Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şener: 4-5 farklı tipte virüsle mücadele ediyoruz
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs nedeniyle 2 yıldır solunum yolu enfeksiyonlarının daha az görüldüğünü belirterek, gribin kış uykusundan uyandığını, çocuk ve erişkinlerde yaygın olarak solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olmaya başladığını belirtti.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi, İzmir Katip Çelebi
Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim
Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, kış aylarının
gelmesiyle son dönemde yaşanan gribal enfeksiyonları değerlendirdi.
Prof. Dr. Alper Şener, vatandaşların ve çocukların gribal
enfeksiyonlardan korunması için yapılması gerekenleri
anlattı.
'Grip tek başına değil, el ele vermiş
pozisyonda'
Solunum yolu enfeksiyonlarının her yıl kış aylarında belli bir
oranda artış gösterdiğine dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr.
Alper Şener, “Kış ayları olarak kastettiğiniz Aralık, Ocak ve
Şubat aylarıdır. Yaklaşık 2 yıldır covid-19 nedeniyle özellikle
solunum yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarını daha az görmemiz
hatta gribi hemen hemen hiç görmememiz nedeniyle, grip aslında kış
uykusundan uyandı gibi görünüyor. Kış uykusundan uyanarak, bu kış
sezonun da yaygın olarak sahada hem çocukların, hem erişkinlerde
solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olmaya başladı. Şuanda grip tek
başına değil, el ele vermiş pozisyonda, gribin içerisinde alt
gruplar var. Domuz gribi, mevsimsel grip gibi beraberinde
parainfluenza var gribin bir değişik türü. RSV var, özellikle
solunum yolunda çocuklarda hastaneye yatışa sebep olabiliyor.
Solunum sıkıntısına sebep olabiliyor. Erişkinlerde de daha baskın
olarak sahada gördüğümüz nezle var. Bu viral enfeksiyonların
hepsi bir arada iki yıldır görmediğimiz için yeniden gündeme
geldi. Bağışıklık sistemimiz bunları yeniden hatırlamaya
başladı” dedi.
Gribal enfeksiyonların çocuklarda ekstra neden önem arz ettiğinden
de bahseden Prof. Dr. Alper Şener, şunları söyledi:
“Okullarda kapalı alanlarda çocuklarda maske önlemleri çok net
uygulanamıyor. Ebeveynleri çalıştığı için çocuklar hasta olsalar
bile okula gitmek durumunda kalabiliyor. Özellikle çocuk yaş
grubunda dağılım ve yayılım hızlı oluyor. Bunu covid-19 sürecinde
de yaşadık, ama bu covid-19 sürecini tek bir virüsle mücadele
ederken, şuanda sahada covid-19’u bir kenara bırakacak olursanız,
4-5 farklı tipte virüsle mücadele ediyoruz. Bunların hepsi solunum
yolu enfeksiyonu, damlacık yoluyla bulaşıyor. Çocuklarda aynı
zamanda da ağır hastalık tablosuna sebep olabiliyor. Hatta
çocukların bir kısmında belki uyarmak gerekir ki, hastalığı
atlattıktan sonra zatürreye çevirebiliyorlar. Akciğerde iltihaba
sebep olabiliyorlar."
"Çocuklardaki en yaygın bulgu, ateş, öksürük, eklem, kas ağrısı
şeklinde başlıyor. Yaklaşık 5 ile 7 günle kendini sınırlıyor. Bazı
çocuk yaş gruplarında, özellikle kreş çağı çocuk gruplarında ciddi
solunum sıkıntısı hatta buhar almaya gerektirecek kadar, hastaneye
yatmaya gerektirecek kadar solunum sıkıntısına sebep olabiliyor.
Özellikle çocukluk yaş grubunda hastalarsa okula gitmemeleri lazım.
Ateş, solunum yolu, enfeksiyonu bulguları varsa, çünkü okula
gittiği andan itibaren çocuklar basit bir viral solunum yolu
enfeksiyon diyerek geçiştirebileceğimiz bir hastalığı yaygın olarak
ani yaş grubundaki bir sürü kişiye yayabiliyorlar."
"Bu viral enfeksiyonlar bazen bir arada ard arda görülebiliyorlar.
Ard arda görülmeleri bizim açımızdan şu açıdan sıkıntılı, tam
bağışıklık sistemi toparlamadan hemen ardına bir başka viral
enfeksiyon geliyor. Çoğunlukla erişkin yaş grubunda önce nezle,
burun akıntısı, burun tıkanıklığıyla başlıyor. Hemen ardından bu
defa yaygın kas ağrısı, eklem ağrısı, ateş, üşüme, titreme
ekleniyor. Bazen bunlar bir kısmı sinüzite çevirebiliyor. Bir kısmı
da hemen ardından ortaya çıkan griple yada domuz gribiyle karşı
karşıya kalabiliyoruz."
"Çocuklar için ekstra önlem hastalandığı zaman okula gitmeme
dışında yapılabilecek fazla bir şey yok. Çünkü solunum yolu
enfeksiyonları içerisinde baktığımızda çocukluk yaş grubuna ciddi
bir yandaş hastalık olmadığı sürece grip değilse, bir ilaç
vermiyoruz. Dolayısıyla öncelikle hem kendimiz, hem çevremizi
korumak için başlangıçtan beri söylediğimiz maske, mesafe, el
hijyeni önlemlerini uyup, çocuğumuz hastaysa diğer çocukları risk
altına atmamak adına okula göndermemek yada belli bir süre evde
izolasyonda tutmamız gerekiyor. Virüsün yayılmaması,
yaygınlaşmaması için yada virüslerin yaygınlaşıp, bütün okul yada
bütün bulunduğunuz bölgeyi tehlike altına almamanız, tehdit
etmemeniz için.”