Bakan Yılmaz: Hem silah, hem siyaset olmaz
KALKINMA Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm süreci ile silahların bırakılması gerektiğini belirterek, "Silahlı bütün unsurların yurtdışına gitmesi gerekirdi veya bir şekil silahları bırakması gerekirdi. Bu oldu mu? Olmadı. İşte bütün mesele budur, meselenin özü budur. Kendimizi kandırmayalım. Hem silah, hem siyaset olmaz, hem silah hem demokrasi olmaz" dedi.
KALKINMA Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm süreci ile silahların
bırakılması gerektiğini belirterek, "Silahlı bütün unsurların
yurtdışına gitmesi gerekirdi veya bir şekil silahları bırakması
gerekirdi. Bu oldu mu? Olmadı. İşte bütün mesele budur, meselenin
özü budur. Kendimizi kandırmayalım. Hem silah, hem siyaset olmaz,
hem silah hem demokrasi olmaz" dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, memleketi Bingöl'de partisi
tarafından düzenleyen bayram kutlamasına katıldı. Bingöllüler'in
bayramını kutlayan Bakan Yılmaz, herkesin etnik yapısının farklı
olabileceğini belirterek, "Mezheplerimiz meşreplerimiz farklı
olabilir. Coğrafyalarımız farklı olabilir. Ama bütün bu
farklılıklarımız içinde tevhidi, vahdeti yakalamamız lazım. Gücün
kaynağı budur. Cenab-ı Allah da bize diyor ki 'Birbirinizle
ayrılıklara düşmeyin, elinizdeki güç kayar gider' diyor.
Dolayısıyla biz ülke olarak da İslam dünyası olarak da içimizdeki
bu kavgaları çatışmaları bitirmediğimiz sürece bir huzur bulamayız.
Bu huzuru bulmak için işte yine bu bayramları iyi değerlendirmemiz
lazım. İyi ki böyle günlerimiz var. Bunun anlamını idrak edelim"
dedi.
'MİLLETİN MENFAATİNİ ÖNÜMÜZE KOYUYORUZ'
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçimlerin ardından partinin tüm
organları ile bir araya gelip değerlendirmelerde bulunduğunu
söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Şu anda bir tablo var karşımızda. Bu tablonun da gereğini yapmak
durumundayız. Vatandaş dedi ki 'Hiçbir parti tek başına hükümet
olamaz. AK Parti'nin olmadığı bir denklemde üç partinin birleşmesi
lazım. Bu geçtiğimiz süreçte gördük ki bu üç parti bir araya gelip
bir hükümet kurabilecek durumda değil. Seçimden önce çok laflar
söylendi, çok şeyler yapıldı ama iş ciddiye bindiğinde gördük ki bu
üç parti bir araya gelip bir hükümet kurabilecek durumda değil.
Geriye, AK Parti ile bir başka partinin hükümet ortaklığı kurması
kalıyor. Biz bu ülkeyi hükümetsiz bırakmayız. Biz sorumlu bir
hükümetiz, sorumlu bir partiyiz. Vatandaşımızın, ülkemizin
ihtiyaçları ve menfaatleri bizim partimizin menfaatlerinden önde
geliyor. Ülkenin ihtiyacı neyse, AK Parti bu ihtiyacı karşılar.
Hiçbir kırmızı çizgi koymadan, hiçbir kimseyi dışlamadan,
ötekileştirmeden, bütün partilerle görüşmeler yaptık. Onların bize
söyleyeceklerini dinledik. Ortak hükümet demek, uzlaşmak demek.
Bunun olup olmayacağını şu anda bilmiyoruz, konuşmak için henüz çok
erken. Henüz tam olarak müzakereler yapılmış değil. Ön müzakereler
başladı. AK Parti hazırlıklıdır. Usul konusunda da hazırlıklı,
muhteva konusunda da hazırlıklı ve önümüzdeki süreçte çok sağlıklı
bir şekilde bu görüşmeleri yapacağız. Biz hiçbir zaman kırmızı
çizgilerden bahsetmedik. Bizim öyle kırmızı mavi çizgilerimiz söz
konusu değildir. Biz milletin menfaatlerini önümüze koyuyoruz.
Ülkemizin menfaatlerini önümüze koyduk."
'HEM SİLAH, HEM SİYASET OLMAZ'
Çözüm sürecinin AK Parti tarafından başlatıldığını da kaydeden
Yılmaz, "Bu günlere AK Parti getirdi. Bir gerçeği görmemiz lazım
hakikati görmezsek, gerçeğe gidemeyiz. Gerçek de şudur; Çözüm
süreci ile silahların bırakılması gerekirdi. Silahlı bütün
unsurların yurtdışına gitmesi gerekirdi veya bir şekil silahları
bırakması gerekirdi. Bu oldu mu? Olmadı. İşte bütün mesele budur,
meselenin özü budur. Kendimizi kandırmayalım. Hem silah, hem
siyaset olmaz, hem silah hem demokrasi olmaz. Türkiye'de bütün
siyasi kanallar açıktır. Bütün sivil toplum kanatları açıktır,
herkes istediğini konuşur, tartışır ortaya getirir. Peki, bu
silahlar niye var? Bunun cevabını birilerinin vermesi lazım"
dedi.
Türkiye'nin geleceğinde silahlara yer olmadığını vurgulayan Yılmaz,
"Kusura bakmayın silahla siyaset aynı anda olmaz, demokratik
siyasetle silah aynı yerde olmaz. Burada ilkesel bir tutum
belirmemiz lazım hepimizin toplum olarak bunun karşısında olmamız
lazım. Ben buradan sadece AK Parti'ye oy verenlere seslenmiyorum,
HDP'ye oy verenlere, diğer partilere oy verenlere de sesleniyorum.
Lütfen bu silahlara karşı hep birlikte duralım, bunu dışlayalım,
lanetliyeyim, 'Yeter' diyelim. Bu yollara, barajlara yapılan
saldırıları neden görmüyoruz? Madem ki derdimiz hizmet, madem ki bu
bölge, bu ülke kalkınsın istiyoruz, silahların gölgesinde demokrasi
olmadığı gibi silahların gölgesinde kalkınma da olmaz. Artık bir
hükümet ortaklığı kurulduğu zaman bu meseleleri onlarla
konuşacağız" diye konuştu.