiyatif aldık. Bunun için
Münbiç'in teröristlerden arındırılması ve ülkemizin gözetiminde
yeniden yapılandırılması konusunda ısrarcıyız. Bunun için Fırat'ın
doğusunu teröristlerden temizlemeye kararlıyız. Başka türlü Suriye
meselesinin kalıcı çözümünü sağlayamayız, başka türlü ülkemizdeki
3,6 milyon Suriyeli'nin kendi evlerine dönüşünü temin edemeyiz.
"
"315 bin kişi geri döndü"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile
güvenli hale getirdikleri bölgelere şu ana kadar 315 bin kişinin
geri döndüğünü ve bu sayının her gün arttığını bildirdi.
Diğer bölgelerde de aynısını yapmak zorunda olduklarına değinen
Erdoğan, "Şimdi Suriye'nin yeni anayasasının hazırlanması, serbest
seçimlerin yapılması gibi konuları içeren siyasi süreci sağlıklı
bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Seçimlere 29 gün kaldığına işaret eden Erdoğan, "Hep beraber sadece
burada kalmayacağız. Ordu denilince akla sadece Ordu gelmesin.
İstanbul'un büyük bir çoğunluğu Ordulu. Tamam. Buradan
telefonlarınıza sarılıp Ordulu kardeşlerimi arayacak mısınız?
Onlara ne diyeceksiniz? Yanlış yok ha. Oyları birleştirelim,
İstanbul'un dışında nerede varsa oraları da arayalım, bütün
akrabayı arayalım. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet;
bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep
birlikte Türkiye olacağız. Cumhur İttifakı'nın karşısına, bir
yanına FETÖ'yü bir yanına PKK'yı alıp önümüze çıkan birkaç partiye
31 Mart'ta derslerini veriyor muyuz? " diye konuştu.
Bu seçimin farklı olduğunun altını çizen Erdoğan, onun için her
yerde hizmetlerle ülkeyi daha güzel yapmaya devam edeceklerini
vurguladı.
Muhabir: Enes Kaplan, Ferdi Türkten, Yeşim Sert Karaaslan, Selma
Kasap