'Bu ihanete asla müsade etmeyeceğiz'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, MİT tırlarının aranmasına ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Bozdağ'ın açıklamasından satır başları:
"Reyhanlı'da bir terör saldırısında onlarca vatandaşımız şehit oldu
ve onlarcası da yaralandı. Hatay, Reyhanlı, özel yetkili savcılık
bakımından Adana'ya bağlı. Bu soruşturmayı yapanlar tıra gittiler,
Kırıkhan'da gittiler, başka yerde tırın üzerine çıktılar,
ellerindeki kameralarla görüntüler çektiler ama Hatay Reyhanlı'da
bu kadar insanımız hayatını kaybetti, bunlardan hiçbirisi Adana'dan
kalkıp olay yerinde bir inceleme yapmadı. Çok ilginç
KİMDEN BU TALİMATI ALDI?
Bütün bunların sebebini vatandaş olarak, Adalet Bakanı olarak
soruyorum. Sadece muhbiri doğru yerine koyup, hareket eden, kanunu
bir tarafa atıp, kendi keyfine göre hareket etmesini sağlayan güç
nedir, kimden bu talimatı aldılar? Anayasa, yasa bu yetkiyi
vermiyor. Neden yapıldı bu kanun çiğnemeleri? Türkiye'yi teröre
yardım eden bir ülke olarak göstermek için yapılmıştır, birinci
nedeni budur.
İkinci nedeni Türkiye'nin Başbakanlığını, hükümetini uluslararası
mahkemelerde yargılatacak bir süreci başlatmak, orada
yargılanmasını sağlamak. Üçüncü bir nedeni de MİT uluslararası bir
boyut kazandı. Türkiye'nin istihbarat teşkilatına güvenenlere bir
mesaj verilmek istendi. 'Siz Türklere güvenmeyin, onlar kendi
ülkelerinde bir yerden bir yere tır dahi sevkedemiyorlar' dedirtmek
gibi birtakım hedefleri var. Bunların her biri bu ülkeye
ihanettir.
MÜSADE EDİLEMEZ
MİT tırları hadisesi bu ülkenin anayasa, yasasına ve hukuka bağlı
vicdanla hareket eden bir yargı görevini yapacağı bir iş ve işlem
asla değildir. MİT tırları hadisesini ülkeye dönük bir ihanet
olarak gördüğümü her zaman ifade etmek isterim. Milletimiz de bunu
görmüştür, hukuku bir kılıca çevrilmesine yargı görevi yapan da
olsa bu, buna asla biz müsaade etmeyiz. Bizim demokrasimiz de hukuk
devleti anlayışımız da buna müsaade etmez, etmesi de mümkün
değildir.
Benimle ilgili terörden soruşturma başlattılar. Terörle yetkili
savcı, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı hakkında terörle ilgili
dosya açtı. Düşünün, Adalet Bakanı'na terörist muamelesi yapan bir
anlayış. Bu, bakana terörist muamelesi yapmaktır. Bu, böyle bir şey
olabilir mi? Adalet bakanları, savcıları her zaman aramıştır."
CEMAAT OKULLARI
(Yurt dışındaki okulların dönüştürülmesi) Eğitim ve din konusuyla
ilgilendiğini düşündüğümüz insanların, eğitim ve din konusu dışında
her şeyle ilgilendiğine tanıklık ettik.Bu kurumların, Türkiye
aleyhine çalışmaların yürütüldüğü üslere dönüştüğünü de görüyoruz.
İşi gücü eğitim olan bir kurumun yöneticileri, orada çalışanlar,
onlarla işbirliği yapanların, Türkiye aleyhine ilgili ülkeler karar
alsın, Türkiye aleyhine sonuçlar çıkarsın, Türkiye'yi orada kötü
bir noktaya taşısınlar diye bir gayretin, bir çabanın içerisinde
olduğunu siz ülke olarak görürseniz, buna dair bir tedbir alma
gerekliliği duymaz mısınız?"
BU BİLGİLER NEREYE TRANSFER EDİLDİ?
Türkiye'nin Başbakanı, Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanı, Meclis
Başkanı, herkesin telefonları ve ofisleri dinleniyor. Kimlerin
dinlediğine ilişkin çok ciddi veriler var. Şimdi soruyorsunuz, işi
gücü eğitim olan biri, ülkenin Başbakanını dinlediğinde elde ettiği
veri ne işine yarayacak? Genelkurmay Başkanını, Cumhurbaşkanını
dinlediği zaman dini amaçlar bakımından bunu nasıl kullanacak,
eğitim amaçları bakımından bunu nasıl kullanacak? Bu bilgiler ne
işine yarar? Bu bilgiler nereye transfer edildi?