Ölümcül hastalık için riskli tarih Nisan ve Ekim ayları arası
Seyit Ali Büyüktuna, özellikle Sivas, Tokat, Erzincan ve çevresinde ölümlere neden olan , Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının (KKKAH) Nisan ve Ekim ayları arasında görüldüğünü söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKAH) ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Nisan ve Ekim ayları arasında görülüyor
Büyüktuna hastalığın Nisan ve Ekim ayları arasında görüldüğünü
belirtip, “Hastalık sıklıkla kene kaynaklı, ateş, kanama ve
karaciğer fonksiyon bozukluğu ile karakterize akut bir enfeksiyon
hastalığıdır. Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında saptanan hastalık
Sivas, Tokat, Erzincan ve çevresini kapsayan geniş bir alanda
görülmektedir. Hastalık mevsimsel özellik göstermektedir. Genel
olarak Nisan ve Ekim ayları arasında ortaya çıkmaktadır. Etken
virüs sıklıkla Hyalomma cinsi kenelerle bulaşmaktadır.” dedi.
Sağlıkçılar ve hayvancılıkla uğraşanlar risk
grubunda
Büyüktuna sağlık çalışanlarının ve hayvancılıkla uğraşanların risk
grubunda olduğunu belirtip, “Hastalığın bulaşıcılığından bahseden
Doç. Dr. Büyüktuna, “Hastalık, insanlara kenelerin kan emmesi ya da
kenelerin elle ezilmesi esnasında bulaşabilmektedir. Virüs
kenelerde ömür boyu kalmakta ve çoğalabilmektedir. Veterinerler,
endemik bölgelerdeki hastanelerde görev yapan sağlık çalışanları,
tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar risk grubunda yer almaktadırlar.”
ifadesini kullandı.
Doç. Dr. Büyüktuna hastalığın belirtilerinin; ani başlayan üşüme, titreme, ateş, baş ağrısı, eklem ağrısı, bulantı, kusma ve karın ağrısı olduğundan bununla birlikte tüm vakaların yaklaşık yüzde 75’inde kanama bulgularının ortaya çıktığına değindi.
Hastalığın tedavisinden bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Hastalığının tedavisinde ‘destek tedavisi’ esas tedaviyi oluşturmaktadır. Uygulanan destek tedavisinin düzenlenmesinde hastanın hem klinik bulgularının hem de laboratuvar değerlerinin takibi önem taşımaktadır. Hastalara gerektiğinde kan ürünleri ile destek tedavisi uygulanmaktadır. Ağır ve çoklu organ yetmezliği gelişen hastalarda sıvı-elektrolit replasmanı, gerektiğinde diyaliz uygulanması, hatta yoğun bakım ve solunum desteği gerekebilmektedir.” dedi.
Korunmada kontrol ve elbise tercihi önemli
Hastalıktan korunma yöntemlerinden bahseden Doç. Dr. Büyüktuna,
“Bütün enfeksiyon hastalıklarının kontrolünde olduğu gibi KKKA
hastalığında da korunma ve izolasyon önlemleri büyük önem
taşımaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ nün (DSÖ) önerilerine göre
hastanın kan ve vücut sıvıları ile korunmasız temastan
kaçınılmalıdır. Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan
kaçınmak gerekmektedir. Bu yerlere gidenler mümkünse açık renkli
elbiseler tercih etmeli, vücutta açık kısım kalmamasına dikkat
etmeli, dönüşte mutlaka kene yönünden elbiselerini ve vücudunu
kontrol etmelidir.” Şeklinde konuştu.