Çip krizi 10 yılda aşılabilir
Yarı İletken Endüstrisi Derneği (SIA) ile Boston Consulting Group'un raporu, gelecek 10 yılda yarı iletkenlere yönelik artan talebin karşılanabilmesi için küresel olarak Ar-Ge ve sermaye harcamalarına yaklaşık 3 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerekeceğini ortaya koydu.
Covid-19 salgınının etkisiyle otomotiv sektöründen başlayarak
küresel bir "dar boğazın" başrolünü alan çipler, günümüz
ekonomilerinin vazgeçilmez unsurları olarak öne çıkıyor.
Dijital ekonominin "belkemiği" niteliğindeki çip tedariğinde,
otomotivde başlayarak elektronik gibi sektörlere de sıçrayan
küresel sorun devam ederken, üreticiler artan talebi
karşılayabilmek için yoğun şekilde çalışıyor.
Çip sıkıntısının üretimde aksamalara neden olarak milyarlarca
dolarlık zarara yol açması beklenirken, sektör temsilcileri çip
sorununun kısa sürede çözülemeyeceğini belirtiyor.
AR-GE VE SERMAYE HARCAMASI GEREKTİRİYOR
"Yarı iletkenler" olarak da bilinen çiplerin ülkeler arası rekabet
unsurlarından biri olarak görülürken, çip üreticileri artan talebi
karşılayabilmek için yatırımlarını yoğunlaştırıyor.
Dünyanın birçok ülkesinde otomobil fabrikaları "çip kıtlığı"
nedeniyle kapatılırken, birçok ülke modern bir çip fabrikası kurmak
ve böylece yerel endüstrinin gelecekte zamanında ve yeterli bir
şekilde tedarik edilmesini sağlamak istiyor.
Tasarımı ve üretimi oldukça karmaşık olan yarı iletkenler için
yüksek oranda hem Ar-Ge hem de sermaye harcaması gerekiyor.
Yarı İletken Endüstrisi Derneği (SIA) ile Boston Consulting
Group'un raporu, gelecek 10 yılda yarı iletkenlere yönelik artan
talebin karşılanabilmesi için küresel olarak Ar-Ge ve sermaye
harcamalarına yaklaşık 3 trilyon dolarlık yatırım yapılması
gerekeceğini ortaya koyuyor.
Rapora göre, elektronik tasarım otomasyonu, çip tasarımı ve
gelişmiş üretim ekipmanları gibi Ar-Ge yoğun faaliyetlerde ABD başı
çekerken, Doğu Asya, hükümet teşvikleriyle desteklenen büyük
sermaye yatırımlarının yanı sıra sağlam altyapıya ve vasıflı
işgücüne erişim gerektiren yonga imalatında ön plana çıkıyor.
Çin ise nispeten daha az beceri ve daha çok sermaye gerektiren
montaj, paketleme ve testte lider konumda bulunurken, değer
zincirinde genişlemek için güçlü bir şekilde yatırım yapıyor.
EN ÇOK TİCARETİ YAPILAN 4'ÜNCÜ ÜRÜN
Çipler, ham petrol, rafine petrol ve arabaların ardından dünyada en
çok ticareti yapılan 4'üncü ürün olurken, küresel tüketimin yüzde
25'ini gerçekleştiren ABD ve Çin bu alandaki en büyük pazarlar
olarak dikkati çekiyor.
Uzmanlar, sektör temsilcileri ve hükümetlerin, pazarlara,
teknolojilere, sermayeye ve kabiliyetlere küresel çapta erişimi
kolaylaştırmak ve tedarik zincirini daha dayanıklı hale getirmek
için iş birliği yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Çip üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 75'i yüksek sismik aktivite
ve jeopolitik gerilimlere önemli ölçüde maruz kalan bir bölge olan
Çin ve Doğu Asya'da yoğunlaşıyor. Ayrıca, dünyanın en gelişmiş yarı
iletken üretim kapasitesinin çoğu Güney Kore ve Tayvan'da
bulunuyor.
Bu bölgelerde doğal afet, altyapı sıkıntıları veya küresel
çatışmalar yaşanması halinde çip tedariğinde ciddi kesintilere
neden olabileceği belirtiliyor.
Tamamen "kendi kendine yeten" yerelleştirilmiş tedarik
zincirlerinin önemli ölçüde artan maliyetler yaratacağı ve yarı
iletken fiyatlarında yüzde 35-65'lik bir artışa yol açacağı da
öngörülüyor.
ŞİRKETLER DESTEK ARAYIŞINDA
Yarı iletken şirketlerinin, yapay zeka, nesnelerin interneti veya
otonom araçlar gibi uygulamaları güçlendirmek amacıyla gittikçe
daha sofistike çipler geliştirmek için, yıllık 90 milyar doların
üzerinde Ar-Ge'ye yatırım yapmaya devam etmesi gerekiyor. Bu tutar,
küresel yarı iletken satışlarının yaklaşık yüzde 20'sine denk
geliyor.
Dünyada gelişmiş yarı iletkenleri TSMC, Samsung ve Intel gibi
şirketler üretiyor. Intel, Avrupa'da fabrika kurup üretim yapması
için politika yapıcılardan 10 milyar dolarlık destek talep
ediyor.
Çiplere yönelik talebin önümüzdeki birkaç yıl içinde muazzam bir
şekilde artması beklenirken, ABD'li çip üreticisi Intel'in Avrupa
ülkeleriyle bu yeni fabrika için bu yaz anlaşacağı öngörülüyor.
GELECEK YILLARDA ÇALIŞAN SIKINTISI YAŞANACAK
Öte yandan yüksek vasıflı çalışanlar, çip gibi Ar-Ge yoğun bir
sektör için kritik öneme sahip bulunuyor. Ancak sektörün gelecek
yıllarda inovasyonun hızını sınırlayabilecek bir yüksek vasıflı
çalışan sıkıntısı riskiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
Yetenekli çalışan eksikliğinin endüstrinin faaliyetleri için büyük
ölçekli bir kesinti tehdidi oluşturmasa da gelecek yıllarda hızlı
ve aralıksız inovasyonu sürdürme becerisini önemli ölçüde
zayıflatabileceği kaydediliyor.
Küresel tedarik kesintilerine yönelik risklere karşı hükümetlerin
piyasa odaklı teşvik programlarını hayata geçirmesi gerektiği
vurgulanıyor. Ar-Ge ve teknoloji standartları konusunda küresel
ticareti ve uluslararası iş birliğini daha da teşvik etmek için
adımlar atılması gerektiği belirtiliyor.