Mavi bölgelerin başarı sırrı ne?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, renklere ayrılan risk haritası yayınlayarak, "İllerimiz risk değerlendirme kriterlerine göre 4 kategoriye ayrıldı. Düşük riskli (mavi), orta riskli (sarı), yüksek riskli (turuncu) ve çok yüksek riskli (kırmızı) olarak kategoriler belirlendi. Buna göre normalleşme adımları uygulanacaktır. Tedbirli ve kademeli normalleşeceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, normalleşmenin kademeli olarak başlatılacağını ve risk haritasında yer alan 4 kategoriye göre olacağını duyurmuştu. Peki mavi renkli olan illerin başarısı ne? Renkler hangi kriterlere göre belirleniyor? Prof. Dr. Vefik Arıca, mavi bölgelerin rehavete kapılmaması gerektiğini belirterek Sabah'tan Seda Okkıran'a önemli açıklamalarda bulundu. MAVİ RENKLİ BÖLGELER NASIL BAŞARDI? Haritaya bakıldığı zaman mavi olan bölgeler Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini ve nazar boncuğu niteliğinde Uşak'ı kapsamakta. Bu bölgelerin başarısının 4 nedeni var; - Doğu ve Güneydoğu'da Kasım ve Aralık 2020 yılında zaten bir bedel ödedi. Belli bir yoğunluğa ve doygunluğa geldikten sonra eğri aşağı doğru kırılmaya başladı.Şu an yüz bin vakada büyük bir kısmı 10 civarlarında mavi olan düşük risk grubunda yer almaktadır. O bölgelerin pandemi kurulları çok ciddi çalıştı. O bedeli ödediği için o kuralları ciddi bir şekilde uymak zorunda kaldı. - Herkes akrabasını kaybedince ve o hastanede bir an nefessiz kalma olayını görüp acıyı yaşayınca kurallara daha sık uymaya başladı. - Mutasyonlu virüs Türkiye'de 51 ilde görüldü ama Doğu ve Güneydoğu'ya çok fazla gelmedi. - Bu bölgelerde herkes köyünde kasabasında, bu yüzden özellikle kış ayı olduğu için hareketlilik az oldu. Karadeniz Bölgesi kırmızı bölge olduğu için 15- 20 gün içinde doygunluğa ulaştıktan sonra sarı ve maviye dönüşü görülecektir. Mavi illerin rehavete kapılmaması gerekiyor. Tedbirlere eskisinden daha sıkı sarılmamız gerekiyor. Aşı eklenince 4 tedbir şeklinde kurallara daha sık uymalıyız. RENKLER HANGİ KRİTERLERE GÖRE BELİRLENİYOR? Mavi, sarı, turuncu ve kırmızı şeklinde Sağlık Bakanlığı haftada bir renk haritasını verecek. İki haftada bir ise pandemi kurulları bu esneme ve gevşetmeyi belirleyecek. Cumhurbaşkanı'nın yeni kontrollü normalleşme olarak tanımladığı aslında iller için bir ödül sistemi. Kişisel tedbirlerimize ne kadar uyarsak normalleşme daha hızlı olacaktır. Sağlık Bakanlığı renklendirmeyi sadece yüz bin insanda sayı şeklinde değil de bu kriterlere göre yapıyor; - PCR pozitiflik oranı: Kaç kişiye test yapıp, kaç kişide pozitif çıkıyor? Yüzdelik oranı bu noktada önemli oluyor. Şu an Türkiye'de yüzde7 civarlarında bu oran. Bu oran yüksek ise renk kırmızıya kayıyor. - Hastanedeki boş yatak sayısı - Yoğun bakıma yatan hasta sayısı Sağlık Bakanlığı bu tabloyu haftalık şekilde yayınlanacak. İller arasında renkler arası tatlı bir rekabet olacak. Tedbirlere uymazsak sıkıntılar artabilir ve 2-3 ay önceki sisteme geri dönebiliriz. MUTASYONDA NE DURUMDAYIZ?Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre mutasyon belirli illerde var fakat etkisi tam olarak tabloya yansımamış durumda.Korkulacak bir boyutta değil. Büyük bir kısmı İngiltere mutasyonu olduğu görüldü. Tespit edildiği durumda o kişiyi ve çevresi karantinaya alındı, tedavi protokolü uygulandı. Covid-19'dan farklı olarak mutasyonlar ülkemizde sıkı bir şekilde takip ediliyor. DÜNYA NE DURUMDA?Dünyada ülkeler 3'e ayrılmış durumda; - Çin ve Avusturalya gibi vaka sayısında sıfıra yakın olan ülkeler - Güney Amerika ve Avrupa ülkeleri gibi üçüncü dalgayı yeni gören ülkeler - Diğeri de bizim gibi ikinci dalga bitmek üzere aşı ve önlemler ile üçüncü dalgaya girmemek istenen ülkeler Bu üçüncü dalgayı kıracak olan aşıdır. Türkiye'de tüm dünyaya göre aşı konusunda iyi bir durumda. Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi dünyada ilk 5 Avrupa'da ilk 3 sıradayız. Almanya aşı üretiminin olduğu bölge olmasına rağmen Türkiye'nin yüzdesine ulaşmamış düzeyde. "TÜM DÜNYA PAZARINA AŞI YOLLAR DURUMA GELECEĞİZ" Aşılanma hızı 9 milyonu geçti 10 milyona yaklaşmakta. Sağlık Bakanlığı'nın hedefi 100 milyonun üzerinde aşı getirip, ortalama 55-60 milyon aşı vurdurup nüfusun yüzde 70 oranını tutturmaktır.Zaten 20 yaş altı aşı onayı olmadığı için ortalama 83 milyon insanın 60 milyonu aşı vurulması hedefleniyor. Bu nedenle nisan en geç mayıs ayının sonuna kadar bu yüz milyonun üzerindeki aşının vurulması hedefleniyor. Mayıs ayından sonra da Türkiye'nin inaktif aşı çalışmaları gündeme gelirse ülkemizin aşı tedarik açısından sıkıntı olmayacak. Hatta bu dönemden sonra tüm dünya pazarın aşı yollar duruma geleceğiz.