Bahçeli: Bir an önce ilan edin! Tehlike çok yakın...
Bahçeli'den son dakika referandum açıklaması geldi: MHP lideri " Barzani ve Peşmergeleri, Türkmenlerin tarih boyunca yaşadığı topraklara göz dikmiştir. Durum çok ciddi, tehdit açık, tehlike yakın. "diyerek devamında "Türkiye'nin yaptırımları bir an önce ilan edilmelidir. Kuzey Irak'taki referandum yok hükmündedir. Askeri planlama ve hazırlık gerekli olacaktır. Irak ve İran ile işbirliği önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli açıklamasında "Barzani ve peşmergeleri Türkmenlerin
tarih boyunca yaşadıkları topraklara göz dikmiştir. Geldiğimiz bu
günkü noktada; durum çok ciddidir, tehdit çok açıktır, tehlike çok
yakındır. Bu konu Türkiye için hafife alınamayacak bir milli
güvenlik sorunu.
ÇOCUKLUK HAYALİ NASIL KABUSA DÖNECEK GÖRECEK
Irak merkezi hükümetinin, bölge ülkelerinin ve uluslararası
toplumun tüm uyarılarına kulak tıkayan Barzani'nin bağımsızlığa
giden ilk adım olarak gördüğü sözde referandum, bölge için çok
karanlık bir dönemin habercisidir. Barzani, çok ağır bir bedel
ödeyeceği ve sonu hüsranla bitecek bir macera yolculuğunu
başlatmıştır. Çocukluk hayalinin nasıl kabusa dönüşeceğini
yaşayarak görecektir" ifadelerine yer verdi.
"BARZANİ TÜRKMENLERİN TARİH BOYUNCA YAŞADIKLARI TOPRAKLARA
GÖZ DİKMİŞTİR"
Bahçeli, "Barzani ve Peşmergelerinin 25 Eylül 2017'da yaptıkları,
hukuki ve siyasi meşruiyeti olmayan ‘Korsan referandum' yok
hükmündedir, kağıt üzerinde kalmaya mahkumdur. Bölgede hüküm süren
çatışma ve kargaşa ortamından yararlanarak fiili durum yaratma
hevesinde olan ve uluslararası camiaya meydan okuma cüretini
gösteren Barzani ateşle oynamaktadır. Irak merkezi hükümetinin,
bölge ülkelerinin ve uluslararası toplumun tüm uyarılarına kulak
tıkayan Barzani'nin bağımsızlığa giden ilk adım olarak gördüğü
sözde referandum, bölge için çok karanlık bir dönemin habercisidir.
Barzani, çok ağır bir bedel ödeyeceği ve sonu hüsranla bitecek bir
macera yolculuğunu başlatmıştır. Çocukluk hayalinin nasıl kabusa
dönüşeceğini yaşayarak görecektir. Irak anayasasında ‘Tartışmalı
bölge' olarak kabul edilen yerlerin de referanduma dahil edilmesi
ve Türkmenlerin tarihi topraklarının zorla ilhak edilmeye
çalışılması, her yönüyle bir cinnet belirtisi olmuştur. Türkiye;
başta Kerkük olmak üzere tarihi Türkmen illerine zorla el konulması
girişimlerini ve kuzey Irak'ta suni bir bağımsız Kürt devleti
kurulmasını hiçbir şart altında kabul etmeyecektir. Bugün Irak'ta
Türkmen kardeşlerimizin milli benlikleri ve varlıkları çok ciddi
biçimde tehlike altındadır. Barzani ve peşmergeleri Türkmenlerin
tarih boyunca yaşadıkları topraklara göz dikmiştir. Türkiye'nin
buna izin vermeyeceğini, Türkmenlere karşı girişilecek baskı,
tehdit, zulüm ve saldırıların karşılıksız kalmayacağını herkes çok
iyi bilmelidir. Barzani ve Peşmergelerinin bu yöndeki niyetleri,
Türkiye tarafından askeri güç kullanmak dahil gereken her tedbiri
alma hakkını doğuracak bir husumet ilanı olarak görülecektir. Bunun
gereği de, hiç şüphe olmasın mutlaka yerine getirilecektir."
dedi.
"TÜRKİYE'NİN TEPKİSİZ VE HAREKETSİZ KALMASI
DÜŞÜNÜLMEYECEKTİR"
Bahçeli, "Kuzey Irak'ta bağımsız devlet ilanı Irak'ın nihai olarak
parçalanmasına yol açacak ve Türkiye'nin milli güvenliği için çok
ciddi bir tehdit oluşturacaktır. Türkiye böyle bir gelişmeyi
önlemek için tüm imkanlarını kullanacak ve buna sonuna kadar karşı
koyacaktır. Kuzey Irak'ta yapılan hükümsüz referanduma siyasi ve
hukuki sonuçlar kazandırma çabaları, tüm bölgeyi içine alacak büyük
bir yangının fitilini ateşleyecektir. Referandumun uygulamaya
geçirilmesi yolunda atılacak adımlar, Irak'taki Türkmenler ile
Arapların yanı sıra, bölge ülkelerini de içine alacak topyekün bir
çatışmaya davetiye çıkaracaktır. Böyle bir bölgesel çatışma
ortamından en fazla zarar görecek olan da Irak'lı Kürtler
olacaktır. Siyasi hayatının sonuna gelen Barzani, Irak'ın ayrılmaz
bir parçası olan Kürtlerin geleceğini de ateşe atmaktadır.
Barzani'nin sözde bağımsızlık hayallerine aleni destek veren yegane
devletin İsrail olması, her bakımdan düşündürücü ve ibret
vericidir. İsrail'in güvenliğinin Ortadoğu ülkelerinin
parçalanmasından geçtiğini düşünen Yahudi devleti, Barzani'nin en
büyük müttefikidir. Ortadoğu'da barış ve istikrarın önündeki en
büyük engel olan işgalci İsrail, bölgede kendisinden sonra ‘İkinci
bir çıbanbaşı' oluşturma hevesindedir. Bölge ülkelerinin karşı
çıktığı ve sadece İsrail'in desteklediği suni bir siyasi oluşumun
varlığını sürdürmesinin imkansız olduğu ortadadır. Temennimiz
Barzani'nin de bu gerçeği vakit çok geç olmadan görmesidir.
"TÜM TEDBİRLER SÜRATLE BELİRLENMELİ"
Yaşanan son gelişmeler Türkiye'nin milli güvenliğini ve Türkmen
kardeşlerimizin varlığını ve geleceğini doğrudan
ilgilendirmektedir. Türkiye'nin bu gelişmeler ve ağırlaşan
tehditler karşısında sessiz, tepkisiz ve hareketsiz kalması
düşünülmeyecektir. Sözde bağımsızlık referandumunun sonuçlarının
zamana yayılarak adım adım uygulamaya konulmasının amaçlandığı
görülmektedir. Bu durumda Türkiye'nin fiili askeri güç kullanımını
da içeren etkili ve kapsamlı bir ‘Caydırıcılık politikası' izlemesi
ve bunun için gerekli tüm önleyici ve zorlayıcı tedbirleri süratle
belirleyerek gelişmelerin seyrine göre tedricen uygulamaya koyması
kaçınılmaz hale gelmiştir. Türkiye'nin milli güvenliğini
ilgilendiren konularda, iktidar ve muhalefetin partiler üstü bir
anlayışla birlikte hareket etmesi, vatanseverliğin asgari bir
gereği olarak görülmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi, bu
anlayışla bu konudaki düşüncelerini ve önerilerini aziz
milletimizle paylaşmak ve Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin
dikkatine getirmek istemektedir. Türkiye'nin 25 Eylül sözde
referandumunu tanımadığı; kuzey Irak'ta bağımsızlık yönünde adımlar
atılmasını ve Irak Türkmenlerinin tarihi yurtlarının zorla
gaspedilmesini hiçbir şart altında kabul etmeyeceği; bunun için
gerekli tüm tedbirleri olma hakkının doğduğu, hiçbir tereddüte yer
bırakmadan kararlılıkla ortaya konulmalı ve bunun gereklerinin
somut olarak yerine getirilmesine başlanmalıdır. Bu konuda başta
Irak merkezi hükümeti ve İran'la yakın işbirliği, istişare ve
koordinasyon içinde hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca, ABD ve Rusya ile de temasların sürdürülmesi gerekli
olacaktır." dedi.
"ASKERİ PLANLAMA GEREKLİDİR"
Bahçeli, "Bugün gelinen noktada; Türkiye'nin izleyeceği etkili ve
kapsamlı caydırıcılık politikası ve stratejisi kapsamında alacağı
siyasi, askeri, hukuki ve ekonomik tedbirler ile tedricen
uygulamaya koyacağı ‘Yaptırımlar Rejimi'nin esasları ve unsurları
belirlenerek biran önce ilan edilmelidir. Türkiye Büyük Millet
Meclisi, 23 Eylül 2017'de hükümete, Irak'taki gelişmelerin
izleyeceği seyre göre askeri tedbirler almak ve bunları uygulamaya
koymak yetkisi vermiştir. Bu aşamada, özellikle şu hususlarda
askeri planlama ve hazırlık yapmak gerekli olacaktır.
-Başika kampındaki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının
güvenliği.
-Uzun yıllardır Kuzey Irak'ta bulunan Özel Kuvvetler İrtibat
Timlerinin güvenliği
-Başta Kerkük olmak üzere Barzani'nin zorla el koymaya çalıştığı
bölgelerdeki Türkmen kardeşlerimizin güvenliği.
Türkiye, Kuzey Irak'taki Türk askeri unsurları ile Türkmen
kardeşlerimizin güvenliğinin tehlikeye düşürülmesini, fiili askeri
müdahaleyi meşru kılacak "Savaş ilanı sayacağını açıkça ortaya
koymalıdır.
Bu amaçla izlenecek caydırıcılık stratejisinde, Türkiye'nin elinde
askeri tedbirler dışında şu imkanlar bulunmaktadır.
-Barzani'nin bölgesel yönetimini tanımadığımız, bundan sonra
Irak'taki yegane muhatabımızın merkezi hükümet olduğunun ilan
edilmesiyle yetinilmemeli, Erbil'deki diplomatik misyonumuz
kapatılmalı, Türkiye'deki Barzani temsilcileri ülke dışına
çıkarılmalıdır.
-Habur sınır kapısının Kuzey Irak'tan Türkiye'ye giriş yapacak Türk
vatandaşları dışında, kapatılması.
-Kuzey Irak'a yapılan lojistik desteğin, gıda ve diğer malzeme
akışının, müteahhitlik hizmetleri ve ticaretin, elektrik ve benzin
ikmalinin durdurulması.
-Bölgede petrol arama işleri dahil her alanda faaliyet gösteren
Türk şirketleri ve girişimcilerinin bölgeden çekilmesi, kuzey
Irak'a seyahat için uyarı yapılması.
-Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren yabancı şirketlerin Türkiye
üzerinden malzeme ve teçhizat ikmaline izin verilmemesi.
-Barzani yönetimin düzenlediği resmi evrak ve pasaportların
tanınmaması, idari tasarruflarının geçerli sayılmayarak bunlar
üzerinden işlem yapılmaması.
-Türk hava sahası üzerinden yapılan Kuzey Irak'a uçuşların
durdurulması. Türk hava yolları ile diğer Türk hava taşıyıcılarının
Erbil ve Süleymaniye seferlerinin askıya alınması.
-Barzani'nin peşmergelerinin eğitimi için Türkiye'nin sağladığı
katkıya son verilmesi.
-Barzani yönetimine Türkiye'nin tüm mali yardımları
kesilmelidir.
Türkiye, yaptırım gücü olan bu imkanları, gelişmelerin seyrine göre
uygulamaya sokacağını ilan etmeli ve bu konudaki kararlılığını
göstermek için bazılarını bugünden hayata geçirmelidir. Geldiğimiz
bu günkü noktada; durum çok ciddidir, tehdit çok açıktır, tehlike
çok yakındır. Bu konu Türkiye için hafife alınamayacak bir milli
güvenlik sorunudur.
Milliyetçi Hareket Partisi'nin, hükümetin bu amaçla kararlılıkla
atacağı adımların ve alacağı tedbirlerin sonuna kadar yanında ve
arkasında duracağını bu vesileyle bir kere daha ilan etmek
istiyorum." dedi.