Alışverişte yeni dönem!
Gıdada güvenliğini tehlikeye atanlar için getirilen cezalar büyüyecek, internetten gıda satışlarına sıkı denetim ve yasaklama getirilecek, cezalar 250 bin lirayı bulacak... Tüketiciler için yeni dönemi başlatacak teklif, TBMM yolunda. AK Parti Grubu’nda imzaya açılan ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler kanun teklifinde, güvenilir olmayan ürünlerle ilgili tazminat hakkı getirilirken, bu konudaki zaman aşımı ise 10 yıla kadar çıkartılıyor.
Et ürünlerinde domut, süt ürünlerinde jelatin, zeytinyağında
başka yağların karışımı, çikolatada olmaması gereken katkı
maddeleri çıktı, listeler yayınlandı. Uzun süredir gıda güvenliği
üzerinde çalışma yapan hükûmet, hazırladığı kanun teklifinde süreci
hızlandıracak adım attı. AK Parti’nin hazırladığı ve ürün
güvenliğini sağlamayanlara büyük cezalar içeren kanun teklifi
hazırlandı. Teklifte uygun olmayan ürünlerin vatandaşa verdiği
zarardan dolayı ‘ürün sorumluluğu tazminatı’ gibi birçok düzenleme
de yer alıyor. İşte taslata yer verilen düzenlemeler:
40 BİN TL CEZA
Bu kapsamda ürünlerinin güvenilirliğini teyit etmeyen satış
yerlerine, 3 bin liradan 15 bin liraya kadar ceza verilecek. Ayrıca
uygun olmayan ürünü piyasada bulunduran satış yerleri için de
cezalar 8 bin liradan başlayacak, 40 bin liraya kadar çıkacak. Ürün
güvenliği kuralları, bir yıl sonra geçerli olacak.
CEZA: Uygunsuz ürünleri üreten, satan veya ihraç
edenler, 2 bin lira ila 250 bin lira ceza ödeyecek. Cezada üründe
aykırılığın büyüklüğü ve yaptırıma uğrayacak kişinin ekonomik
durumu dikkate alınacak.
TAZMİNAT: Uygunsuz ürün satan firmalara ‘ürün
sorumluluğu tazminatı’ getiriliyor. Ürün bir kişiye, bir mala zarar
vermesi hâlinde ürünün imalatçısı veya ithalatçısı zararı gidermek
mecburiyetinde olacak. Zarar gören taraf üründeki uygunsuzluğu ve
uğradığı zararı ispat edecek. Ürünün sebep olduğu zarardan birden
fazla imalatçı veya ithalatçının sorumlu olması hâlinde bunlar
zincirleme olarak sorumlu tutulacak.
10 YIL SÜRE: İmalatçı veya ithalatçıyı üründen
kaynaklanan tazminat sorumluluğundan kurtaran, sorumluluğunu
azaltan sözleşmeler hükümsüz olacak. Zararın meydana geldiği
tarihten itibaren 10 yıl boyunca tazminat talep edilebilecek.
TÜRKÇE: İmalatçılar ve ithalatçılar, ürün veya
ambalajın üzerinde veya ürüne eşlik eden belgelerde yer alan
bilgilerin ve montaj, kullanım ve bakım talimatları ile güvenlik
kurallarının Türkçe olmasını sağlayacak.
İHRAÇ ÜRÜNÜ MARKAJDA: İhraç edilen ürünün de
güvenli olması, tağşişe konu olmaması gerekecek. Ayrıca bu
ürünlerde işaret, etiketleme ve belgelendirmelerin alıcıyı
yanıltmayacak şekilde yapılması zorunlu olacak.
İNTERNETTE ENGEL: Uygun olmayan ürünlerin internet
üzerinden satışının yapıldığı tespit edildiğinde direkt olarak
iletişime geçilecek. İçerik bir gün içerisinde siteden
kaldırılmazsa içeriğe erişimin engellenmesi için çalışma yapılacak.
Durum Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK)
bildirilecek.
ÜRÜN GERİ ÇAĞRILACAK: Ürün geri çağırmalar son
kullanıcıları da kapsayacak. Ürününü geri çağıracak firmalar ürünü
teslim eden kullanıcıya en az üç seçenek sunacak. Bu alternatifler
arasında ürünün probleminin giderilmesi, ürünün alındığı dönemdeki
satış fiyatının zarar görene aynı şekilde iade edilmesi ya da
ürünün teknik düzenlemelere uygun eş değer bir ürünle
değiştirilmesi yer alıyor. Ürünün geri çağrılmasıyla ilgili bütün
masraflar ürünü geri çağıran işletmeci tarafından üstlenilecek.
SAĞLIKLI YAZAN ETİKETTEN 1 MİLYON DOLAR
TAZMİNAT
TBM Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, Amerika’da görülen bir davadan
örnek verdi: Bir anne, 10 yaşındaki kızını alıp mahkemeye gidiyor
ve dünyaca ünlü fındık kreması firmasından şikâyetçi oluyor. Hâkime
“Kavanozun üzerinde ‘sağlıklı’ yazıyor diye aldım. Sonra etiketi
inceledim, 15.000 kalori yazıyordu. Bu, sağlığa zararlıdır” deyince
hâkim 1 milyon dolar tazminata hükmediyor. Yani bir ürünün sadece o
kişinin dişini kırması, alerjen olması değil kusur tarafı. 15.000
kalori olduğu hâlde ‘sağlıklı’ yazması da kusurdur.
HER SUÇA VE ŞİRKETE AYNI CEZA OLMAZ
Gıda yoluyla tüketicinin sağlığı ile oynayanlara en ağır cezaların
verilmesi gerektiğini söyleyen Tüketici Başvuru Merkezi (TBM)
Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu “Hapis cezası da olmalı” dedi.
Geçtiğimiz günlerde tüketicinin sağlığı ile oynayan firmaların
teşhir edildiğini hatırlatan Ağaoğlu “Gördük ki, yüzde 90’ı bir
önceki liste ile aynı. Çünkü cezalar caydırıcı değil. Aynı üründe,
aynı şekilde hile yapmış” tespitini yaptı. Ağaoğlu, şu önerilerde
bulundu:
-Cezalar ciroya göre olmalı. Küçük bir işletmeye verilecek 15-20
bin lira ceza, o işletmeyi sarsar ve hatta batırabilir ama bir fast
food zincirinin, tek şubesinin günlük cirosunun bile 10’da biridir
bu rakam. Bu yüzden günlük ya da aylık cirolar üzerinden ceza
verilmeli.
- İnceleme sonuçları hızlı açıklanmalı. Gıdada tağşiş yapanla
ilgili inceleme bir sene, davası beş sene sürüyor. Söz konusu gıda
çoktan satılmış oluyor. Ayrıca suç ispat edilmedikçe kişi kanun
karşısında masum sayıldığından, o sürede aynı suçu işlemeye devam
ediyor. Bunun için gıda ihtisas mahkemesi kurulmalı.
-Zeytinyağına çiçek yağı karıştırmak ile et ürününe domuz
karıştırma suçu aynı olmamalı. Taklitle tağşiş aynı olmamalı.
Burada ihtisas mahkemesinin rolü ortaya çıkıyor.
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ