Arınç'tan 'Başkanlık Sistemi' açıklaması
Bab-ı Ali Toplantıları'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Başkanlık sistemi"ni anlatırken, "Yapacağımız işin alaturka olmaması lazım, alafranga olması lazım.
Gayrettepe'deki Point Otel'de dün akşam düzenlenen "Yeni Anayasa
Çalışmaları Işığında Demokratik Açılım Süreci ve Başkanlık Sistemi"
başlıklı Bab-ı Ali Toplantıları'na konuşmacı olarak Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç katıldı.
Arınç, Türkiye'nin bir "siyasi partiler mezarlığı" olmaktan çıkması
gerektiğini vurgulayarak, "Yargıtay Başsavcısı'nın iki dudağı
arasından veya kaleminden çıkacak bir iddianameyle bir parti
hakkında kapatma verilmemeli. Yargı kararı olsa dahi, Anayasa
Mahkemesi'nin kararı sonuçta siyasi bir karardır ve adeta bir
insanın idamı gibi bir partinin kapatılması... Partileri millet
kapatırsa bir anlam ifade eder" dedi.
AK Parti olarak 2015 seçimleri için en büyük iddialarının "yeni bir
anayasaya sahip olmak" olduğunu söyleyen Arınç, "Yeni anayasayı
eğer yine yapabilirsek, Meclis içerisindeki işlemeyen, çalışmayan
ama 2015'ten sonraki profili görmediğimiz için bir ümitle diğer
partilerin de iştirakiyle yapabilmektir. Eğer anlaşılabilirse,
doğru olan budur. Yok onlardan bir çalışma gerçekleşmiyorsa, bizim
gücümüz yeterse, en azından 330'u geçtiğimizi düşünerek söylüyorum,
yani yine referanduma götürebilecek bir sayımız olursa, yeni
anayasayı yapmaktır. 367'den fazla olursa, zaten sorun yok. Ancak
her halükarda yeni anayasanın Meclis'te kabul edilmesine rağmen
yine de halk oylamasına sunulmasını da şahsen arzu ediyoruz,
arkadaşlarımız da bu kanaatte" şeklinde konuştu.
"YAPACAĞIMIZ İŞİN ALATURKA OLMAMASI LAZIM, ALAFRANGA OLMASI
LAZIM"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümet olarak öncelikle yeni
anayasayı hedeflediklerini vurgulayarak, "Yeni anayasa yapabilecek
güce gelirsek, bunun içerisine de bu hükümet modelini koymak
mecburiyetindeyiz. Düşüncelerimiz, projelerimiz var ama sayın
Cumhurbaşkanımız gibi doğrudan başkanlık sistemi, Türk tipi
başkanlık sistemi, bunların hepsinin tartışılabileceğini ama
gerçekleştirilmesi için seçimlerden sonraki gücümüzü görmek
gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Başkanlık sistemi tartışmaları başladığında, bilir bilmez herkesin
karşı çıkmaya başladığını, bazı kişilerin parlamentonun
feshedileceğini söylediğini kaydeden Arınç, başkanlık sistemlerinin
hemen hemen hepsinde, bazılarında senato da dahil olmak üzere bir
meclisin mutlaka bulunduğunu dile getirdi. Bülent Arınç,
"Check-balansta başkan bütün yetkilerini kullanırken, bazen
bunların kongreden geçmesi de gerekebilir. Oralarda da Anayasa
Mahkemeleri bazı yetkiler konusunda anayasal denetim yapabilir.
Yapacağımız işin alaturka olmaması lazım, alafranga olması lazım.
Alafrangadan kastım, yani Batı'yı motamot taklit etmek vesaire
değil, bu sistemler hangi ülkede başarıyla yürüyorsa sistemi
birbirinden koparmamak lazım" dedi.
"BEN FARKLI BİR CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM' DİYEN BİRİSİ
CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI'NDA OTURUYOR"
Cumhurbaşkanı'nı doğrudan halkın seçmesinin kamuoyunun onayına
sunularak kabul edildiğini hatırlatan Arınç, şöyle devam etti:
"Şimdi şöyle bir çelişkiden bahsedilebilir; 'Halkın yüzde 52 oyunu
birinci turda almış bir cumhurbaşkanı var. Güçlü bir
cumhurbaşkanıdır, adeta ilan edilmemiş bir başkanlık gibidir'. İyi
ama, anayasada yazılı olan 102, 103, 104. maddelerinde
cumhurbaşkanına tanınan yetkiler Meclis'ten seçilen
cumhurbaşkanının yetkilerinin aynısı... Seçilme modeli değişti ama
yetkiler konusunda değişiklik olmadı. Bugün cumhurbaşkanının
geçmişten bu yana, yani 82 Anayasası var olduğu müddetçe yargıya
ait yetkileri var, yürütmeye ait yetkileri var ve yasamaya ait
yetkileri var. Pek çok atamalar yapabiliyor, pek çok kararlar da
alabiliyor. Bu yetkileri kullananlar geçmişte bir başkasıydı, bugün
bir başkası olmuştur. 'Bu yetkileri artık sen kullanamazsın' veya
'Bu yetkiler varken sen bu başkanlık sistemini düşünemezsin' demek,
eğer bu bir çelişkiyse, bu çelişkinin sorumlusu biz değiliz.
Anayasaya göre seçilen, anayasada var olan yetkileri de bir başkan
gibi kullanmaya çalışan, 'Ben farklı bir cumhurbaşkanı olacağım'
diyen birisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda oturuyor. Eğer bu bir
çelişkiyse, Anayasa'nın içerisindeki pek çok çelişkiler gibi bir
bütünlük, bir ahenk, bir akort içerisinde yeni anayasayı yaparken,
bu sistemi de gözden geçirip, en iyi hükümet modelini ortaya
koymamız lazım. Bunun hazırlığına sahibiz ama bunun bugün için çok
güncel, konuşulması, tartışılması gerekli olan bir konu olup
olmadığı konusunda hükümetimizin görüşü, önce yeni anayasa. 'Ey
millet bana yetki ver. Ben yeni bir anayasa yapacağım. Bu yeni
anayasanın içerisinde de yıllardan beri eksikliği hissedilen, yeni
güzel umdeler koyacağım' diye ortaya çıkıyoruz."
"SİYASETTE ÇOK GÜÇLÜ OLAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN BAŞKAN OLUR
DİYE ÖDLERİ PATLIYOR"
Başbakan Yardımcısı Arınç, başkanlık sistemi konuşulunca karşı
çıkanların cehaletlerini gösterdiğini belirterek, şöyle dedi:
"İstemezükçüleri dinlediğiniz zaman bu sistemi de bilmedikleri
anlaşıldı. Eğer Recep Tayyip Erdoğan gibi birisi siyasette çok
güçlü olmasaydı, başkanlık iddiasını da o kişi ortaya atsaydı bu
kadar karşı çıkmayacaklardı. Sisteme değil karşı çıkışları, bu
şahsın başkan olmak istemesine. 'Bu kadar karizması güçlü, liderlik
vasfı olan, 13 yıldır her girdiği seçimden başarıyla çıkan, 12 yıl
aralıksız başbakan olmakla da son belki 50-60 yılın rekorunu kıran
bir insanın bir de başkan olduğunu düşünün' diye ödleri patlıyor.
Halbuki sistem için ne konuşacaksak onu konuşalım ama, şahıslara
yönelik bir eleştiri zayıf kalabilir diye düşünüyoruz."