Erdoğan'dan faiz açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "39 belediyemize sesleniyorum. Hayvan barınaklarını ihmal etmeyiniz" çağrısında bulundu. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni ekonomi programımızla Türkiye'yi en büyük 10 ekonomi arasına sokma hedefine hızla ilerliyoruz. Faiz zengini daha zengin yapar, biz bu çarkı bozup milleti hedefine ulaştıracağız" açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
"Biz İstanbul'u böyle bir şevkle böyle bir aşkla seviyoruz. Esasen
İstanbul'u sevmek demek 81 vilayetin tamamıyla Türkiye'yi sevmek
demektir. Bu kadar sevilen bir şehre hizmet etmek de o derece
meşakkatli ama aynı zamanda o derece şerefli bir iştir" dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul
Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'ndaki konuşmasına
başlamadan önce katılımcıların coşkulu tezahüratları üzerine
"Allah'ın izniyle görüyorum ki 2023'ün ışıkları ufukta. Maşallah,
tebarekallah, bu ne güzellik böyle" diye konuştu.
Dava ve yol arkadaşlarını, partinin mensuplarını, kadınları ve
gençleri selamlayan Erdoğan, hediye verilecek mahalle ve sandık
başkanları nezdinde, kuruluşundan bugüne AK Parti saflarında görev
alan, emek veren, mücadele edenlere şükranlarını sundu.
Erdoğan, AK Partinin kuruluşundan itibaren her kademede, her
seçimde, iyi ve kötü her günlerinde birlikte olduklarından
ebediyete irtihal edenlere Allah'tan rahmet dileyerek, İstanbul'un
medeniyetimizde, tarihimizde ve kendi davalarında da ayrı bir yere,
ayrı bir hikayeye, ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Her fırsatta hatırlattığı gibi İstanbul'un sade bir semtini
sevmenin bile bir ömre değer olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle
devam etti:
"İstanbul adını göklere yazarsanız düşlerinizden mehtabının
kaybolacağından korktuğunuz bir şehir. İstanbul zaman, mekan aşıp
geçmiş sevgilimiz, vatanımız olan bir şehir. İstanbul güleni şöyle
dursun, ağlayanı bahtiyar bir şehirdir. İstanbul insana seversen
olayım yarin dedirten bir şehirdir. Biz İstanbul'u işte böyle bir
şevkle böyle bir aşkla seviyoruz. Esasen İstanbul'u sevmek demek 81
vilayetin tamamıyla Türkiye'yi sevmek demektir.
İstanbul'u sevmek demek gözü ve gönlü burayla rabıtalı
Balkanlarından Kuzey Afrika'sına kadar koskoca bir coğrafyayı
sevmek demektir. İstanbul'u sevmek demek, her rengiyle her
inancıyla her kültürüyle her meşrebiyle tüm insanlığı sevmek
demektir. Bu kadar sevilen bir şehre hizmet etmek de o derece
meşakkatli ama aynı zamanda o derece şerefli bir iştir."
Erdoğan, bu şehre hizmet etmenin aynı zamanda İstanbul'un manevi
muhafızları olan Eyüp Sultan Hazretlerine, Yuşa Hazretlerine,
Hüdayi Hazretlerine ve daha nice gönül sultanına hizmet etmek
anlamına geldiğini vurguladı.
Bu şehre hizmet etmenin Fatih Sultan Mehmet Han'dan başlayarak 3
kıta 7 iklimi aynı kutlu çınarın altında toplayan ecdada, 84
milyonun tamamının kalbine girmek, daha önemlisi gönül
coğrafyasının her köşesine ulaşacak bir sevgi haresi oluşturmak
demek olduğunu belirten Erdoğan,"Bizi bu şehre hizmet etme şerefine
nail eyleyen Rabb'imize ne kadar hamdetsek azdır." dedi.
"GEREKTİĞİNDE 7 DÜVELE MEYDAN OKUMA GÜCÜ DE VEREN BU
AŞKTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere seslenerek, "Bizim gecemizi
gündüzümüze katarak çalışmamızın gerisinde işte bu aşk vardır. Bize
gerektiğinde 7 düvele meydan okuma gücü veren de işte bu aşktır. AK
Parti saflarında samimiyetle gayretle fedakarlıkla mücadele eden
her bir kardeşimizin de aynı hissiyatla davasına sarıldığına,
partisinin başarısı için çalıştığına inanıyorum" diye konuştu.
Dün Gaziantep'te bunu gördüğünü ifade eden Erdoğan, hem kapalı
salon teşkilat toplantısında hem miting alanında on binlerin olduğu
meydanda bu aşkı, bu heyecanı, bu coşkuyu gördüklerini
vurguladı.
Erdoğan, fabrikaya gittiğinde işçilerle beraberken de bu
heyecanı gördüklerini anlatarak, şöyle konuştu:
"Gençler elbette her dava gibi bizim davamızın da sembolleri
vardır. Tekbirimizle ezanımızla bayrağımızla İstiklal Marşımızla
camilerimizle minarelerimizle bu sembollere sıkı sıkıya
sarılmamızın gerisinde davamıza olan inancımız, bağlılığımız,
sadakatimiz bulunuyor. İşte bunu için İstanbul'un 1453 yılındaki
fethi bizim için çok önemli bir dönüm noktasıdır.
İşte bunun için fethin nişanesi olan Ayasofya'nın yeniden cami
olarak ibadete açılması bizim için çok kıymetlidir. İşte bunun için
İstanbul'a kazandırdığımız her yeni medeniyet sembolümüz bizim için
çok değerlidir. Çamlıca Camisi bizim için çok ama çok değerlidir.
Zira Anadolu Yakası'ndaki en büyük sembol. Avrupa Yakası'ndan
baktığımız zaman gördüğümüz en büyük sembol.
Aynı şekilde Mimar Sinan Camii yine böyle bir sembol. Şimdi geliyor
Barbaros Hayrettin Paşa Camii Levent'te dikiliyor. Rabb'ime
hamdolsun, bunlar bize nasip oluyor. Demek ki iş bilenin kılıç
kuşananın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Verdiğimiz mücadele, hatırlayın Gezi
olaylarında 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere karşı, bu CHP'nin
artıklarına, atıklarına karşı bu toprakların ebedi vatanımız
olduğunu gösterme mücadelemizdir." dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul
Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'ndaki konuşmasında,
verdikleri mücadelenin "Ayasofya'yı minarelerinden kurtaracağız"
diyenlere karşı, Ayasofya'nın nezdinde inanca sahip çıkma
mücadelesi olduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Verdiğimiz mücadele, hatırlayın Gezi olaylarında 'Zulüm 1453'te
başladı' diyenlere karşı, bu CHP'nin artıklarına, atıklarına karşı
bu toprakların ebedi vatanımız olduğunu gösterme mücadelemizdir.
Verdiğimiz mücadele, milletimizi her alanda geri bırakarak
temsilcisi olduğumuz medeniyeti ortadan kaldırmak isteyenlere karşı
yeniden bir yükseliş, yeniden bir şahlanış iradesi
mücadelesidir.
Verdiğimiz mücadele, değerlerinden ve geçmişinden kopartılarak
mankurtlaştırılmaya çalışılan gençlerimize 2053 vizyonumuzu emanet
etme mücadelesidir. Gerektiğinde vaktinizi, gerektiğinde malınızı,
gerektiğinde canınızı ortaya koymaya feda etmeye değecek bir
davadır. Şu anda bu salonda 3 bini aşkın kardeşim var.
Kardeşlerim, size olan sevdam sebebiyle unutmayın davası olmayanın
sevdası olmaz, sevdası olmayanın öfkesi olmaz. Şayet bazen öfkeli
gözüküyorsak tek sebebi sevdamızdır, tek sebebi davamızdır. Rabb'im
her birimizi bu dava yolundan, bu sevda yolundan, bu aşk yolundan
ayırmasın diyorum. Her dönemde bu kutlu davanın, vefakar, cefakar,
azimli, cesaretli erleri olmuştur."
Salonda tezahürat eden Kasımpaşalılara seslenen Erdoğan, "Kolay
değil, orada doğduk, orada büyüdük, Rabb'im ömür verdikçe de
inşallah Kuzey Deniz Saha Komutanlığında yaşamaya devam edeceğiz"
diye konuştu.
AK Parti'yi kurduklarında teşkilatları, bu dava erlerinin hep
birlikte hamiyetiyle gayretiyle omuz vermesiyle elini taşın altına
koymasıyla oluşturduklarını dile getiren Erdoğan, artık 20 yılını
geride bırakan AK Parti'nin inşasında, yaşatılmasında,
yükseltilmesinde emeği geçenlerin hikayelerinin bile omuzlarındaki
yükün ağırlığını göstermeye yeterli olacağını kaydetti.
Zeytinburnu'na geçmiş olsun dileklerinde bulunan Erdoğan,
sözlerine şöyle devam etti:
"Osman Bey, bu hafta sonu bir Sarıyer yapalım. O hanım kardeşimizin
evini bir ziyaret edelim. Bugün aynı fedakarlıkların örnekleriyle
sık sık karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir şehrimizde kadın
kolları ilçe başkanı olan hanımefendi kardeşimiz, teşkilat
toplantısından ayrılıyor ve bir saat içinde geri dönüp işine devam
ediyor. Bu tabloya şahit olan koordinatör milletvekillerimizden
biri yanındakilere ilçe başkanımıza kadın kolları başkanımız
hanımefendinin niçin gidip geri döndüğünü soruyor. İlçe başkanımız,
hanımefendinin henüz 4 aylık bir evladı bulunduğunu, parti
çalışmalarına aksatmadan devam ettiğini ancak arada bir çocuğunu
emzirmek için 24 kilometre uzaktaki evine gidip hemen geri
geldiğini anlatıyor."
İstanbul'da da benzer pek çok hikaye olduğunu söyleyen Erdoğan,
nafakasını çıkarmak için gece fabrikada temizlik işi yapıp tüm gün
teşkilatın hizmetini göreninden, kürsüde partisinin nasıl başarılı
olacağını anlatırken kalp krizi geçirip hayatını kaybeden sandık
görevlisine kadar nice örnekler olduğunu söyledi.
"BU DAVADA BENCİLLİĞE YER OLMAZ"
AK Parti Arnavutköy ilçe teşkilatından bir kadının hikayesini
anlatan Erdoğan, "Bir hanım kardeşimiz son cumhurbaşkanlığı ve
milletvekilliği seçimlerinde her gün akşam işinden çıktıktan sonra
partiye gelip geç saatlere kadar, çalışmalara katılıyor. Bu arada
kanser hastası olan babasının durumu ağırlaşıyor. kendisi bu zor
günlerinde babasının yanında olması gerektiği düşüncesiyle bir gün
işten çıktıktan sonra teşkilata gitmeyip evde kalıyor.
Babası, evladını evde görünce niye partiye gitmediğini soruyor.
Hanım kardeşimiz de babasına kendisiyle vakit geçirmek istediği
için böyle yaptığını söylüyor. Bunun üzerine babası, 'Benim
hastalığımın dönüşü yok, vatan babadan önemlidir, senin yerin benim
yanım değil, görevinin başıdır. Sana hakkım sonuna kadar helaldir.
Sen git partideki çalışmalarını yürüt' diyor. Ertesi gün de Hakk'ın
rahmetine kavuşuyor. Evet bu dava işte böyle bir davadır.
İnsanların kendi canlarından bile aziz bildikleri, önde tuttukları
bir davadır. İşte bunun için bu davada bencilliğe yer olmaz."
şeklinde konuştu.
"Bu davada kibre yer olmaz. Bu davada nobranlığa yer olmaz, ihanete
yer olmaz diyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, hesabi değil,
hasbi insanların omuzlarında yükselen bu davayı yine aynı şekilde
hep daha ileriye taşıyarak 2023'e de 2053'e de zaferle ulaştırmak
sorumluluğunda olduklarını kaydetti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu sorumluluğu yüreğinde hissedenin gözüne uyku girmez. Girer mi?
Girmez. Bu sorumluluğu kalbinde hisseden, yerinde duramaz. Bu
sorumluluğu ruhunda hissedenin gözünde en yüce dağlar düz ovaya
dönüşür. Ama bu hissiyatı, bu hasbiliği, bu samimiyeti kaybedenin
de gözüne, yumruk kadar çıkıntılar aşılmaz dağlar gibi gözükür.
Rabb'im hepimizi bu davaya layık olan, layıkıyla hizmet edenlerden
eylesin."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklalarından satır
başları;
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İhmal ettiğimiz, görmezden geldiğimiz,
kulak vermediğimiz, gözümüzü kaçırdığımız her kesimin, her insanın
vebalinin boynumuzda olduğunu unutmamalıyız. Başkaları şöyle
davranıyor, böyle yapıyor olabilir, bizi ilgilendirmez. Biz
İstanbul'a ve tüm Türkiye'de her bir insanımıza ulaşmakla, her bir
insanımızın derdini dinlemekle, her bir insanımızın gönlünü
kazanmakla mükellefiz. Zira AK Parti gönüllüler kadrosudur"
dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinden düzenlenen AK Parti İstanbul
Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada,
teşkilatın, genel merkeziyle, illeriyle, ilçeleriyle, mahalle ve
sandık temsilcileriyle partinin gövdesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul'un, aynı zamanda en büyük
teşkilata da sahip olduğunu, kongrenin ardından İl Başkanı ve yeni
il yönetiminin büyük bir aşk ve istekle hemen çalışmalara
başladığını dile getiren Erdoğan, İstanbul'daki 31 bin 124 sandık
için 166 bin 877 kişinin görevlendirildiğini, şehrin 39 ilçesinin
her birinde yapılan ilçe danışma toplantılarının 17 bin 834 kişinin
iştirakiyle gerçekleştirildiğini aktardı.
Önceki dönemlerde görev almış ilçe başkanlarıyla, belediye
başkanlarıyla, belediye ve il genel meclis üyeleriyle bir araya
gelinerek geçmişten bugüne güçlü köprüler kurulduğunu dile getiren
Erdoğan, İstanbul'daki 962 mahalle başkanından 899'unun il yönetimi
tarafından evlerinde ziyaret edildiğini, bu mahallelerden 550'sinde
mahalle danışma meclisi toplantıları yapıldığını, ocak ayının
ortasına kadar tüm mahallelerde bu toplantıların
gerçekleştirileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim takvimi başlayana kadar AK Parti'nin
kuruluşundan itibaren vazife almış tüm sandık kurulu üyeleriyle de
bir araya gelineceğini, ilçe başkanlarının, her bir üyelerine,
ziyaret ederek telefonla irtibat kurarak ulaşacaklarını
bildirdi.
Kendi üyelerinin yanında esnafından hane halkına, sivil toplum
temsilcilerine kadar her vatandaşın gönlünü kazanmayı hedefleyen
ziyaretlerin kesintisiz sürdüğünü belirten Erdoğan, "Bu kapsamda
engelli, yaşlı, yetim öksüz, şehit yakını, gazi ve dar gelirli
vatandaşlarımıza ulaşmaya ayrı bir önem veriyoruz. İstanbul gibi
bir yerde iş insanlarımız, ülkemizin çeşitli bölgelerini temsil
eden sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere şehrin ana
dinamiklerini oluşturan kesimleri de elbette unutmuyoruz." diye
konuştu.
39 BELEDİYE BAŞKANINA ÇAĞRI: HAYVAN BARINAKLARINI İHMAL
ETMEYİNİZ
Kadınlara yönelik şiddet, çevre hassasiyeti, hayvanların korunması,
her kademedeki öğrencilerin, gençlerin meseleleri gibi konularda da
ayrıca özel çalışmalar yürüttüklerine işaret eden Erdoğan, "Buradan
39 belediyemize sesleniyorum; hayvan barınaklarını ihmal etmeyiniz.
Ve bu hayvan barınaklarıyla birlikte Osmanlı'nın yaptıklarını da
unutmayınız. Ne yapıyordu? Ağaçlarda meyveler ve o meyvelerden
hayvanların gelip nasiplenmesini temin ediyorlardı. Bunları
yapmalıyız, bu bize yakışır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, Gaziantep'te pitbull cinsi
köpeğin saldırısı sonucu ağır yaralanan 4 yaşındaki Asiye Ateş'e
değinerek, "İşte dün Gaziantep'te o yavru Asiye, pitbull
köpekleriyle nasıl oynuyordu? Ama pitbull köpekleriyle o şekilde
oynarken o Asiyemiz işte paramparça edilir hale geldi. Aradık Ömer
Bey'i. Allah razı olsun... Dün evvelsi gece ambulans uçakla
Antalya'ya gönderdik ve şu anda tedavisi orada yapılıyor. Biz
buyuz. Böyle olmaya da devam edeceğiz" dedi.
"BU MİLLET İÇİN NE YAPSAK AZDIR"
Siyasetin, hayatın her alanını, toplumun her kesimini
kucaklamayı gerektiren bir uğraş olduğunu ifade eden Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"İhmal ettiğimiz, görmezden geldiğimiz, kulak vermediğimiz,
gözümüzü kaçırdığımız her kesimin, her insanın vebalinin boynumuzda
olduğunu unutmamalıyız. Başkaları şöyle davranıyor, böyle yapıyor
olabilir, bizi ilgilendirmez. Biz İstanbul'a ve tüm Türkiye'de her
bir insanımıza ulaşmakla, her bir insanımızın derdini dinlemekle,
her bir insanımızın gönlünü kazanmakla mükellefiz. Zira AK Parti
gönüllüler kadrosudur. Ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik
kollarıyla, şu anda karşımda gönüllüler hareketinin mensuplarını
görüyorum.
Tüm kademelerdeki teşkilat mensuplarımızın birinci ve asli
görevleri budur. İlk günden beri ne diyoruz? AK Parti'yi kuran
millettir diyoruz. AK Parti'ye yön gösteren millettir diyoruz. AK
Parti'yi iktidara getiren millettir diyoruz. AK Parti'yi iktidarda
tutacak olan da millettir diyoruz. Bizim bu millete sadece
teşekkür, sadece şükran değil, 15 Temmuz'da olduğu gibi can
borcumuz da var. Dolayısıyla bu millet için ne yapsak, bu ülkeye
hangi hizmeti versek, hangi eseri kazandırsak insanlarımızın önüne
hangi başarıyı sersek azdır. Bizler, çok gayret ettik, ediyoruz ve
edeceğiz."
Eğitimde ve sağlıkta gerekli adımları attıklarını, şehir
hastaneleri kurduklarını belirten Erdoğan, 3 ayda Atatürk
Havalimanı'nda ve Anadolu Yakası'nda Samandıra'da tomografisi, MR'ı
ve ultrasonografisiyle 1006 odalı hastane yaptıklarını
anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal, senin gücün bunlara yetmez.
Bunlarda yalan... Affedersiniz hal binasını hastane olarak takdim
edecek kadar, bunlar yalancı. Ve tabii sonra incelendi, bakıldı ki
öyle bir hastane de yok. Bunların hayatı bu" diye konuştu.
Arnavutköy'de tarihi bir kışlayı hastaneye çevirdiklerini,
Başakşehir'de Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ni inşa ettiklerini de
hatırlatan Erdoğan, her yerde bu millete yakışanı yaptıklarını ve
yapmaya da devam ettiklerini söyledi.
AK Parti'nin geçen 19 yılda ülkeye, şehirlere, vatandaşlara
kazandırdığı eser ve hizmetleri, bölgeye ve dünyaya verdiği erdemli
mesajları tek tek saymaya kalksa saatlerin değil günlerin
yetmeyeceğini dile getiren Erdoğan, "76 üniversiteden 207
üniversiteye çıktık mı? Şu anda 81 vilayetimizin tamamında
üniversitelerimiz var mı? Niye? İstedik ki Hakkari'deki bir
yavrumuz ta Hakkari'den İstanbul'a gelmesin, onun ayağına biz
üniversiteyi götürelim. Şırnak'taki Ankara'ya, İstanbul'a gelmesin,
Şırnak'a üniversiteye götürelim. İşte bu erdemliler hareketinin en
önemli başarısıdır, ispatıdır" şeklinde konuştu.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
"Faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve unutmayın,
faiz sebep, enflasyon neticedir. Biz, bu çarkı da inşallah bozacak,
milletimi asli noktadaki hedeflerine ulaştıracağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti
İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı
konuşmada, sağlıkta ve eğitimde attıkları adımları ulaşımda da
attıklarını dile getirdi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"6 bin 100 kilometreden, 28 bin kilometreye bölünmüş yolları
çıkardık. Bununla birlikte otoyolları çıkardık. Şimdi hepsinden
öte, Marmaray'ı yaptık mı? Avrasya Tüneli'ni yaptık mı? Yavuz
Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık mı? Osman Gazi Köprüsü'nü yaptık mı?
İstanbul-İzmir arasını 7 saatten, 3 saat 15 dakikaya indirdik
mi?
İzmir milletvekili Bay Kemal, sen ne yaptın? İzmir belediyesi sen
ne yaptın? Bak, felaket yaşandı. Felaketin yaşandığı o yerde, şu
anda 750 konutu inşa edip, bunu da oradaki vatandaşlarımıza
dağıttık. Biz buyuz. Milletimiz kendi hayatında bu kazanımları
görüyor, biliyor. Antalya'da felaket yaşadık, Muğla'da felaket
yaşadık. Belediyeler sende. Bay Kemal, ne yaptın? Yapmaz. Öyle bir
derdi yok. Ama biz dertliyiz, aşığız. Bizim bu millete aşkımız var,
sevdamız var. "
Özellikle AK Parti döneminde doğan ve büyüyen nesil, eski
Türkiye'yi bilmediği için bugün sahip oldukları imkanları geçmişle
mukayese edemediğini ifade eden Erdoğan, "Bunun için eğitimden
sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal
yardımlara kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız eser ve
hizmetleri bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdürmeliyiz. Türkiye'nin
küresel krizler karşısındaki dayanıklılığının gerisinde ülkemize
kazandırdığımız bu alt yapının bulunduğunu, örnekleriyle izah
etmeliyiz. Yeni ekonomi programımızı, bu güçlü alt yapının üzerinde
inşa ettiğimizi, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına
sokma hedefinin hayal değil, bir el uzatımı mesafeye kadar
yaklaşmış bir hakikat olduğunu vurgulamalıyı." dedi.
"FAİZ ZENGİNİ DAHA ZENGİN FAKİRİ DAHA FAKİR
YAPAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda artan sosyal ve siyasi kaos
çıkarma denemelerinin, terör örgütlerini ülkenin üzerine salarak
huzuru bozma, sınırları taciz etme gayretlerinin, FETÖ ihanet
çetesiyle ülkeyi ele geçirme girişimlerinin, finans tuzaklarıyla
ekonomiyi çökertme oyunlarının, Türkiye'yi bu hedeflerinden
uzaklaştırma gayreti taşıdığını tekrar tekrar anlatmaları
gerektiğini vurgulayarak, "Faiz, kur tartışmaları üzerinden yaşanan
son gelişmelerin de bu tablonun bir parçası olduğunu ama
Türkiye'nin hedeflerine ulaşacak güce, imkana, kararlılığa sahip
bulunduğunu ısrarla söylemeliyiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, sözlerine
şöyle devam etti:
"Faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve unutmayın,
faiz sebep, enflasyon neticedir. Biz, bu çarkı da inşallah bozacak,
milletimi asli noktadaki hedeflerine ulaştıracağız. Türkiye'yi bu
günlere getiren tüm eser ve hizmetlerin altında nasıl AK Parti'nin
imzası varsa, ülkemizi 2023'e taşıyacak yeni nesillere, 2053
vizyonunu emanet edecek atılımların da yine AK Parti tarafından
gerçekleştirilebileceği gerçeğini herkese göstermeliyiz. Büyük ve
güçlü Türkiye'nin hızla inşasından rahatsız olanların, ülkemizi
uluslararası alanda geriletmek, iç siyasette yeniden
istikrarsızlığa sürüklemek, ekonomide tekrar kendilerine bağımlı
kılmak için yaptıkları fütursuz açıklamaları, attıkları sinsi
adımları ortaya koymalıyız.
Vatandaşlarımızı, yalan ve iftirayı, siyasetlerinin merkezine
oturtarak, bin bir vaatle karşılarına gelenlerin, tıpkı mahalli
seçimlerden sonra yaptıkları gibi ülke yönetimini ellerine
geçirmeleri halinde ne büyük felaketlere yol açacaklarına ikna
etmeliyiz. Bunları başardığımızda sadece 2023 seçimlerini değil,
ülkemizin ve milletimizin geleceğini de garanti altına
alacağımızdan emin olunuz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen günlerde
Şanlıurfa'da belediyeyi kendilerine vermeleri halinde çiftçilere
elektriği bedava kullandıracaklarının sözünü verdiğini aktaran
Erdoğan, "Elektriğin belediyelerin sorumluluğunda olmaması bir yana
güya hesap uzmanı bu zatın yaptığı hesap, başlı başına bir
felakettir. Neymiş? Şanlıurfa'da 2 milyon 300 bin dönüm taşlık
arazi varmış. Oraya güneş enerjisi sistemi kuracakmış. Bu şekilde
üretilen elektriği de çiftçiye bedava verecekmiş. Ya Bay Kemal, siz
daha Millet İttifakı olarak Cumhurbaşkanı adayınızı bile
belirlemediniz. Önce şunu bir açıklayın" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerel seçimlerden önce
belediyelerden işten kimsenin çıkartılmayacağı sözünü verdiğini
hatırlatarak, "Seçim meydanlarında verdiği bu sözlere daha sonra ne
oldu. Tabi ki diğer tüm vaatleri gibi bu namus sözü de yalan oldu.
Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin kişiyi işten
çıkartıp yerine aralarında terör örgütüyle iltisaklı kişilerin de
bulunduğu 45 bin kişiyi aldılar" dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul
Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'ndaki konuşmasına, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Neden Adana'da güneş enerjisi
sistemi kurmuyorsunuz?" sorusu sorulduğunda, orada yeteri kadar
taşlık arazi olmadığını söylediğini hatırlattı.
Erdoğan, insanın bu hesabı neresinden düzelteceğini şaşırdığını
dile getirerek, "Çünkü her tarafı yalan, yanlış. Bari biz şimdi
buradan basit bir hesapla, CHP Genel Başkanı'na söylediklerinin ne
anlama geldiğini anlatmaya çalışalım. Her 1 megawatt güneş enerjisi
üretimi için 15 dönüm arazi gerekiyor Bay Kemal. Yani 2 milyon 300
bin dönüm arazide 153 bin megawatt enerji üretilebilir." diye
konuştu.
Türkiye'nin üçte ikisinin kendi dönemlerinde olmak üzere 99
yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca kurabildiği toplam enerji gücünün
şu an itibarıyla 100 bin megawatt olduğunu vurgulayan Erdoğan,
şöyle devam etti:
"Yani bu zat Şanlıurfa'nın taşlı tarlalarında 99 yıllık
birikimimizi 1,5 kat aşacak bir enerji gücü kurmaktan söz ediyor.
Ülkemizin hali hazırdaki 8 bin megawattlık güneş enerjisi
altyapısının 21 katının bir kalemde Şanlıurfa'da kuruyor. Peki
böyle enerji gücü oluşturmak için ne kadarlık bir yatırım
gerekiyor. Tam 125 milyar dolar gerekiyor. Adana'da böyle bir arazi
yok demişti ya, öyle de değilmiş. Adana topraklarının neredeyse
yarısı tarıma uygun olmayan taşlık araziymiş. Aynı yatırımı orada
da yapmasında hiçbir mahsur yok. Tabi iş yalan. Bu yalanı söylemeye
gelince dilin kemiği yok. At atabildiğin kadar. Ama yalanı
rakamlarla söyleyince işte böyle hesap kitap devreye giriyor ve
gerçekler gelip yüzüne bir tokat gibi çarpıyor."
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDE İŞTEN
ÇIKARILANLAR
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mahalli seçimler
öncesi, İstanbul'da kazandıkları belediyelerden tek bir kişinin
işten çıkartılmayacağı konusunda namus sözü verdiğini hatırlatarak,
"Dikkat edin namus sözü. Seçim meydanlarında verdiği bu sözlere
daha sonra ne oldu. Tabi ki diğer tüm vaatleri gibi bu namus sözü
de yalan oldu. Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin
kişiyi işten çıkartıp yerine aralarında terör örgütüyle iltisaklı
kişilerin de bulunduğu 45 bin kişiyi işe aldılar. Şimdi utanmadan,
sıkılmadan bana mektup gönderiyor, böyle bir şey yok diye. İstanbul
Büyükşehir Belediyesinin önünde hanımlarıyla beraber o ağlayan
insanların göz yaşlarını sen bize anlatma." ifadelerini
kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kahir ekseriyetinin AK
Partili meclis üyelerinden oluştuğunu, bütün kayıtların Cumhur
İttifakı olarak onlarda da bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle
konuştu:
"Senin bütün o yalanların orada tutuluyor Bay Kemal ve onun müridi,
adını vermeyeceğim. Yenikapı'ya sıra sıra dizdikleri araçların daha
fazlasını hem de üç beş kat daha yüksek fiyatta belediyeye
doldurdular. Hani İstanbul Büyükşehir Belediyesinde personel
fazlası vardı. Hani İstanbul Büyükşehir Belediyesinde israf vardı.
İstanbul için borçlanmak ihanettir diyerek, göreve geldiler,
belediyenin borcunu hiçbir iş yapmadan 23,5 milyar liradan
planladıklarıyla birlikte 61 milyar liraya çıkardılar. Anlaşılan o
ki 2024'e kadar bu borç rakamı 100 milyar lira sınırına
dayanacaktır. Evet bunun adı İstanbul'a ihanettir. Bunun adı
İstanbulluya ihanettir. Bunun adı Türkiye'ye ihanettir. Halbuki
yaptıkları hiçbir iş yok. Bırakın yeni iş yapmayı, devam eden
işleri bile yürütemiyorlar. Geçmişte İstanbul'a yapılan her hizmete
karşı çıkmış, engel olmak için kendilerini yırtmışlardı. Şimdi de
utanmadan engelleniyoruz yalanıyla beceriksizliklerini örtmeye
çalışıyorlar. Ama arkadaşlarımız işin aslının öyle olmadığını
bilgisiyle belgesiyle ortaya koyuyorlar. Şehri yönetemiyorlar ama
maşallah iftira atmayı, yalan söylemeyi çok iyi başarıyorlar.
Bunların hayatı yalan, bunların hayatı iftira. Çiftçiye yalan
söylüyorlar, işçiye yalan söylüyorlar, esnafa yalan söylüyorlar,
İstanbul halkına yalan söylüyorlar. İnşallah önümüzdeki seçimde
millet bunların tüm yalanlarını yüzlerine vuracak ve hak ettikleri
yere yuvarlayacaktır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un her seçimde olduğu
gibi 2023 seçimlerinde de AK Parti'nin lokomotifliğini yapacağını
vurgulayarak, bunun için teşkilatlara her seçimde olduğundan daha
çok görev düştüğünü anlattı.
Karşılarındakinin her seçimde olduğundan çok daha büyük bir hırsla
çok daha büyük bir kinle, çok daha büyük bir destekle 2023'e
hazırlandığını belirten Erdoğan, kendilerinin de bu tabloya uygun
şekilde hazırlıklarını yapmaları gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, "Sizlere güveniyorum, sizleri seviyorum, sizlerle aynı
yolda yürüdüğüm, aynı davaya hizmet ettiğim için rabbime
hamdediyorum. Allah gayretinizi, aşkınızı, şevkinizi artırsın
diyorum. İl başkanımızdan mahalle temsilcimize kadar her birinize
mevladan muvaffakiyetler diliyorum. Ahde vefanız ve gayretleriniz
için teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Katılımcıları ayağa kaldıran Erdoğan, "Tem millet, tek bayrak, tek
vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız,
kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Yolumuz açık olsun,
geleceğimiz aydınlık olsun inşallah." sözleriyle konuşmasını
tamamladı.
NOTLAR
Toplantının yapıldığı Haliç Kongre Merkezi'nin birçok yerine
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türk bayrakları asıldı.
Salonda Erdoğan için bestelenen şarkı çalınırken partililer de
sevgi gösterilerinde bulundu.
AK Partililer konuşma için kürsüye gelen Erdoğan'a uzun süre
tezahürat yaptı.
Toplantıya, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, AK Parti Genel
başkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, AK Parti
Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Erkan
Kandemir ve Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları
Başkanı Ayşe Keşir, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri
Kabaktepe, AK Parti İstanbul milletvekilleri ve ilçe belediye
başkanları katıldı.
Kabaktepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a günün anısına NFT tabanlı
"İstanbul'un Dijital Anahtarı" ve bir tablo hediye etti.
Program sonunda AK Parti İstanbul teşkilatında kuruluştan bugüne
kadar mahalle başkanlığı, sandık görevlisi olarak görev yapanlar
adına 3 kişiye Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hediyeleri
verildi.
Program öncesi hayat hikayesi gösterilen Kısırkaya Mahalle Başkanı
Hatem Kurt, hediyesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya
geldi. Erdoğan, Kurt'u evinde ziyaret edeceğini belirterek,
hizmetleri için teşekkür etti.