Sarıkaya: Hedef “esnek daraltılmış bölge” düzenlemesi
Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya "İktidar tarafı, beş milletvekiline kadar illeri tek bölge olarak düzenleyen, bundan sonrasını da her 5 milletvekiline bir bölge gelecek şekilde bölümleyen düzenlemeyi getirmeyi hedefliyor" dedi.
Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, iktidarın TBMM’ye getireceği seçim sistemi düzenlemesiyle ilgili yazdı. Sarıkaya’nın aktardığına göre bu düzenleme ile seçim barajı yüzde 10’dan 5’e düşecek ve “esnek daraltılmış bölge” sistemine geçilecek. Sarıkaya’nın aktardığına göre MHP ve İYİ Parti, sistemin HDP’nin “işine yaracağı” için endişeli olduğunu aktardı.
Sarıkaya, bugünkü köşe yazısında TBMM’de edindiği izlenimleri aktardı.
“Öncelikle barajın %10’dan %5’e inmesinden hemen hepsi hoşnut…” diyen Sarıkaya, milletvekillerinin görüşlerini şu satırlarla aktardı:
Üzerinde durdukları ise seçim bölgelerinin yeniden düzenlemesini getiren “esnek daraltılmış bölge” uygulaması.
İktidar tarafı, beş milletvekiline kadar illeri tek bölge olarak düzenleyen, bundan sonrasını da her 5 milletvekiline bir bölge gelecek şekilde bölümleyen düzenlemeyi getirmeyi hedefliyor.
Örneğin iki bölge olan Bursa’nın 20 milletvekili var, eğer esnek
daraltılmış bölge uygulamasına geçilirse 4 bölgeye ayrılmış
olacak.
Üçer bölgeli İstanbul 20, Ankara ise 8 bölgeye ayrılacak.
Seçmenin milletvekilini tanıması açısından önemli olan ve uzun
yıllardır siyasi partilerin büyük bölümü tarafından da dile
getirilen uygulama konusunda bu kez siyasetin kafası karışık.
Neden de daraltılmış bölge sistemiyle tekrar 1980’li yıllardakini
anımsatacak şekilde bu kez kendiliğinden, doğal olarak çevre
barajının gelecek olması.
Çünkü her 5 milletvekiline bir bölge düştüğünde baraj doğal olarak
%20’ye çıkmış olacağı kaygısı var.
Mevcut uygulamada alınan oyların önce bire, sonra ikiye, sonra üçe
diye her sıralı bölünmesinde ortaya çıkan rakama düşen oy oranına
bir milletvekili verilmesini esas alan D’hont sistemiyle zaten
fayda sağlayan yüksek oy almış partilerin, daha avantajlı hale
geleceği kaygısı var.
“Çünkü her bir bölgede bu bölünme uygulanacak ve en fazla alan daha
çok milletvekili çıkaracak” diyen Habertürk yazarı, örnek olarak
şunu yazdı:
İstanbul’da bir bölgeye 30-35 arası milletvekili düştüğü için bölünmeler sonunda en dipte kalan partiye de bir milletvekili düşme ihtimali yüksekti.
Ancak bölünme bu kez 5 milletvekili ile sınırlı kalacağı için en
çok alan partilerin avantajı haline gelecek.
Basit bir hesaplama ile örneğin İstanbul birinci bölgede 35
milletvekili var ve %2,8 oya bir vekil düşüyor.
Eğer esnek daraltılmış bölge sistemi uygulansaydı, 5 milletvekili
olacağı için bu oran %20’yi bulacaktı.
“MHP ve İYİ Parti’nin endişesi…”
MHP ve İYİ Parti’nin endişesinin “bu sistemin doğu ve güneydoğu bölgelerinde HDP’nin işine yarayacağı” olduğunu ifade eden Sarıkaya, şöyle devam etti:
Nitekim, 1983 sonrası getirilen düzenleme ile ANAP çevre barajının büyük faydasını görmüştü.
Çevre barajı illerin veya bölgelerin çıkardığı milletvekili
sayısına göre %50’ye kadar çıkıyordu.
Neden de bir ilin veya çevrenin çıkardığı milletvekili sayısına
bölünerek elde edildiği için 3 milletvekili çıkaran bir yerde çevre
barajı %33 olarak uygulanıyordu.
Buna daha sonra bir de kontenjan milletvekilliği sistemi
eklendi…
Uygulanan sistem ile ANAP 1987’de bir önceki seçime göre %8,83
oranında oy kaybetmesine karşın milletvekili sayısını ciddi oranda
artırdı.
Uygulama 1995 Anayasa değişiklikleri ile sonlandı, çevre barajından
vazgeçilip, tekli %10 barajı uygulamasıyla yetinildi.
O günden bu yana da uygulamada değişiklik olmadı…
2014’te de gündemdeydi
AK Parti, 2014 yılında dar ve daraltılmış bölge sistemlerini gündeme getirmişti. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Daraltılmış bölge mi olmalı Türkiye gerçeklerine uygun, dar bölge sistemi mi olmalı. Çeşitli simülasyonlar üzerinde çalışılıyor ve bunun hem temsilde adalete hem de yönetimde istikrara yol açabilecek bir seçim sistemi, hangisi daha idealdir, hangisi daha gerçekçidir bunun çalışması yapılıyor. Şüphesiz bu çalışma bittiğinde Bakanlar Kurulumuza bir tasarı olarak bunu sunacaksak gelecektir. Teklif olarak gelecekse de Merkez Yürütme Kurulu'nda tartışılarak buna karar verilmesi ayrıca gerekebilir” açıklaması yapmıştı.