'Bu seçimler milli iradeye pusu kuranlarla hesaplaşma seçimidir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu seçimler, bölücülerle anlaşıp milli iradeye pusu kuranlarla hesaplaşma seçimidir." dedi.
İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Sinan Erdem Spor Salonu'nda "Büyük Sivaslılar Buluşması
Programı"nda konuştu.
Erdoğan, konuşmasına, "Aşık ne güzel söylemiş, 'İlmin beşiği kültür
kervanı / Çermikler hastaya verir dermanı / Ozanların yurdu, yiğit
harmanı / Bizim Sivas ellerini özledim / Bir lokmamız, kırk kişiye
bölünür / Misafirler bizde Hızır bilinir / Türküler söylenir,
sazlar çalınır / Ozanların tellerini özledim" dizeleriyle
başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün gerçekten dolu dolu bir gün
geçirdiklerini, sabah önce Kartal'da Gebze-Halkalı Banliyö Tren
Hattı'nın açılış törenini gerçekleştirdiklerini, bu hatla şehrin
bir ucundan diğer ucuna, eskiden 185 dakikada katedilebilen
mesafeyi 115 dakikaya indirerek İstanbullulara net 1 saat 10 dakika
kazandırdıklarını söyledi.
Banliyö tren hattının devreye girmesiyle hem E-5'in hem köprülerin
hem de tarihi yarımadanın trafik yoğunluğunda rahatlama
beklediklerini aktaran Erdoğan, bu önemli projenin İstanbullulara
hayırlı olmasını diledi.
Erdoğan, daha sonra Küçükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü ve
Büyükçekmece ilçe mitinglerini yaptıklarını, gittikleri her yerde
ilçe sakinlerinin büyük teveccühü, sevgisi, coşkusuyla
karşılaştıklarını, böylece son 1 ayda İstanbul genelinde 10 ilçeyi
ziyaret etiklerini, milletle kucaklaşmış olduklarını dile
getirerek, "Muhalefet daha yeni Ankara'dan çıkarken biz 8 Şubat'ta
Sivas'tan 'Bismillah' diyerek çıktığımız yolculukta, bugüne kadar
39 vilayetimizde vatandaşlarımızla buluştuk. Sadece sahil
kenarlarını değil, sadece oy depolarını değil, bize oy versin,
vermesin doğudan batıya, güneyden kuzeye kadar her bir insanımızı
ziyaret ettik, ediyoruz." diye konuştu.
En son dün Şırnak ve Hakkari'de olduklarını, buralarda da muhteşem
katılımlarla mitinglerini yaptıklarını, önümüzdeki günlerde il ve
ilçe ziyaretlerini, tempoyu artırarak sürdüreceklerini vurgulayan
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Muhalefet sabah akşam bir başka anket firmasıyla seçim falı
açarken, biz haftanın 7 günü sahadayız, sokaktayız, insanımızın
arasındayız. Hamdolsun gittiğimiz her yerde şahit olduğumuz manzara
şudur; 31 Mart seçimlerinin önemini artık halkımız idrak ediyor.
Milletimiz 31 Mart'ın Türkiye için bir beka seçimi olduğunu gayet
iyi biliyor. Bunun için Rize'den Hakkari'ye, Hatay'dan Bursa'ya,
Urfa'ya kadar, 82 milyonun her bir ferdi sabırsızlıkla 31 Mart'ın
gelmesini bekliyor. Seçtiği belediye başkanı tarafından 'Oy yoksa
yol da yok' diye azarlananlar, dört gözle seçim sandığının önüne
konulmasını bekliyor. Ya bir belediye başkanı bunu söyler mi? Ama
CHP'li olunca söyler. 'Oy yoksa yol yok' lafa bak. Senin görevin
ne? Senin görevin hizmet. Ama AK Parti'de zihniyet ne? Biz de
zihniyet şu; biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya
geldik. Farkımız bu."
"31 Mart ülkemizin en önemli seçimlerinden biridir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kameralar önünde inancıyla, değerleriyle,
Mukaddes Kitabı ile dalga geçilenler, 31 Mart'ta sandığın gelmesini
bekliyor. İstanbul'un ortasında kadın hakları bahanesiyle canı
kadar mukaddes bildiği ezanı ıslıklananlar sabırsızlıkla 31 Mart'ın
gelmesini bekliyor. Yıllardır istiklalinin sembolü bayrağına
saldıranların baş tacı edildiğini görenler, 31 Mart'ı bekliyor."
diyerek, şöyle devam etti:
"Muhalefet ne kadar önemsiz hale getirmeye çalışsa da 31 Mart
ülkemizin en önemli seçimlerinden biridir. Bu seçimler, siyaset
mühendislikleriyle ülkemizi dizayna yeltenenlerle hesaplaşma
seçimidir. Hazır mısınız? Bu seçimler bölücülerle anlaşıp, milli
iradeye pusu kuranlarla hesaplaşma seçimidir. Bu seçimler milletin
lokmasına musallat olan fırsatçılarla hesaplaşma seçimidir. 31
Mart'ta sandıkta sadece belediye başkanlarını, meclis üyelerini,
muhtarları belirlemekle kalmayacağız, unutmayın CHP'nin, sözde İYİ
Parti'nin hepsinin listelerinde malum işte bu bölücü örgütün
sızdırdığı elamanları var. Ama bunun belki farkında olamayacaklar.
Bilmiyor, kim kimdir. Öyleyse bu oyunu 31 Mart'ta bozmamız
lazım."
Konuşması sırasında, ezana saygısızlığa ilişkin görüntüler ile HDP
milletvekillerinin konuşmalarını izleten Erdoğan, "Bir tane Türk
bayrağı yok, Hakkari. Cami müezzinini nasıl dövüyorlar bakın. Bu da
CHP'nin İstanbul'daki il başkanı bakın. İşte gördüğünüz gibi CHP ve
ittifak. Bunlar bayraklarımızı yakıyor, biz Cumhur İttifakı olarak
tankların önünde bayraklarımızla duruyoruz. Farkımız bu. İşte 31
Mart bunun için bir beka meselesidir. Onun için benim Sivaslı
Yiğidolarım sadece İstanbul'da değil, başta Sivas olmak üzere,
Türkiye'nin neresinde Sivaslı kardeşlerim varsa telefonlarla
kendilerini bizzat arayacağız ve 31 Mart'taki bu beka
mücadelesinden hep birlikte galip çıkacağız. Zira biz bunlara asla
vatanımızı böldürtmeyiz, ezanımızı susturtmayız ve biz
bayraklarımızı yakanlara bunun hesabını inşallah sandıkta sorarız
ve soracağız. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer
uğrunda ölen varsa vatandır." ifadelerini kullandı.
'Milletimizin kutsallarıyla dalga geçen bu edepsizlere derslerini
sandıkta vereceğiz'
Erdoğan, "Fatih'in emaneti bu mübarek şehrin duvarlarına 'Zulüm
1453'te başladı.' yazanlara, ezanı ıslıklayan ahlak fukaralarına
yine sandıkta çok iyi bir ders vereceğiz." ifadesini kullandı.
İstiklal Marşı'nın "Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli/Değmesin
mabedimin göğsüne namahrem eli/Bu ezanlar ki şehadetleri dinin
temeli/Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." dizelerini aktaran
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ama Bay Kemal İstiklal Marşı'nı bilmiyor ki. Zaten bu HDP
denilenler kongrelerinde bile İstiklal Marşı'nı okutmuyor,
bayrağımızı astırtmıyor. Bay Kemal bunlarla beraber. Benim yiğidom
bunlara oy verir mi? 31 Mart da inşallah bunun hesabını sorma
zamanı. Hesabını sormaya var mıyız? Bizim milletimizin
kutsallarıyla dalga geçen, milletimizin değerlerine hürmetsizlik
eden bu edepsizlere inşallah derslerini sandıkta vereceğiz."
Erdoğan, sandıklara sahip çıkmalarını istediği katılımcılara şöyle
seslendi:
"Sandıklara sadece kendimiz için gitmeyeceğiz, sadece
evlatlarımızın geleceği için de gitmeyeceğiz, aynı zamanda 27 Mayıs
darbesiyle darağacına gönderilen demokrasi kahramanları için
gideceğiz. Sandıklara ömrünü ülkesine hizmet etmeye adayan merhum
Menderes gibi Özal gibi Türkeş gibi Erbakan gibi devlet adamları
için gideceğiz. Sandıklara, bundan 10 sene önce dar-ül bekaya
uğurladığımız Sivas'ın yiğit evladı Muhsin Yazıcıoğlu kardeşim için
de gideceğiz. Sandıklara, vatanımızın bağımsızlığı için can veren
kahramanların aziz hatıraları için gideceğiz. Sandıklara, 15 Temmuz
gecesi canları pahasına iradesine leke sürdürmeyen serdengeçtiler
için koşacağız. Tıpkı 1994'te İstanbul'da, 3 Kasım 2002'de tüm
Türkiye'de olduğu gibi inşallah milletimize tarihi bir demokrasi
bayramı yaşatacağız. 31 Mart'ta sandığa sahip çıkıyor muyuz?
Ülkemize sahip çıkıyor muyuz? Ezanımıza, bayrağımıza sahip çıkıyor
muyuz? Memleket işi gönül işi diyor muyuz? Mührü gönül
belediyeciliğine vuruyor muyuz?"
"Türkiye'yi biz bunlara böldürtmeyeceğiz"
Türkiye'ye olan sevgilerini 17 yıldır icraatlarla ve eserlerle
göstermeye çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, "Bir Temel var, bir
Temel daha var. Bunlardan bir tanesi, Sivas'a yüksek hızlı tren
istemiyor. Bir de Temelli var, o da Sezai Temelli. Ben Mardin'de
konuşma yapıyorum, yüksek hızlı trenden bahsediyorum. O da
'Mardin'e yüksek hızlı tren gelecekmiş. Sizin yüksek hızlı trene
ihtiyacınız var mı?' diyor. Bakın, nasıl birbirlerini buldular
Birisi Temel, birisi Temelli. İsimler de tuttu. Bunlar, şu anda
ipin ucunu kaçırdılar, ne yaptıklarının farkında değiller." diye
konuştu.
Erdoğan, daha sonra Sezai Temelli'nin hızlı trene ilişkin
açıklamalarını katılımcılara izletti. Erdoğan, "Bu adam terörist.
Şimdi işi saptırdılar. Ne diyorlar? 'Cumhurbaşkanı HDP'ye oy
verenlere terörist diyor.' Ya bunlar sahtekar. Ben HDP'ye oy
verenlere bugüne kadar terörist demedim, oy verilenlere terörist
diyorum. Kim onlar? İşte bu." dedi.
HDP'li milletvekillerinin konuşmalarını da izleten Erdoğan, şöyle
devam etti:
"Kandil'deki adam talimat veriyor, 'Oylarınızı Kürdistan'da şuraya,
batıda da biz AK Parti'ye ve MHP'ye seçimi kaybettireceğiz.' diyor.
Bunun yanında, Temelli ne diyor? O da 'Kürdistan'da oylar HDP'ye,
batıda oylar AK Parti'ye ve MHP'ye kaybettireceğiz.' diyor.
Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bu adam Kürdistan'ı çok
seviyorsa, Kuzey Irak'ta Kürdistan bölgesi var, buyursun oraya
gitsin. Bizim ülkemizde Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var, Doğu
Anadolu Bölgemiz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta
Anadolu Bölgemiz var, Ege'miz var, Marmara'mız var ama Türkiye'de
Kürdistan diye bir bölge yok. Türkiye'yi biz bunlara
böldürtmeyeceğiz."
"İstanbullu kardeşlerimizin hayat standartlarını yükselttik"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivas'a 28 katrilyon lira,
İstanbul'a 255 katrilyon lira yatırım yaptıklarını belirterek,
"1994'te geldik, CHP'li beceriksiz, kifayetsiz, vizyonsuz belediye
başkanlarının elinde her gün geriye giden bu şehri hak ettiği
hizmetlerle kavuşturduk. CHP demek 3Ç demektir, 'çöp, çukur,
çamur.' İstanbul'u öyle bulduk. Bu aziz şehrin güzelliğini biz
yeniden ortaya çıkardık. Yolsuzluk vardı, yoksulluk vardı, yasaklar
vardı. Bütün bunlarla boğuşan İstanbullu kardeşlerimizin hayat
standartlarını yükselttik. Önce Marmaray ile sonra Avrasya Tüneli
ile iki kıtayı birbiriyle denizin altından buluşturduk. Yavuz
Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Bu CHP zihniyeti bunların hepsine
de karşı çıkmadı mı?" diye konuştu.
'Türkiye'nin bölünmesine asla izin vermeyeceğiz'
Erdoğan, Türkiye'nin bölünmesine asla izin vermeyeceklerini
belirterek, "İstanbul, Ankara, Konya, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli,
Sakarya ile bütün illerde benim Kürt kardeşlerim de var. Hepsi,
Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Boşnak'ı, hepsi birbiriyle et tırnak
gibidir. Size ne oluyor? Bu ülkeyi neden bölmeye çalışıyorsunuz?"
diye konuştu.
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan
Erdoğan, bir ve beraber olunduğu sürece milleti kimsenin
yıkamayacağını söyledi.
Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz'da kurulduğunu aktararak,
şöyle devam etti:
"Tankların topların karşısında kim vardı? Cumhur İttifakı vardı.
Diğerleri neredeydi? Bay Kemal FETÖ'cülerin kontrolünde tankların
arasından çıkarak saat 23.15'te Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Orada
kahvesini yudumluyordu. 01.15'te havalimanına ben, damadım, eşim,
kızım, torunlarım... Biz indik. Biz on binler meydandayken,
F-16'lar üstümüzdeyken buraya böyle indik. Bay Kemal ne diyordu?
'Türkiye'de darbe olsa tankların önüne önce ben çıkarım.' Bay Kemal
ne oldu, neden kaçıp gittin? Belli oldu. Bu ürkek, korkak. Bu
hiçbir zaman asil birisi değil. Dürüst birisi değil."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürülüğü
dönemine ait görüntüleri salondakilere izleten Erdoğan, "Beyefendi
genel müdür. Ne diyor? '10 yıl önce SSK hastaneleri bugünden daha
iyiydi.' diyor. Sen niye geldin oraya? Bu işi yapamayacaktın neden
duruyorsun? Çek git. Bunun hayatı her zaman bu. 9 seçim kaybetti,
koltuğu bırakıyor mu? Bırakmıyor. En büyük özelliği bu. Oturduğu
koltuğu bırakmaz. Başarılı olsa da olmasa da bırakmaz. Başarılı
olması gibi bir şey zaten söz konusu değil. Öyleyse buna öyle bir
Osmanlı tokadı atılsın ki 31 Mart'ta hiç olmazsa CHP'liler bundan
kurtulsun." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 1994'te halkın desteğiyle İstanbul'u bu zihniyetten
kurtardıklarını belirterek, o zamandan beri İstanbul'a CHP
gölgesinin İstanbul'a düşmediğini kaydetti. CHP'nin bölücü örgütün
siyasi uzantısıyla iş birliği için olduğunu aktaran Erdoğan,
"CHP'nin bir daha İstanbul üzerine çöreklenmesine inşallah müsaade
etmeyeceğiz. CHP zihniyetinin Türkiye'yi yasaklarla,
yolsuzluklarla, yoksullukla dolu eski karanlık günlerine
döndürmesine asla izin vermeyeceğiz. Bunun için sizlerden 31 Mart'a
kadar çok çalışmanızı istiyorum." dedi.
"Dilini, gönlünü bildiğim Binali Yıldırım..."
Seçim çalışmalarında kadınlara çok güvendiğini dile getiren
Erdoğan, gençlere inandığını vurguladı. Erdoğan, milletin
kararlılığının 31 Mart'ı da getireceğine dikkati çeken Erdoğan,
ülkenin yerel seçimlerden çok farklı çıkacağını kaydetti.
Erdoğan, seçimin yerel olduğunu hatırlatarak, "Genel seçim değil
ama 4.5 yıl Türkiye'nin başında bu kardeşiniz var. Bir ölüm
olmadıktan sonra ben varım. İstiyorum ki İstanbul'un başına da
dilini bildiğim, gönlünü bildiğim Binali Yıldırım kardeşim gelsin.
İlçelerinde yine zihniyet itibarıyla biz olalım. İstanbul'umuzu şu
an bulunduğu noktadan çok daha ileri noktalara taşıyalım. Bu iş
kadro ve dayanışma işidir. Bunu da ancak bu işi bilenlerle
yaparsınız." değerlendirmelerinde bulundu.