Başkan Erdoğan'dan Suudi heyete: Bu nasıl başkonsolos
Başkan Erdoğan, "Öyle bir başkonsolos var ki, yaptıklarını anlamak mümkün değil. Kral da eleştirilere hak verdi. Suudiler aydınlatmak zorunda" dedi.
Erdoğan, Bu konuda ciddi manada Suudi Arabistan tarafını
sıkıştırıyorlar. Suudi Arabistan'dan açıklama istiyorlar. Benim
burada tabii bir şeyi de söylemem lazım. Bana bir heyet (Suudi
Arabistan'dan) gönderdiler. Gelen heyetle bir görüşme yaptım.
Görüşmede, o zaman şunu söyledim: "Öyle bir başkonsolosunuz var ki,
yaptıklarını anlamak mümkün değil. Tutmuş, bir yabancı haber
ajansının elemanını içeri almış, ona elektrik panolarını
gösteriyor, dolapların altındaki kapakları açıyor, onları
gösteriyor, son derece lakayt davranıyor. açıklamasında
bulundu.
KRAL ELEŞTİRİLERE HAK VERDİ
(Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı'yla telefon görüşmesi
yaptığını anımsatarak) Ertesi gün bunu ben Kral'a da söyledim. Kral
da eleştirilerimize hak verdi. Görüldüğü kadarıyla şu an Suudi
Arabistan'da farklı yaklaşımlar da dikkati çekiyor. Gazetelerde
Abdülaziz Mutrib'e işaret ediliyor. Netice itibarıyla Suudi
Arabistan bu olayı aydınlatmak durumundadır. 'Çıktı' diyerek
kapatılacak bir olay değil. Olay sonrasında, nişanlısı Hatice
Hanım'la da görüşüldü. Biz, olayın aydınlatılması için üzerimize
düşeni yapıyoruz. İstanbul Başsavcımız bir açıklama yaptı. Polis
teşkilatımızın yaptığı çalışmalar var. Ben henüz raporlarını görmüş
değilim. İstihbarat teşkilatımızın çalışması da devam ediyor. Yani
dört bir koldan işi takip ediyoruz. Bu işi ortada bırakmamız mümkün
değil.
BATI'NIN TEPKİSİ ARTIYOR
- Batı ülkelerinin bu konudaki tavırlarını nasıl
değerlendiriyorsunuz? Yeteri seviyede tepki gösterdiler mi
sizce?
Batı ülkelerindeki tepki gün geçtikçe artıyor. Yani örneğin Prens
Muhammet bin Selman'ın düzenlediği bir yatırım konferansı vardı...
Katılımların iptalleri, muhtemelen söz konusu olayla alakalı.
ABD'YLE YENİ DÖNEM BAŞLADI YOL ALINMALI
- Moldova'ya hareketinizden önce ABD Dışişleri Bakanı
Pompeo ile Esenboğa'daki görüşmenizde Münbiç konusu da gündeme
geldi. Görüşmeden çıkan somut sonuçlar var mı?
Kendisine şunu hatırlattım. ‘Malum, 90 gün süre verilmişti. 90
günlük süre artık doldu gidiyor, şimdi herhalde 190'a ulaşacağız'
dedim. ‘Bunu bir defa süratle halletmemiz lazım' dedim. ‘Şu anda
Gaziantep'te Amerikalı askerler ile bizimkiler eğitimlerini
yapıyor. Bunların yanında da yine Münbiç'le ilgili olarak oradaki
terörist unsurların Fırat'ın doğusuna geçirileceği hususunda söz
vermiştiniz. Hâlâ geçirmediniz. Bu konuda Trump da söz verdi. Siz
de verdiniz. Hatta Obama da ‘Bunu çözeceğiz' demişti. Bu konuda
mesafe alınması isabetli olur' dedim. Dediğim gibi, Gaziantep'te şu
anda bizim askerlerle beraber bir çalışmanın içerisindeler.
Dolayısıyla bu kez bir mesafe alınması mümkün. Şu anda işte yeni
bir dönem başladı. Hedefleri gerçekleştirmeye başlayabiliriz.
- Silahtan arındırılma işlemleri nasıl gidiyor? Ağır
silahların tümü hedeflenen bölgeden çıkarıldı mı?
Şu an itibariyle verilen tarihte iş bitti. Yani, 15 Ekim
itibariyle, ağır silahlar hemen hemen çıkarılması yerlere
çıkarılmış vaziyette. Zaten Savunma Bakanımız da burada. Ayrıntıyı
ondan alabiliriz.
- Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: 300 civarında tank, zırhlı
araçlar dahil, oradan alındı. Ancak, herhangi bir envanter söz
konusu değil. Oradaki arkadaşlarımız, askerler, özel kuvvetler,
istihbarat, izliyor. İkna dahil çeşitli yöntemlerle bu faaliyet çok
çok büyük ölçüde tamamlandı. Bunu takip eden Rus makamlarının da
açıklamaları var.
HALK BANKASI İDARİ KARARDIR, ÇÖZÜLEBİLİR
- Brunson'ın ülkesine dönmesiyle Türkiye - ABD
ilişkilerinin hızla normalleşeceği beklentisi yaygın. Buna katılır
mısınız? Bir de, ABD'nin yakında Hakan Atilla'yı geri göndereceği,
Halkbank'a para cezası dosyasını da rafa kaldıracağı söyleniyor.
Böyle bir sürpriz yaparlar mı?
Olaya sürpriz açısından mı bakalım, olması gerekenden mi bakalım?
Ta Brunson'dan önceki dönemlere uzanan taleplerimiz vardı ABD'den.
Bunların birincisi FETÖ'nün ele başının verilmesiydi. Aramızda
suçluların iadesi anlaşması doğrultusunda bize verilebilir pekala.
Kendisi, Türkiye'de müebbet hapse mahkûm edilmiş. Biz klasörleri,
hepsini gönderdik. Ama Türkiye'de onun tek savunucusu var, o da
Kılıçdaroğlu. Daha sonra ben Sayın Trump ile görüştüğümde,
"Klasörleri bırak, bana dosyaların numaralarını gönder, yeter"
dedi. Bizim İbrahim Bey'in (Kalın) orada muhatabı var. Bolton, onun
(Trump) da şu anda en yakın adamı. ‘Bolton'a dosya numaralarını
verin, yeter' dedi. Biz tabii İbrahim Bey'le bütün dosyaların
numaralarını gönderdik. Ama henüz bir ses çıkmış değil. Olayın
takipçisiyiz. Hakan Atilla meselesi, zaten sürecinde yürüyen bir
durum. Çok da fazla bir şeyi kalmış değil. Halk Bankası meselesi
ise tamamen bir idari karardır. Bir idari kararla, OFAC ile bu işin
rahatlıkla çözülmesi mümkündür. Çözülebileceği kanaatindeyim. Tabii
bunların Brunson hadisesiyle herhangi bir alakası yok. O, ülkemde
yaşanan şeylerden mütevellit yargıya konu olmuş bir meseleydi. Ben
Sayın Trump'a baştan beri, ‘Türk yargısına güvenin' dedim. Son
temasımızda da, ‘Eğer gerçekten bırakılması gerekiyorsa, 12 Ekim'de
bizim yargımız bunu bırakır. Ama bırakılması gerekmiyorsa, o zaman
da yargımızın vereceği karara saygı duyacaksınız' dedim.
BARBAROS GEMİSİ İÇİN HER TEDBİR ALINIYOR
- Yunanistan'ın Barbaros gemisine bir tacizi oldu. Bizim
Deniz Kuvvetleri de onlara müdahale etti. Bu krizi nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Biz bu tür konularda tedbirlerimizi alıyoruz. Gereken neyse her
türlü tedbiri de alırız. Savunma Bakanlığımız, Genelkurmay bu tür
konuları takip ediyorlar. Barbaros gemisiyle ilgili olayın
ayrıntılarını Hulusi Paşam bana uçakta anlattı. Burada şimdi
sizlere de anlatsın.
- Hulusi Akar: Bizim normal planlı olarak Güzelyalı-Güzelyurt
bölgesi diye tabir ettiğimiz bir yer var. Tüm problem şuradan
çıkıyor: Yunanlılar kendi kendilerine bir takım farazi çizgiler
koyuyorlar, bunlara göre hareket ediyorlar. Dolayısıyla onların
faraziyelerine göre her türlü hareket ihlal oluyor. Oysa onların
kendi kendilerine çizdikleri çizgiler bizce uygun değil. Kıta
sahanlığı belirlemesini kabul etmediğimizi, zaten asıl amacımız
oydu, o nedenle Barbaros gemimiz o bölgeye girdi. Saat sabah
(önceki gün) 05.00 sularında Lübnan'da görevli olan bir Yunan
gemisi oradan geçerken aldığı talimat çerçevesinde buraya müdahale
etmeye kalktı. Fakat biz başlangıçta Barbaros çıkarken yanında bir
firkateyn de göndermiştik. Firkateynin müdahalesiyle Yunan
gemisinin yaptığı faaliyet boşa çıktı. Biz orada normal
faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
CUMHUR İTTİFAKI VAR, ‘UCUZ PAZARLIK' YOK
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmenizde ittifak
konusunda yeni bir yol haritası belirlediniz mi? Tekrar bir araya
gelecek misiniz?
Biz Sayın Bahçeli ile her zaman bir araya gelebiliriz. Şu anda
görevlendirdiğimiz arkadaşlar, işi pişirip bizim önümüze
getirecekleri konuma ulaşıldığında o zaman da biz tekrar bir araya
gelebiliriz. Asıl görev şimdi bizim belirlediğimiz arkadaşlara
düşüyor. Arkadaşlarımız gelişmelere göre çalışmaları yapacaklar.
Fakat ortada yani, şu il, bu il, vesaire filan, böyle bir şey söz
konusu değil. Tabii bizim asıl üzerinde durduğumuz, durmamız
gereken konu, yani Türkiye'ye yapılan bütün bu saldırılar
karşısındaki duruşumuzdur. Onun için biz ‘Cumhur İttifakı'na olan
sadakatimizi korumaya devam edeceğiz. Yani Sayın Bahçeli'nin de,
benim de üzerinde durduğumuz konu Cumhur İttifakı'na olan
sadakatimizdir. Öyle ucuz pazarlıklara filan biz girmiş değiliz.
Onu da birbirimize zaten yakıştırmayız, yakıştırmıyoruz.
ORADA ÖNEMLİ OLAN DEYRİZOR GERİSİ ÇÖL
- Fırat'ın doğusunun temizlenmesi ile ilgili mutabakat ve
takvim var mı?
Şu anda Fırat'ın doğusunda öyle ciddi manada rahatsız edici şeyler
yok. Çünkü, Fırat'ın doğusu diye zikredilen yerlere şöyle ağırlıklı
baktığımız zaman oralarda adeta çölü görürsün. Burada önemli olan
şey Fırat'ın doğusunda Deyrizor'dur. Çünkü, orası bir enerji
potansiyelidir. Onun bir şöyle havzası var. Orasıdır asıl yer...
Çünkü, buradan terör örgütü ham petrolü çıkartıp ondan sonra belli
yerlerde işlemesini yapıp buradan çok ciddi bir rakam, rant elde
ediyor. Terör örgütü zaten oralarla kontaklı halde. Başta DEAŞ
olmak üzere... Burada YPG ve PYD, bunlar ise buraya kısmen
ortaklıkları vs. oluyor. Tabii Rakka'nın durumu var. Bunlar için
önemli olan. Öbür tarafta şu anda yukarıya doğru baktığımızda
Haseke, Kamışlı, buralar var ama bir de çöl diyebileceğimiz bölge
var. Şimdi buralarda bunların nasıl bir yaklaşım sergileyeceklerini
bilemiyoruz. Aşiretlerin de bu noktada tavrı var. Münbiç'te...
Bütün bunlara karşı. Ve hepsi de burada bayağı kararlı duruş
sergiliyorlar. Şimdi Rakka noktasında da tabi yavaş yavaş rejim
burada puan kaybediyor, daha çok koalisyon güçleri puan kaybedecek.
Fakat zaman lehe işleyecek diye düşünüyorum. Çünkü şu anda Amerika
ve koalisyon güçleri de bu konularla ilgili olarak arkadaşlarımız
da onlarla irtibat kurma gayreti içerisindeler.
.