Yerli otomobilde son durum
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yerli otomobil çalışmalarının son sürat devam ettiğini duyurdu.
Varank, katıldığı programda, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs
(Kovid-19) salgınına karşı yerli ürünlerle verdiği mücadeleye
ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yerli solunumun cihazının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde kurulan Ar-Ge ekosisteminin ne kadar başarılı olduğunu
gösterdiğini dile getiren Varank, cihazın muadilleriyle
karşılaştırıldığında gerçekten başarılı bir cihaz olduğunu
söyledi.
Varank, Kovid-19'un akciğere tutunması ve solunumu durdurması
nedeniyle hastalıkla mücadelede yoğun bakım solunum cihazının
önemine dikkati çekerek, Türkiye'nin güzide firmalarının devreye
girerek söz konusu cihazın seri üretimi için çalışmaya
başladıklarını ifade etti.
Yerli solunum cihazının 14 gün gibi kısa bir süre içinde seri
üretilebilir hale getirildiğini anlatan Varank, "Daha önce Biosys
isimli bir firmamızın yoğun bakım solunum cihazı ürettiğini
biliyorduk. Biz bu firmamızla direkt irtibata geçtik dedik ki bizim
bu dönemde buna ihtiyacımız var. Her türlü desteği verelim ve bu
cihazları seri üretmek için bir seferberlik başlatalım." diye
konuştu.
Varank, üretim sürecinde, özellikle Baykar ve Firmanın
Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'ın çok büyük bir rol üstlendiğini
belirterek şöyle devam etti:
"Bu cihazların seri üretime hazır hale getirilebilmesi için büyük
bir gayretle çalışmaya başladılar. Daha sonra ASELSAN devreye girdi
ve buradaki mühendis kardeşlerimiz bir milli mücadele şuuruyla bu
cihazı seri üretime hazırlamak için büyük gayret gösterdiler.
Bunların seri üretimi için de Arçelik devreye girdi. O da önemli
bir sanayi kuruluşumuz ve seri üretim konusunda çok başarılılar.
Böyle bir konsorsiyumla biz bu cihazı 14 gün içinde seri
üretilebilir hale getirdik."
Söz konusu cihazın içindeki bazı parçaların daha önceki dönemlerde
ithal edildiğine, salgın döneminde ise Türkiye'ye hiçbir ülke
tarafından bunların satılmadığına dikkati çeken Varank, "Bizim
mühendislerimiz seri üretime geçilirken bu parçaların tamamını da
yerlileştirmiş oldu." dedi.
Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın süreci bire bir
takip etmesinin yerli solunum cihazının üretilmesindeki başarı da
büyük etkisi bulunduğunu dile getirdi.
Bu işi tam bir milli seferberlik ruhuyla başardıklarını söyleyen
Varank, dizayn ve prototiplerin kullanılması aşamasında yoğun bakım
doktorlarının cihazları kullandıklarını ve ithal ürünlerle
karşılaştırdıklarında çok verimli olduğunu kendilerine
bildirdiklerini aktardı.
Varank, "İnşallah mayıs ayının sonuna kadar da 5 bin yoğun bakım
solunum cihazını üretmiş olacağız." dedi.
Temel ihtiyaç malzemeleri konusuna da değinen Varank, başka
ülkelerin Türkiye'den özellikle koruyucu maske, tulum, gözlük,
eldiven, dezenfektanla ilgili talepleri olduğunu anlattı.
YURT DIŞINDAN GELEN KORUYUCU EKİPMAN TALEPLERİ
Varank, "Bunlarla ilgili de yaptığımız ihracatlar var ama şunun
altını çizmemiz gerekiyor. Biz kendi ihtiyacımızı karşılamadan
bunların ihracına müsaade etmiyoruz. Öncelikle bizim ülkemizin
ihtiyacının karşılanmasını sağlayıp daha sonra bunların ihracatına
müsaade ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin söz konusu dönemde yaptığı yardımlarla "veren el"
konumuna geldiğini belirten Varank, bugüne kadar 120 ülkenin
Türkiye'den yardım istediğini, 55 ülkeye maske, tulum gibi koruyucu
ekipman gönderildiğini bildirdi.
Varank, Türkiye'nin malzeme ihtiyacı olmadığı ve gücü yettiği
müddetçe söz konusu yardımların Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
talimatıyla sürdürüleceğini dile getirdi.
Türkiye'nin üretimdeki büyük kapasitesi sayesinde sağlık
çalışanlarının maske ve koruyucu ekipman sorunu bulunmadığını ifade
eden Varank, "Türkiye salgın döneminde yaklaşık 250 milyon maskeyi
vatandaşlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza ücretsiz dağıttı.
Öncelikle tabii ki kendi insanımızın ihtiyacını karşılamak için
çalışıyoruz." diye konuştu.
Yüksek koruma sağlayan N95 ve N99 maskelerin yerli olarak
üretilmesine karşın bunların içindeki filtrelerin ithal edildiğini
anlatan Varank, "Şu anda İstanbul Teknik Üniversitesinden bir
hocamız ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinden bir ekibimiz bu
maskelerin içindeki filtreyi de yerli olarak üretmeyi başardı.
Bunun da seri üretimi için altyapı kurulum ve yatırım çalışmalarını
takip ediyoruz." dedi.
YERLİ OTOMOBİL ÇALIŞMALARI SON SÜRAT DEVAM
EDİYOR
Yerli otomobil çalışmalarına da değinen Varank, Kovid-19 salgını
sebebiyle bu konuda haftalarla ifade edilebilecek ufak tefek
oynamalar olacağını söyledi. Varank, "Birkaç haftalık oynamalar
elbette olacak ama ana planda şu anda bir öteleme yok. Türkiye'nin
Otomobili Girişim Grubu'ndaki (TOGG) arkadaşlarımız çalışmalarına
son sürat devam ediyorlar." dedi.
TOGG'un araç fikri mülkiyet hakları, tasarımı ve tesciliyle yüzde
100 Türkiye'ye ait olduğunun altını çizen Varank, "Arkadaşlarımız
bunu dizayn ederken yurt dışındaki firmalarla, en iyileriyle
çalıştılar ama bu, aracın yerliliğine halel getirmiyor." diye
konuştu.
"İnsana Yaptığımız Yatırımların Karşılığını
Alabiliyoruz"
Varank, beyin göçüne ilişkin olarak da Türkiye'den giden her kişi
için "beyin göçü" tanımlaması yapılmasının doğru olmadığını
söyledi.
İnsanların yurt dışına çalışmaya, araştırma yapmaya ya da
maaşlar daha yüksek olduğu için tamamen para kaynaklı düşüncelerle
gidebildiğini belirten Varank, şunları kaydetti:
"Ben bunda bir sıkıntı görmüyorum. Çünkü gerçekten güçlü, büyük bir
ülkeyiz. Genç bir nüfusumuz var. 18 senede üniversitelerimizle
olsun, Ar-Ge merkezlerimizle olsun teknoparklarımızla olsun
gerçekten güzel bir ekosistem kurduk ve insana yatırım yapmaya
başladık. Bu yaptığımız yatırımların karşılığını da şu anda
alabiliyoruz."
Bakan Varank, yurt dışında çok başarılı bilim insaları olduğunu ve
bunların Türkiye'ye dönüşünü önemsediklerini dile getirerek, bu
dönüşleri sağlamaya yönelik çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Kovid-19 salgınıyla mücadele sürecinde bütün bakanların
koordinasyon içinde çalıştıklarını vurgulayan Varank,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin avantajlarının özellikle kriz
dönemlerinde daha iyi görüldüğünü belirtti.
Salgınla mücadelede sosyal mesafenin korunmasının önemine işaret
eden Varank, "Bir süre daha dişimizi sıkmamız lazım. Tedbirlere
riayet edersek bayramdan sonra normalleşme sürecini girmiş
olacağız." dedi.