Ahmet Özer tahliye edildi: “Yüreğimin yarısını içeride bıraktım”
Ahmet Özer, “Aziz İhsan Aktaş suç örgütü” soruşturması kapsamında yaklaşık 13 aydır tutukluydu. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, tutukluluk süresi ve delil durumu gerekçesiyle Özer’in yurt dışı çıkış yasağı ve imza şartıyla tahliyesine karar verdi.
'Aziz İhsan Aktaş' soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında tahliye kararı verildi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Aziz İhsan Aktaş suç örgütü' iddianamesine ilişkin tensip zaptını hazırladı. Mahkeme heyeti, tensip zaptında 34 tutuklu sanığın bu hallerinin devamına karar verdi.
Heyet, sanıklar Ahmet Özer, Kaan Şengül, Mustafa Mutlu, Mustafa Seymen, Ümit Gözütok ve Yaşar Özkan'ın tutuklulukta geçirdikleri süre, bir kısım sanıklar yönünden etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma ihtimallerinin bulunması, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklama tedbirinin bu aşamada ölçülü olmayacağı hususlarını dikkate alarak başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü değillerse yurt dışı çıkış yasağı ve imza şeklindeki adli kontrol şartıyla ayrı ayrı tahliyelerine karar verdi. Heyet, duruşmanın 27 Ocak-20 Şubat arasında yapılmasını kararlaştırdı.
Özer: Yüreğimin yarısını içeride
bıraktım
Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden tahliye edilen Ahmet Özer
şunları söyledi:
"Sizin de belirttiğiniz gibi, bir yıl 10 gün sonra dışarıdayım. Dünyanın en güzel şeyi özgürlüktür ama maalesef ben bugün özgürlüğün sevincini tam olarak yaşayamıyorum, çünkü yüreğimin yarısını içeride bıraktım. Başta cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere, Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar ve ilçe belediye başkanlarımız, belediyelerimizin üst düzey bürokratları ve diğer dostlarımız, arkadaşlarımız içerideler. O nedenle ben bu özgürlüğün sevincini bugün tam olarak yaşayamıyorum. Özellikle de bugün İBB ile ilgili iddianamenin yayınlanmasıyla birlikte tablo ortaya çıktı. Ülkemizin içinden geçtiği süreçte hukuka, demokrasiye, hukuk güvenliğine ihtiyacı var. Demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlemesine büyük ihtiyacımız var. Bu aynı zamanda seçilmiş belediye başkanlarımızın tutuksuz yargılanabileceği bir ortamın da bir ilk göstergesi olmasını diliyorum. Birinci söylediğim bu.
"Sayın Bahçeli’ye teşekkür ederim"
İkinci olarak, bir barış sürecinin içinden geçiyoruz. Benim en
büyük üzüntülerimden biri, dışarıda olup bu sürece yeterince katkı
veremememdir. Bugün ve bugünden sonra umarım bunu ziyadesiyle
yapacağım. Bu sürece vermiş olduğu samimi ve içten
desteklerinden dolayı, özellikle Sayın Devlet Bahçeli’ye burada
huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Aynı şekilde, Sayın Fethi
Yıldız’ın hem hukuk güvenliği hem de hukuka duyulan güvenin daha da
artması için yapmış olduğu açıklamaların, içerideki insanlar için
özellikle önemli bir rol oynadığını belirtmek istiyorum. Bunların
aynı zamanda pratikte işlevsel olmasını diliyorum.
"Umuyorum ve diliyorum ki, ilk fırsatta hak ve hukuk
tecelli edecek"
Üçüncü olarak, ben ve benimle beraber 10 Esenyurt Belediye
personeli, diğer yardımcılar, müdürler ve çalışanlarımız da aynı
zamanda tutuklanmıştı. Bugün aldığım bilgiye göre, benimle birlikte
2-3 arkadaşımız tahliye oldu ama başta kalp hastası olan Başkan
Yardımcısı İbrahim Halil Çalış olmak üzere, müdürlerimiz ve
çalışanlarımız içeride kaldılar. Bundan dolayı sevincimi tam olarak
yaşayamadım. Umuyorum ve diliyorum ki, ilk fırsatta hak ve
hukuk tecelli edecek; bu çalışanlarımız, Esenyurt Belediyesi’nin
çalışanları da, İBB çalışanları da, belediye başkanlarımızla
birlikte özgürlüklerine kavuşacaktır.
Bir üzüntüm de, ben Esenyurt’ta 7 ay boyunca; halk gece demeden gündüz demeden, bayram seyran demeden, son sürat çalışırken, Esenyurtumuzu 21. yüzyıla yakışır bir kent haline getirmeye çalışırken birden bire bu operasyonla önümüzün kesilmesiydi. Bu beni Esenyurt’a hizmet etmekten alıkoydu. Ben içerideyken veya mahkemelerde savunma yaparken, aynı zamanda bunları Esenyurt halkı ve seçmeni için yaptım. Bundan sonra, hem seçimin hem seçilenin hem de seçenin iradesinin demokratik kurallar içerisinde gasp edilmeyeceği günlere doğru gitmemiz gerekiyor. Hem benim, hem Esenyurt halkının, hem kayyum atanmış Şişli’nin ve diğer 14 belediyenin. Buna Anayasa Mahkemesi’ne de başvurduk. Umuyorum yakında bununla ilgili olumlu bir karar çıkar. Bundan sonra ülkemizin bu barış sürecinde aynı zamanda bu irade gaspına da son vereceğini ve barış içinde, demokrasi ve hukuka dönülen bir ortamda hep birlikte ülkemizi daha güzel günlere taşıma konusunda çabanın içerisinde olacağımızı günleri diliyorum.
"En önemli teşekkürüm, bu sürecin kahramanı olan kızım
için"
Bu çerçevede, tekrar içerideki arkadaşlarımıza, meslektaşlarım
adına selamlarımı yolluyorum. Başkanımızın eşi Dilek Hanım da
burada hep bizimle birlikte oldu. Aynı zamanda, bir teşekkürü de
avukatlarıma yapmak istiyorum; onlar da çok büyük çaba sarf
ettiler. Bir özel teşekkürüm de ailem için, eşim ve oğlum için ama
en önemli teşekkürüm, bu sürecin kahramanı olan kızım içindir. O
sadece benim için değil, içerideki herkes için de büyük çaba sarf
etti ve bundan sonra da sarf etmeye devam edecek. Bu duygu ve
düşüncelerle hepinize teşekkür ediyorum. Başkanımıza tekrar,
geldikleri için; belediye başkanımıza, ilçe başkanlarımıza çok
teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu sürecin yılmaz savunucusu ve
mücadelecisi, il başkanımız Özgür Çelik’e teşekkürlerimi sunmak
istiyorum. O da bu sürecin içinde, her gün bizimle birlikteydi. Biz
her ne kadar bedelimizi içeride ödesek de, ruhumuz hep sizinle
birlikteydi. Bu yürütmüş olduğu gayretten dolayı ona ve ilçe
başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca, son teşekkürümü de
bu sürecin cesaretle, dirayetle savunucusu ve bizim umudumuzu
yeşerten genel başkanımıza yapmak istiyorum. Bu içeriden
çıkmanın ilk gününde, biliyorsunuz biraz buruklukla sevinç iç içe
geçmiş durumda. Özgürlük ve demokrasi mücadelesi, bir insanın en
önemli mücadelesidir. Böyle dönemlerde zorlukların bedelleri olur;
bu bedelleri ödemekten geri durmayanların sayesinde, geleceğe
özgürlüğe, eşitliğe ve özellikle adalete dair umutlarımız hep diri
kalıyor ve hep diri kalacak. Ülkemizin bu günleri yaşaması ve
bundan sonra refah içinde yaşaması, barış içinde yaşaması için
elimizden gelen çabayı sarf edeceğimizi bilmenizi
istiyorum."
İş insanı Aziz İhsan Aktaş'ın katıldığı bazı ihaleler gerekçe gösterilerek ilk olarak 13 Ocak’ta Beşiktaş Belediyesi’ne operasyon gerçekleştirilmiş ve Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın da aralarında bulunduğu 31 kişi tutuklanmıştı. 'Kent Uzlaşısı' soruşturması kapsamında 30 Ekim 2024’te tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer de aynı soruşturma kapsamında ikinci kez tutuklanmıştı.
Daha sonra Aziz İhsan Aktaş’ın 'etkin pişmanlık' hükümlerinden faydalanarak verdiği ifadeler üzerine bir dizi operasyon daha gerçekleştirilmiş ve sırayla Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar olmak üzere birçok isim tutuklanmıştı.
10 ay sonra 578 sayfalık iddianame
Söz konusu soruşturma, 10 ay sonra tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından hazırlanan 578 sayfalık iddianamede iş
insanı Aziz İhsan Aktaş, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner
Çaykara, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Seyhan Belediye
Başkanı Oya Tekin, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana
Büyükşehir Belediye Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman
Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Beşiktaş Belediye Başkanı
Rıza Akpolat’ın aralarında bulunduğu 40’ı tutuklu 200 sanık olarak
yer aldı.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi geçtiğimiz günlerde kabul etmişti. Bugün ise tensip zaptı düzenleyerek taraflara tebliğ eden mahkeme heyeti, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verdi. Yurt dışına çıkıs yasağı ile tahliye kararı diğer isimler arasında ise Kaan Şengül, Mustafa Mutlu, Mustafa Seymen, Ümit Gözütok ve Yaşar Özkan yer aldı. Mahkeme heyetinin düzenlediği zaptta söz konusu isimlerin tahliye edilme gerekçesi olarak şunlar yer aldı:
“Tutuklulukta geçirdikleri süre, bir kısım sanıklar yönünden
etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma ihtimallerinin bulunması,
suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklama tedbirinin
bu aşamada ölçülü olmayacağı hususları dikkate alınarak başka bir
suçtan
tutuklu veya hükümlü değillerse...”
Beş belediye başkanının tutukluluk halleri
sürecek
Tensip zaptına göre, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara,
Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir
Aydar, Adana Büyükşehir Belediye Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutukluluk halleri ise
devam edecek.