Bunu yapana tazminat yok!
Çalıştığı işyerinde mesai arkadaşlarının dedikodusunu yapan işçi, tazminatsız şekilde kovuldu. Mahkemenin yolunu tutan işçiye kötü haber Yargıtay'dan geldi. Yüksek mahkeme, mesai arkadaşlarına iftira atan, onların dedikodusunu yapan işçinin tazminatsız şekilde kovulmasının önünü açtı
Yaklaşık bir buçuk yıldır çalıştığı işyerinde, Z.T. ve T.Ö.
isimli çalışanların dedikodusunu yapmakla suçlanan işçi, kovuldu.
İş Mahkemesine dava açan işçi; işyerinde uyumlu biri olduğunu, iş
akdinin İş Kanunu'nun 25/II-d. maddesi gereği feshedildiğini, ancak
feshin haksız olduğunu kaydetti. İşyerinde konuşmanın dedikodu
mahiyetinde olmadığını, işyeri çalışma barışını bozmadığını,
işyerinde gruplaşmaların ve konuşmaların olmasının insanın doğası
gereği olduğunu öne sürdü. İş akdinin haksız gerekçelerle
feshedildiğini savunan işçi, bu sebeple kendisine kıdem ve ihbar
tazminatı ödenmesini talep etti.
Davalı işveren avukatı ise, davacının, Z.T. ve sorumlu T.Ö.
arasında duygusal bir ilişki olduğunu iddia ettiğini, Z.T.’ye
hitaben “Amirin yalakası. Dost hayatı yaşıyorsunuz, seni onun için
koruyup gözetiyor” demek suretiyle iftira atıp hakaret ettiğini
iddia etti.
Mahkeme, olayın geçerli feshe dayanak yapılabileceği, bu sebeple
davacının kıdem ve ihbar tazminatı alabileceğine hükmetti. Kararı
davalı temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dâiresi emsâl bir karara imza
attı. Kararda, ''İşçinin İş Kanunu’nun 25. maddesi kapsamında
değerlendirilecek ağır sözleri, işçi, işverenin veya vekilinin
tahrikleri sonucu söylemesi, geçerli fesih nedeni sayılmalıdır.
Yapıcı ve objektif ölçüler içerisinde belirli bir uzmanlık alanı
ile ilgili eleştiri ya da işletmedeki bozukluk ya da
uygunsuzluklara ilişkin eleştiri söz konusu olduğunda geçerli
fesihten bahsedilemez. Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve
belgelerden davacının iş arkadaşı kadın işçi Z.T.'ye 'amirin
yalakası, dost hayatı yaşıyorsunuz, seni onun için koruyup
gözetiyor' dediği, bunun ilgili olarak işverene verilen şikâyet
dilekçelerinden anlaşılmaktadır. Davacının, evli olan Z.T. ve
T.Ö.'nün aralarında dost hayatı yaşadıklarına dâir dedikodular
yaptığı ve bu hususun yönetime intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının bu davranışı 4857 sayılı yasanın 25/II-D maddesi gereği
iş yerinde başka bir işçiye sataşma olup, işverene haklı fesih
imkânı vermektedir. İş akdi haklı olarak feshedilen davacının kıdem
ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı
gerektirmiştir. Kararın açıklanan sebepten dolayı bozulmasına oy
birliğiyle karar verildi'' denildi.