Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz: Koronavirüs vakalarında İstanbul'da ciddi bir patlama var
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, vaka artışına dikkat çekerek, "İstanbul'da ciddi bir patlama var" dedi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, maymun çiçeği ve koronovirüs ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Maymun çiçeğinde ilk vakanın açıklanmasını değerlendiren Yavuz, "Ciddiye alarak hastalık takibi yapmamız gerekiyor. Örneğin bu vaka Türkiye kaynaklıysa, kimlerle temas etmiş, hastalığı ilk nereden kapmış, ciddi bir filyasyon çalışması yapılmalı ki, yakın çevresi hemen aşılanarak salgının önüne geçilebilsin" dedi.
MAYMUN ÇİÇEĞİ AÇIKLAMASI
Prof. Dr. Yavuz, hastalığın bulaşması için oldukça yakın temas
gerektiğini belirterek, "Hastalık solunum yoluyla Covid gibi çok
kolay bulaşan bir hastalık değil. Coviddeki gibi büyük bir patlama
beklemediğimizi söyleyebilirim ama, önemsiz diyebileceğimiz bir
durumda da değiliz. Özellikle bu vaka Türkiye kaynaklı ise, bir
grup içinde yayılma olasılığı yüksek anlamına gelir. Şu ana kadar
dünyada genellikle yaş grubu olarak, sanırım bu hasta da o şekilde,
20-40 yaş arası, çok da sağlık problemi olmayan kişiler arasında
gelişiyor. Genellikle de cinsel ilişki sırasındaki yakın temastan
kaynaklanıyor. Ama cinsel yolla bulaşan bir hastalık etkeni değil.
Cinsel salgılardan bulaşmıyor. Deriden, yakın temasla
bulaşabiliyor. Yani derideki yaralara dokunmayla ya da o lezyonları
olan kişinin yatak çarşafları ile temasla bulaşabiliyor. Yakın
temas gerçekten çok önemli bu hastalıkta" dedi.
"İKİ ÇEŞİT AŞI VAR"
Şimdiye dek hastalığın görüldüğü 30'a yakın ülkede, hastayla yakın
temaslı olan kişilere aşılama önerildiğine de dikkat çeken Prof.
Dr. Yavuz, "İki çeşit aşı var. Birisi bizim çiçek eradikasyonu
sırasında kullandığımız canlı, replike olabilen bir aşı türü. Bir
de daha az replike olabilen yani insan vücudunda çoğalmadığı için
yan etkileri de daha az olan gene atinüe aşı dediğimiz, 'canlı
virüs aşısı' var. Bu hastamızla yakın temas eden kişilerin
aşılanması, ki buna link aşılanma deniyor. Aslında kontrol altına
alabilir" diye konuştu.
"BAKANLIKÇA VAKA TANIMLAMASI YAPILMALI"
Hastanın yurt dışı kaynaklı bir vaka olmaması durumunda ise, daha
derin bir filyasyon çalışması yapılmasının şart olduğuna değinen
Prof. Dr. Yavuz, "Bizde hala vaka tanımlaması yok. Bir kere bir
aksiyon alabilmeniz için sürveyans takibi çok kritik. Bir hastalık
var mı, hastalık dediğimiz şey nedir, semptomlar nasıl tanımlanır,
sürveyans bu anlama gelir. Kime maymun çiçeği vakası diyeceğimizi,
standart ölçütlerle tanımlamalı ve bunu her yere, bütün sağlık
kuruluşlarına duyurmalıyız. Biz KLİMİK Derneği olarak bunu yaptık,
DSÖ ve diğer kuruluşların önerileriyle değerlendirerek. Ama bunu
Sağlık Bakanlığı'nın yapması neden kritik? Biz dernek olarak
atıyorum hastanelerin en fazla yüzde 50'sine ulaşabilirken,
Bakanlık tüm hastanelere ulaştırabilir bu bilgiyi. Böylece hekimler
de hangi daldan olursa olsun bu tarz kliniklerde böyle şüpheli bir
vaka görürsen örnek al mesajının verilmesi gerekiyor" şeklinde
konuştu.
"RİSKLİ GRUPLARA GEÇİŞİNİN ENGELLENMESİ
ŞART"
Dünyayı endişelendiren bu yeni maymun çiçeği olgularında, eskiden
görülenlere nazaran vakaların daha hafif seyirli olduğuna da dikkat
çeken Prof. Dr. Yavuz, "Çok daha hafif semptomlarla ve çok az
lezyonla bile görülebiliyor. Çünkü bunlar hep genç hasta grubu.
Afrika'daki olgulara baktığımız zaman, dünyada şu anda yayılmakta
olan virüsün farklı alt grubunun bile yüzde 4-5 gibi bir ölüm oranı
var. Çok yüksek bir oran bu. Esas korkulan şey, riskli gruplarda
hastalığın yayılması. Şu aşamada hazır tek vaka varken, çok ciddiye
alarak, hem filyasyonunu, hem izolasyonunu, hemen sürveyans
takibini, hem de halka aşılama çalışmalarının başlatılmasını;
kontrol altına alınabilir diye düşünüyorum" dedi.
"COVİD MAYMUN ÇİÇEĞİNDEN DAHA ENDİŞE VERİCİ
DURUMDA"
Covid salgını bitmiş gibi davranıldığına da işaret eden Prof. Dr.
Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu aşamada maalesef Covid
travmamız hala devam ediyor. Şu an İstanbul'da ciddi bir patlama
yaşıyoruz. Test pozitifliği, benim bildiğim birçok kurumda yüzde
30'un üzerine çıkmış durumda. Sevindirici tek haber, en azından
yani tam aşılılarda hafif seyrediyor. Ama aşısız ya da eksik aşılı
bir sürü insan var. Zaten Covid için şu an toplu taşımada maske
kullanmanız lazım. Geçen yılki Omicron dalgasını hatırlayın, hafif
geçecek dedik ama 10 bin kişi öldü. Maymun çiçeğine gelirsek basit,
çok yakın olmayan temaslarla bulaşması çok çok zor. Aynı evde
yaşamak, hasta kişiyle aynı yatağı paylaşmak, cinsel ilişki ya da
mesela aynı ev içinde çok yakın sosyal ilişki olabilir, bulaşma
yolu bu. İngiltere, Portekiz, İspanya, Amerika'da vaka sayıları çok
arttı. en son dünyadaki vaka sayısı 5 bini aşmış durumdaydı.
Dolayısıyla bundan da korkarak ülkeler aşı ve antiviral ilaç stoğu
da yapmaya başladılar. Maymun çiçeğinde aşılı olanlar, yani çiçek
eradikasyon çalışmaları sırasında aşılanmış son nesil, hiç
aşısızlara göre biraz daha şanslı.Örneğin ABD'de yakın dönemde
aşılanmışların kanındaki antikorla tedavi gibi seçenekler
konuşuluyor. Ama aşılıların kanından konvelesan plazma alınması
Türkiye için çok uygun olmayabilir. Çünkü bizdeki son aşılı nesil
çok eski. Antikor seviyesinin çok düştüğünü biliyoruz."