Tehlike kapımıza dayandı: Yunanistan'da can aldı, Türkiye için de uyarı geldi
Yunanistan'da can kayıplarına neden olan 'Batı Nil Virüsü' ile ilgili uzmanlardan uyarı geldi.
Sivrisineklerle bulaşan Batı Nil Virüsü, Yunanistan'da 10'dan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olurken, uzmanlar virüsün göçmen kuşlarla Türkiye'ye taşınabileceği uyarısı yaptı. Uzmanlar, Batı Nil Virüsüne 'Kuleks' türü sivrisineklerin vektörlük yaptığını belirterek, bunların göçmen kuşlar, uçak ve gemilerle taşınabileceğini belirtti. Henüz aşısı ve test yöntemi olmayan Batı Nil Virüsü'nden korunmak için sivrisinek ısırıklarına karşı önlem alınması gerektiğini belirten uzmanlar, evlerde sinek kovucular kullanılması, uzun kollu giyinilmesi önerisinde bulundu.
"UZUN KOLLU KIYAFETLER GİYİNMELİ"
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Viroloji
Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Midilli, Batı Nil Virüsü'ne
yakalanan kişilerin çoğunda belirti görülmediğini belirterek
"İstanbul'da daha önce görülmüş vakalar var. Ana taşıyıcısı
bir sivrisinek türü olan kuleks. Normalde virüs sivrisinekler ve
kuşlar arasında görülüyor. İnsanların yüzde 80'inde belirti
göstermiyor. Ancak yüzde 20 insanda yüksek ateş, kırıklık,
halsizlik, kusma, baş ağrısı, vücutta döküntüler oluşuyor. 2-6 gün
arasında değişen bir hastalık süresi var. Bu konuda yapılacak
testler var. Antikor testi yapılabilir. Bulaşan kişilerin 150'de
birinde ağır hastalıklar oluşuyor. Sinir sistemi tutulması
oluşuyor. Sinir sistemi tutulumu daha çok çocuklarda ve 50 yaşın
üzerinde görülüyor. Kronik alkol kullanımı, altta yatan başka
hastalıklar, diyabet, hipertansiyon da riskli gruplar arasında.
Kovid-19'dan hatırlayacağımız risk faktörleri, çocuk kısmı hariç,
geçerli. Açık alandaki aktivitelerde ısırması daha kolay oluyor.
Sivrisinek popülasyonunu azaltacak yöntemler var. Ama kişisel
olarak sivrisineklere maruz kalmaktan kaçınmalıyız. Kapı ve
pencerelerden girişlerini engelleyecek yöntemler kullanılmalı,
sinek kovucuları kullanılmalı, uzun kollu giyinilmeli. Bu virüsün
aşısı ve etkili bir antiviral ajan yok" dedi.
"GÖÇ AYLARINDA EYLÜL-EKİM'DEN MAYIS-HAZİRAN'A KADAR
GÖRÜLEBİLECEK"
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erdal Polat ise, Batı
Nil Virüsü'nü bulaştıran 'Kuleks' türü sivrisineklerin İstanbul’da
en fazla bulunan tür olduğunu ifade ederek, "İstanbul'a gelir, hiç
kuşkunuz olmasın. Çünkü bunlar göçmen kuşlarla taşınan
sivrisineklerin de vektörlüğünü yaptığı, virüs enfeksiyonu
dediğimiz bir enfeksiyon türü. Hastalık Batı Nil Virüsü olarak
isimlendirilir. Özellikle göçmen kuşların göç ayları Eylül, Ekim
ile Mayıs ve Haziran'a kadar görülebilecek. İstanbul'da şu an
bildiğim kadarıyla bildirilen bir vaka yok ama, olabilir. Bazıları,
özellikle 'Aedes' türü üzerinde durarak yanlış yapıyor. Kuleks
aslında virüs enfeksiyonu bulaştıran, İstanbul'un da florasını
oluşturan sivrisinek türüdür. Nerede var? Silivri'de, Belgrad
ormanlarında var. Başakşehir'den Karadeniz'e açıldıkça, Riva'da
vardır. Sivrisinekler buna vektörlük yapıp insanlara bulaştırıyor.
Özellikle üredikleri alanlar, bu durgun tatlı sulardır. Aedes
özellikle ormanlık alanda, yağmur yağdıktan sonra ağaç kabuklarında
biriken sularda görülüyor. Kullanılmayan lastiklerin içerisinde
biriken sularda ürerler. Ama asıl Kuleks'in özelliği her ortamda
ürüyor. Lağım çukurlarında bile ürüyorlar. Kanalizasyonda bile
yürüyen bir sinek türüdür ki, onun için İstanbul'da menenjite neden
oluyor. Biliyorsunuz menenjit hastalığının en son aşamasıdır.
Bununla birlikte nörolojik birtakım bulgulara neden olabiliyor"
diye konuştu.
"DÜNYADAKİLER İLE GENETİK FARKLARI YOK"
Doç. Dr. Erdal Polat, virüse karşı tedavi yöntemi olmadığını
belirterek, "Dünya bunu başaramadı. 1936'da bulunmuş bir virüs
türü, dünyada yayılıyor. Kimse bunun üstesinden gelemedi. Biz bunu
yok edebilir miyiz? Kusura bakmayın öyle bir sistem yok. Sivrisinek
mücadelesinde yöntemlerden biri o ülkeye girişini engellemek. Öyle
bir şansınız yok. Türkiye'ye yurt dışından gelen sivrisineğin
yaşaması, çoğalamaması için hiçbir neden yok. Çünkü ortam,
sıcaklık, koşullar uygun. Bunlar gemilerle, uçaklarla
gelebiliyorlar. Hemen hemen genetik olarak hiçbirinde fark yok.
Beni ısıran, kanımı emen sivrisinekleri toplayıp, türüne bakıyorum.
Benim evimdeki sineklerden Kuleks çıktı" diye konuştu.